Geçen hafta senelik izinde idim.Havanın da güzel olmasını fırsat bilip eşimle birlikte uzun zamandır görmediğimiz Bergama’yı ziyaret etmek istedik.Bergama,İzmir’e 108 km. uzaklıkta ve tabelasında 101.000 yazan son derece gelişmiş bir ilçemizdir.İlçenin tek şanssızlığı İzmir-Çanakkale yolundan yedi kilometre kadar içeride kalmasıdır.Hal böyle olunca bu güzergahı kullananlar ana yoldan sapmaktansa devam edip 40 kilometre ötedeki Ayvalık’ta mola vermeyi tercih ediyorlar ve bence önemli bir tarihi güzelliği ıskalıyorlar.
Pergamon,M.Ö 282-133 arasında hüküm süren Pergamon Krallığı'nın başkenti ve günümüzde Bergama ilçe merkezinin yerinde kurulu olduğu antik kentin adıdır.En eski Anadolu dillerinden olan Luvice'de anlamı “yüksek yerin halkı” olan Pargauma kelimesinden gelmektedir.Bergama mitolojiye göre Herakles'in oğlu tarafından kurulmuş ve adını da Troya kahramanı Akhilleus'un torunu olan Pergamos'tan almıştır.Pergamon antik çağda bir sağlık merkezi olarak tanınır.Eczacılığın babası olarak bilinen Galenos Pergamon'da doğmuş ve tıbbın babası sayılan Hipokrat'ın Asklepion'da eğitim görmüştür Günümüzde de geçerli olan "yılanlı tıp sembolü" ilk kez burada kullanılmıştır.
Bölgede sırasıyla Lidya,Pers,Makedon,Galat,Roma,Bizans,Karesi ve sonrasında Osmanlı egemenliği hüküm sürmüş olan Bergama,pek çok ilklere imza atan önemli bir yerleşim merkezi olarak tarihteki yerini almıştır.Küçük başlıklar halinde sıralayacak olursak;
*Oğlak derisinden yapılan ilk parşömen kağıdı ve Asya’nın en büyük kütüphanesi,
*Antik çağda dünyanın en dik tiyatrosunu da içeren ilk dört tiyatrolu kent,
*Tıp ve eczacılığın yılanlı sembolünün ve ilaç üretiminde afyonun ilk kez kullanılması,
*İlk doğal meşguliyet(su,güneş,spor,tiyatro ile)tedavisi ve psikoterapinin uygulandığı merkez olan Asklepion ilk aklımıza gelenlerdir.Bu önemli tarihi özellikleri göz önüne alan Unesco,Haziran-2014’de ilçeyi dünya mirası listesine ülkemizden giren 13. yerleşim yeri olarak ilave etmiştir.
Ayrıca Bergama’nın yakın tarihimiz açısından da iki önemli özelliğini vurgulamak gerekir;
*İngilizlerin kışkırtması ve hiç hafızalarından silemedikleri Küçük Asya hayali ile 15.Mayıs.1919’da önce İzmir’i ve bazı yerli işbirlikçilerin desteği ile 10.Haziran.1919’da Bergama’yı işgal eden yunan kuvvetlerini 15.Haziran.1919 tarihinde gösterdikleri Kurtuluş Savaşı’nın ilk topyekün direnişi ile şaşkına çevirip büyük zayiat verdiren ve şehri kısa bir süreliğine de olsa geri almayı başaran ilk yer Bergama ve halkı olmuştur.
*1934 yılında Bergama’yı ziyaret eden Atatürk burada halkın bir kermes düzenlemesini ister.Ata’mızın bu isteğini ilk kez 1937’de gerçekleştiren halk,ilk kermesten sonra bu güne kadar hiç aksatmamışlar ve bu yıl da 78.sini kutlamışlardır.Bergama Kermesi ülkemizin düzenli kutlanan en eski kermesi özelliğini elinde tutmaktadır.
Pergamon,M.Ö 282-133 arasında hüküm süren Pergamon Krallığı'nın başkenti ve günümüzde Bergama ilçe merkezinin yerinde kurulu olduğu antik kentin adıdır.En eski Anadolu dillerinden olan Luvice'de anlamı “yüksek yerin halkı” olan Pargauma kelimesinden gelmektedir.Bergama mitolojiye göre Herakles'in oğlu tarafından kurulmuş ve adını da Troya kahramanı Akhilleus'un torunu olan Pergamos'tan almıştır.Pergamon antik çağda bir sağlık merkezi olarak tanınır.Eczacılığın babası olarak bilinen Galenos Pergamon'da doğmuş ve tıbbın babası sayılan Hipokrat'ın Asklepion'da eğitim görmüştür Günümüzde de geçerli olan "yılanlı tıp sembolü" ilk kez burada kullanılmıştır.
Bölgede sırasıyla Lidya,Pers,Makedon,Galat,Roma,Bizans,Karesi ve sonrasında Osmanlı egemenliği hüküm sürmüş olan Bergama,pek çok ilklere imza atan önemli bir yerleşim merkezi olarak tarihteki yerini almıştır.Küçük başlıklar halinde sıralayacak olursak;
*Oğlak derisinden yapılan ilk parşömen kağıdı ve Asya’nın en büyük kütüphanesi,
*Antik çağda dünyanın en dik tiyatrosunu da içeren ilk dört tiyatrolu kent,
*Tıp ve eczacılığın yılanlı sembolünün ve ilaç üretiminde afyonun ilk kez kullanılması,
*İlk doğal meşguliyet(su,güneş,spor,tiyatro ile)tedavisi ve psikoterapinin uygulandığı merkez olan Asklepion ilk aklımıza gelenlerdir.Bu önemli tarihi özellikleri göz önüne alan Unesco,Haziran-2014’de ilçeyi dünya mirası listesine ülkemizden giren 13. yerleşim yeri olarak ilave etmiştir.
Ayrıca Bergama’nın yakın tarihimiz açısından da iki önemli özelliğini vurgulamak gerekir;
*İngilizlerin kışkırtması ve hiç hafızalarından silemedikleri Küçük Asya hayali ile 15.Mayıs.1919’da önce İzmir’i ve bazı yerli işbirlikçilerin desteği ile 10.Haziran.1919’da Bergama’yı işgal eden yunan kuvvetlerini 15.Haziran.1919 tarihinde gösterdikleri Kurtuluş Savaşı’nın ilk topyekün direnişi ile şaşkına çevirip büyük zayiat verdiren ve şehri kısa bir süreliğine de olsa geri almayı başaran ilk yer Bergama ve halkı olmuştur.
*1934 yılında Bergama’yı ziyaret eden Atatürk burada halkın bir kermes düzenlemesini ister.Ata’mızın bu isteğini ilk kez 1937’de gerçekleştiren halk,ilk kermesten sonra bu güne kadar hiç aksatmamışlar ve bu yıl da 78.sini kutlamışlardır.Bergama Kermesi ülkemizin düzenli kutlanan en eski kermesi özelliğini elinde tutmaktadır.