delimengi
Kamp II
Geziye bir isim bulmakta zorlandım açıkcası sonra aklıma sevgili volkanın bir yerde yazdığı tc plakalı transalp yollarda sözü geldi , çok da hoşuma gitmişdi , umarım fazla iddalı bir başlık olmamıştır
Giriş
Nerden yada nasıl başlanır diye düşünüp sormanın anlamsızlığından kurtulmakta fayda var kanımca
Mutlaka en baştan başlamak lazım ama biraz da kısa kesmekte fayda var sanırım
Ama üzerine basa basa söylemekte fayda var kanımca , uzunca bir rapor olacak ve yazmakta hiç acele etmeyeceğim , bu gün kabaca fotoğraflara baktım ve 500 civarında yayınlanması gereken fotoğraf var , ama ben 2500 civarında yayınlayacağım , kısaca nedenine değinmek gerekirse ? eğer hasan keyfi her hangi bir nedenle hasbelkader sadece orada bulunmak zorunluluğundan gezerseniz yahut , uçakla gelen turistler gibi gömlek cebine sıkıştırılmış sigara paketindeki tütün tanecikleri ile eşse zamanlarınız sanırım geçen yıl bizim yaptığımız gibi 30 ila 50 tane fotoğrafla Hasankeyf i anlatır 30 tanede kişisel fotoğrafınızla egonuzu gezi yazınızı okuyanlara sunar ve geçersiniz en fazla Hasankeyf i , ama sadece bir seferinde 4,5 saat yürür didik eder ve yüzlerce mağaraya dalarsanız benim gibi 400 tanede Hasankeyf fotoğrafı yayınlaya bilisiniz yada 200 tane Halfeti diyelim , yahut ağrı dağının tek bir fotoğrafını çekmeyip ama ağrı merkezde 200 tane fotoğraf çekebilirsiniz gibi
Uzun sürecek diyorum zira hızlıca yazıp piç etmek istemiyorum , her şeyden önce gezi yazılarını sevdiğim için yazıyorum ve yazdığım yazıları yazarken , içsel yolculuklarıma aynayla bakıyormuşum gibi oluyor ve aklımdan geçen bir çok şeyi , ki ! en başta duygularımı paylaşmakta sakınca görmediğim gibi çekinmiyorum da , hepsi budur
Yalnız özellikle bu yazıyı okuyacak arkadaşları en baştan uyarmakta fayda var , çok lay lay lom geçmedi , sabahın yedisinde salağın birine ağız burun daldığımda oldu bir sağlık ocağında ne zaman bitecek bu serum diye beklediğimde , neticede okuyacağınız 32 yaşında yetişkin bir adamın kendi içinde yaşadıklarıdır ve aralarda ağza alınmayacak küfürlerde olabilir , kendini aciz ve çok zayıf hissettiği anlarda , okuyup okumamak kişisel tercihinizdir ama canımı sıkacak bir yorum okumayı istemiyorum , en azından canımı sıkarsanız ciddiye almamamı yada benimde sizin canınızı sıkmamı göze alın
Hoba gezi yazısımı kavga başlangıcımı gibi oldu , en azında biraz agresif bir giriş olmuş olabilir ama gezide öyle idi , bir gün önce kaburgamı çatlatıp acılarla yola çıkmıştım ve genelde gezinin büyük kısmı kendimle kavgamdı , bayrağımın dalgalandığı beni tanıyan bir çok kişinin sen deli misin dediği ama aslında herkesin çok rahat yapacağı cinsten ama benim için özel bir geziydi …
Teşekkür ederim
Yola çıkmadan önce servis hizmetimi veren Honda yetkili servisi .dnbmotor. sahibi yılardır motorlarımı yapan Gökhan konşuğa http://www.dnbmotor.com
Günlerce hiçbir yerde bulunmayan ön lastiğimi Antalya dan büyük uğraşlarla temin edip bana büyük yardım ve hizmet veren eralp tereme http://www.motogiyim.com/main , bu lastik temin konusunu hafife almayın , kıl bir adamsınız ve başka bir lastik işiniz görmez diye bir kanıya varmışsınız ve sadece bir Metzeler Tourance ön lastiğe ihtiyacınız var ama hiçbir yerde yok , teşekkürler eralp terem
Benimle ben istemeden malzemelerini paylaşan sevgili Namık tolunaya ( kamerasının Hakkari yolunda sarsıntıdan bozulduğundan henüz haberi bile yok ) çadırını da vanda bıraktım
Bir yıldır sürüşü için emek verdiğimi nedense ısrarla belirtmek istemediğim deniz subaşına , onun malzemelerinide van da bıraktım
Sevgili cenk abiye hiç bitmeyen desteği ve o ocak için , bu kadar işe yarayacağına inanmazdım bile
Ve tüm yolculuğum boyunca beni aradığı mersinde tam pansiyon ağırladığı yetmezmiş gibi , hangi şehirde geceleyeceğine 2 saat önce karar veren benim , tüm konaklama endişelerimi giderim yolculuğumu kolaylaştıran , sevgili arkadaşım dostum canım sehere sonsuz teşekkürler
Adanadan sevgili mesuta gösterdiği akla zarar yakınlığa ve eşsiz sohbete , ( aslında bir gece kalamadığım için adanada pişmanım ) ne desem anlatamam
Gaziantep de hayali abi ve oradaki dostlarım içinse ne desem az , adamlar çırpınıyor yardımcı olmak için seni ağırlayamadık diyor , hakkınızı helal edin dostlarım
Seneye baharda nasip kısmetse gene görüşürüz
Dönüş yolumu değiştirmeme neden olan baturay a ve denize
Urfadan başka alemlerin insanı kadire
Düzceden sevgili abim aziz dostumuz Sezai hocaya , nedesem eksik kalır
Ankaradan kaderin ağlarına takılıp denk gelemediğimiz ama sürekli arayıp hatırımı soran Aykut ermişe
Sevgili dostum abim NTT Nuriye arayıp söyledikleri ve kurduğu cümlelerle kendimi daha iyi hissetmeme neden olduğu için , her şey bir yana beni anladığı için
Tüm yolculuğumda beni akşamları arayıp uzak gurbet memleketlerinde yalnız bırakmayıp yüreklendiren adını sayamayacağım kadar çok dostuma yürekten teşekkür ederim
Kabaca Güzergahım ve yolculuğumun geçtiği şehirler
1. Gün İstanbul Ankara üzerinden Mersin sürüşü-- Konaklama Mersin
2. Gün Mersin adana Gaziantep üzerinden Şanlıurfa zayıf bir sürüş –Konaklama Şanlıurfa
3. Gün Şanlıurfa Harran bölgesinde gezi ve yer , yer sert arazi sürüşü-- Konaklama Şanlıurfa
4. Gün Şanlıurfa Diyarbakır üzerinden Batman ili Hasankeyf ilçesine zayıf bir sürüş ve gezi – Konaklama Hasankeyf
5. Gün Hasankeyf bölgesinde 5 saatlik sıkı bir yürüyüş ve kısa ama sert bir bölge sürüşü
6. Gün Hasankeyf İdil Cizre üzerinden Şırnak Hakkari Van kırıcı bir sürüş – Konaklama Van
7. Gün Van da kısa yumuşak ve orta ayarda sürüşler ve tekne ile Van gölünde gezinti – Konaklama Van
8. Gün Van dan Doğu Beyazıt üzerinden ağrıya kolay bir sürüş ve ağrı merkezde 2,5 saatlik yürüyüş – Konaklama Ağrı
9. Gün Ağrı Erzurum Muş üzerinden Kulp ve Lice ye dağlık alandan Diyarbakır ve Şanlıurfa ya kırıcı bir sürüş – Konaklama Şanlıurfa
10. Gün Şanlıurfa dan Halfeti ye zayıf bir sürüş ve Fırat nehri su toplama havzasında tekne gezisi Birecik üzerinden Gaziantep e zayıf bir sürüş – Konaklama Gaziantep
11. Gün Gaziantep de motosikletle kısa şehir turları -- Konaklama Gaziantep
12. Gün Gaziantep Ankara üzerinde Düzce orta ayarda kolay bir sürüş – Konaklama Düzce ili şimşirlik beldesi
13. Gün Düzce Saman dere başlangıçlı sinekli yaylası üzerinden Abant gölü devamında bolu üzerinden yedi göller , Yığılca Düzce Saman dere ye , tesadüfen sert bir sürüş – Konaklama Düzce / Saman dere bölgesi
14. Gün Düzce Saman dere üzerinden , Güzel dere üzerinden Düzce merkez üzerinden Abant a zayıf bir sürüş ve dinlendirici bir gezi –Konaklama Abant bölgesi
15. Gün artık eve dönme zamanı , uzun bir gece ve geç kahvaltı ardında , bolu dağından nostaljik sayılacak yumuşak bir sürüşle eve dönüş
Cuma günü hava biraz yağmurluydu açıkçası yarın uzun zamandır düşlerini kurduğum bir yolculuğa çıkacaktım ve bir yerde aklım çıkıyordu bir aksilik olacak diye , oldu da ufak bir aksilik cbf 150 ile hafif bir kaza yaptım , daha doğrusu ben emniyet şeridinde giderken piçin biri daldı biraz , arabayı anlayamadım bile sırtımın üzerinde bariyerlere daldım , görünüşte ciddi bir hasar yoktu ama kaburgamın artık tam olarak nerede olduğunu hissediyordum , ulan dedim kolum kırılsa gideceğim ama yalan inanmıyordum gideceğime
Akşam yatarken saatimi sabah beş buçuğa kurdum , sabah uyandım ama kalkmak zor geldi , olum manyak mısın lan sen dedim kendime motor orda yüklü sen yataktan kalkamıyorsun , daha önünde ne yollar var , sen sabah kalkmaktan acizsin , aloooo birader , hani büyük dalgalar ve fırtınalar ancak korkakların denizi sevmesine engeldi diyorum ama
Derken yok aga yürümez bu gemi dedim kendime , neyse bari kalktım çıkayım bir tur atayım dedim , sabah sitenin güvenliği abi hayrola yolculuk nereye diyince , aklına bu memlkette gidilmez valla dediğin 3 yer geliyormu diyince , 3 değil 5 bile geliyor deyip hemen de saydı , hah bak işte ben oralara gidecem nasipse dedim , neden abi dedi , gezmek maksadı ile diyince ! abi sabah yedi olmamış daha sen manyak mısın , madem gideceksin gitsen Antalya ya , hiç bişi yapmasan manitalar cillop gibi ben televizyondan bakınca bile uzuyor ömrüm valla diyince , o asık yüzüme aldırmadan patlattım kahkayı , helleştik düştük yola
Kaç km yaptığımı halen hesaplamış değilim ama sanırım 5500 civarında olmalı , ne kadar yol yaptığımı kesin unutacağımdan not alma işini fotografla hallettim , yazı bitince ilk fotografla son fotagrafa bakar hesaplarız çok lazımsa
Evden çıkmadan bilgisayarı açıp bir çay içerken çekmişim bunu
İşte ilk yola çıkış km ve koşuyolu
Aslında mutlaka ilk molamı bercestede veririm ama Adapazarı na kadar yağmura rağmen gayet iyi geldiğimi düşünüyorum ve düzceye gaz kesmeden devam ediyorum
Fakat aklımda ciddi anlamda gidip düzcede kalıp eve dönerim hesabı var
Bu günün anısı olsun diyorum bu fotografı çektirirken , karar verdim Ankara yı bir görüp yapacağım hesabımı ama bu gemi gideri aklıma koymuşum hafifçe
Ulan ne adamsın diyorum kendime , kime lan bu cilve işve , gidecen hemşerip , yok başka yolu yordamı , gideceksin adam gibi canın acırsada çekeceksin namusunla acını , yok başka memleket
Bolu da hava kafayı yemiş bu denli yağmasa yüküm çok ağır olmasa , aslında Aladağlara girip rallici arkadaşlarla bir gece geçirmek var ama yemiyor yağmurda valla
Ankaraya 30 km kala yağmur kesti çok şükür biraz kurumaya başladım , Ankara girişinde aykutu arayıp uğrayamayacağımı ve içinde bulunduğum durumu anlatıp helallik alıyorum
Bu arada benzin almama ısrarım yüzünden bitiyor benzin ama Allahtan yanımda yedek benzin var 5 litre takviye ile Ankara gölbaşına giriyorum , benzin alıp yola çıkacakken aklımdaki hesap artık belli , bir kere şerefli koç hisarda dursam birde Ulukışla , Nurdağı girişinde bir mola ile urfaya girerim diyorum derken cep telefonuma seherden bir mesaj gelmiş , sen gelemezsin mersin sana ters biliyorum ama pozantıdan geçeceğin zaman haber ver seni 10 dk için görmek bile olsa gelirim diyince , tamam diyorum eşekliğin lüzumu yok , gidelim mersine
Şerehli koç hisarda olağan molamı veriyorum
Aradan 150 km geçmeden ışıklarda dururken polisler birden atlıyor üzerime , ne oluyor falan derken biri kontağı kapatıyor anahtarı alıyor , ne oluyor falan derken , sakın kaçma falan durumları , kamera şakasımı var hoşlanmam böyle şeylerden tatsızlık çıkmasın diyorum
Ne kamera şakası peşinde ekipler var derken diğer yunuslarda geliyor , ciddi bir terörist durumuyla karşı karşıyayım , bu arada ışıklar falan yanıyor arabalar kornalar derken , motoru sağa çek diyorlar verin anahtarıda çekeyip diyince , kaçarsın sen diyiyor yunus arkadaş , usta ben kaçmadım sizde yakalamadınız , ben kırmızı ışıkda durdum sizde üzerime atladınız ne kaçması falan derken , ehliyeti ruhsatı vereyim diyor şaka gibi veriyorum evrakları anahtarları alıyorum çekiyorum motoru sağa , yalnız polisler rahatlığımdan şaşkınlar , derken biri gelip senin evraklar tamammış neden kaçıyorsun diyor , neyseki durumu idrak eden başka polisler var , adam kaçmadı ışıklarda duruyordu diyor bu nasıl iş durumları tarzında sohbetler , o sırada gökhanla tanışıyoruz , beni görünce durup geliyor çok da ilgileniyor , hayrola diyor valla anlamadım diyorum
Sonra biri gelip umursamaz tavrıma hak verip , ya senin kaçman için neden yokmuş neden kaçmışsın ki diyor , ne kaçması memur birader diyorum , sen kaçla gidiyorsun diyor , 90 la 160 arasında diyince , yalanda söylemiyorsun diyip iyice şaşırıyor 117 ile radara girmişsin diyor , olabilir ama bu muamele fazla değimli diyince , sen radara girmişsin sana iki kere yolda dur demişler kaçmışsın zaten peşinden gelen ekiplerde senin kovalıyordu falan diye anlatıyor , onlar yakalayamayıncada biz seni yakalamak için yolu kestik ama biz seni görmemişiz sen kırmızı ışıklarda durunca birden fark ettik seni diyor o yüzden atladık üzerine
Anlayacağınız saçma sapan bir durum ama bu iş 90 dk ma mal oluyor 3 tanede trafik cezası cabası derken , trafik ekibi geliyor onlara da anlatıyorum durumu , anlıyorlarda ve radar dışındaki cezalarımı iptal etmek için bölge trafik amirlerine kadar arıyorlar ancak cezalardan birini iptal ettirebiliyorlar ama onlarda üzülüyorlar , takma sen kafanı diyorum memur ağabeyme , hayat böyledir kimine dua edilir kiminin annesinin hatrı sorulur sana dua ediyorum seni şu tavrın yeter diyorum ama göte giren şemsiye 216 ytl
Gökhan sağolsun beni kendi oruçlu olduğu halde çay ikram etmeye çağırıyor , zaten bütün yol konsantrasyonum bozulmuş iyide geliyor , orda açıkcası maruz kaldığım haksızlık karşısında vekaleten cezayı yazan polisin babacan tavrı ve Gökhan içimi çok rahatlatıyor , sağlam bir sohbet ediyoruz , bana 20 km kadar eşlik edip şehrin çıkışına kadar uğurluyor
Ulukışla göründü geçen sene ile bu sene arasında dağlarda çok büyük faklar var
Bu arkadaşlarla da burada tanışıyoruz mersinden takastan motor alıp samsuna devam ediyorlarmış
Pozantıya inerken sağda 3 motor görünce dönüyorum , selam verip yanlarına oturuyorum kısa bir sohbet ve 2 çaydan sonra mersine devam ediyorum
881 km sonra mersin girişinden seheri arıyorum 30 km kadar yolum olmalı
Gene karanlıkta giriyorum başka bir şehre , üstelik çok da anlamsız bulduğum bir şehre
Bu günlük bu kadar yeter
7 ekim Pazar 2007 saat 22.48
Giriş
Nerden yada nasıl başlanır diye düşünüp sormanın anlamsızlığından kurtulmakta fayda var kanımca
Mutlaka en baştan başlamak lazım ama biraz da kısa kesmekte fayda var sanırım
Ama üzerine basa basa söylemekte fayda var kanımca , uzunca bir rapor olacak ve yazmakta hiç acele etmeyeceğim , bu gün kabaca fotoğraflara baktım ve 500 civarında yayınlanması gereken fotoğraf var , ama ben 2500 civarında yayınlayacağım , kısaca nedenine değinmek gerekirse ? eğer hasan keyfi her hangi bir nedenle hasbelkader sadece orada bulunmak zorunluluğundan gezerseniz yahut , uçakla gelen turistler gibi gömlek cebine sıkıştırılmış sigara paketindeki tütün tanecikleri ile eşse zamanlarınız sanırım geçen yıl bizim yaptığımız gibi 30 ila 50 tane fotoğrafla Hasankeyf i anlatır 30 tanede kişisel fotoğrafınızla egonuzu gezi yazınızı okuyanlara sunar ve geçersiniz en fazla Hasankeyf i , ama sadece bir seferinde 4,5 saat yürür didik eder ve yüzlerce mağaraya dalarsanız benim gibi 400 tanede Hasankeyf fotoğrafı yayınlaya bilisiniz yada 200 tane Halfeti diyelim , yahut ağrı dağının tek bir fotoğrafını çekmeyip ama ağrı merkezde 200 tane fotoğraf çekebilirsiniz gibi
Uzun sürecek diyorum zira hızlıca yazıp piç etmek istemiyorum , her şeyden önce gezi yazılarını sevdiğim için yazıyorum ve yazdığım yazıları yazarken , içsel yolculuklarıma aynayla bakıyormuşum gibi oluyor ve aklımdan geçen bir çok şeyi , ki ! en başta duygularımı paylaşmakta sakınca görmediğim gibi çekinmiyorum da , hepsi budur
Yalnız özellikle bu yazıyı okuyacak arkadaşları en baştan uyarmakta fayda var , çok lay lay lom geçmedi , sabahın yedisinde salağın birine ağız burun daldığımda oldu bir sağlık ocağında ne zaman bitecek bu serum diye beklediğimde , neticede okuyacağınız 32 yaşında yetişkin bir adamın kendi içinde yaşadıklarıdır ve aralarda ağza alınmayacak küfürlerde olabilir , kendini aciz ve çok zayıf hissettiği anlarda , okuyup okumamak kişisel tercihinizdir ama canımı sıkacak bir yorum okumayı istemiyorum , en azından canımı sıkarsanız ciddiye almamamı yada benimde sizin canınızı sıkmamı göze alın
Hoba gezi yazısımı kavga başlangıcımı gibi oldu , en azında biraz agresif bir giriş olmuş olabilir ama gezide öyle idi , bir gün önce kaburgamı çatlatıp acılarla yola çıkmıştım ve genelde gezinin büyük kısmı kendimle kavgamdı , bayrağımın dalgalandığı beni tanıyan bir çok kişinin sen deli misin dediği ama aslında herkesin çok rahat yapacağı cinsten ama benim için özel bir geziydi …
Teşekkür ederim
Yola çıkmadan önce servis hizmetimi veren Honda yetkili servisi .dnbmotor. sahibi yılardır motorlarımı yapan Gökhan konşuğa http://www.dnbmotor.com
Günlerce hiçbir yerde bulunmayan ön lastiğimi Antalya dan büyük uğraşlarla temin edip bana büyük yardım ve hizmet veren eralp tereme http://www.motogiyim.com/main , bu lastik temin konusunu hafife almayın , kıl bir adamsınız ve başka bir lastik işiniz görmez diye bir kanıya varmışsınız ve sadece bir Metzeler Tourance ön lastiğe ihtiyacınız var ama hiçbir yerde yok , teşekkürler eralp terem
Benimle ben istemeden malzemelerini paylaşan sevgili Namık tolunaya ( kamerasının Hakkari yolunda sarsıntıdan bozulduğundan henüz haberi bile yok ) çadırını da vanda bıraktım
Bir yıldır sürüşü için emek verdiğimi nedense ısrarla belirtmek istemediğim deniz subaşına , onun malzemelerinide van da bıraktım
Sevgili cenk abiye hiç bitmeyen desteği ve o ocak için , bu kadar işe yarayacağına inanmazdım bile
Ve tüm yolculuğum boyunca beni aradığı mersinde tam pansiyon ağırladığı yetmezmiş gibi , hangi şehirde geceleyeceğine 2 saat önce karar veren benim , tüm konaklama endişelerimi giderim yolculuğumu kolaylaştıran , sevgili arkadaşım dostum canım sehere sonsuz teşekkürler
Adanadan sevgili mesuta gösterdiği akla zarar yakınlığa ve eşsiz sohbete , ( aslında bir gece kalamadığım için adanada pişmanım ) ne desem anlatamam
Gaziantep de hayali abi ve oradaki dostlarım içinse ne desem az , adamlar çırpınıyor yardımcı olmak için seni ağırlayamadık diyor , hakkınızı helal edin dostlarım
Seneye baharda nasip kısmetse gene görüşürüz
Dönüş yolumu değiştirmeme neden olan baturay a ve denize
Urfadan başka alemlerin insanı kadire
Düzceden sevgili abim aziz dostumuz Sezai hocaya , nedesem eksik kalır
Ankaradan kaderin ağlarına takılıp denk gelemediğimiz ama sürekli arayıp hatırımı soran Aykut ermişe
Sevgili dostum abim NTT Nuriye arayıp söyledikleri ve kurduğu cümlelerle kendimi daha iyi hissetmeme neden olduğu için , her şey bir yana beni anladığı için
Tüm yolculuğumda beni akşamları arayıp uzak gurbet memleketlerinde yalnız bırakmayıp yüreklendiren adını sayamayacağım kadar çok dostuma yürekten teşekkür ederim
Kabaca Güzergahım ve yolculuğumun geçtiği şehirler
1. Gün İstanbul Ankara üzerinden Mersin sürüşü-- Konaklama Mersin
2. Gün Mersin adana Gaziantep üzerinden Şanlıurfa zayıf bir sürüş –Konaklama Şanlıurfa
3. Gün Şanlıurfa Harran bölgesinde gezi ve yer , yer sert arazi sürüşü-- Konaklama Şanlıurfa
4. Gün Şanlıurfa Diyarbakır üzerinden Batman ili Hasankeyf ilçesine zayıf bir sürüş ve gezi – Konaklama Hasankeyf
5. Gün Hasankeyf bölgesinde 5 saatlik sıkı bir yürüyüş ve kısa ama sert bir bölge sürüşü
6. Gün Hasankeyf İdil Cizre üzerinden Şırnak Hakkari Van kırıcı bir sürüş – Konaklama Van
7. Gün Van da kısa yumuşak ve orta ayarda sürüşler ve tekne ile Van gölünde gezinti – Konaklama Van
8. Gün Van dan Doğu Beyazıt üzerinden ağrıya kolay bir sürüş ve ağrı merkezde 2,5 saatlik yürüyüş – Konaklama Ağrı
9. Gün Ağrı Erzurum Muş üzerinden Kulp ve Lice ye dağlık alandan Diyarbakır ve Şanlıurfa ya kırıcı bir sürüş – Konaklama Şanlıurfa
10. Gün Şanlıurfa dan Halfeti ye zayıf bir sürüş ve Fırat nehri su toplama havzasında tekne gezisi Birecik üzerinden Gaziantep e zayıf bir sürüş – Konaklama Gaziantep
11. Gün Gaziantep de motosikletle kısa şehir turları -- Konaklama Gaziantep
12. Gün Gaziantep Ankara üzerinde Düzce orta ayarda kolay bir sürüş – Konaklama Düzce ili şimşirlik beldesi
13. Gün Düzce Saman dere başlangıçlı sinekli yaylası üzerinden Abant gölü devamında bolu üzerinden yedi göller , Yığılca Düzce Saman dere ye , tesadüfen sert bir sürüş – Konaklama Düzce / Saman dere bölgesi
14. Gün Düzce Saman dere üzerinden , Güzel dere üzerinden Düzce merkez üzerinden Abant a zayıf bir sürüş ve dinlendirici bir gezi –Konaklama Abant bölgesi
15. Gün artık eve dönme zamanı , uzun bir gece ve geç kahvaltı ardında , bolu dağından nostaljik sayılacak yumuşak bir sürüşle eve dönüş
Cuma günü hava biraz yağmurluydu açıkçası yarın uzun zamandır düşlerini kurduğum bir yolculuğa çıkacaktım ve bir yerde aklım çıkıyordu bir aksilik olacak diye , oldu da ufak bir aksilik cbf 150 ile hafif bir kaza yaptım , daha doğrusu ben emniyet şeridinde giderken piçin biri daldı biraz , arabayı anlayamadım bile sırtımın üzerinde bariyerlere daldım , görünüşte ciddi bir hasar yoktu ama kaburgamın artık tam olarak nerede olduğunu hissediyordum , ulan dedim kolum kırılsa gideceğim ama yalan inanmıyordum gideceğime
Akşam yatarken saatimi sabah beş buçuğa kurdum , sabah uyandım ama kalkmak zor geldi , olum manyak mısın lan sen dedim kendime motor orda yüklü sen yataktan kalkamıyorsun , daha önünde ne yollar var , sen sabah kalkmaktan acizsin , aloooo birader , hani büyük dalgalar ve fırtınalar ancak korkakların denizi sevmesine engeldi diyorum ama
Derken yok aga yürümez bu gemi dedim kendime , neyse bari kalktım çıkayım bir tur atayım dedim , sabah sitenin güvenliği abi hayrola yolculuk nereye diyince , aklına bu memlkette gidilmez valla dediğin 3 yer geliyormu diyince , 3 değil 5 bile geliyor deyip hemen de saydı , hah bak işte ben oralara gidecem nasipse dedim , neden abi dedi , gezmek maksadı ile diyince ! abi sabah yedi olmamış daha sen manyak mısın , madem gideceksin gitsen Antalya ya , hiç bişi yapmasan manitalar cillop gibi ben televizyondan bakınca bile uzuyor ömrüm valla diyince , o asık yüzüme aldırmadan patlattım kahkayı , helleştik düştük yola
Kaç km yaptığımı halen hesaplamış değilim ama sanırım 5500 civarında olmalı , ne kadar yol yaptığımı kesin unutacağımdan not alma işini fotografla hallettim , yazı bitince ilk fotografla son fotagrafa bakar hesaplarız çok lazımsa
Evden çıkmadan bilgisayarı açıp bir çay içerken çekmişim bunu
İşte ilk yola çıkış km ve koşuyolu
Aslında mutlaka ilk molamı bercestede veririm ama Adapazarı na kadar yağmura rağmen gayet iyi geldiğimi düşünüyorum ve düzceye gaz kesmeden devam ediyorum
Fakat aklımda ciddi anlamda gidip düzcede kalıp eve dönerim hesabı var
Bu günün anısı olsun diyorum bu fotografı çektirirken , karar verdim Ankara yı bir görüp yapacağım hesabımı ama bu gemi gideri aklıma koymuşum hafifçe
Ulan ne adamsın diyorum kendime , kime lan bu cilve işve , gidecen hemşerip , yok başka yolu yordamı , gideceksin adam gibi canın acırsada çekeceksin namusunla acını , yok başka memleket
Bolu da hava kafayı yemiş bu denli yağmasa yüküm çok ağır olmasa , aslında Aladağlara girip rallici arkadaşlarla bir gece geçirmek var ama yemiyor yağmurda valla
Ankaraya 30 km kala yağmur kesti çok şükür biraz kurumaya başladım , Ankara girişinde aykutu arayıp uğrayamayacağımı ve içinde bulunduğum durumu anlatıp helallik alıyorum
Bu arada benzin almama ısrarım yüzünden bitiyor benzin ama Allahtan yanımda yedek benzin var 5 litre takviye ile Ankara gölbaşına giriyorum , benzin alıp yola çıkacakken aklımdaki hesap artık belli , bir kere şerefli koç hisarda dursam birde Ulukışla , Nurdağı girişinde bir mola ile urfaya girerim diyorum derken cep telefonuma seherden bir mesaj gelmiş , sen gelemezsin mersin sana ters biliyorum ama pozantıdan geçeceğin zaman haber ver seni 10 dk için görmek bile olsa gelirim diyince , tamam diyorum eşekliğin lüzumu yok , gidelim mersine
Şerehli koç hisarda olağan molamı veriyorum
Aradan 150 km geçmeden ışıklarda dururken polisler birden atlıyor üzerime , ne oluyor falan derken biri kontağı kapatıyor anahtarı alıyor , ne oluyor falan derken , sakın kaçma falan durumları , kamera şakasımı var hoşlanmam böyle şeylerden tatsızlık çıkmasın diyorum
Ne kamera şakası peşinde ekipler var derken diğer yunuslarda geliyor , ciddi bir terörist durumuyla karşı karşıyayım , bu arada ışıklar falan yanıyor arabalar kornalar derken , motoru sağa çek diyorlar verin anahtarıda çekeyip diyince , kaçarsın sen diyiyor yunus arkadaş , usta ben kaçmadım sizde yakalamadınız , ben kırmızı ışıkda durdum sizde üzerime atladınız ne kaçması falan derken , ehliyeti ruhsatı vereyim diyor şaka gibi veriyorum evrakları anahtarları alıyorum çekiyorum motoru sağa , yalnız polisler rahatlığımdan şaşkınlar , derken biri gelip senin evraklar tamammış neden kaçıyorsun diyor , neyseki durumu idrak eden başka polisler var , adam kaçmadı ışıklarda duruyordu diyor bu nasıl iş durumları tarzında sohbetler , o sırada gökhanla tanışıyoruz , beni görünce durup geliyor çok da ilgileniyor , hayrola diyor valla anlamadım diyorum
Sonra biri gelip umursamaz tavrıma hak verip , ya senin kaçman için neden yokmuş neden kaçmışsın ki diyor , ne kaçması memur birader diyorum , sen kaçla gidiyorsun diyor , 90 la 160 arasında diyince , yalanda söylemiyorsun diyip iyice şaşırıyor 117 ile radara girmişsin diyor , olabilir ama bu muamele fazla değimli diyince , sen radara girmişsin sana iki kere yolda dur demişler kaçmışsın zaten peşinden gelen ekiplerde senin kovalıyordu falan diye anlatıyor , onlar yakalayamayıncada biz seni yakalamak için yolu kestik ama biz seni görmemişiz sen kırmızı ışıklarda durunca birden fark ettik seni diyor o yüzden atladık üzerine
Anlayacağınız saçma sapan bir durum ama bu iş 90 dk ma mal oluyor 3 tanede trafik cezası cabası derken , trafik ekibi geliyor onlara da anlatıyorum durumu , anlıyorlarda ve radar dışındaki cezalarımı iptal etmek için bölge trafik amirlerine kadar arıyorlar ancak cezalardan birini iptal ettirebiliyorlar ama onlarda üzülüyorlar , takma sen kafanı diyorum memur ağabeyme , hayat böyledir kimine dua edilir kiminin annesinin hatrı sorulur sana dua ediyorum seni şu tavrın yeter diyorum ama göte giren şemsiye 216 ytl
Gökhan sağolsun beni kendi oruçlu olduğu halde çay ikram etmeye çağırıyor , zaten bütün yol konsantrasyonum bozulmuş iyide geliyor , orda açıkcası maruz kaldığım haksızlık karşısında vekaleten cezayı yazan polisin babacan tavrı ve Gökhan içimi çok rahatlatıyor , sağlam bir sohbet ediyoruz , bana 20 km kadar eşlik edip şehrin çıkışına kadar uğurluyor
Ulukışla göründü geçen sene ile bu sene arasında dağlarda çok büyük faklar var
Bu arkadaşlarla da burada tanışıyoruz mersinden takastan motor alıp samsuna devam ediyorlarmış
Pozantıya inerken sağda 3 motor görünce dönüyorum , selam verip yanlarına oturuyorum kısa bir sohbet ve 2 çaydan sonra mersine devam ediyorum
881 km sonra mersin girişinden seheri arıyorum 30 km kadar yolum olmalı
Gene karanlıkta giriyorum başka bir şehre , üstelik çok da anlamsız bulduğum bir şehre
Bu günlük bu kadar yeter
7 ekim Pazar 2007 saat 22.48