Hurghada Liveaboard Dalış Gezisi (12-21 Kasım 2010)

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan SEVAL Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 11
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 13,599

SEVAL

www.sevalduban.com
Mesajlar
3,866
Tepkime Puanı
39
Web
www.sevalduban.com
Mayıs ayında Ankara’ dan Umut arkadaşımın (Mokinto) kanıma girmesi sonucu hazırlık yapmaya başladığım Mısır gezisini sağ salim tamamlayıp yurda döndüm.

Dalış gezisi olarak planladığımız bu gezinin uçak biletini aylar öncesinden aldım. Biletin tarihi yok. Ne zaman istersen bin git. Rotamız Hurghada. Bakıyorum 12 Kasım Cuma günü 10:45 Kahire uçuşu var. Hemen soluğu havaalanında alıyorum. Uçağın kalkmasına 45 dakika var ama uçakta yer yok dediler. Başka uçak var mı dedim, akşam var ama ona da yer yok dediler. Başladım kara kara düşünmeye, nasıl giderim diyerekten  Baktım bir tek İskenderiye’ ye uçak var Mısır sınırları içersinde. Hızlıca karar verip İskenderiye’ ye gideyim bari dedim. Aldım hemen biletimi.

Gece 00:30 İskenderiye uçağına bindim. 03:20 Borg El Arab havaalanındayım. İnanılmaz kötü bir yer. Şok olmuş vaziyette pasaport sırasında bekliyorum. Oradan Kahire’ ye uçmam gerekiyor. Neyse pasaport işlemlerini sallana sallana hallettikten sonra aktarma yapacağım yeri bulmaya çalışıyorum. Görevli bir amcaya Kahire’ ye gitmek istediğimi söylüyorum. Diyor ki, buradan Kahire yok, El Nohza havaalanından var. Nasıl yani diyerekten şaşkınlığımı dile getiriyorum. Biraz toparlandıktan sonra oraya nasıl gideceğimi soruyorum. İki havaalanı arası uzaklık yaklaşık 45 km. Hemen dışarı çıkıp bir taksi buluyorum. Taksi şöförü abi İngilizce bilmiyor, kağıda yazıp veriyorum havaalanının adresini. Saat olmuş 03:40 acilen diğer havaalanına gitmem gerek.

alexandria.jpg
 

Etiketler
Ynt: Hurghada Liveaboard Dalış Gezisi (12-21 Kasım 2010)

Mısır’ da otomobillerin far yakma alışkanlığı yok. Önlerinde araba varsa ancak sollamak için sellektör yapıyorlar. Neyse ki bindiğim araç derli toplu bişey. Acelem var ya abi kökledi gazı. 170 km hızla gidiyor. Ben arka koltuğa sinmiş “Allah’ım bir an önce varsak” diye dua ediyorum. Yaklaşık 30 dakika sonra havaalanına varıyorum. İnanılmaz.....

El Nohza havaalanı rezil bir yer. Çok eski ve pis bir bina. Uçağın kalkmasına 2,5 saat olduğu için beni havaalanına sokmuyorlar. Bahçede aylak aylak dolaşıyorum. Dışarıda çok pis bir hava var. Ortalık pustan görünmüyor. Elinde tüfeklerle asker abiler bana bakıyorlar bu deli ne yapıyor burada diye. Çünkü benden başka kimse yok. Sonra biri halime acıyor olsa gerek, diyor ki az ilerde kafeterya var. Yükleniyorum valizlerimi kafeterya aramaya gidiyorum.

IMG_3677.jpg

IMG_3679.jpg

Kafeterya dedikleri yer, bizim doğuda terkedilmiş tren istasyonların bekleme salonlarına benziyor. Aşırı pis bir yer. Bir sürü sinek var. Ben ve bir tane arap amca oturuyoruz orada. Biraz sonra sabah ezanı okunuyor. 3 tane amca daha geliyor ve yerde serili gazete üzerine çıkıp namaz kılıyorlar. Fotoğraf çekmek için can atıyorum ama cesaret edemiyorum. Terkedilmiş bir havaalanında tek başına bir hatun yeterince garip görünüyor zaten. Tepki almak istemiyorum gecenin bir vakti. Neyse zor bela 1,5 saat oturup tekrar havaalanına gidiyorum. Bu sefer içeri alıyorlar beni. Biletimi alıp bavullarımı teslim ediyorum. Bekleme salonuna geçip oturacağım fakat her yer o kadar pis ki mikrop kapacağım kesin. Bu arada farkediyorum ki 24 saattir yollardayım. İnanılmaz uykum var. Başım düşüyor yavaş yavaş zor duruyorum uyumamak için. Ama uyumaya korkuyorum. Uyku ile savaşırken gün doğuyor. Buz gibi İskenderiye sabahına günaydın diyorum. Sisli bir sabahta nihayet uçağa biniyorum. Şimdi artık Kahire yolundayım.
 

Ynt: Hurghada Liveaboard Dalış Gezisi (12-21 Kasım 2010)

Uçakta yarım saat kadar uyuya kalmışım. Uçağın kalktığını hissetmemişim bile. Bi lokmacık uyku ilaç gibi geliyor bana. Uçak iniyor nihayet. 2,5 saat vaktim var Hurghada uçağına binmek için. Pasaport kontrolden geçip havaalanının içine dalıyorum. Hiç bir şey yemedim saatlerdir. İnanılmaz acıkmışım. Hurgaha havaalanı diğerlerinin yanında inanılmaz modern bir yer. Sanki aynı ülkede değilim.

Kahve içebilceğim bir yer arıyorum sabırsızca. Ve işte o en güzel an. Çikolatalı kek, mozarella peynirli sandviç ve kafe latte. Hemen sipariş veriyorum. Sandviç ısınana kadar kahvemi veriyorlar. Sabırsızca bir yudum içiyorum. İnanılmaz bir keyif (kaşınan kulağını kulak çubuğu ile kaşımak kadar keyifli), yüzümü gören garson gülümsüyor. Muhtemelen benim ağız da kulaklara fiyonk olmuş keyiften. Neyse benim siparişler geliyor. Kendimi deri bir koltuğa atıyorum ve başlıyorum çikolatalı kekimi tırtıklayıp, kahvemi içmeye. Sonra gözüm sandviç falan görmüyor zaten. Kahvaltıdan sonra biraz turlayıp tekrar uçağa binmek üzere aprona gidiyorum. İnanılır gibi değil ama artık Hurghada uçağındayım 


Saat 12:00 gibi iniyor uçak ve valizleri alıp atıyorum kendimi dışarı. Öğlen olmuş, güneş gökyüzüne tırmanmış ve hava 32 derece olmuş. Turu düzenleyen arkadaş dalış firmasından rica etmiş, araba göndertmiş. Elinde bir pankart beni bekleyen biri var. Gözlerim ışıl ışıl oluyor ismimi görünce. 36 saat olmuş ben evden çıkalı. Son derece yorgunum. Neyse biniyoruz arabaya turizm şirketinin ofisine gidiyoruz. Ben valizleri bırakıp atıyorum kendimi dışarı. Benden önce gelen arkadaşlarımı arayıp nerede olduklarını öğreniyorum. Hemen soluğu onların yanında alıyorum tabii 

Birlikte dolanıp Hurghada’ yı tanımaya çalışıyoruz. Ben hemen alıyorum elime haritayı bakıyorum neler var neler yok. Haritada marina dikkatimi çekiyor hemen. Arkadaşları ikna edip elimde harita marinayı arıyorum. Neyse ki çok zorlanmadan buluyoruz marinayı, Port Souk.

IMG_3695.jpg

IMG_3711.jpg

IMG_3720.jpg

Çok fazla tekne olmamasına rağmen ahşap yelkenliler çok hoş görünüyor. Bir iki tanesinin fotoğrafını çekiyorum. Sonra baktık ki yorulduk, bira içelim bari diyoruz.

IMG_3724.jpg

IMG_3728.jpg

IMG_3745.jpg
 

Ynt: Hurghada Liveaboard Dalış Gezisi (12-21 Kasım 2010)

Zannetmeyin ki biraları içtik, serdik, tatil başladı. Daha eziyet bitmedi. Dalış turumuz “liveaboard” cinsten, yani tekne konaklamalı dalış turu. Veee teknemiz Marsa Alam’ da Port Ghalib’ de demirliymiş. Hurgahada’ dan da oraya otobüs ile gideceğiz. Neyse ki bu sefer yanlız değilim. Tüm grup doluşuyoruz otobüse. Bir süre uyumaya çalışıyor herkes ama mümkün mü. Çantalarda rakı dolu, yol da uzun. Ne yapalım. Söyledik şöföre durduk bir marketin önünde. Hemen sular, peynirler, çerezler alındı. Tekrar doluştuk otobüse. Keyfine düşkün arkadaşlar yanında rakı bardağı getirmiş. Hepimiz seferiyiz mecburen aynı bardaktan 2 – 3 kişi sebeplendik.

IMG_3753.jpg

IMG_3754.jpg

Rakıydı muhabbetti derken otobüsümüz Port Ghalib’ e vardı. Yüklenip bavullarımızı kendimizi tekneye attık. Hemen herkes kamarasını seçip yerleşti. Tekne Sea Serpent filosunun M/Y Obsession teknesi.

IMG_3992.jpg

IMG_3782.jpg

Bavulları açıp dalış malzemelerimizi hazırladık. Ertesi gün mazot alıp dalış yapacağımız bölgeye doğru yola çıktık.

14-1.jpg

IMG_3785.jpg

IMG_3787.jpg

IMG_3794.jpg

Dalış liderimiz Mohammed

IMG_3810.jpg
 

Ynt: Hurghada Liveaboard Dalış Gezisi (12-21 Kasım 2010)

Kızıldeniz’ in en güney ucuna kadar inip St John, Brothers ve Dadelous’ da dalışlar yaptık. Geçen yıl Temmuz ayında Sharm El Sheik’ e gitmiştik bu gruptan iki arkadaşımla. Oranın su altı daha renkli daha canlıydı. Binlerce balığın olduğu sürülere denk gelmiştik. Bu sefer o kadar şanslı değildik. Ona rağmen kaplumbağalar, rengarenk balıklar gördük. Mağara benzeri yerlere girdik. Ben karanlıktan korkan bir tip olduğum için aşırı derecede korkuyor olmama rağmen çok cesur davrandım. Bundan bir tek body’ im muzdarip oldu çünkü eteğinden ayrılmadım  Tabii arasıra sayemde zor anlar da yaşadı. Üç dalışı sıfır havayla bitirdim. Body’ im elinde octopus, kolumu tutup satıha çıkana kadar sabırla refakat etti bana. Sağolsun varolsun.

1-12.jpg

2-11.jpg

Teknemizin alttan görünüşü

4-5.jpg

5-4.jpg

3-7.jpg

Umut arkadaşımın çektiği en güzel fotoğraflardan biri...

6-2.jpg

12-1.jpg

13-1.jpg
 



Ynt: Hurghada Liveaboard Dalış Gezisi (12-21 Kasım 2010)

Altı gün boyunca yaptığımız keyifli dalışlar bitince yine dümeni Port Ghalib’ e doğrulttuk. Akşam 18:00 gibi marinaya bağlandık. Sıra marinayı keşfe gelmişti. Port Ghalib, Çeşme marinayı andırıyor biraz. Ekstradan yol boyu palmiyeler var. Gece hayatı da orası kadar renkli değil. Fakat son derece düzenli bir marina. Sanırım çok da yeni bir yer. Bizim Pendik marina gibi bir sürü boş dükkan var hala.

IMG_3840.jpg

IMG_3833.jpg

Servis botları park yeri

IMG_3922.jpg

Port Ghalib’ de akşamı ettikten sonra tekrar tekneye döndük. Akşam yemeği, muhabbetti derken yatıp uyuduk. Ertesi gün zorlu Hurghada yolculuğu var. 5 kişilik bir grup Hurghada’ ya döneceğiz, diğerleri sabah 05:00’ te kalkıp Luxor’ a gidecek. Bizim gözümüz o kadar uzun yolculuğu kesmiyor o yüzden gitmiyoruz. Akşamdan bavulları toparlayıp sabah hazır edeceğiz. Bavulla haşır neşir olurken ağayıma dalış tüpü düşüyor. Aklım çıktı korkudan. Neyse ki şanslıyım ve sadece ayak bileğimi sıyırıyor. Kırık çıkık yok. Buz kompresi ile geçiştiriyoruz. Nanemolla yaftası yememk için gık’ ımı çıkarmıyorum.

Neyse sabah oluyor ve kahvaltı için marinaya gidiyoruz. Mısır’ da ilk defa açık büfe kahvaltı edeceğiz. Deli gibi zeytin aşeriyorum ama ne mümkün. Kahvaltı masasını dolaşırken meyveli yoğurt görüyorum ve gözlerim parlıyor. Seretonin salınıyor yavaş yavaştan bünyeye. Sonrasında deymeyin keyfime. Bir de üstüne filtre kahve olsa tam 10 numara olacak. Buna da şükür.

Saat 09:00 gibi mürettabatla vedalaşıp düşüyoruz yollara.

IMG_3990.jpg

Doluşuyoruz minibüse hepimiz, tabii önce bavullar için sayım yapıyoruz. Çünkü uçuş sırasında kaybolan ve nerde olduğu belli olmayan bavullar var. Bayram yoğunluğundan bir sürü kişi muzdarip olmuş.
 

Ynt: Hurghada Liveaboard Dalış Gezisi (12-21 Kasım 2010)

Hepimiz bir an önce Hurgahada’ ya varmak istiyoruz. Şöför abiyle konuşup kafaya almaya çalışıyoruz. Gazlayıp gidelim bir an önce varalım diye. Yaklaşık 300 km yolumuz var. 2,5 saatte gideriz diyoruz. Yol boyu sahil kenarından giderken hayran hayran kıyıya yakın reef’ leri seyredip oralarda dalış yapanlara imreniyoruz. Çöl gibi bir memlekin ortasında bir otoban etraf çöp dolu. Yol kenarlarında pet şişe öbekleri dolu. Sohbet ede ede giderken birden araba duruyor. Abi iniyor aşağıya motor bloğunu açıyor. Gaz yemiyor alet. Benzin filtresi tıkanmış, pompoada sorun var, motora benzin gitmiyor. Alt hortumu çıkarıp benzini yere akıtıyor abi. Sonra elinle pompalayıp benzin dolmasını sağlıyor. Aklıma yazlıktaki teknemiz geliyor. Onda da benzin deposunu takıp benzin pompalayıp sonra çalıştırıyorsun. Yoksa mümkün değil. Ev aklıma geliyor, çok özlemişim.

Neyse biniyoruz tekrar minibüse, o sırada abi yoldan birilerini arıyor. Benzin yettiği kadar yola devam. Sonra bir yol ayrımında duruyoruz. Motosikletle 2 adam geliyor. Yeni yakıt filtresi getirmişler. Hemen değiştiriyorlar ve yola devam. Ama ne mümkün sorun hala devam ediyor. Şöför abi arada bir inip benzi pompalıyor sonra yine yola devam. Kabus gibi. Zor bela Hurghada’ ya varıyoruz.

En hızlısından otele yerleşip duş tuvalet ihtiyacımızı karşılıyoruz. Sonra da alışveriş ve yemek için tekrar dışarı çıkıyoruz. Bezgin bir şekilde tüm hepsini hallettikten sonra yine marinaya doğrultuyoruz yolu, Port Souk. Marinada dolaşırken çok güzel bir kız çıkıyor karşımıza. Bayrağını görünce heyecan kaplıyor içimi. Fakat yaklaşınca görüyorum ki pasarellada “satılık” tabelası asılı. Bu yaşlı kızın adı “Vogue II”. Sahibi kim bilmiyorum ama anlı şanlı bağrağımızı taşıyor bu güzel kız.

IMG_4006.jpg

IMG_4007.jpg

Marinayı da tavaf ettikten sonra ayaklarımıza kara sular iniyor. Artık gezimizin sonuna geldik. Benim uçak gece 04:45. Ben yanlız gidiyorum yine. Diğerleri sabah gidecek.
 

Ynt: Hurghada Liveaboard Dalış Gezisi (12-21 Kasım 2010)

Bu akşam kendimizi şımartalım diyoruz ve en güzelinden bir balık restaurant’ ı buluyoruz. Ama rakı yok ne yazık ki. Balıklarımızı seçip pişirme talimatını veriyoruz. Ardın sıra şarap seçimine geliyor. Onu da hallettikten sonra masamıza geçip yemek ve sohbet faslına geçiyoruz. Yemeklerin lezzeti son derece tatmin edici....

IMG_4013.jpg

IMG_4015.jpg

IMG_4024.jpg

IMG_4039.jpg

Sofra gıdamızı aldık. Sıra geldi ruhumuzun gıdasına. Marinada canlı müzik yapan bir yer bulup, kapağı oraya attık hemen.

IMG_3998.jpg

Sıra votka-redbull’ a geldi

IMG_4148.jpg

Veee böylece gezinin sonuna geldik. Otele dönüp bavullarımı topladım. Gecenin bir vakti taksiye atlayıp havaalanın yolunu tuttum. İçimden “Allahım yine mi yolculuk” diye sövüyordum. Neyse ki dönüş çok sıkıntılı olmadı. Hurghada – Kahire, Kahire – İstanbul. Nihayet Pazar günü öğleden sonra İstanbul’ daydım. Hafızamda keyifli bir tatilin anılarıyla evime geldim 
 


Ynt: Hurghada Liveaboard Dalış Gezisi (12-21 Kasım 2010)

Çok güzel yazı olmuş. Luxor tarafını da ben ilave edeyim. Öncelikle size söylenen yol kaç saat ise 2 ile çarpın Port Ghalip'den Luxor 6 saat. Bir sürü polis kontrol noktası var. 4 saat kuru çölden gidiyorsunuz(hani kurumuş çalı bile yok) 2 saat nihayet Nil kenarında medeniyet var. Medeniyet dediysem birlikde yaşayan insanlar olarak algılayın. Adamlar Allah'a emanet yaşıyorlar. Bir dolmuşdan dışarı sarkarak giden insanlar mı ararsınız, benzinlikde sağ elinde benzin pompası olan pompacının sol elinde sigara mı görmezsiniz , ağzımız açık bakıyoruz.
Neyse nihayet Luxor'a varınca kral mezarlarının olduğu vadilere gidiyoruz. Bol işlemeli bol süslü ve bol tahrip edilmiş mezarları geziyoruz. Oradan Nil'de yemek ve dünyanın en büyük tapınağı kabul edilen 3250 yıllık Karnak tapınağına varıyoruz. Burası muhteşem bir yer, hani o kadar yol ve eziyet bir orası için değdi diyebilirim.
Dönüş yolu tabiki uzun . Beş saat sonra otele varabiliyoruz.
Sonuç olarak bir haftada ancak kendime geldim.
+ Teknede bir hafta dalış.
- Mısır'da kara yolculuğu .
 




Ynt: Hurghada Liveaboard Dalış Gezisi (12-21 Kasım 2010)

Harika anlatmışsınız,fotoğraflarda ayrı bir güzel.
Gerçekten tekrar gitmiş kadar oldum oralara :smiley:
 

Gezenbilir bilgi kaynağını daha iyi bir dizin haline getirebilmek için birkaç rica;
- Arandığında bilgiye kolay ulaşabilmek için farklı bir çok konuyu tek bir başlık altında tartışmak yerine veya konu başlığıyla alakalı olmayan sorularınızla ilgili yeni konu başlıkları açınız.
- Yeni bir konu açarken başlığın konu içeriğiyle ilgili açık ve net bilgi vermesine dikkat ediniz. "Acil Yardım", "Lütfen Bakar mısınız" gibi konu içeriğiyle ilgili bilgi vermeyen başlıklar geç cevap almanıza neden olacağı gibi bilgiye ulaşmayı da zorlaştıracaktır.
- Sorularınızı ve cevaplarınızı, kısaca bildiklerinizi özel mesajla değil tüm forumla paylaşınız. Bildiklerinizi özel mesajla paylaşmak forum genelinde paylaşımda bulunan diğer üyelere haksızlık olduğu gibi forum kültürünün kolektif yapısına da aykırıdır.
- Sadece video veya blog bağlantısı verilerek açılan konuların can sıkıcı olduğunu ve üyeler tarafından hoş karşılanmadığını belirtelim. Lütfen paylaştığınız video veya blogun bağlantısının altına kısa da olsa konu başlığıyla alakalı bilgiler veriniz.

Hep birlikte keyifli forumlar dileriz.


GEZENBİLİR TV

GEZENBİLİR'İ TAKİP EDİN

Forum istatistikleri

Konular
103,645
Mesajlar
1,521,541
Kayıtlı Üye Sayımız
170,377
Kaydolan Son Üyemiz
x_ml

Çevrimiçi üyeler

SON KONULAR



Geri
Üst