Ynt: Şişme Bot ve Uygun Motor Seçenekleri
Hayırlı Sudan her çıkardığında Motoru Tatlı suyla devridaim yapmayı unutma. Sanırım Suda sürekli bırakmıyorsun. Genede taban temizliğini ihmal etme. Bide Denizde önce güvenlik şişirilebilen canyelekleri var az yer kapladığı için Botlarda kulanımı kolay evden çıkarken giy üzerine emliyetKemeri gibi düşün bisüre sonra alışırsın hisetmessin bile. Belki Botundaki can yeleğini taşımaya üşenirsin diye söylüyorum. Aşşağıda naviga magazinden bir alıntı yazı var üşenmeyen herkes okusun Canyeleksiz çıkmayın.
Ufak sandalla gece macerası dört cana mal oldu
Ufak bir telefon şakası, dört arkadaşın Adalar’a giden son motoru kaçırmasına neden oldu. Gençler kendilerini alması için Kınalıada’dan bir arkadaşlarını çağırdılar. 4,5 metrelik sandal lodos fırtınasında alabora oldu. Sonuç: Gencecik dört insanımızı kaybettik…
abdulkadir yucel Tolga Baştepe
Abdülkadir Himmet Yücel Yazgan (sağda) Tolga Baştepe
Denizlerimizde (gemi ve iş kazaları hariç), can kaybı ağırlıklı olarak yüzme ve sandal kazaları sonrasında meydana gelir.
Sandal ya da küçük teknelerdeki kazaların can kaybıyla sonuçlanmasının en büyük nedeni ise tam anlamıyla bilinçsizlikten kaynaklanır.
Mayıs ayı ortalarında İstanbul’da yaşanan ve aşağıda kısa hikayesini okuyacağınız trajik olaydan çıkartılması gereken pek çok ders var. Denizciliğimizin usta isimlerinin bu olayla ilgili görüşlerinin pek çok kişiye ışık tutacağını düşünüyoruz.
Her şey bir şakayla başladı
Kınalıadalı gençler, bir yakınlarının düğünü için tekne kiralayarak Maltepe’ye geldiler. Düğün sonrası dağınık bir şekilde Maltepe sahilinde bulunan gemiye giden gruptan Abdülkadir Himmet(?), Cihan Şahin (27), Yücel Yazgan (28) ve Şerafettin Yakar (27) kendileriyle gelen bir arkadaşlarını aradı. Ancak arkadaşlarının telefonunu açan tanımadıkları bir kişi, "Arkadaşınız elimde. Birazdan keseceğim" dedi.
Dört arkadaş olayın şoku ile arkadaşlarını aramaya başladılar. Ardından bir başka arkadaşları arayıp olayın bir telefon şakası olduğunu ve telefonun sahibinin kendileri ile birlikte tekneye geldiğini söyledi. Ancak bu arada adadan geldikleri tekneyi kaçırmışlardı. Bunun üzerine adadaki arkadaşlarından Tolga Baştepe'yi (20) kendilerini alması için çağırdılar. Baştepe, 4,5 metrelik motorlu sandalıyla Kınalıada’dan gelip dört arkadaşını aldı.
Yola koyulduktan bir süre sonra esmekte olan lodos kuvvetini artırdı. Adaya 300 metre yaklaştıkları sırada Tolga, büyüyen dalgalara karşı motoruna gaz verdi ve bir anda ahşap sandal alabora oldu. Saatler 02:00’yi gösteriyordu. Denizdeki gençler kısa sürede dağılıp birbirlerini kaybettiler. Bunlardan Kınalıada imamının oğlu olan Himmet, adaya doğru yüzemeyince Maltepe sahiline yöneldi. 6 saat kadar suda kalan Himmet, sahile 500-600 metre yaklaştığında bir yolcu motoru tarafından fark edilerek kıyıya çıkartıldı. Kartal Yavuz Selim Devlet Hastanesi'ne kaldırılarak tedavi altına alınan Himmet'in olayı anlatmasının ardından Sahil Güvenlik Marmara ve Boğazlar Bölge Komutanlığı’na bağlı bir helikopter ve iki sahil güvenlik botu ile İstanbul Deniz Polisi Sualtı Grup Amirliği'ne bağlı ekipler, arama ve kurtarma çalışmaları başlattılar. Bazı vatandaşlar da tekneleriyle aramalara katılarak dört gencin bulunması için çalışmalara destek verdi. Alabora olan tekne ise Küçükyalı sahilinde bulundu. Tolga Baştepe'nin ise teknelerde çımacılık yaptığı öğrenildi.
Kurtulan anlatıyor
Abdülkadir Himmet yaşadıklarını şöyle anlattı:
Kınalıada'ya ulaşamayacağımı anlayınca sırtımı dalgaya verip Maltepe'ye doğru yüzmeye karar verdim. Bunun adı mucize. Önce Allah'a sonra kendime güvenip karaya çıkacağıma, Maltepe'ye doğru yüzmeye başladığımda karar vermiştim.
Son vapuru kaçırdığımız için Maltepe'de kaldık. Daha önce Kınalıada'ya geçen bir arkadaşımızı arayıp tekne temin etmesini söyledik.
Tolga sandalla gelip bizi Maltepe sahilinden aldı. Tekne çok küçüktü ama Kınalıada açıklarına kadar çok rahat bir şekilde geldik. Kıyıya 300-500 metre kala ne olduysa o anda oldu, birden lodos patladı ve dalgalar büyüdü. Tolga, gaz verdikten hemen sonra da tekne alabora oldu.
Devrildiğimizde beşimiz de sağdık. Bunu gece karanlığında birbirimize seslenerek anladık. Ancak acayip dalga vardı. Kısa zamanda da birbirimizden koptuk.
Birkaç kulaçla ancak 1 metre gidebiliyor, dalga beni 5 metre geriye atıyordu. O an anladım ki, Kınalıada'ya varamayacağım. Adaya çok yakın olup ışıkları görmeme rağmen kendimi dalgaya bırakıp Maltepe açıklarına doğru yüzmeye başladım. Çok su yutuyordum ve durmadan bacaklarıma kramp giriyordu. Ben de çözümü sırtımı dalgaya verip dinlenerek yüzmekte buldum. Bunun adı mucize.
Ağırlıklardan kurtulmak için üzerimdekileri çıkardım. Sürekli su yutuyordum, karnım şişti ve ara ara kusuyordum.
Bilincimi hiç kaybetmedim. Sadece ailemi düşündüm. Aileme evlat acısını yaşatmak beni çok korkuttu. Ve aklıma hep eski anılarım geldi. Allah'a çok şükür olsun ki, şu an hayattayım. Durmadan tövbe ettim. Günahlarımın affolması için dua ettim. Çok iyi bir yüzücü olmamama rağmen o anda hayatta kalma planları yaptım.