Milliyet'ten alıntıdır.
http://www.milliyet.com.tr/Yazar.aspx?aType=YazarDetay&ArticleID=1140908&AuthorID=79&b=Bodrumda%20Kavakli%20Kofteci&a=Ali%20Riza%20Karduz&ver=15
Cavid Sezen
*********************************************************************************************
* Ali Rıza Kardüz
Bodrum'da Kavaklı Köfteci
19 Eylül Cumartesi 2009
[attachment=1]
Yalıkavak Kavaklı Köfteci’nin hem köfteleri lezzetli hem de sahibi Zekeriya Akdemir’in hayat hikayesi ilginç
Bodrum Yalıkavak’ta çarşı içinde 18 yıldır köfte satan bir dükkan var. Köftesinin lezzeti farklı. Ve de kalitesi hiç değişmiyor. Bu nedenle de öğle ve akşam saatleri köfte severler dükkanı ve önündeki sıraları dolduruyor.
Köfteler ince, küçük parmak şeklinde uzun uzun biçimlendirilmiş, iki ucu sivrileştirilmiş. Kömür ateşinde kurutulmadan sulu sulu pişiriliyor. Kalın olmadığı için çabuk pişiyor, içi çiğ kalmıyor. Köfteler gene kömür ateşinde öldürülmüş sulu domateslerin üzerine diziliyor. Bir adet de kömürde kızartılmış hafif acı biber ile servis ediliyor.
Köftelerin etlerini Yalıkavak’taki Mert Kasap hazırlıyor. Etler dana ve düve eti karışımı, sinirsiz, ince çekim. Soğan suyu ve ekmek kabuğu katılarak elle yoğurulan köfteye az miktarda baharat ekleniyor. Soğan suyu ve baharat sadece lezzet veriyor. Etin lezzetini bastırmıyor.
Köftenin yanında Yalıkavak fırınında özel olarak hazırlatılan, bir parmak kalınlığında mayalı ekmek veriliyor. Ekmekler tereyağı ile yağlanmış, birer parmak eninde şerit şerit kesilmiş halde.
10 parça köfte ile ekmek 8 TL. Köfte piyazsız yenir mi? Kavaklı Köfteci’de piyaz Yozgat’ın Çekerek Köyü’nün özel fasulyesi ile hazırlanıyor. Fasulye pamuk gibi pişiyor. Üzerine Bodrum’un soğanı, domatesi ve köy yumurtası diziliyor. Ve de Kırlangıç’ın süzme zeytinyağı ile pek lezzetli oluyor. Piyaz köfteye göre pahalı. Tabağı 4 TL.
Kavaklı Köfteci’de köfte-piyazdan başka bir şey isteyenlerin çöp şiş (8 TL) yeme imkanı da var ama köfteciye şiş yemek için gitmek pek akıl kârı olamaz.
“Seyyar arabamla başladım, bir yılda dükkan açtım”
Köfte-piyaz yanında sadece ayran (2 TL) ve kola (2,5 TL) servisi var. Başka içecek ve tatlı yok.
Zekeriya Akdemir “Müşterilerimizin çoğu tatlı istiyor ama verirsek bu defa masadan köftenin tadını unutarak kalkacak. Halbuki biz köftenin tadı ağızda uzun süre kalsın istiyoruz. Bunun için bizde tatlı yok” diyor.
Ben uzun süredir Kavaklı Köfteci’de köfte yerim. Sanırdım ki ismini Yalıkavak’tan alıyor. Meğer ise ismi Yalıkavak’tan değil Yozgat Çekerek’in Ulukavak köyünden gelirmiş.
Bu köyde doğan Zekeriya Akdemir’in ilginç bir hayat hikayesi var.
İlkokuldan sonra köyden ayrılmış, Kırıkkale’de akrabalarının yanına gitmiş. Bir süre otomobil tamirhanelerinde çırak olarak çalıştıktan sonra İzmir’e geçmiş. İzmir’de Kemeraltı’ndaki köftecilerde ve kebapçılarda bulaşıkçılık, komilik, garsonluk ve nihayet aşçılık yapmış.
Bir girişimci 1990 yılında onu Yalıkavak’ta açacağı kebapçıya usta olarak getirmiş fakat dükkan bir yılda kapanmış. Zekeriya Akdemir ortada kalmış.
Akdemir daha sonra olanları şöyle anlatıyor: “Her şeye sıfırdan başlayacaktım. Herkesin satın alabileceği bir şeyi farklı olarak yaparsam para kazanabileceğimi düşündüm. Köfteyi herkes yer ama köfteler genelde hem lezzet hem de şekil bakımından birbirine benzer. Bir seyyar köfte arabası yaptırdım. Herkesin yaptığından farklı, lezzetli ve temiz köfte yaparak, fırına farklı bir ekmek ısmarlayarak satmaya başladım. Seyyar arabamın önünde kuyruklar oluşuyordu. Bir yıl sonra kazandığım para ile köfteci dükkanı açabilecek durumda idim. Yıllar boyu lezzeti, kaliteyi bozmadım. Ben okuyamadım ama oğlum Orhan’ı İngiltere’de Kensington’da okula gönderebildim. Bu yıl London School of Economics’e başlayacak. Kızım liseyi bitirince onu da yurtdışında okutacağım. Çocuklar okusun.”
Babası bunları anlatırken Londra’da üniversiteye devam edecek olan Orhan, tatile geldiği Yalıkavak’taki dükkanda köfte servisi yaptı.
İşte size Türkiye’nin “fırsatlar ülkesi” olduğunu, çalışanın aç kalmayacağını, okumayanların şimdilerde çocuklarını nasıl okuttuklarını gösteren ilginç bir hikaye.
http://www.milliyet.com.tr/Yazar.aspx?aType=YazarDetay&ArticleID=1140908&AuthorID=79&b=Bodrumda%20Kavakli%20Kofteci&a=Ali%20Riza%20Karduz&ver=15
Cavid Sezen
*********************************************************************************************
* Ali Rıza Kardüz
Bodrum'da Kavaklı Köfteci
19 Eylül Cumartesi 2009
[attachment=1]
Yalıkavak Kavaklı Köfteci’nin hem köfteleri lezzetli hem de sahibi Zekeriya Akdemir’in hayat hikayesi ilginç
Bodrum Yalıkavak’ta çarşı içinde 18 yıldır köfte satan bir dükkan var. Köftesinin lezzeti farklı. Ve de kalitesi hiç değişmiyor. Bu nedenle de öğle ve akşam saatleri köfte severler dükkanı ve önündeki sıraları dolduruyor.
Köfteler ince, küçük parmak şeklinde uzun uzun biçimlendirilmiş, iki ucu sivrileştirilmiş. Kömür ateşinde kurutulmadan sulu sulu pişiriliyor. Kalın olmadığı için çabuk pişiyor, içi çiğ kalmıyor. Köfteler gene kömür ateşinde öldürülmüş sulu domateslerin üzerine diziliyor. Bir adet de kömürde kızartılmış hafif acı biber ile servis ediliyor.
Köftelerin etlerini Yalıkavak’taki Mert Kasap hazırlıyor. Etler dana ve düve eti karışımı, sinirsiz, ince çekim. Soğan suyu ve ekmek kabuğu katılarak elle yoğurulan köfteye az miktarda baharat ekleniyor. Soğan suyu ve baharat sadece lezzet veriyor. Etin lezzetini bastırmıyor.
Köftenin yanında Yalıkavak fırınında özel olarak hazırlatılan, bir parmak kalınlığında mayalı ekmek veriliyor. Ekmekler tereyağı ile yağlanmış, birer parmak eninde şerit şerit kesilmiş halde.
10 parça köfte ile ekmek 8 TL. Köfte piyazsız yenir mi? Kavaklı Köfteci’de piyaz Yozgat’ın Çekerek Köyü’nün özel fasulyesi ile hazırlanıyor. Fasulye pamuk gibi pişiyor. Üzerine Bodrum’un soğanı, domatesi ve köy yumurtası diziliyor. Ve de Kırlangıç’ın süzme zeytinyağı ile pek lezzetli oluyor. Piyaz köfteye göre pahalı. Tabağı 4 TL.
Kavaklı Köfteci’de köfte-piyazdan başka bir şey isteyenlerin çöp şiş (8 TL) yeme imkanı da var ama köfteciye şiş yemek için gitmek pek akıl kârı olamaz.
“Seyyar arabamla başladım, bir yılda dükkan açtım”
Köfte-piyaz yanında sadece ayran (2 TL) ve kola (2,5 TL) servisi var. Başka içecek ve tatlı yok.
Zekeriya Akdemir “Müşterilerimizin çoğu tatlı istiyor ama verirsek bu defa masadan köftenin tadını unutarak kalkacak. Halbuki biz köftenin tadı ağızda uzun süre kalsın istiyoruz. Bunun için bizde tatlı yok” diyor.
Ben uzun süredir Kavaklı Köfteci’de köfte yerim. Sanırdım ki ismini Yalıkavak’tan alıyor. Meğer ise ismi Yalıkavak’tan değil Yozgat Çekerek’in Ulukavak köyünden gelirmiş.
Bu köyde doğan Zekeriya Akdemir’in ilginç bir hayat hikayesi var.
İlkokuldan sonra köyden ayrılmış, Kırıkkale’de akrabalarının yanına gitmiş. Bir süre otomobil tamirhanelerinde çırak olarak çalıştıktan sonra İzmir’e geçmiş. İzmir’de Kemeraltı’ndaki köftecilerde ve kebapçılarda bulaşıkçılık, komilik, garsonluk ve nihayet aşçılık yapmış.
Bir girişimci 1990 yılında onu Yalıkavak’ta açacağı kebapçıya usta olarak getirmiş fakat dükkan bir yılda kapanmış. Zekeriya Akdemir ortada kalmış.
Akdemir daha sonra olanları şöyle anlatıyor: “Her şeye sıfırdan başlayacaktım. Herkesin satın alabileceği bir şeyi farklı olarak yaparsam para kazanabileceğimi düşündüm. Köfteyi herkes yer ama köfteler genelde hem lezzet hem de şekil bakımından birbirine benzer. Bir seyyar köfte arabası yaptırdım. Herkesin yaptığından farklı, lezzetli ve temiz köfte yaparak, fırına farklı bir ekmek ısmarlayarak satmaya başladım. Seyyar arabamın önünde kuyruklar oluşuyordu. Bir yıl sonra kazandığım para ile köfteci dükkanı açabilecek durumda idim. Yıllar boyu lezzeti, kaliteyi bozmadım. Ben okuyamadım ama oğlum Orhan’ı İngiltere’de Kensington’da okula gönderebildim. Bu yıl London School of Economics’e başlayacak. Kızım liseyi bitirince onu da yurtdışında okutacağım. Çocuklar okusun.”
Babası bunları anlatırken Londra’da üniversiteye devam edecek olan Orhan, tatile geldiği Yalıkavak’taki dükkanda köfte servisi yaptı.
İşte size Türkiye’nin “fırsatlar ülkesi” olduğunu, çalışanın aç kalmayacağını, okumayanların şimdilerde çocuklarını nasıl okuttuklarını gösteren ilginç bir hikaye.