İstanbul'daki Müzeler

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan behicefe Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 75
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 98,199
Ynt: İstanbul'daki Müzeler

DEPO MÜZE


Depomuze



Telefon:0212 – 236 90 00 / 1339
Fax: (0212) 236 90 00 / 1804
İlçe: Beşiktaş
Adres: Dolmabahçe Caddesi Beşiktaş İstanbul (Eski Dolmabahçe Kültür Merkezi Binası)

Osmanlı İmparatorluğu’nun önemli mimari eserleri arasında yer alan saraylar, köşkler ve kasırlar, Cumhuriyetin ilanından sonra, içlerindeki her türlü eşyayla birlikte, TBMM’nin korumasına devredilerek “Millî Saraylar” adıyla kurumsallaşmış; başta Dolmabahçe Sarayı olmak üzere, Beylerbeyi Sarayı ve Yıldız Sarayı-Şale, Küçüksu, Ihlamur, Aynalıkavak ve Maslak Kasırları ile Florya ve Yalova’daki Atatürk Köşklerini bünyesinde toplamıştır. Beykoz Kasrı ve Filizi Köşk de daha sonradan Millî Saraylar korumasına bırakılmıştır.

Millî Saraylar bünyesindeki bu yapılar birer müze halinde tasarlanmış, müze içeriğine göre dekore edilmiş ve sürekli olarak ziyarete açık duruma getirilmişlerdir. Ne var ki, bu yapıların müzelere dönüştürülmeleri sürecinde önemli sorunlar ortaya çıkmış; kullanıldıkları dönemlerde, gerek günlük yaşam içinde, gerek özel günlerde işlevlerini yerine getiren kimi eşyalar, yeni tasarımlarında ve dekorasyonlarda kendilerine yer bulamamış ve farklı mekanlardaki depolara yerleştirilmişlerdir. Örneğin: Pek çok sayıda porselen, cam, kristal ve gümüş sofra takımı, gözden uzak depolarda beklemek zorunda kalmıştır. Benzer biçimde, farklı zaman dilimlerinde yenilenme gereksinimi olan ipekli perdeler, tüller, havlu ve peçete takımları, izleyiciye kapalı mekanlarda koruma altında tutulmuşlardır. Ayrıca, sarayların teknolojik gelişmelere paralel olarak, havagazı, elektrik ve merkezi ısıtma sistemlerini kullanmaya başlamasıyla birlikte işlevini yitiren gümüş şamdanlar, gaz lambaları, kandiller; ısıtma araçlarından mangallar, muhtelif döküm ve çini sobalar, odunluk ve maşa takımları, depolarda saklanarak görülebilme olanaklarından yoksun kalmışlardır.

Dolmabahçe Sarayının bodrum katları ile tavan aralarında yer alan mekanlarda depolanabilen ve onbinlerle ifade edilen sayıdaki birçok objenin, olası deprem riskleri yanında, içerisinde bulundukları tarihi binanın iklimlendirme koşullarının yetersizliği ve günümüz müzecilik kriterlerine uygun koşullarda sergileme olanaklarından yoksun oluşu, Millî Saraylar Daire Başkanlığının tarihi kültür varlıklarının uygun koşullarda korunarak gelecek kuşaklara ulaştırılması misyonu doğrultusunda, TBMM Başkanlık Divanının 15 Aralık 2004 tarihli kararıyla, daha önce kültürel etkinliklere ev sahipliği yapan Dolmabahçe Kültür Merkezi’nin (Dolmabahçe Sarayı Matbah-ı Amire) Tahsis Yönetmeliği değiştirilerek, TBMM Başkanlığının onayıyla Depo Müze olarak düzenlenebilmesine olanak sağlanmış ve 23/11/2005 tarih ve 8561 sayılı TBMM Başkanlığı onayıyla projeye start verilmiştir. Depo Müze projesi, yaklaşık 2000 m2 alanın modern koşullarda bir koruma mekanına dünüştürülmesi anlamını taşıdığı gibi, buradaki eserlerin izleyiciye açılma olanağını da sunuyor. Isı ve nem miktarlarını sabitleyen, yangın sezim ve uyarılarına sahip ve güvenlik kameralarıyla izlenen sistemlerle donatılmak üzere projeleri hazırlanan bu mekan, depolama ve sergileme olarak iki bölüm içeriyor. Depo Müze’nin depolama bölümünde, ağır ve hafif yük raflarına yerleştirilmiş mobilyalar, ısıtma ve aydınlatma elemanları; olası deprem riskleri dikkate alınarak tasarlanmış kilitlenebilir ve mühürlenebilir kutularda, özel ambalajlanmış porselen, cam ve kristal objeler; özel boyutlandırılmış çelik çekmece ve kompakt dolap sistemlerinde, tekstil, perde ve muhtelif metal objeler, özel koruma koşullarında yer alıyor.

Sergileme bölümünde ise, özel tasarlanmış kapalı vitrin sistemleri ve açık sergileme standlarında, depolanan eserler arasından seçilen kristal-cam ve metal sofra takımlarına ait objeler, silahlar, muhtelif yazı takımları, porselenler, eski telefonlar, sinema makineleri, mutfak gereçleri, ısıtma araçları, perde kornişleri, ipek dokumalar ve minderler teşhir ediliyor. Müze’ye bağlı Dolmabahçe Sanat Galerisi’nde ise, dönemsel sergilere yer verilmekte olup, Dolmabahçe Sarayının 150 nci Yıl Kutlama Etkinlikleri kapsamında “Osmanlı Sarayında Oryantalistler” isimli sergi, 07 – 10 Eylül 2006 tarihleri arasında ziyarete açılmış; 30 Ekim – 15 Aralık 2006 tarihleri arasında ise, Millî Saraylar koleksiyonuna ait eserlerden oluşan “Sandıklarda Saklı Saray Yaşamı” isimli sergi ziyarete açılacaktır.

TBMM Başkanı Sayın Bülent ARINÇ tarafından 07 Temmuz 2006 tarihinde ziyarete açılan Depo Müze’nin en önemli özelliği, sergileme bölümünün yanında, depolama koşullarının da ziyaretçiye açık olmasıdır. Türkiye’de ilk kez uygulanan bu yöntemin, dünyada çok az örneği bulunuyor ve müze depolarının izlenebilir kılınması, koleksiyondaki eserlerin depolama koşullarının şeffaflaşmasını da sağlıyor. Müzenin giriş kısmında idari ofisler ve modern bir kafeterya da yer almaktadır.

Ziyaret Gün ve Saatleri: Pazartesi günleri hariç, her gün saat 09.00 – 17.00
Bilet Fiyatı: Tam: 2 YTL - İndirimli: 1 YTL - Öğrenci: 1 YTL.
Fotoğraf Tam: 6 YTL - İndirimli: 3 YTL
Video Çekim Tam: 15 YTl - İndirimli: 7.5 YTl.
 

Etiketler
Ynt: İstanbul'daki Müzeler

DİVAN EDEBİYATI MÜZESİ (Galata Mevlevihanesi)


Divanedebiyatimuzesi



Telefon:0212 245 41 41
Fax: (0212) 243 50 45
İlçe: Beyoğlu
Adres: Galip Dede Caddesi No:15 Tünel Beyoğlu İstanbul


1975 yılında müze olarak hizmete açılmış olan Galata Mevlevihanesi diğer adıyla Kulekapı Mevlevihanesi devrinin kültürünü ve sanatını yansıtan kurumlardan biridir. Yüzyıllar boyunca musiki ile bilimi bir arada kaynaştıran mevlevihanelerin Türk kültürüne etkileri büyük olmuştur. Mevlevihanelerin çevresinde toplanan pek çok kişi güzel sanatların pek çok dalında öğrenim görmüş ve bilimsel alanda kendilerinden uzun uzun söz ettirmişlerdir. Beyoğlu semtinde Yüksekkaldırım`a inen yokuşun başında yer alan mevlevihane, İstanbul`un en eski mevlevihanesidir.

II. Sultan Beyazıd`ın beylerbeyi olan İskender Paşa`nın av çiftliği üzerine 1491 yılında inşa edilmiştir. İlk şeyhi de Mehmed Semâ-i Çelebi`dir. Mevlevihane Sultan III. Mustafa zamanında (1766) yangın geçirmiş, aynı sultan zamanında bugün ayakta olan mevlevihane yaptırılmıştır. Bina daha sonraki yıllarda Sultan III.Selim, II. Mahmud ve Abdülmecid zamanlarında onarım görmüştür. Faaliyetini 1925 yılına kadar sürdüren mevlevihane 1967-1972 yılları arasında tekrar onarılmıştır. Külliye halinde inşa edilmiş olan mevlevihane; semahane, derviş hücreleri, şeyh dairesi ve hünkar mahfeli, bacılar kısmı, kütüphane, sebil, muvakkithane, mutfak, türbeler ve hazineden oluşmaktadır.

Semahane
Müze olarak kullanılmakta olan bu ahşap kısmın giriş kapısı üzerinde Sultan Abdülmecid`in tamir kitabesi yer almaktadır ve 1853 tarihini taşımaktadır. Bina sekizgen planlıdır ve 18. yüzyıl Barok üslubunun güzel örneklerinden biridir. Bu bölümde Türk musiki aletleri ile, Mevlevi kültürüne ait eserler sergilenmektedir. Ahşap kafeslerle ayrılmış olan üst kısmında ise kronolojik sıra ile divan şairlerinin divanları ile mevlevihanede yetişmiş olan Şeyh Galib, İsmail Ankaravî, Esrar ve Fasih Dedeler ile Şair Leylâ Hanım`a ait el yazması eserler yer almaktadır. Şeyh dairesi ve Hünkar mahfeli üst kattadır.

Derviş Hücreleri
Kâgirdir ve yan yana dizilmiş odalardan meydana gelmiştir.

Türbeler
Şeyh Galib Türbesi; 19.yüzyıl başlarında Halet Said Efendi tarafından yaptırılmıştır. Kare planlıdır. İçinde mevlevihanede şeyhlik yapmış olan Mehmed Ruhi, Hüseyin, İsa Selim Efendiler ile Mesneviyi ilk şerh eden Şarih-i İsmail Ankaravî ve Şeyh Galib Efendi gömülüdür.
Halet Said Efendi Türbesi; diğer türbe ile aynı tarihte yapılmıştır. Kare planlıdır. İçinde Şeyh Kudretullah, Ataullah efendiler ile Halet Said Efendi ve Ubeydullah Efendi`nin eşi Emine Esma Hanım gömülüdür.

Sebil ve Muvakkithane
Girişin sağında yer almaktadır. Kâgir olan yapı 19.yüzyıl başlarında inşa edilmiştir.

Kütüphane
Halet Said Efendi tarafından yaptırılmıştır. Muvakkithane`nin üst katında yer alır. İçinde 3455 cilt kitap bulunmaktadır.

Hâzire (Mezarlık)
Mevlevihanede şeyhlik yapmış olanlarla, eşleri, kudumzenler, neyzenler, divan sahibi şairler gömülüdür. Ayrıca Humbaracı Ahmed Paşa`nın, Türkiye`de ilk matbaayı kuran İbrahim Müteferrika`nın, ünlü bestekâr Vardakosta Seyyid Ahmed Ağa`nın, Nayi Osman Dede`nin ve Tepedelenli Ali Paşa`nın aile efradının mezarları bulunmaktadır. Mezar taşları yazı ve süslemeler açısından da çok değerlidir.

Ziyaret Gün ve Saatleri: Pazartesi hariç 09.30 - 17.00 saatleri arasında.
Giriş Ücreti: Tam: 1 YTL. Öğrenci: Ücretsiz
 

Ynt: İstanbul'daki Müzeler






DOĞANÇAY MÜZESİ



Dogancaymuzesi



Telefon:0212 244 77 70-71
E-mail: info@dogancaymuseum.org
Web: www.dogancaymuseum.org
İlçe: Beyoğlu
Adres: Balo Sokak No.42 34435 Beyoğlu / İstanbul


Türkiye`nin ilk Kişisel Modern Sanat Müzesi olan DOĞANÇAY MÜZESİ, kapılarını sanatseverlere Ekim 2004 itibariyle açtı. Müze, İstanbul`un kültür ve sanat merkezi olan Beyoğlu`ndaki 150 yıllık 5 katlı bir tarihi bina içinde yer alıyor. 1999`da Burhan Doğançay tarafından satın alındığında harap halde olan bina, dört yıl süren yenileme çalışmalarından sonra eski görkemine kavuştu. İç mekanı müze standartlarına uygun şekilde dizayn edilen müzede, sanatçının babası Adil Doğançay`a ayrılmış katın dışında müzenin kurucusu ve Türkiye`nin önde gelen sanatçısı Burhan Doğançay`a ait eserler sergilenmektedir.

ADİL DOĞANÇAY; 1900 yılında doğan Adil Doğançay, Türk ordusunda harita subayı olmasının yanı sıra iyi bir ressamdı. Genellikle izlenimci tarzda çalıştığı eserleri, hayatının çoğu zamanını doğada geçirmesi sebebiyle kır ve deniz manzaralarıdır. Müzede sergilenen eserlerinin çoğu 1940 ile öldüğü yıl olan 1990 yılları arasında yapılmıştır.

BURHAN DOĞANÇAY; sanat eğitimini ilk olarak babasından ve tanınmış ressam Arif Kaptan`dan aldı. İyi çizimin önemini küçük yaşlarda kavramıştı. 1950`li yılların başlarında öğrenci olarak Paris`e giden Doğançay, bu yıllarının önemli bir bölümünü Paris Académie de la Grande Chaumière’de sanat okuyarak geçirdi. Bir yandan da, Paris Üniversitesi`nde daha sonra doktora diploması aldığı hukuk ve ekonomi okuyordu. Bu dönemde düzenli olarak resim yaptı ve bir kaç karma sergiye katıldı. Türkiye`ye dönüşünden kısa süre sonra Ankara Sanat Sevenler Kulübü`nde babasıyla "baba-oğul" sergileri açtı. Doğançay, 1962`de devlet görevi nedeniyle New York`a gitti. Kısa süren memuriyet hizmetinden sonra 1964`de kendisini tamamen sanata adamaya ve New York`ta kalmaya karar verdi. Bundan 40 yıl kadar sonra doğduğu kent İstanbul`a dönmesi ve kendi müzesini açması hayatında yeni bir dönemin başlangıcı oldu.

Burhan Doğançay, büyülendiği kent duvarlarının etkisini yansıttığı eserleriyle tanınır. 40 yılı aşan bir süre içinde yaptığı resimler, grafikler, Aubusson duvar halıları, heykelleri ve fotoğraflarında 114 ülkeye yaptığı yolculuklarının izlerini görmek mümkündür. Kent duvarlarının Doğançay için özel bir anlamı vardır; toplumsal, siyasal ve ekonomik değişimde yansıyan zamanın geçtiğini gösterirler. Ayrıca, hava koşullarının saldırılarına ve insanların bıraktığı izlere de tanıklık ederler. Doğançay`a göre kent duvarlarını insan deneyimi için anıt yapan budur.

Doğançay Müzesi, halen teşhirde olan 150`den fazla eserle, erken figüratif yapıtlarından duvar esinli yapıtlarına kadar, Doğançay`ın eserlerinin evrimini çarpıcı bir görsel araştırmayla sunuyor bizlere.

Ziyaret Saatleri
Müze & Cafe Delight Salı - Pazar 11:00 - 18:00. Müze Pazartesi günleri kapalıdır.
Giriş ücretsizdir.
 

Ynt: İstanbul'daki Müzeler

DOLMABAHÇE SARAYI MÜZESİ


Dolmabahcesarayi



Telefon:0212 236 90 00 (20 hat)
Fax: (0212) 259 32 92
İlçe: Beşiktaş
Adres: Dolmabahçe, Beşiktaş İstanbul


Sarayın bulunduğu yöre, 17. yüzyıla kadar Boğaziçi’nin koylarından biriydi. Bu bölgenin Altın Post`u aramaya çıkan Argonotlar`ın efsanevi gemisi Argos’un demirlediği, Fatih Sultan Mehmed’in İstanbul’u fethi sırasında Haliç’e indirmek üzere gemilerini karaya çıkardığı yer olduğu ileri sürülür.
Osmanlılar Dönemi`nde kaptan paşaların donanmayı demirledikleri, geleneksel denizcilik törenlerinin yapılageldiği doğal bir liman görünümünde olan bu koy, 17. yüzyıldan başlayarak dönem dönem doldurulmuş ve Dolmabahçe adıyla padişahların Boğaziçi’ndeki has bahçelerinden biri konumuna getirilmiştir.

Tarihsel süreç içinde çeşitli padişahlar tarafından yaptırılan köşk ve kasırlarla donatılan Dolmabahçe; zamanla "Beşiktaş Sahil Sarayı" adıyla anılan bir saray görünümü kazanmıştır. Beşiktaş Sahil Sarayı, Sultan Abdülmecid Döneminde (1839-1861) ahşap ve kullanışsız olduğu gerekçesiyle 1843 yılından başlayarak yıktırılmış ve aynı yerde günümüze dek gelen Dolmabahçe Sarayı’nın temelleri atılmıştır.

Yapımı, çevre duvarlarıyla birlikte 1856 yılında bitirilen Dolmabahçe Sarayı 110.000 m2’yi aşan bir alan üstüne kurulmuş ve ana yapısı dışında onaltı ayrı bölümden oluşmuştur. Bunlar saray ahırlarından değirmenlere, eczanelerden mutfaklara, kuşluklara, camhane, dökümhane, tatlıhane gibi işliklere uzanan bir dizi içinde, çeşitli amaçlara ayrılmış yapılardır. Bu yapılar arasına Sultan II. Abdülhamid Döneminde (1876-1909) Saat Kulesi ve Veliahd Dairesi arka bahçesindeki Hareket Köşkleri eklenmiştir.

Dönemin önde gelen Osmanlı mimarları Karabet ve Nikogos Balyan tarafından yapılan sarayın ana yapısı; Mabeyn-i Hümâyûn (Selâmlık), Muayede Salonu (Tören Salonu) ve Harem-i Hümâyûn adlarını taşıyan üç bölümden oluşur. Mabeyn-i Hümâyûn; devletin yönetim işleri, Harem-i Hümâyûn; padişah ve ailesinin özel yaşamı, bu iki bölümün arasında yer alan Muayede Salonu ise; padişahın devlet ileri gelenleriyle bayramlaşması ve kimi önemli devlet törenleri için ayrılmıştır.

Tüm yapı, bodrumla birlikte üç katlıdır. Biçimde, ayrıntılarda ve süslemelerde gözlenen belirgin batı etkilerine karşılık bu saray, bu etkilerin Osmanlı ustalarca yorumlanmış bir uygulamasıdır. Öte yandan, gerek kuruluş gerekse oda ve salon ilişkileri açısından geleneksel Türk evi plan tipinin çok büyük boyutlarda uygulandığı bir yapı bütünüdür. Beden duvarları taştan, iç duvarları tuğladan, döşemeleri ahşaptan yapılmıştır. Çağın teknolojisine açık olan saraya, 1910-12 yıllarında elektrik ve kalorifer sistemi eklenmiştir. 45.000 m2’lik kullanılır döşeme alanı, 285 odası, 46 salonu, 6 hamamı ve 68 tuvaleti vardır. Döşemelerin ince işçilikli parkelerinin üstünde, önce sarayın dokumevinde, sonra da Hereke’de dokunmuş 4454 m2 halı serilidir.

Padişahın devlet işlerini yürüttüğü Mabeyn; işlevi ve görkemiyle Dolmabahçe Sarayı’nın en önemli bölümüdür. Girişte karşılaşılan Medhal Salon, üst katla bağlantıyı sağlayan Kristal Merdiven, elçilerin ağırlandığı Süfera Salonu ve padişahın huzuruna çıktıkları Kırmızı Oda; imparatorluğun tarihsel görkemini vurgulayacak biçimde süslenmiş ve döşenmiştir. Üst katta yer alan Zülvecheyn Salonu; padişahın Mabeyn’de kendine özel olarak ayrılmış dairesine bir tür geçiş mekanı oluşturmaktadır. Bu özel dairede, padişah için mermerleri Mısır’dan getirilmiş görkemli bir hamam, çalışabileceği oda ve salonlar bulunmaktadır.

Harem ve Mabeyn bölümleri arasında yer alan Muayede Salonu; Dolmabahçe Sarayı’nın en yüksek ve en görkemli parçasıdır. 2000 m2’yi aşan alanı, 56 sütunu, yüksekliği 36 m.yi bulan kubbesi ve bu kubbeye bağlı yaklaşık 4,5 tonluk İngiliz yapımı avizesiyle bu salon, sarayın diğer bölümlerinden belirgin bir biçimde ayrılmaktadır. Salon, bodrumdaki tesislerden elde edilen sıcak havanın sütun diplerinden içeri verilmesiyle ısıtılmakta, böylelikle soğuk mevsimlere rastlayan törenler daha sıcak bir atmosferde yapılabilmekteydi. Geleneksel bayramlaşma töreni günlerinde, Topkapı Sarayı’nda bulunan altın taht bu salona getirilerek kurulur ve padişah bu tahtta devlet ileri gelenleriyle bayramlaşırdı. Galeriler ise elçilik görevlilerine, Saray Orkestrası’na, bay ve bayan konuklara ayrılmıştı.

Dolmabahçe Sarayı’nın Batı etkileri altında, Avrupa saraylarından örnek alınarak yapılmış bir saray olmasına karşılık, işlevsel kuruluşu ve iç mekan yapısında "Harem"in eskisi kadar kesin çizgilerle olmasa da ayrı bir bölüm olarak kurulmasına özen gösterilmiştir. Ancak Topkapı Sarayı’nın tersine, Harem, artık saraydan ayrı tutulmuş bir yapı ya da yapılar topluluğu değildir; aynı çatı altında, aynı yapı bütünlüğü içinde yerleştirilmiş özel bir yaşama birimidir.

Dolmabahçe Sarayı’nın yaklaşık üçte ikisini oluşturan Harem Bölümü`ne, Mabeyn ve Muayede Salonu’ndan geleneksel ayrımı vurgulayan demir ve ahşap kapılarla kesilmiş koridorlarla geçilmektedir. Bu bölümde Boğaziçi’nin yansımalarıyla aydınlanan salonlar, sofalar boyunca padişahların, padişah eşlerinin, çeşitli görevleri olan kadınların, şehzade ve sultanların yatak odaları, çalışma ve dinlenme odaları sıralanmaktadır. Valide Sultan Dairesi, Mavi ve Pembe Salonlar, Abdülmecid, Abdülaziz ve Reşad tarafından kullanılan odalar, Cariyeler Bölümü, Kadınefendi odaları, Atatürk’ün çalışma ve yatak odası, sayısız değerli eşya, halı, levha, vazo, avize, tablo gibi sanat yapıtları Harem’in ilginç ve etkileyici parçalarını oluşturmaktadır.

Günümüzde Dolmabahçe Sarayı’nın bütün birimleri restore edilmiş ve ziyarete açılmış bulunmaktadır. Saray’ın değerli eşyalarının sergilendiği iki “Değerli Eşyalar Sergi Salonu”, Milli Saraylar Yıldız Porselenleri Koleksiyonu’ndan örneklerin yer aldığı “İç Hazine Sergi Binası”, genellikle Milli Saraylar Tablo Koleksiyonu’nun bölüm bölüm ve uzun süreli sergiler biçiminde izleyicilere sunulduğu “Sanat Galerisi”, bu galerinin alt katında sarayın çeşitli objeleri ve mimari süslemelerinden alınmış kuş motiflerinin fotoğraflarından oluşan sürekli serginin bulunduğu tarihsel koridor, Mabeyn Bölümü’ndeki Abdülmecid Efendi Kütüphanesi, Dolmabahçe Sarayı’nın başlıca sergileme birimlerini oluşturmaktadır.

Sarayın hemen girişinde bulunan eski Mefruşat Dairesi’nde Kültür-Tanıtım Merkezi yer almakta ve Milli Saraylar’ın çeşitli yerlerinde sürdürülen bilimsel çalışmalarla tanıtım etkinlikleri bu merkezden yönlendirilmektedir. Öte yandan, yine bu merkezde çoğunluğunu 19. yüzyıla yönelik yayınların oluşturduğu bir kitaplık kurularak araştırmacıların hizmetine sunulmuştur.

Saat Kulesi, Mefruşat Dairesi, Kuşluk, Harem ve Veliahd Dairesi bahçelerinde ziyaretçilere yönelik kafeterya hizmetleri veren bölümler ve hediyelik eşya satış reyonları oluşturulmuş, bu reyonlarda Kültür-Tanıtım Merkezi’nce hazırlanan ve milli sarayları tanıtıcı bilimsel nitelikte kitaplar, çeşitli kartpostallar ve Milli Saraylar Tablo Koleksiyonu’ndan seçilmiş ürünlerin tıpkı basımları satışa sunulmuştur. Öte yandan Muayede Salonu ve bahçeler ise ulusal/uluslararası resepsiyonlara ayrılmış, yeni düzenlemelerle saray, müze içinde müze birimlerine, sanat ve kültür etkinliklerine kavuşturulmuştur.

Ziyaret Gün ve Saatleri: Pazartesi, Perşembe günleri dışında her gün, 01 Ekim-28 Şubat arasında 09.00-15.00, 01 Mart-30 Eylül arasında 09.00-16.00 saatlerinde ziyarete açıktır.
Ücret: Tam: 10 YTL.(Haremlik), 8 YTL, Öğrenci: 1 YTL.
 

Ynt: İstanbul'daki Müzeler

ECZACIBAŞI SANAL MÜZESİ - www.sanalmuze.org


Sanalmuze



Telefon:0 212 350 81 13
Fax: 0 212 280 82 44
E-mail: sanalmuze@eczacibaşi.com.tr
Web: www.sanalmuze.org
İlçe: Levent
Adres: Eczacıbaşı Holding A.Ş. Sanal Müze Yönetimi Büyükdere Caddesi Ali Kaya Sokak No:7 Levent

Eczacıbaşı Holding`in web ortamında kurduğu "Eczacıbaşı Sanal Müzesi" - www.sanalmuze.org sitesinde koleksiyonlar, sergiler, etkinlik takvimi, sanat sözlüğü, sanatçılar hakkında bilgiler, araştırma kaynakları, sanat ve sanatçılarla ilgili haberleri bulabilirsiniz.

Eczacıbaşı Sanal Müzesi sanatçıların yaratıcılıklarını tanıtmayı, tartışmayı, kaydını tutmayı ve sağlanacak iletişim ortamı ile onlara güç vermeyi amaçlamakta.
 



Ynt: İstanbul'daki Müzeler


ERCÜMENT KALMIK MÜZESİ

Ercumentkalmilmuze



Telefon:0212 245 02 70
Fax: (0212) 244 46 61
İlçe: Taksim
Adres: Sarayarkası Sokak No: 35 - 37 Gümüşsuyu / Taksim


Türk resim tarihinin önemli isimlerinden olan Ercüment Kalmık`ın evinin restore edilmesiyle oluşturulmuştur. Geç dönem 19 yy. evinin aslına uygun restorasyonu ile birlikte, evin arka bahçesinde sanat atölyesi ve sergi mekanının yerleştirilmesi, projenin esasını oluşturmaktadır. Restore edilen ev sanatçı Ercümend Kalmık`ın eserlerinin sergilenmesine ayrılmış, tonozlu ek binanın alt katında sanat atölyesi, üst katında ise geçici sergiler için bir mekan yaratılmıştır. Bu tonozlu yapı, eski yapıya ince ve şeffaf bir köprü ile bağlanmıştır.

Ziyaret Gün ve Saatleri: Pazar, Pazartesi ve resmi tatil günleri dışında her gün 11.00-19.00 saatlerinde ziyarete açıktır.
 

Ynt: İstanbul'daki Müzeler

ESKİ ŞARK ESERLERİ MÜZESİ


Telefon:0212 520 77 40
İlçe: Sultanahmet
Adres: Osman Hamdi Bey Yokuşu, 34400 Gülhane-Sultanahmet


Arkeoloji Müzelerine bağlıdır. Halil Eldem Bey tarafından 1917 yılında düzenlenerek hizmete açılmıştır.
Eski Mezopotamya, Yunan öncesi Anadolu, Eski Mısır ve İslamiyet öncesi Arabistan Kültürüne ait 15.000 kadar arkeolojik eser sergilenmektedir. Binanın giriş merdiveninin iki yanında M.Ö. IX.yüzyıla ait Zincirli’de bulunmuş iki aslan heykeli yer alır. Salonlarda sırasıyla; Asur, Sümer, Akat, Babil ve Part uygarlıklarına ait eserler, Eski Mısır eserleri, İslamiyet öncasi Arabistan eserleri ve çivi yazılı belgeler kolleksiyonu sergilenmektedir.

Ziyaret Gün ve Saatleri: Pazartesi günü dışında her gün 09.30-17.00 saatleri arasında gezilebilir.
Ücret:Tam: 5 YTL., Öğrenci: Ücretsiz
 

Ynt: İstanbul'daki Müzeler

FENERBAHÇE SPOR KULÜBÜ MÜZESİ


Telefon:0216 449 56 67 Dahili: 2028
Web: www.fenerbahce.org/fbmuze/index.asp
İlçe: Kadıköy
Adres: Fenerbahçe Müzesi - Şükrü Saracoğlu Stadyumu, Kadıköy


FENERBAHÇE MÜZESİ TARİHİ


Türk sporunun temel direklerinden Fenerbahçe Spor Kulübü, tam 35 dalda yüz yılı aşan başarılarla dolu çalışmalarında çok değerli ödüller ve kupalara sahip olmuştur.


Fenerbahçe ilk kupasını 5 Haziran 1910’da İstanbul’un ünlü Rum kulübü Sturugglers’i 3 – 1 yenerek kazandı. Gümüş işlemeli bir kupa ile başlayan bu ilk ödül ile Fenerbahçe Müzesi`nin temelleri de atılmış oldu. 1913 yılında Altıyol ağızındaki lokalde kupa ve heykellerin sayısı 10’a ulaşınca bunlar için küçük bir vitrin satın alındı.


1914 yılında Kuşdili’nde iki katlı ahşap Lokale geçildiğinde git gide zengin bir kimliğe bürünen müze için ikinci katta bir oda ayrıldı. Kazanılan ödülleri koymak için yeni vitrinler yaptırıldı. 1932 yılındaki yangına dek kalınan Kuşdili lokalinde ödüllere (kupalara) ayrılan bu küçük odanın da bir süre sonra yetmediği, ihtiyacı karşılamadığı göründü. Kupa, şilt ve vazoların bir bölümü diğer odalara alt kattaki büyük salona konmaya başlandı.


Fenerbahçe Spor Kulübü`nün kupa sayısı 1932 yazı başlarında 150’yi aşmıştı. Ancak kulübün ilk 25 yıllık faaliyetlerinin kanıtı olan bu kupa, şilt v.b. ödüller ve çeşitli tarihi belgeler 5/6 Haziran 1932 gecesi çıkan yangında kulüp binası ile birlikte yandı.


Sıfırlanan Fenerbahçe Müzesi yangından sonra hemen ve yeniden doğdu. 1932`den sonra çalışma dallarının çeşitlenmesi ile de her yıl kazanılan sayısız kupa, şilt, plaketler ile günümüze dek gelindi.Fenerbahçe Burnu`ndaki sosyal tesislerin açılmasından sonra yıllar içinde kazanılan kupa, şilt ve plaketler oradaki vitrinlerde sergilendi.


Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı`nın yeniden yapılması sırasında kulübün o dönemdeki başkanı Aziz Yıldırım ve yönetim kurulu Avrupa standartlarının üzerinde modern bir müzenin stadın içinde kurulması kararını aldı. Bu karar kısa bir sürede hayata geçirildi. Fenerbahçe Spor Kulübü Müze Tarih ve Arşiv Kurulu Başkanı Sertaç Kayserilioğlu’nun önderliğinde yaklaşık bir yıl süren yoğun çalışmalardan sonra müzenin resmi açılışı 19 Ekim 2005 tarihinde yapıldı.


MÜZENİN BÖLÜMLERİ:


1- Dünya`da futbolun doğuşu bölümü


2- Fenerbahçe Spor Kulübü`nün ilk kuruluş toplantısının, dönemin eşyaları ile mumyalarla canlandırıldığı bölüm


3- Mütareke ve İşgal dönemi sırasında Dereağzı`ndaki kulüp lokalinden cepheye silah, cephane kaçırılma anının mumyalarla canlandırıldığı bölüm


4- Union Clup sahasından Şükrü Saracoğlu`na kulubün stadının evrelerinin sunulduğu bölüm


5- Kuruluştan itibaren tüm branşlardaki başarıları simgeleyen her türlü şilt, madalya berat fotoğraf, belge vb. materyallerin sergilendiği bölümler


6- Kuruluştan günümüze her dönemdeki bir kısmı orijinal forma, çorap vb giysilerin sergilendiği bölümler


7- İlk tüzükler, eski üye kartları, eski lisanslar, eski maç biletleri, kulüp piyango biletleri vb. belgelerin sunulduğu bölümler.


8- Eski maçlardan filmlerin ve Fenerbahçe belgesellerinin oynatıldığı sinema odası


9- Atatürk`ün 3 Mayıs 1918 yılındaki kulübü ziyaretinin ve şeref defterini imzalama anının mumyalı olarak canlandırıldığı bölüm


10- Bütün bu bölümler dışında yıllara göre sınıflandırılmış olarak Fenerbahçe Spor Kulübü`nün 1907`den bu yanaa çeşitli branşlarda kazandığı 3000 (üç bin) kupa şilt ve plaketin 426 tanesi de müzede sergilenmektedir.


Ziyaret Gün Ve Saatleri: Her gün 10.00-18.00 saatleri arasında ücretsiz olarak gezilebilir.
 

Ynt: İstanbul'daki Müzeler

FETHİYE MÜZESİ (Pammakaristos Manastırı)


Pammakaristos kilise



Telefon:0212 528 45 00
Fax: (0212) 512 54 74
E-mail: ayasofyamuzesi@hotmail.com
İlçe: Fatih
Adres: Fethiye Caddesi Draman / Fatih


İstanbul`un Fatih-Çarşamba semtindedir. Bizans Döneminde yaptırılan Pammakaristos manastır kilisesidir. Latin istilasının son bulmasıyla XIII. yüzyılda bir mezar şapeli eklenmiştir.

Fetihten sonra, Hıristiyanların elinde kalıp kadın manastırı olarak kullanılmış, 1455 yılında patrikhane buraya taşınmış ve 1586 yılına kadar patrikhane olarak kalmıştır.
Bu kiliseyi III. Murat (1574-1595) camiye dönüştürmüş ve Fethiye adı verilmiştir.
Kuzey kilise halen cami olarak kullanılmaktadır, ek kilise ise duvarları XIV. yüzyılın güzel mozaikleri ile süslü olup 1938-1940 yıllarında onarıldıktan sonra müze olarak Ayasofya Müzesi`ne bağlı bir birim haline getirilmiştir.

Ziyaret Gün ve Saatleri: Restorasyon çalışmaları nedeniyel ziyarete kapalıdır. Ayasofya Müzesi Müdürlüğü’nün izni ile ziyaret edilebilir.
Giriş Ücreti: Tam: 2 YTL.
 

Ynt: İstanbul'daki Müzeler

FLORENCE NIGHTINGALE MÜZESİ


Telefon:0216 343 73 10
Fax: 0216 333 10 09
İlçe: Üsküdar
Adres: Selimiye Kışlası, Üsküdar
Haritadaki yeri için tıklayın...

Kırım Savaşı sırasında Askeri Hastane haline getirilen ve İngiliz hemşire Florence Nightingale’in de görev aldığı tarihi Selimiye Kışlası’nın kuzeybatı köşesindeki kulenin bir bölümü 1954`te müze olarak düzenlenmiştir.

Florence Nightingale’in eşyaları, fotoğrafları, elinden hiç eksik etmediği lambası, madalyaları ve Sultan Abdülmecid’in hediye ettiği bilezik müzede sergilenmektedir.

Ziyaret Gün ve Saatleri:Sadece Cumartesi günleri açıktır. Müzeyi gezmek isteyenler ilgili faks yoluyla izin almalıdırlar.
Ücret: Müzeye giriş ücreti alınmamaktadır.
 



Ynt: İstanbul'daki Müzeler

FLORYA ATATÜRK DENİZ KÖŞKÜ


Telefon:(0212) 426 51 51
Fax: (0212) 580 75 34
İlçe: Florya
Adres: Florya

Ziyaret Gün ve Saatleri: Pazartesi, Perşembe günleri dışında her gün, 01 Ekim-28 Şubat arasında 09.00-15.00, 01 Mart-30 Eylül arasında 09.00-16.00 saatlerinde ziyarete açıktır.
 

Ynt: İstanbul'daki Müzeler

GALATASARAY MÜZESİ


Galatasaraymuzesi



İlçe: Beyoğlu
Adres: Galatasaray Lisesi İstiklal Caddesi Beyoğlu


1868`de Galatasaray Lisesi Tanzimat hareketi yönunde tekrar kurulduğunda, 3. Napolyon`un hediyesi olan Tarih-i Tabiiye Müzesi`nin mektepte tesisiyle Galatasaray müze mevhumuyla tanıştı. 1909`da konferans salonunda Fransızca konuşularak yapılan Klüp Genel Kurulu, "Mektebimizin bir köşesinde hatıralarımızı saklayacağımız bir müze" tesisini amaç olarak belirtti ve 1913`te Kalamış`ta Galatasaray Klübü`ne tahsis edilmiş merkez binasında müzeyi tesis etti.

1918`de Birinci Dünya Harbi`nden sonra İstanbul`un işgalinde bina Galatasaray¹dan alınınca müze eşyaları Ali Sami (Yen) Bey tarafından bir zabıtla, korunmak üzere, mektep müdüriyetine teslim edilerek işgal ve Milli Mücadele sırasında burada muhafaza edildi.

Cumhuriyet`ten sonra mektebin konferans salonu yanındaki fuaye, sonra resimhanede muhafaza ve teşhir edilirken Atatürk`ün ziyareti gerçekleşti ve resmini imzaladı. 1942`de Recep Peker başbakanlığındaki hükumet mektepte ayrı bir müze binası yaptırılmasına izin verdi. O zamanki Istanbul Valisi Lütfi Kırdar, bahçe önündeki binaları istimlak etti ve gerekli tahsisatın oluşturulmasına başlandı. 1970 yılında bugünkü mektep girişine eklemlenmiş bina tamamlandı ve Galatasaray Müzesi buraya taşındı.

Mekanın temininden sonra müze faaliyeti ve teşkilatı 3 esasa dayandı: 1- Müze eşyasının korunması 2- Müzeye devamlı yeni eşya temini. (Her yıl Ekim ayındaki kuruluş yıldönümünde klüp, o yıl kazanılan kupa ve ödülleri müzeye teslim eder. Ayrıca Galatasaraylılar ellerindeki belge ve eşyaları da müzeye teslim etmektedirler.) 3- Kültür değeri olarak müze konu ve kapsamını kamunun bilincine aktaracak teşhiri yapacaktir.

Klüp başkanının atadığı bir heyet tarafından yönetilen müze, Galatasaray Lisesi ve Spor Klübü`nün ortak müzesi kimliğindedir. Herkese açıktır ve giriş ücretsizdir.

Ziyaret Gün ve Saatleri: Çarşamba günleri 10.00 - 13.00 arası ve özel günlerde (Her Haziran`ın ve Aralık`ın ilk Pazar`ı olan pilav günlerinde ve ihtiyari olarak bazı kutlama, sergi ve törenlerde) açıktır.
 

Ynt: İstanbul'daki Müzeler

HALI MÜZESİ


Telefon:(0212) 518 13 30
İlçe: Eminönü
Adres: Sultanahmet Camisi Avlusu, Eminönü İstanbul


Ziyaret Gün ve Saatleri: Pazar ve Pazartesi günleri dışında her gün 09.00-12.00/09.30-16.00 saatlerinde ziyarete açıktır.
 

Ynt: İstanbul'daki Müzeler

HAT SANATLARI MÜZESİ


Turkvakifhat



Telefon:0212 527 58 51
İlçe: Beyazıt
Adres: Beyazıt Meydanı 34490, Beyazıt Eminönü


Beyazıt Meydanı’ndaki Beyazıt Medresesi`dir. Müze ilk olarak 1968 yılında Sultan Selim Medresesi’nde Türk Yazı Sanatları Müzesi ismiyle açılmış, bugünkü binasına ise 1984’te taşınmıştır.

Birçok ünlü hattata ve hattat padişahlara ait hatlar, levhalar, tuğralar ve Kur’anlar türlerine göre tasnif edilmiş olarak medresenin küçük odalarında sergilenmektedir.

Ziyaret Gün ve Saatleri: Pazar ve Pazartesi dışında 09.00-16.00 saatlerinde ziyarete açıktır.
Ücret: Tam: 1 YTL., Öğrenci: Ücretsiz
 

Ynt: İstanbul'daki Müzeler

HAVACILIK MÜZESİ


Telefon:0212 663 24 90 / 2215
Fax: (0212) 663 15 60
İlçe: Yeşilyurt
Adres: Hava Harp Okulu Komutanlığı, Yeşilyurt İstanbul

İlk havacılık müzesi, 1971 yılında İzmir Cumaovası sivil hava alanında ziyarete açılmış ve 1978 yılına kadar burada kalmıştır. 1974`te müzenin İstanbul`a taşınması gündeme gelmiş ve gerekli girişimler başlatılmıştır. Müze, 1985 yılında Yeşilköy`de ziyarete açılmıştır. O günden başlayarak yapılan çalışmalarla bugünkü modern tesisler kazanılmıştır.

12.000 metrekare açık ve 3000 metrekare kapalı alan üzerinde sergilenen uçaklar arasında uçabilenler olduğu gibi, dünyada eşi kalmadığı için antika değerine sahip 1930`lu yıllara ait uçaklar da bulunmaktadır. Ayrıca Türk havacılık tarihi ile ilgili değerli eşya, maket, fotoğraf ve tarihi belgelerin de bulunduğu kapalı mekanların dışında açık mekanda da jet savaş uçakları, kargo ve savaş uçakları, helikopterler, uçaksavar, füze ve radar sergilenmektedir.

Müzede ayrıca 50 kişilik modern sinema ve konferans salonu, uçak maketleri ve hatıra eşya satışının yapıldığı hatıra eşya satış reyonu, yazlık ve kışlık kafeterya bulunmaktadır.

Müze tarafından her yıl, açılış tarihi olan 16 Ekim`i kapsayan haftada, "Türkiye Plastik Model Uçak Yarışması" düzenlenmektedir. Müzeyi gezenler, çağdaş müzecilik anlayışıyla yaratılan ortamda dünya ve Türk havacılığının geçirdiği aşamaları izleyebilirler.

Ziyaret Gün ve Saatleri: Pazartesi ve Salı günleri dışında her gün 09.00-11.30/13.00-16.30 saatlerinde ziyarete açıktır.
 



Ynt: İstanbul'daki Müzeler

HİLMİ NAKİPOĞLU FOTOĞRAF MAKİNELERİ MÜZESİ


Telefon: (0212) 543 09 20
İlçe: Bakırköy
Adres: Nefus Nakipoğlu Zihinsel Engelliler Okulu 4. kat, Osmaniye Caddesi No: 18/B, Bakırköy


Ziyaret Gün ve Saatleri: Hafta içi her gün 09.00-17.00 saatlerinde ziyarete açıktır.
 

Gezenbilir bilgi kaynağını daha iyi bir dizin haline getirebilmek için birkaç rica;
- Arandığında bilgiye kolay ulaşabilmek için farklı bir çok konuyu tek bir başlık altında tartışmak yerine veya konu başlığıyla alakalı olmayan sorularınızla ilgili yeni konu başlıkları açınız.
- Yeni bir konu açarken başlığın konu içeriğiyle ilgili açık ve net bilgi vermesine dikkat ediniz. "Acil Yardım", "Lütfen Bakar mısınız" gibi konu içeriğiyle ilgili bilgi vermeyen başlıklar geç cevap almanıza neden olacağı gibi bilgiye ulaşmayı da zorlaştıracaktır.
- Sorularınızı ve cevaplarınızı, kısaca bildiklerinizi özel mesajla değil tüm forumla paylaşınız. Bildiklerinizi özel mesajla paylaşmak forum genelinde paylaşımda bulunan diğer üyelere haksızlık olduğu gibi forum kültürünün kolektif yapısına da aykırıdır.
- Sadece video veya blog bağlantısı verilerek açılan konuların can sıkıcı olduğunu ve üyeler tarafından hoş karşılanmadığını belirtelim. Lütfen paylaştığınız video veya blogun bağlantısının altına kısa da olsa konu başlığıyla alakalı bilgiler veriniz.

Hep birlikte keyifli forumlar dileriz.


GEZENBİLİR TV

GEZENBİLİR'İ TAKİP EDİN

Forum istatistikleri

Konular
103,435
Mesajlar
1,517,930
Kayıtlı Üye Sayımız
172,082
Kaydolan Son Üyemiz
Tsow

Çevrimiçi üyeler



Geri
Üst