mkfart
Yeni Üye
- Mesajlar
- 9
- Tepkime Puanı
- 3
Denizli'nin Arka Bahçesi; Altındere Vadisi (Gebedere)
Babadağ Dağı'nın zirvesine kadar uzanan patika yolları, dört mevsim akan dereleri, yemyeşil doğası ve tarihi köprüleri ile adeta cennetten bir köşedir Altındere Vadisi...
Kendisi ile aynı adı taşıyan köyün girişinden Babadağ Dağı’nın zirvesine kadar uzanan bu vadi; gerek bölge halkının, gerekse doğaseverlerin en sık uğradıkları yerlerden biridir. Özellikle bahar ve yaz aylarında çok sayıda insanın geldiği vadi, bu özelliği ile diğer vadilerden ayrılmaktadır.
Vadinin Karadeniz'i Andıran Coğrafi Özellikleri
Denizli Merkez'den hareketle Göveçlik Yolu üzerinden ulaşılabilen Altındere Vadisi, Babadağ Dağı’nın kuzey yamaçlarında yer alan doğa harikası bir yerdir.
Oldukça zengin bir floraya sahip olan bu vadi, sahip olduğu coğrafi özellikler bakımından Karadeniz'le büyük bir benzerlik göstermektedir. Öyle ki, girişinden Babadağ Dağı’nın zirvesine kadar sık ağaçlarla kaplı olan bu vadide yeşilin her tonu ile karşılaşmak mümkündür.
At ve Eşeklerle Babadağ Dağı'na Yapılan Yolculuk
Altındere'den içeriye girildiğinde göze çarpan ilk şey, at ve eşek sayısının oldukça fazla olduğudur. Bunun nedeni, burada yaşayan insanların eşyalarını at ve eşeklerin üstüne yükleyerek vadi içindeki patika yollardan serin Babadağ yaylalarına ulaşmasıdır.
Vadi içerisinde bulunan yüksek ve düzlük yerlerde Altındereli köylülerin yaptığı evler ve hayvan barınakları yer almaktadır. Tamamen ahşap ve taştan yapılmış bu eski yapılar, Altındere'nin doğal bitki örtüsü ile bir bütünlük oluşturmaktadır. Bu yapıların pek çoğu terk edilmiş olsa da, bölgeyi yaylak olarak kullanan bazı köylüler yaz mevsimini bu evlerde geçirmektedir.
Vadi Boyunca Sıralanan Tarihi Köprüler
Altındere Vadisi’ni Denizli’deki diğer vadilerden ayıran en önemli özelliği; vadinin farklı yerlerinde bulunan tarihi köprülerdir. Burada yaşayan insanlar tarafından yapılan tarihi köprüler vadiye otantik bir hava katmaktadır.
Üzerleri toprakla kaplı olan bu köprüler, doğal bir görünüme sahip olup, özellikle bahar aylarında köprüleri mesken edinen çiçekler, üstlerinden gelip geçen insanlara kusursuz bir kompozisyon sergilemektedir.
Karaarslan Köprüsü
Altındere Vadisi'nde bulunan köprülerden ilki, vadinin hemen girişinde yer alan Karaarslan Köprüsü'dür. 1940 yılında tek kemerli olarak inşa edilen bu köprünün küçük bir bölümü hasar görse de halen kullanılmaya devam etmektedir.
Uzunalan Köprüsü
Altındere'yi ikiye bölen derenin üzerinde bulunan Uzunalan Köprüsü, Karaarslan Köprüsü'ne 20 dakikalık bir yürüyüş mesafesinde yer almaktadır. Köprü üzerinde bulunan küçük yazıtta, köprü- nün Habibo Mustafa tarafından 1958 yılında yapıldığı yazmaktadır. Dere zemininden yaklaşık 6 metre yükseklikte bulunan ve 1,5 metre genişliğinde olan Uzunalan Köprüsü, diğer köprüler gibi tek kemerli olarak inşa edilmiştir.
Taşavlu Köprüsü
Vadi içerisinde yer alan son köprü olan Taşavlu Köprüsü, Altındere Vadisi’nin giriş kısmına yaklaşık 1,5–2 saatlik yürüyüş mesafesin de bulunmaktadır. İlk iki köprüye göre daha yüksek olan bu köprü adeta Babadağ Dağı'na açılan bir kapı vazifesi görmektedir. Köprüden 1 saat kadar daha yüründüğünde Babadağ Dağı'nın muhteşem manzarası ile karşılaşılır.
Doğaseverler için İdeal Bir Yürüyüş Parkuru
Altındere Vadisi'nin baş tacı olan köprüler, doğal patika yollarla birlikte eşsiz bir yürüyüş parkuru oluşturmaktadır. Babadağ Dağı'nın zirvesine kadar uzanan bu yolların büyük bir kısmı düşük eğimli olmakla birlikte, zirveye yakın kısımları oldukça diktir.Pek çok doğaseverin uğrak yerleri arasında yer alan Altındere Vadisi, yürüyüşçülerin fazla zorlanmayacağı bir yürüyüş parkuruna sahiptir. Dere hizasında bulunan patika yolları takip ederek önce tarihi köprülere, ardından da 'Darıyeri' olarak bilinen yüksek düzlüğe ulaşmak mümkündür. Bu yollar takip edildiği sürece vadide kaybolma riski yoktur.
Patika Yol Üstünde Yer Alan Çeşmeler
Altındere Vadisi'nin iç kısımlarında yöre halkı tarafından değişik adlarla anılan çok sayıda çeşme ve hayvan yalağı bulunmaktadır. Kaynağını Babadağ Dağı'nın zirvelerinden alan sular, farklı noktalarda yapılan çeşmeler sayesinde içmeye ve kullanıma elverişli bir hale gelmiştir.
Denizli'nin En Eski Yerleşim Yerlerinden Biri
Altındere Vadisi'nin derinliklerin de bulunan tarihi mezarların en bilinenleri Seyis Yatağı Mezarlığı ve Masatalanı Mezarlığı'dır. Bazı bölgelerde ise tamamen tahrip edilmiş vaziyette çok sayıda mezar taşına rastlamak mümkündür.
Bu kalıntılar, Altındere'nin geçmişi hakkında net bir bilgi vermese de bölgenin uzun yıllardan bu yana yerleşim yeri olduğunu ortaya koymaktadır.
Sonraki kültürel gezi yazımla görüşmek üzere, esenkalın...
Yazı ve fotoğraf: Aycan Aydoğan
Babadağ Dağı'nın zirvesine kadar uzanan patika yolları, dört mevsim akan dereleri, yemyeşil doğası ve tarihi köprüleri ile adeta cennetten bir köşedir Altındere Vadisi...
Kendisi ile aynı adı taşıyan köyün girişinden Babadağ Dağı’nın zirvesine kadar uzanan bu vadi; gerek bölge halkının, gerekse doğaseverlerin en sık uğradıkları yerlerden biridir. Özellikle bahar ve yaz aylarında çok sayıda insanın geldiği vadi, bu özelliği ile diğer vadilerden ayrılmaktadır.
Vadinin Karadeniz'i Andıran Coğrafi Özellikleri
Denizli Merkez'den hareketle Göveçlik Yolu üzerinden ulaşılabilen Altındere Vadisi, Babadağ Dağı’nın kuzey yamaçlarında yer alan doğa harikası bir yerdir.
Oldukça zengin bir floraya sahip olan bu vadi, sahip olduğu coğrafi özellikler bakımından Karadeniz'le büyük bir benzerlik göstermektedir. Öyle ki, girişinden Babadağ Dağı’nın zirvesine kadar sık ağaçlarla kaplı olan bu vadide yeşilin her tonu ile karşılaşmak mümkündür.
At ve Eşeklerle Babadağ Dağı'na Yapılan Yolculuk
Altındere'den içeriye girildiğinde göze çarpan ilk şey, at ve eşek sayısının oldukça fazla olduğudur. Bunun nedeni, burada yaşayan insanların eşyalarını at ve eşeklerin üstüne yükleyerek vadi içindeki patika yollardan serin Babadağ yaylalarına ulaşmasıdır.
Vadi içerisinde bulunan yüksek ve düzlük yerlerde Altındereli köylülerin yaptığı evler ve hayvan barınakları yer almaktadır. Tamamen ahşap ve taştan yapılmış bu eski yapılar, Altındere'nin doğal bitki örtüsü ile bir bütünlük oluşturmaktadır. Bu yapıların pek çoğu terk edilmiş olsa da, bölgeyi yaylak olarak kullanan bazı köylüler yaz mevsimini bu evlerde geçirmektedir.
Vadi Boyunca Sıralanan Tarihi Köprüler
Altındere Vadisi’ni Denizli’deki diğer vadilerden ayıran en önemli özelliği; vadinin farklı yerlerinde bulunan tarihi köprülerdir. Burada yaşayan insanlar tarafından yapılan tarihi köprüler vadiye otantik bir hava katmaktadır.
Üzerleri toprakla kaplı olan bu köprüler, doğal bir görünüme sahip olup, özellikle bahar aylarında köprüleri mesken edinen çiçekler, üstlerinden gelip geçen insanlara kusursuz bir kompozisyon sergilemektedir.
Karaarslan Köprüsü
Altındere Vadisi'nde bulunan köprülerden ilki, vadinin hemen girişinde yer alan Karaarslan Köprüsü'dür. 1940 yılında tek kemerli olarak inşa edilen bu köprünün küçük bir bölümü hasar görse de halen kullanılmaya devam etmektedir.
Uzunalan Köprüsü
Altındere'yi ikiye bölen derenin üzerinde bulunan Uzunalan Köprüsü, Karaarslan Köprüsü'ne 20 dakikalık bir yürüyüş mesafesinde yer almaktadır. Köprü üzerinde bulunan küçük yazıtta, köprü- nün Habibo Mustafa tarafından 1958 yılında yapıldığı yazmaktadır. Dere zemininden yaklaşık 6 metre yükseklikte bulunan ve 1,5 metre genişliğinde olan Uzunalan Köprüsü, diğer köprüler gibi tek kemerli olarak inşa edilmiştir.
Taşavlu Köprüsü
Vadi içerisinde yer alan son köprü olan Taşavlu Köprüsü, Altındere Vadisi’nin giriş kısmına yaklaşık 1,5–2 saatlik yürüyüş mesafesin de bulunmaktadır. İlk iki köprüye göre daha yüksek olan bu köprü adeta Babadağ Dağı'na açılan bir kapı vazifesi görmektedir. Köprüden 1 saat kadar daha yüründüğünde Babadağ Dağı'nın muhteşem manzarası ile karşılaşılır.
Doğaseverler için İdeal Bir Yürüyüş Parkuru
Altındere Vadisi'nin baş tacı olan köprüler, doğal patika yollarla birlikte eşsiz bir yürüyüş parkuru oluşturmaktadır. Babadağ Dağı'nın zirvesine kadar uzanan bu yolların büyük bir kısmı düşük eğimli olmakla birlikte, zirveye yakın kısımları oldukça diktir.Pek çok doğaseverin uğrak yerleri arasında yer alan Altındere Vadisi, yürüyüşçülerin fazla zorlanmayacağı bir yürüyüş parkuruna sahiptir. Dere hizasında bulunan patika yolları takip ederek önce tarihi köprülere, ardından da 'Darıyeri' olarak bilinen yüksek düzlüğe ulaşmak mümkündür. Bu yollar takip edildiği sürece vadide kaybolma riski yoktur.
Patika Yol Üstünde Yer Alan Çeşmeler
Altındere Vadisi'nin iç kısımlarında yöre halkı tarafından değişik adlarla anılan çok sayıda çeşme ve hayvan yalağı bulunmaktadır. Kaynağını Babadağ Dağı'nın zirvelerinden alan sular, farklı noktalarda yapılan çeşmeler sayesinde içmeye ve kullanıma elverişli bir hale gelmiştir.
Denizli'nin En Eski Yerleşim Yerlerinden Biri
Altındere Vadisi'nin derinliklerin de bulunan tarihi mezarların en bilinenleri Seyis Yatağı Mezarlığı ve Masatalanı Mezarlığı'dır. Bazı bölgelerde ise tamamen tahrip edilmiş vaziyette çok sayıda mezar taşına rastlamak mümkündür.
Bu kalıntılar, Altındere'nin geçmişi hakkında net bir bilgi vermese de bölgenin uzun yıllardan bu yana yerleşim yeri olduğunu ortaya koymaktadır.
Sonraki kültürel gezi yazımla görüşmek üzere, esenkalın...
Yazı ve fotoğraf: Aycan Aydoğan
Son düzenleme: