Kısa Geziler; Tire (27-30 Ekim 2008)

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan gezmen Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 35
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 14,009

gezmen

Karavan Yönetim
Mesajlar
4,757
Tepkime Puanı
77
Yer
Akhisar
Merhaba,

Havalar ısındı, bunaltıcı günler geldi gibi.. Belki bir yerlerde yazmışımdır, Ege Çukurunda doğup büyümeme karşın, sıcağı pek sevmem. Sıcaklardan biraz tatlı serin günlere gitmeye, ne dersiniz?..

Gezi hedefimiz, K.Menderes, tarih ise Ekim sonları 2008. Küçük Menderes Havzasından çok hoşlanırım, özellikle de Tire'den. Bu çukurda Tire'nin yeri bir başkadır, bilenler bilir... 2006 İlkbahar aylarında, yine bir kısa K.Menderes turu yapmıştık eşimle. Tadı damağımızda kalmıştı.. Devamını getirmek istiyorduk, kısmet 2008 Ekim sonu imiş.

Kısa bir hazırlık sonrasında, yola çıktık, 27.Ekim.08, Pazartesi. Yaptığım plana göre, bu kez, Salihli-Bozdağ-Ödemiş yolunu kullanmayacağım. Karayolları Genel müdürlüğünün haritalarında bu yol görünür bilirsiniz. Aşağıdaki ilk haritada göreceğiniz üzere, Turgutlu'ya varmadan sola dönerek köy yollarından K.Menderes ovasına ineceğiz. Daha önce yerel olanaklardan yararlanarak, merak ettiğim, rotadaki bir bölümün sorunlu olmadığını öğrenmiştim. Sürprizlerle karşılaşma olasılığı yok bu kez. (2008 Mayıs başlarında, Alaçam Dağlarını geçerek Dursunbey-Balıkesir'e inmek için, Yağcılar-Bigadiç jandarmasına yolu sormuştum. Yol çok iyi demelerine karşın, L300 ile off-road yapmak durumunda kalmıştım, unutamıyorum...)

Akhisar sonrasında Gölmarmara'da hafta pazarına rastlıyoruz. Bu pazarın pek bir özelliği olmasa da yine de uğrayıp bir turlamak gerek.. Fazla oyalanmıyoruz. Marmara Gölüne el sallıyoruz. Saruhanlı yol ayrımını da geçiyor ve sonrasında sağda Dibekdere-Ahmetli levhasından giriyoruz. Ahmetli içinden geçerek İzmir-Ankara Karayoluna ulaşıyoruz. Turgutlu'ya varmadan (yaklaşık 10-12 km civarı) bu kez sola dönüyoruz.

Cavid Sezen

[attachment=1]

[attachment=2]

08 Ekim Tire


08 Ekim Tire 2
 

Etiketler
Ynt: Kısa Geziler; Tire (27-30 Ekim 2008)

Bozdağ'ı bu kez farklı bir yoldan aşacağız. Şimdiye değin, Salihli-Ödemiş ve Torbalı-Kemalpaşa üzerinden olmak üzere iki yoldan geçmiştik. Bu yol, üçüncü aşma yolumuz olacak. Çıkrıkçı-Dağyeniköy-Hacıisalar-Karaköy üzerinden Ödemiş'e bağlı köylere ineceğiz. İşte yol ayrımından sonraki ilk köy: Çıkrıkçı. Biz sağa doğru gideceğiz.

[attachment=1]

Yavaş yavaş yükseliyoruz. Köylerden geçiyoruz, hava şahane... Sonbahar kendini belli etmeye başlamış..

[attachment=2]

800 metrelere değin yol yükseliyor. Köy yolları olmasına karşın yol kalitesi bayağı iyi. Çeşmelerden sular akıyor, özellikle Hacıisalar Köyüne yakın olan çeşmenin suyu güzeldi..

2008 29 Ekim Tire 001


2008 29 Ekim Tire 005
 

Ynt: Kısa Geziler; Tire (27-30 Ekim 2008)

Hacıisalar Köyüne uğrayacağım. Burada, bana yol kalitesi hakkında ayrıntılı bilgi veren "Balcı Mehmet"i göreceğim. Birkaç saat önce telefon etmiş ve köyde olduğunu öğrenmiştim.

Yol ayrımına geliyoruz. Sola dönmemiz gerekirken, sağa kısa bir dönüş yapıyor ve Hacıisalar Köyüne uğruyoruz. Köy ve çevresi hakkında bizi bilgilendiriyor. Özellikle haziran ayında gelmemizi, kiraz ikram etmek istediklerini söylüyor. Ayrıca bu köylerin doğusunda yer alan, bildiğim ama gitmediğim "Ovacık Yaylası"nın sıcak yaz günlerinde çok tercih edildiğini belirtiyor. Kirazı ve yaylayı not alıyoruz. Zamanımız çok yok, çaylarını içiyor ve teşekkür ediyoruz..

[attachment=1]

Yukarıdaki fotoğrafta adları yazan 6 köy, Turgutlu'ya bağlı ve coğrafi bir bütünlük gösteriyorlar. Tümüne birden "Dağmarmara Köyleri" deniyor. Okul ve sağlık ocağı gibi birtakım kurumları ortak. (Yukarıda 6 köyün ortak İlköğretim Okulunu görüyorsunuz.) Gelir kaynakları, kiraz, kestane ve ceviz... Oysa eskiden hayvancılık ve bir miktar kestane ve ceviz varmış. İhracata yönelik kiraz üretimi burada çok şeyi değiştirmiş gibi...

Sola dönüyor, Kuşlar ve Karadere köylerini geçiyoruz. Zaman ve mevsim uygun olsaydı da "Ovacık"ta hiç olmazsa bir gece kalabilseydik...

2008 29 Ekim Tire 010


2008 29 Ekim Tire 013
 


Ynt: Kısa Geziler; Tire (27-30 Ekim 2008)

Artık K.Menderes Ovasına doğru alçalıyoruz ve İzmir İli topraklarındayız.

Kerpiçlik Köyü açığından geçerek inişimizi sürdürüyoruz. Yoldan bir görünüm:

[attachment=1]

Bülbüller Köyünden sonra yol ikiye ayrılıyor. Sola gidilirse Ödemiş'e ulaşılıyor. Biz Ödemiş'e sonra uğrayacağız. Sağa dönüyor ve Yusufdere, Karaköy'ü geçerek Ödemiş yolundaki İlkkurşun Köyüne ulaşıyoruz. Böylece Bozdağ geçilmiş oluyor..

Sağa Bayındır yönüne dönüyoruz ama Bayındır'a varmadan sola döneceğiz, hedef Tire. Tire'ye ulaşıyor ve Öğretmenevine uğruyoruz. Öğretmenevi, çok merkezi bir yerde. Müdür Beyle görüşüyor ve aracımızı bahçeye çekiyoruz. İki yıl aradan sonra ilk izlenimler paylaşılıyor... Burada kalacağımız iki günde öğretmenevinin olanaklarından yararlanacağız. Bahçenin de güvenli olduğunu söylememe gerek yok sanırım.

2008 29 Ekim Tire 016
 



Ynt: Kısa Geziler; Tire (27-30 Ekim 2008)

Oğuz Bey,

"Yahudi, eski defterleri karıştırırmış" ya o hesap bizimki. Yeni gezi olmayınca, eski defterleri karıştırıyoruz işte...

Cavid Sezen
 


Ynt: Kısa Geziler; Tire (27-30 Ekim 2008)

Sabah erkenden kalkıyorum. Amacım tükenmeden tandır çorbası ve tandır kebabını(taktak kebabı) tadabilmek. Önceki gelişimde geç kalmıştım. Bu kez işi sıkı tutuyorum... Sabah 04-05 gibi servis başlar, 10 gibi bitermiş. Eşimin bu tarz yemeklerle arası pek iyi değildir, o nedenle yalnız gideceğim.

İş Bankasına yakın bir yerde. Ünlü Babaoğlu tandır kebabı. Çorbayı anladık ama yaşamımda ilk kez sabah sabah et yiyorum... Tavsiye de ederim ha...

[attachment=1]

[attachment=2]

2008 29 Ekim Tire 017


2008 29 Ekim Tire 022
 

Ynt: Kısa Geziler; Tire (27-30 Ekim 2008)

Çorba ve tandır sonrasında, işyeri sahibinin babası, (oğluna devretmiş, artık çalışmıyorum dedi.) çay içip sohbet ederken, bu işin ve Tire'nin eski günlerinden de söz etti. Çok ilginç birşey, sabahın köründe bir sürü insan gelmiş, kebap yiyorlar. Akıl alacak gibi değil diye de düşünmeden alamıyor kendini insan...

Bugün Akhisar'dan meslektaşım ve komşum Yusuf Beyler gelecek. Onlarla iki gündüz ve bir gece süresince birlikte gezeceğiz. Eşinin çocukluğu ve genç kızlığı burada geçmiş.. O nedenle onlar açısından burası ayrı bir anlam ifade ediyor...

Yine bugün, ünü tüm Türkiye'ye yayılmış "Tire Pazarı"nı(salı pazarı) gezeceğiz. 2006 yılında da "salı pazarı"nı görmiş ve hayran olmuştum. Çevre il ve ilçelerden de bu pazarı ziyarete geliyorlar.

Arkadaşlar geliyor ve pazarı dolaşıyoruz. Alış veriş yapıyoruz. Mevsim sonbahar, her çeşit meyve ve sebze var. Kuru incirler, narlar...Köylü kadınlar kendi ürünlerini kendileri pazarlıyorlar.. Anlatılmaz, yaşanır... Hanımlar açısından da önemli. Cumartesi günleri kurulan "Ödemiş oya pazarı" düzeyinde olmasa da buradaki oya pazarı da ünlü. Bu pazarı daha önce görmemiş olanlara, muhakkak görmelerini tavsiye ediyorum. Salı günleri kuruluyor. Erken ya da bir gün önceden gelmek gerek.

[attachment=1]

[attachment=2]

Akşam üzeri ünlü, Tire'nin hemen güneyinde yer alan Kaplan Köyündeki "Kaplan Dağ Restoran"a çıkıyoruz. Yemyeşil bir doğa...Sahibi Lütfü Bey, arkadaşımın eşinin liseden okul arkadaşı imiş. Belleği çok güçlü olmalı ki gördüğü gibi arkadaşımıza adıyla hitap ediyor, bravo doğrusu!... Onun ve sahip olduğu Kaplan Dağ Restoranının ünü, sınırlarımızı aşmış durumda. Bu noktaya nasıl gelinndiğine o da şaşırmış. Burada yörede yetişen otlardan yapılan her türden yemeği bulabilme olanağı var. "Buraya, örneğin bir bayan, yalnız başına gelip yemek yiyebilmeli ve bir kadeh birşey içebilmeli; biz bunu sağladık." diyor. Ne denli güzel birşey. Bugünün Türkiyesinde hiç de yabana atılmayacak birşey olmalı bu...

Tire'ye çok yakın ama yol, kıvrıla büküle çıkıyor. Manzara müthiş!...Kafa dumanlanmışsa, gece burada karavanda geçirilebilir. Dönüş geceye kalır ve çakır keyif olunmuşsa yola çok dikkat edilmeli!...Tire'ye gelenler, buraya muhakkak çıkmalılar, bu doğanın içinde olup bu havayı solumalı ve manzaranın keyfini çıkarmalılar...(Yalnız olsaydık, burada gecelemeyi düşünmüştüm. Bir dahaki sefere...)

2008 29 Ekim Tire 030


2008 29 Ekim Tire 042
 

Ynt: Kısa Geziler; Tire (27-30 Ekim 2008)

Tire hakkında yazılabilecek çok şey var ama... Salı pazarından Tire Kebabına(Köftesi), karadutlu lor tatlısından çamur peynirine(her türden süt ürünü konusunda çok zengin), tandırından incirine(Türkiye'nin en kaliteli incirleri Tire Başköy'de yetişir), sübyesinden karadut reçeline ve, kestanesinden cevizine, Kaplan Dağ Restoranından Değirmen'ine, çok sayıdaki tarihi ev ve eserlerine(Tire, başkentlik yapmış bir kenttir)....Siz buraya birkaç gün ayırın en iyisi... Türkiye'de gezdiğim onca yer içinde, benim açımdan "ilk on" içinde kesinlikle yer alır. Biliyorsunuz, İzmir-Aydın otoyoluna da çok uzak değil. Ayrıca, Ödemiş, Birgi, Bozdağ-Gölcük, Bayındır gibi merkezler de çok yakın.

[attachment=1]

Bugün 29 Ekim, Cumhuriyet Bayramı. Tire'den ayrılıyor ve Gökçen Kasabası(Kahrat ekmeği ünlüdür), Konaklı ve Ovakent kasabalarını geçerek Bademli Kasabasına varıyoruz. Ödemiş'e bağlı bu kasaba, Türkiye Meyve fidanı gereksiniminin yaklaşık yarısını karşılıyor. Bu özelliğinin ekonomik yansımalarını kasabada görüyoruz. Aydın dağlarının eteğinde çok güzel ve şirin bir kasaba..

[attachment=2]

2008 29 Ekim Tire 089


2008 29 Ekim Tire 107
 





Ynt: Kısa Geziler; Tire (27-30 Ekim 2008)

Arkadaşlar bugün İzmir'e gidecekler, o nedenle biraz acele etmemiz gerek. Sırada daha Ödemiş ve Birgi var.

Ödemiş'ten ve özelliklerinden söz etmek gerekirse, ovada düzlükte yer alan bir kent. Küçük Menderes Havzasının en büyük kenti ve merkezi. Nüfus ve ekonomik gelişmişlik açısından, Tire'den daha ilerde. Tarihi ve doğal güzellikler açısından Ödemiş Merkez, Tire Merkez ile yarışamaz. Tire, Ödemiş'e tur bindirir... Birgi'si, Bozdağ'ı, Bozdağ-Gölcük Gölü, kestanesi, Ödemiş Kebabı(köftesi), ipeği, Cumartesi pazarı,(Oya pazarı çok ünlüdür buranın. Aynı şekilde Gönen'in oya pazarı da ünlüdür.) töngül pidesi... gibi değerleri vardır Ödemiş'in.

Önce Ödemiş'te ünlü "Töngül" ya da "Tengül" pidesini yiyoruz, çok beğeniliyor.(Ödemiş'in kebabı/köftesi de çok ünlüdür. Tercih, töngülden yana oldu.) Çok aç olmalıyız ki fotoğraflamayı atlamışım... Olsun, bir daha geldiğimizde fotoğraflarız canım... (Nasıl bahane ama?...)

Arkasından Birgi'ye gidiyoruz, Gölcük'e zaman yok. Birgi'yi çok anlatmayacağım, o denli ünlü ki... (Birgi Ulu Camii, Çakır Ağa Konağı ve evleri atlanmamalı..)

Birgi evleri.

[attachment=1]

Ünlü Çakır Ağa Konağı

[attachment=2]

2008 29 Ekim Tire 124


2008 29 Ekim Tire 143
 

Ynt: Kısa Geziler; Tire (27-30 Ekim 2008)

sn gezmen.
bu tur , anadolu ıcınde turızm reklamı yapılmamıs yerlerı yazmaya basladıgınız zaman demıstım kı " ıste benım hayal ettıgım gezıler tıpınde gezme yapan bır kısı daha" demıstım kendıkendıme. kendıme daha rahat uzun surelı gezıler yapabılecegım bır arac edınmeyı dusundugum ılk zamanlar aklımda olan bır sey vardı. dıyerdum kı kendıkendıme " mevsım olsun olmasın anadolunun koy yollarına vuracagım kendımı. oralarda koy kahvelerıne oturup hıc tanımadım ınsanlar ıle gorusecek onlarl dostluklar kuracagım. tarla domatesını tekrar dalında olgunlasmıs halını gorecegım. dalında kabugu kendılıgınden soyulacak kadar olgunlasmıs seftalı alacagımpazar yerlerınde comlekten salca alıp kesede yogurt gorecegım . yamru yumru kabugu sararmıs salatalıklar gorebılecegım belkı" tekrar cocuklugumdakı gunler buralarda kalmadı belkı koylerımızde kırıntılarına rastlarım dıye kırsalı gormelıyım dıyordum.
sagolun cavıt bey demek kı bu dusuncelerımde pek bır sakatlık yokmus . benım gıbı dusunen baskalarının da olması bu ıstegımı daha bır pekıstırıcı hale getırmekte. tesekkur ederım.
mehmet.
 

Ynt: Kısa Geziler; Tire (27-30 Ekim 2008)

Burada(Birgi) "müze kart" alıyoruz eşimle. Bayağı bir avantajlı.

Arkadaşlar, İzmir'e gitmek üzere bizden ayrılıyorlar. onlara "iyi yolculuklar" diledikten sonra, Ödemiş Müzesini ziyaret ediyoruz. Bu ziyaret, biraz hızlıca oluyor. Dört gün yeter demiştik bu gezi için ama yine yetmiyor...

Ödemiş Müzesinden.

[attachment=1]

2008 29 Ekim Tire 196
 



Ynt: Kısa Geziler; Tire (27-30 Ekim 2008)

Ödemiş'e veda ediyor ve Bayındır'a doğru yola çıkıyoruz. Geceyi Bayındır'da geçireceğiz.

Öğretmenevini buluyoruz. Bahçesi çok geniş, aracımızı yerleştiriyoruz. Yine aracımızda konaklayacağız. Müdür beyle tanışıyor ve bilgi veriyoruz. 29 Ekim Cumhuriyet Balosuna davet ediyor ama kıyafetimiz nedeniyle teşekkür ediyoruz.

Öğretmenevinde kahvaltı servisi yok, ama çay var. Kısa bir durum değerlendirmesinden sonra, çay-simit-gravyer peynirine karar veriliyor. (İkimiz de bu tip kahvaltıyı çok severiz..) Arabayla çarşıya gidiyor ve simit-peyniri alıyorum.

Aldıktan sonra, kent merkezindeki alanda, fırın tarzı bir yerdeki faaliyet, dikkatimi çekiyor. Yöneliyorum... Gençten biri mermerin üzerinde hamuru açıyor, üzerine peynir yayıp yumurtayı kırıyor ve onları karıştırıyor. Sonra tıpkı gözleme yapar gibi kıvırıyor ve fırındaki içi yağ dolu leğene atıyor. Çok kısa bir sürede çevirip dışarıya alıyor. Hızlı bir şekilde habire yapıyor.. Küçük sayılabilecek bu kasaba için sabah sabah bu denli "yiyecek" üretimi şaşırmama neden oluyor. "Nedir bu?" diye sorduğumda, "katmer" diye yanıtlıyor. Ayrıca bayındır'a özgü olduğunu da eklemeyi unutmuyor. "İyi güzel de, sabah sabah bunu yiyecek yiğit nerede?" dediğimde, yüzünü bile kaldırmadan, işini yapmayı sürdiürerek, "İçerde var bir yiğit, hem de 90 yaşında" demez mi? Bakıyorum içeriye, gerçekten de 90 yaşlarında, uzunca boylu bir amca, katmerleri götürüyor...

[attachment=1]

Bir porsiyon da ben alıyor ve öğretmenevi bahçesinde, Şahane bir havada, yaşamımda ilk kez kahvaltıda "katmer" yiyorum. (Bu ilklerden biri de Tire'de olmuştu, taktak kebabı.)

2008 29 Ekim Tire 208
 

Gezenbilir bilgi kaynağını daha iyi bir dizin haline getirebilmek için birkaç rica;
- Arandığında bilgiye kolay ulaşabilmek için farklı bir çok konuyu tek bir başlık altında tartışmak yerine veya konu başlığıyla alakalı olmayan sorularınızla ilgili yeni konu başlıkları açınız.
- Yeni bir konu açarken başlığın konu içeriğiyle ilgili açık ve net bilgi vermesine dikkat ediniz. "Acil Yardım", "Lütfen Bakar mısınız" gibi konu içeriğiyle ilgili bilgi vermeyen başlıklar geç cevap almanıza neden olacağı gibi bilgiye ulaşmayı da zorlaştıracaktır.
- Sorularınızı ve cevaplarınızı, kısaca bildiklerinizi özel mesajla değil tüm forumla paylaşınız. Bildiklerinizi özel mesajla paylaşmak forum genelinde paylaşımda bulunan diğer üyelere haksızlık olduğu gibi forum kültürünün kolektif yapısına da aykırıdır.
- Sadece video veya blog bağlantısı verilerek açılan konuların can sıkıcı olduğunu ve üyeler tarafından hoş karşılanmadığını belirtelim. Lütfen paylaştığınız video veya blogun bağlantısının altına kısa da olsa konu başlığıyla alakalı bilgiler veriniz.

Hep birlikte keyifli forumlar dileriz.


GEZENBİLİR TV

GEZENBİLİR'İ TAKİP EDİN

Forum istatistikleri

Konular
103,383
Mesajlar
1,517,442
Kayıtlı Üye Sayımız
172,041
Kaydolan Son Üyemiz
İsmail.s

Çevrimiçi üyeler

SON KONULAR



Geri
Üst