Edmondo de Amicis yıllarca ceddimizle iç içe yaşadıktan sonra, 1883 yılında Paris’te yayınladığı “Constantinople” isimli eserinde şunları yazıyor:
“Türkler çok temizdir... Yüzler, eller, ayaklar tertemiz, yamalı kıyafet pek az ve hele kirlisi hemen hiç yoktur...”
M. de Thevenot, 1665 yılında Paris’te yayınladığı “Relation d’un voyage fait an Levant” isimli eserinde, sık sık hastalanmadıklarını söyler:
“Türkler çok yaşarlar ve az hasta olurlar... Öyle zannediyorum ki, Türklerin bu mükemmel sıhhatlerinin başlıca sebeplerinden biri de sık sık hamama gitmeleri ve yiyip içmedeki itidalleridir. Çünkü az yemek yerler, Hıristiyanlar gibi karma karışık şeyler yemezler, içki âlemleri yapmazlar ve daima idman yaparlar.”
Uzun yıllar ülkemizde kalan Comte de Marsigil, yere tükürmedikleri için atalarımızı eleştirir:
“Türkler hiçbir zaman yere tükürmezler. Daima yutkunurlar. Bunun için de saçlarında sakallarında bir hararet olur ve zamanla saçları, kaşları, sakalları dökülür.”
Yabancıların gözü ile geçmişten günümüze
Medeniyet dediğin tek dişi kalmış canavar. M.AKİF ERSOY