Yavru Vatan Ürdün

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan VitaEsMorte Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 9
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 4,219

VitaEsMorte

Zirve
Mesajlar
2,896
Tepkime Puanı
39
Dubai'den 6 arkadaşı Türkiye ve dünyanın çeşitli yerlerine gönderdikten sonra geldiğimiz noktada yine kısıtlı bir zaman, görülmesi gereken bir komşu ve bitirilmesi gereken projeler mevcutken hangi arada derede uçak biletini alıp yollara düştüm hatırlamıyorum. Bir yolculuğun en zevk veren kısmı, düşünceden icraata geçip karar verme aşaması ile ilk adımı attığınız vakte kadar geçen süredeki tüm planlar ve programlar olmalı sanırım. Ulaşılması gereken hedef aslında insana bir şey katmıyor, o hedefe varırken yaşananlar bizleri olması gerektiğimiz noktaya ulaştırıyor. Aslında hepimiz hayatımız için onca şeyi düşlerken ne kadar basit ve "kıyıda" yaşadığımızın farkına varamayabiliyoruz. Her şey aslında bir ekmek lokmasının boğazınızı dört dakika kadar tıkaması ve çevrenizde kimse olmaması kadar basit, ama küçücük bir et yumağı iken dünyadaki insanların kaderlerini değiştirebilecek bir lider olma sürecine gidesiye kadar karmaşık… Uzun yolları aşıp uzak diyarlara gidip gelen tüm dostlarımın hayatlarını sonrasında ne kadar basitleştirdiklerini görünce, yolun insana ne kadar çok şey kattığını ve hedefe varmaktansa yolda olmanın daha önemli olduğunu öğreneli beri hayatımdan epey bir kişi geçmiş; Araç'ta, Şiraz'da, Tebriz Dağları'nda, Pokhara'nın ılık gecelerinde dostlarla geçirdiğimiz harika saatlerin bir diğeri için şimdi Ürdün’deyim.

Sıkıcı bir yolculuktan sonra vardığım Amman'da kalacağım otelin sürücüsü Khalid, Allah'tan oldukça hoşsohbet çıkmıştı da 50 dakikalık havaalanı - otel transferinin nasıl geçtiğini anlamadım. Ertesi gün planları çarçabuk yapılırken bir de baktık Jerash yolundayız.

DSC_0087_resize.jpg


DSC_0071_resize.JPG


DSC_0094_resize.jpg

”Sarı” renkli Amman’dan ve Amman Kalesi’nden manzaralar…

Ürdün'deki turizm firmalarından çok çok garip fiyatlar aldıktan sonra, ne şekilde ilerleyeceğimi kestirebilmek için planları Ürdün’e ertelemiştim. Amman'da kaldığım otel de, daha önce bir Türk arkadaşımın kalıp, bu yönüyle tavsiye ettiği bir otel olunca işler epey kolaylaştı (tavsiyenin sadece bu yönüyle olmasına dikkat çekeyim :smiley: ). Oteldekiler ortak turlar ayarlayıp fiyatları epey bir aşağı çekebiliyorlar. Nitekim ertesi sabah Jerash'ı gezerken otelde olan biri ile beni görüştürüp ortak turlar teklif ettiler. Benimle aynı sürelerde Ürdün'de kalmayı planlayan bu İngiliz arkadaş ile anlaşıp öğleden sonra programı için gezmeye başlıyoruz.

DSC_0003_resize.jpg


DSC_0013_resize.jpg


DSC_0018_resize.jpg


DSC_0028_resize.jpg


DSC_0043_resize.jpg


DSC_0031_resize.jpg

Jarash’tan görüntüler…
 

Etiketler
Ynt: Yavru Vatan Ürdün

Jerash Amman'a 55 km uzaklıkta... M.Ö. 4.500 yılına kadar giden bir tarihi var ve Roma İmparatorluğu zamanında 20.000 kişiyi barındırdığı söyleniyor. Gerek antik Yunan gerekse Hristiyanlık’ın ilk dönemlerinin izlerini taşıyan Jerash’ta, Efes’teki ve Orta Doğu’nun genelindeki kalıntılara çok benzer yapılar mevcut. Sadece bugüne kadar bu tip yerlerde ilk kez gördüğüm büyük bir forum alanı, siteye ilk giriş yaptığınızda sizi karşılıyor. Bugüne kadarki depremlerden oldukça iyi bir şekilde kurtulmuş bu antik kentte bunun nedenini, eğer fırsat bulur da bir kolonun nasıl eğrilebildiğini görürseniz anlarsınız. Tonlarca ağırlıktaki sütunların sallanıp da yıkılmaması oldukça garip…

Bu arada "her yol Roma'ya çıkar" sözünün kaynağını biliyor muydunuz? Bu tip Roma harabelerini gezenlerin eminim dikkatini çekmiştir taştan yapılma yollar... Roma İmparatorluğu, zamanında ülkeye erişimi ve ticareti artırmak için tam tamına 200.000 km taş yol döşemiş!

DSC_0126_resize.jpg

Karak Kalesi…

Hazır yeri gelmişken, Ürdün’deki turizm yaklaşımına da bir giriş yapmak istiyorum. Daha detayını Petra bölümünde, günümüz iş dünyası için de bir analiz olarak okuyabilirsiniz. Ürdün’de turizm ile ilgilenen bazı dostlarımızda gücün karanlık tarafına doğru bir meyil sezdim :smiley: Jerash’da ve diğer yerlerde zoraki rehberimiz olmak isteyen değişik arkadaşlara değişik şekillerde laf anlatmak zorunda kaldık. Bunlardan Jerash’daki ile aramızda şöyle ilginç bir diyalog da geçti:

Rehber: Bak sen Türksün, bu rehberliğimin bedeli sana 50 JD olur.
Ben: Ama ben sana 200 JD vermeyi düşünüyordum?
Rehber: Sahi mi? Şaka yapıyorsun.
Ben: Önce sen başlattın...
Rehber: ???!??

Arkadaşı en sonunda 10 JD’ye ikna etmeyi başardım. Yalnız siz siz olun, Ürdün’de pazarlığın sünnet değil farz olduğunu unutmayın.

Ürdün'de çok dilli bir yaşam yok. Turistik yerler haricinde İngilizce konuşulmuyor. Bu vesile ile bendeniz de aslında Arapça bildiğimin(!) fakat birisinin bana hatırlatması gerektiğinin farkına vardım. Yüzyıllarca aynı coğrafyayı paylaşıp da birbirinden öcü gibi kaçan milletler olarak çok rahat bir şekilde konuşabileceğimiz Arapça ve Farsça'ya bu kadar uzak olmak acı gerçekten...

DSC_0095_resize.jpg

Şöförümüz Khalid… Küçükken pilot olmak istemiş, bence olmuş da…

Bu arada size otelde tanıştığım ve yol arkadaşım olmayı kabul eden Clare'den bahsedeyim. Kendisi Suudi Arabistan'da İngilizce öğretmenliği yapan bir İngiliz. Ortadoğu'daki yaşam epey bir ilgisini çekiyor ki sırada Lübnan ve Suriye gezileri varmış. Epey bir sosyal(!) olan bu arkadaş ile ileride okuyacağınız değişik ve eğlenceli anıları paylaşmak, o an olmasa bile zevkti :smiley:.
 

Ynt: Yavru Vatan Ürdün

DSC_0113_resize.jpg


DSC_0112_resize.jpg

Yedi Uyurlar Mağarası…

Daha sonrasında sırasıyla Amman Kalesi ve Yedi Uyurlar Mağarası’na gittik. Yedi Uyurlar Mağarası tabi Orta Doğu’da hemen hemen her ülkede bir adet mevcut :smiley: Clare’in Yedi Uyurlar’ı (Seven Sleepers), yedi terlikler (seven slippers) olarak algılaması ve rehberin tüm hikayeyi anlatmasından sonra “eee, bunun terlikle ne alakası var?” diye sorması da günün kahkaha bombası olarak yerini alıyor. Sonrasında Al Husayni Camii’ni de gezip, akşam üstü yorgun bir şekilde otele varıyoruz. Yalnız bendeniz, yiyenbilir modunu açarak daha önceden methini duyduğum Hashimi lokantasına gidiyorum. Kralın dahi yemek yediği ve bendenizi daha önceden humus yediğimi sandığım gerçeğinden uyandıran bu harika lokantayı, Amman gezilerinizde mutlaka ziyaret etmenizi tavsiye ederim. Felafel, ful (ezilmiş bakla), humus ve salatadan oluşan menü 3 JD civarı…

DSC_0045_resize.jpg

Nebo Dağı’ndaki müzede gün ışığına çıkartılan mozaikler sergileniyor.

Akşam, ikinci günün planlarını kısa sürede yapıp dinlenmeye çekiliyoruz. Ürdün’de, ülkenin güneyine inen iki yol var. Biri çölden giden otoyol (Desert Highway) ikincisi ise tarihi ve turistik yerlerden de geçen Kral Yolu (King’s Highway). Ölüdeniz üzerinden Petra’ya gitmeyi planladığımız ikinci gün, yol üzerindeki birçok yeri de görebileceğimizi düşünüyorum. Yarın program 6.30'da başlıyor.

DSC_0082_resize.jpg

St. George Kilisesi’nin tabanında bulunan mozaik…

Sabah erkenden başladığımız yolculukta ilk durak Madaba. Mozaikler şehri olarak adlandırılan bu kentte görülebilecek iki mekan St. George Kilisesi ve Virgin Kilisesi. Kiliselerin içerisindeki mozaikler 6. yüzyıldan kalma…

DSC_0011_resize.jpg


DSC_0029_resize.jpg

Madaba’da Virgin Kilisesi girişi ve kilisedeki mozaik…

Burada her merhaba diyen dükkan sahibine cevap veren ve içeriye buyur edilen naif arkadaşım Clare'in bizi geciktirmesi nedeniyle Khalid’in kendisine şaka yollu takılması, kısa zamanda ufak bir tartışmaya dönüşüyor. Khalid’in bu kişilere karşı dikkatli olmasını tavsiye ettiği arkadaşım, kişisel özgürlüklerden girip Ürdün'ün yollarından çıkıyor. Eh, sabah mamurluğuna verip bu ufak tartışmayı da tatlıya bağladıktan sonra Nebo Dağı'na doğru yola çıkıyoruz.

DSC_0063.jpg


DSC_0056_resize.jpg


DSC_0094_resize%7E0.jpg

Nebo Dağı’ndan kutsal topraklara bakış…
 

Ynt: Yavru Vatan Ürdün

Yol boyunca en ufak kasabalarda dahi çikolatadan beyaz eşyaya Türk markalarına rastlamak gerçekten gurur verici. Hatta adımı ve nereli olduğumu öğrenenler "Murat Alemdar?" diyerek Kurtlar Vadisi'ni izlediklerini de belirtiyorlar (Bu dizideki Polat Alemdar karakteri, gösterildiği ülkelerde Murat Alemdar olarak lanse ediliyor). Ayrıca diğer Türk dizileri de bölgede yaygın bir şekilde izleniyor. Petra’nın en üst tarafındaki Manastır’a çıktığımda küçük bir Bedevi kızının “Mohannad’e (Kıvanç Tatlıtuğ) selam söyle” demesi de bunun en açık kanıtı.

DSC_0151_resize.jpg

Al Huseyni Camii ve yanındaki kilise, Beyrut’taki bildik bir geceyi anımsatıyor.

Buradan sonra ise Lut Gölü’ne varmadan Nebo Dağı’na gidiyoruz. İnanışa göre burası Hz. Musa’nın defnedildiği yer. Hakim bir tepede, İsrail, Filistin ve Lut Gölü’ne tepeden bakan oldukça havadar ve mozaiklerle bezeli bu yerde restorasyon çalışmaları devam ediyor. Buradan sonra ise Lut Gölü’ne (Ölü Deniz) gidiyoruz. Dünyanın en tuzlu ikinci gölü olan bu göl (birincisi Cibuti’deki Asal Gölü’dür), İsrail ile Ürdün arasında sınır oluşturuyor. Daha öncesinde net üzerinde yaptığım araştırmada göle giren herkesin elinde bir gazete gördüm, adet midir bilemiyorum ama sanırım gölün kaldırma kuvvetini gösteren esprili fotoğraflara bolca rastladım. Burada yaklaşık iki saat kadar oyalandıktan sonra Dana Koruma Alanı’na doğru yola çıkıyoruz.

DSC_0069_resize.jpg

Ölü Deniz’in ziyaretçileri… Plajdaki ziyaretçilerin geneli Filistin’den geliyorlar.

Daha önce de bahsettiğim gibi Ürdün'de turizm ile ilgilenen çoğu kişide turistlere karşı bir “para makinesi” yaklaşımı sezdim. Şimdi bunun nedeni üzerine uzun uzun yazmak güzel olurdu ama böyle keyifli bir gezide bu tip şeylerle canınızı sıkmayayım. Daha önceki mesleki araştırmalarımda bu konu üzerine epey bir kafa yormuş biri olarak, bir şirketin üst yönetiminin uyguladığı politikaların direk olarak altlarında çalışanlara da sirayet ettiğini söyleyebilirim. Örneğimizde Ürdün Devleti'ni yöneticiler olarak alırsak, Petra gibi gezilip görülmesi gereken bir yere kendi vatandaşları için 1 JD, turistler için 50 JD fiyat biçen bir devletin halkına verdiği mesajın ne olduğunu tahmin edersiniz sanırım. Beyrut'ta duymaya alıştığımız laf "No photo" lafıydı, burada ise "No thanks" veya "la şükran" lafı oluyor. Bu anlamda Ürdün’ü ziyaret etmek isteyen arkadaşlara tavsiyem bu tip kişilere karşı dikkatli olmalarıdır. Yerel halk ise aksine oldukça cana yakın ve yardımsever. Hele bir de Türk olduğunuzu öğrenince epey bir muhabbet dönüyor.

Bundan sonraki durağımız ise Karak Kalesi. Haçlı Seferleri’nde üs olarak kullanılan ve vadiye hakim bir tepede bulunan bu kalenin, ünlü “Ateş Kuleleri”nden biri olduğunu da eklemeliyim. Akabe’den o zamanki Türkiye sınırına kadar olan birçok kalenin kullanım amacı olan bu yöntemle kaleler arası ateşler yakılarak mesaj iletimi gerçekleştiriliyormuş.
 

Ynt: Yavru Vatan Ürdün

Akşam üstü Dana Vadisi'nde Türk kahvesi ve harika Arap müzikleri eşliğinde fotoğraf çekimi ile süren yolculuğumuzda ilk gün sonuna doğru geliyorduk. Clare uyumuş, biz şöför ile memleket meselelerini tartışırken bir de baktık Petra bize göz kırpıyor. Yarınki programı konuştuktan sonra otellere dağılıp dinleniyoruz.

Kırmızı, mavi ve sarının eşsiz bir uyum içerisinde birleştiği Petra, M.Ö. 6. yüzyıla kadar giden bir geçmişe sahip. Üzerinden geçen medeniyetlerin bütün izleri, yürüyüş yolu boyunca uzanıyor ve bütün Petra’yı keşfetmek için 4-5 gün gerektiği söyleniyor. Modern dünyanın özgür köleleri olan bizlerin ise ne yazık ki bu kadar vakti yok. Vakit nakittir sözünü herkes bilir, ama ben bugüne kadar vaktini nakit karşılığı satın alabilen kimse görmedim. Vakit günümüzde nakitten daha değerli…

Sabah 9 civarı Petra'da yürüyüşe başladık. Hava Amman'a göre daha sıcaktı. Bir taraftan da yürüyüş yapmamız sebebiyle bol bol sıvı tüketiyoruz. O gün 8 litre civarı sıvı aldığımı ve bir kere bile tuvalete gitme ihtiyacı hissetmediğimi söylesem su kaybının boyutlarını anlarsınız sanırım. Bu uzun yürüyüşte Clara'nın aşırı sosyal yapısı nedeniyle sevimli bir Bedevi arkadaşımızla da ufak çapta maceramız olmak üzereyken direkten dönüyoruz. Gerçi benlik bir durum yok ama, yine de vaktinde gezip görüp vaktinde de otelde olmayı planlayan biri olarak gereksiz muhabbetler biraz canımı sıkmadı değil. Orada tanıştığımız Bedevi arkadaş, bana Clare ile olan tanışıklığımızı vs sorup yeşil ışığı aldıktan sonra burada Bedeviler ile Avrupalı bazı kişilerin evlendiğini ve ne kadar mutlu olduklarını anlatmaya başlıyor. Yol boyunca da her durduğumuz kafede beliriveriyor. En sonunda aşağı inerken Clare'e sıkı sıkı tembihleyip çıkışa kadar durmayacağımızı belirtip gerekli sıvı takviyesini de yaptıktan sonra dönüş yoluna çıkıyoruz.

DSC_0059_resize.jpg


DSC_0009_resize.jpg


DSC_0076_resize.jpg


DSC_0080_resize.jpg


DSC_0040_resize.jpg


DSC_0042_resize.jpg


DSC_0086_resize.jpg


DSC_0090_resize.jpg


DSC_0111_resize.jpg


DSC_0115_resize.jpg


DSC_0141_resize.jpg


DSC_0125_resize.jpg


DSC_0155_resize.jpg

Petra’dan görüntüler

Petra’yı gezmek isteyen arkadaşların mutlaka rahat bir yürüyüş ayakkabısı ve başlarını güneşten korumak için şapka giymelerini tavsiye ederim. Sıvı alımından bahsetmeyeceğim bile, ama litrelerce suyu da vadideki Bedeviler birazcık pahalı satıyor diye yanınızda taşımaya değmez bence. Yorulduğunuz yerde mutlaka bir Bedevi kahvesi mevcut olacaktır, burada dinlenip bir şeyler içerek soluklanabilirsiniz. Bir de sekiz yüz küsür civarı merdiveni çıkıp Manastır’ı görünce illa ki gaza gelip “En güzel Petra manzarası burada” yazısının olduğu yere de çıkmanız gerekmiyor. Biz Clare ile birlikte karşılıklı gaza getirmelerimiz sonucu çıktık, yüksekte olan her yerin manzarası dışında ahım şahım bir şey yok, aman diyeyim :smiley:. Bir de kısa kollu gömlek vs giyiyorsanız, güneşten koruyucu bir krem sürmeyi de unutmayın. Tabi güneşten koruyucu krem diye arkadaşım Clare’in yaptığı gibi yasemin yağını karıştırırsanız yürüyen dev bir yasemin çiçeği olduğunuzu düşünen bilimum sinek ve böcek sizi ziyaret etmek isteyebilir, çünkü bölgede epey bir sinek popülasyonu mevcut. Yol üzerindeki at ve eşek dışkıları da bunun nedeni olmalı.

DSC_0160_resize.jpg


DSC_0166_resize.jpg

Yol üzerindeki “Ateş Kuleleri”nden biri …

Akşam otelde bir saat dinlenip yemek için buluşuyoruz. Aşırı sosyal arkadaşım Clare’in bulduğu diğer gezginlerle kaynaşıp iyi bir muhabbet sonrası son günümüz için odalarımıza çekiliyoruz.

Son gün programımızda Wadi Rum’u keşfedip Amman’a dönmek var. Sabah 9 civarı yola çıkıp, yol üzerindeki bir başka kaleyi de ziyaret ettikten sonra çöl otoyolundan 4 saatlik dönüş yolumuza çıkıyoruz. Benim uçuşum bugün, Clare’in ise yarın sabah. Programa Akabe’yi de dahil etmeyi düşünmüştüm ama orada pek benlik bir şey olmadığını tahmin ederek son anda iyi ki çıkarmışım diyorum. 9’daki uçağım için saat 7 civarı havaalanına vardık. Gezmek çok güzel de ertesi gün sizi bekleyen yığınla evrakın arasında insan ne yapacağını şaşırıyor.

DSC_0228_resize.jpg


DSC_0270_resize.jpg


DSC_0278_resize.jpg

Birçok filme ev sahipliği yapmış Wadi Rum’dan görüntüler…

Ürdün’de kullanılan para birimi dinar, yaklaşık 2.3 TL’ye tekabül ediyor. Ürdün’deki gezi maliyetlerini etkileyecek yegane unsur ulaşım, çünkü pek toplu taşıma mevcut değil. Taksiciler de gezginleri yanaklarından öpmek üzere(!) bekliyor. Bunun yerine eğer sıkışık bir zamanda gelmediyseniz Jett firmasının otobüslerini (nette epey bilgi bulabilirsiniz), yok eğer sıkışık bir zamanda geldiyseniz bizim şöförümüz Khalid’i tavsiye ederim. Özel mesaj atarsanız kendisinin iletişim bilgilerini gönderebilirim. Bunun dışında gezip gördüğüm yerlerle ilgili fazla detay vermedim ki gezi öncesi içinizdeki araştırma sevdası sönmesin :smiley:. Ürdün ile ilgili en taze bilgileri ise www.visitjordan.com adresinden alabilirsiniz.
 



Ynt: Yavru Vatan Ürdün

VitaEsMorte' Alıntı:
Ulaşılması gereken hedef aslında insana bir şey katmıyor, o hedefe varırken yaşananlar bizleri olması gerektiğimiz noktaya ulaştırıyor.

Gezi raporunuzun tamamını okudum; anılar, tavsiyeler vs...
Hepsi unutulabilir ama başta okuduğum bu cümle bundan sonraki gezilerimde hep aklımda olacak, teşekkürler :smiley:
 

Ynt: Yavru Vatan Ürdün

Yiğidim dünya sana güzel... :D gez-gör-ye; daha ne olsun ;D
Maşallah diyimde nazar değmesin :smiley:
Güzel gezmiş, güzel anlatmışsın, eyvallah...
 


Ynt: Yavru Vatan Ürdün

aslında bu yaz arabayla suriye,lübnan,ürdün turu hyapacaktık ama güvenlik gerekcesiyle rotamızı balkanlara cevirdik ama aklımda ürdün ve lübnan kalmadı desem yalan olur.3 günlük Kısa bir ürdün turu apmak istesek neye mal olur bize,sizin harcamalarınız ne kadar tuttu?bilgi verirseniz seviniriz
 

Ynt: Yavru Vatan Ürdün

ozgyildir' Alıntı:
aslında bu yaz arabayla suriye,lübnan,ürdün turu hyapacaktık ama güvenlik gerekcesiyle rotamızı balkanlara cevirdik ama aklımda ürdün ve lübnan kalmadı desem yalan olur.3 günlük Kısa bir ürdün turu apmak istesek neye mal olur bize,sizin harcamalarınız ne kadar tuttu?bilgi verirseniz seviniriz

En büyük sorun ulaşım, bunu aracınızla yapabiliyorsanız zaten diğer masraflar pek birşey tutmuyor. Kaldığım otelin geceliği 30 liraydı, günlük yemek de bu civarlarda. Yalnız ören yerleri girişi tuzlu olabiliyor, Petra girişi 70 lira civarı, diğer yerlerde de fiyatlar fazla tutabiliyor.
 



Gezenbilir bilgi kaynağını daha iyi bir dizin haline getirebilmek için birkaç rica;
- Arandığında bilgiye kolay ulaşabilmek için farklı bir çok konuyu tek bir başlık altında tartışmak yerine veya konu başlığıyla alakalı olmayan sorularınızla ilgili yeni konu başlıkları açınız.
- Yeni bir konu açarken başlığın konu içeriğiyle ilgili açık ve net bilgi vermesine dikkat ediniz. "Acil Yardım", "Lütfen Bakar mısınız" gibi konu içeriğiyle ilgili bilgi vermeyen başlıklar geç cevap almanıza neden olacağı gibi bilgiye ulaşmayı da zorlaştıracaktır.
- Sorularınızı ve cevaplarınızı, kısaca bildiklerinizi özel mesajla değil tüm forumla paylaşınız. Bildiklerinizi özel mesajla paylaşmak forum genelinde paylaşımda bulunan diğer üyelere haksızlık olduğu gibi forum kültürünün kolektif yapısına da aykırıdır.
- Sadece video veya blog bağlantısı verilerek açılan konuların can sıkıcı olduğunu ve üyeler tarafından hoş karşılanmadığını belirtelim. Lütfen paylaştığınız video veya blogun bağlantısının altına kısa da olsa konu başlığıyla alakalı bilgiler veriniz.

Hep birlikte keyifli forumlar dileriz.


GEZENBİLİR TV

GEZENBİLİR'İ TAKİP EDİN

Forum istatistikleri

Konular
103,435
Mesajlar
1,517,931
Kayıtlı Üye Sayımız
172,085
Kaydolan Son Üyemiz
Ertuğrul Ocaktan

Çevrimiçi üyeler

Şu anda çevrimiçi üye yok.

SON KONULAR



Geri
Üst