-DAĞCILIĞIN 40 YILI...
-DAĞCILIK FEDERASYONU, 19 BİNİ AŞKIN LİSANSLI SPORCU SAYISI VE 72 İLDE TOPLAM 203 DAĞCILIK KULÜBÜYLE, DAĞ SPORLARINI GELİŞTİRMEYE ÇALIŞIYOR
-DAĞ TURİZMİ VE DAĞ REHBERLERİYLE İLGİLİ ÇALIŞMALAR, DAĞ EVLERİ, KONAKLAMA MERKEZLERİ VE DAĞCILIK MÜZESİ YAPIMI, DAĞCILIK FEDERASYONU'NUN ÖNCELİKLİ PROJELERİ ARASINDA YER ALIYOR
-FEDERASYON BAŞKANI KARACA: ''TÜRKİYE'DE SON 9 YILLIK SÜREÇTE DAĞCILIK ÇAĞ ATLAMIŞTIR''
Dağcılık Federasyonu, 19 bini aşkın lisanslı sporcu sayısı ve 72 ilde toplam 203 dağcılık kulübüyle, dağ sporlarını geliştirmeye çalışıyor. Dağ turizmi ve dağ rehberleriyle ilgili çalışmalar, dağ evleri, konaklama merkezleri ve dağcılık müzesi yapımı, Dağcılık Federasyonu'nun öncelikli projeleri arasında yer alıyor.
Dağcılık Federasyonu Başkanı Alaattin Karaca, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 1966 yılında kurulan federasyonlarının 40 yılı geride bıraktığını belirterek, ''Türkiye'de, son 9 yıllık süreçte dağcılık çağ atlamıştır'' dedi. Federasyon olarak 40. yıl kutlamaları çerçevesinde Türkiye'de 40 ayrı zirveye 40 tırmanış yapıldığını belirten Karaca, bu faaliyetlerin görüntü ve slaytlarının, geçen yıl 28-30 Temmuz tarihleri arasında Niğde Aladağlar'da yapılan şenlikte gösterildiğini bildirdi.
Karaca, Dağcılık Federasyonu'nda her yönetimin, günün koşullarında çok büyük çabalar sarf ettiğini belirterek, 1997 yılında görevi devraldıklarında Türkiye'de 23 dağcılık kulübü, 25 aktif il ve 919 da lisanslı sporcu gözüktüğünü ve bu
sayının 9 yıllık süreçte, 19 bini aşkın lisanslı sporcu ile 72 ilde toplam 203 dağcılık kulübüne yükseldiğini hatırlattı. Uluslararası anlamda ilişkileri geliştirmeye çalıştıklarını da belirten Karaca, şunları kaydetti:
''Türkiye'de dağcılık, 9 yıllık süreçte çağ atlamıştır. Bu gerçeği kimse görmezden gelemez. Sporumuz saygınlık kazandı. Artık tüm meslek gruplarından vatandaşlar sporumuzu yapmaya başladı. Tüm bunları yaparken bir hedefimiz vardı; dağcılık sporunu ülke genelinde yaygınlaştırmak. Bu doğrultuda eğitim amaçlı çalışmalar yaptık. Yurt dışı faaliyetlerimizi biraz daha arka plana çektik. Yani 2 kişiye harcayacağımız parayla 40 kişiye eğitim vermeyi amaçladık. Hatta bir zamanlar dağcılığın spor mu değil mi diye tartışıldığı dönemler vardı, ancak biz federasyon olarak bu durumu da aştık.''
-KADIN SPORCU SAYISINDA YÜZDE 500-600'LÜK ARTIŞ-
Karaca, göreve geldikleri günden itibaren özellikle kadınların dağcılık sporu yapmasını sağlamaya özen gösterdiklerini de belirterek, geçen 9 yıllık süreçte, dağcılık yapan lisanslı bayan sporcu sayısında, yüzde 500-600'lük artış yaşandığını vurguladı. Federasyonun, 2006 yılında özerk yapıya kavuşmasının da büyük bir gelişme örneği olduğuna dikkati çeken Karaca, şöyle devam etti:
''Tüm bu gelişmeleri yeterli görmüyoruz. Daha güzelini ve iyisini yapmak için aralıksız çalışıyoruz. Özellikle eğitim ağırlıklı ve sporumuzun yaygınlaşması çalışmalarımız sürüyor. Geçmişte federasyon yalnızca alpinizim dalında faaliyet gösterirken, bugün bunlara dağ kayağı ve spor tırmanma branşlarını da ekledik. Bu branşlarda Dünya ve Avrupa şampiyonalarına sporcu gönderdik. Dağcılıkta lisanslı bayan sporcu sayısında sağladığımız artışı da sporumuzu cazip hale getirerek başardık. Dağcılığın, alınan tedbirlerle riskin en aza indirilebileceğini belirterek, katılımı artırdık.''
-DAĞCILIK VE EKONOMİ-
Karaca, özellikle ekonomisi gelişmiş ülkelerin dağcılık sporunda daha başarılı olduğunu belirterek, ''Hayal ettiğimiz şeyleri gerçekleştirmenin temeli ekonomik seviyeye bağlı'' diye konuştu. Yurt içi ve yurt dışı faaliyetler ile malzeme sağlanmasında ekonomik yapının etkili olduğunu anlatan Karaca, şunları kaydetti:
''Şu anda dağcılıkta yaşanan tek sıkıntı ekonomik durumdur. Daha iyi ekonomik şartlarda daha fazla başarı sağlanabilir. Ekonomik seviyesi ileri ülkelerin spor ve kültürel faaliyetlerdeki başarılarına bakıldığında bu gerçek daha iyi anlaşılır. Bundan 7 yıl önce sıkıntınızın ne olduğu sorulsaydı, 'eğitmen ve katılımcı bulamıyorum' derdim, ancak şimdi bu sıkıntıyı aştık. Artık faaliyetlerimize müracaat edenleri fiziki yapı, sağlık durumu ve arkadaşlarıyla uyum gibi konulara bakıp, eleyerek alıyoruz.''
-DAĞCILIK FEDERASYONU, 19 BİNİ AŞKIN LİSANSLI SPORCU SAYISI VE 72 İLDE TOPLAM 203 DAĞCILIK KULÜBÜYLE, DAĞ SPORLARINI GELİŞTİRMEYE ÇALIŞIYOR
-DAĞ TURİZMİ VE DAĞ REHBERLERİYLE İLGİLİ ÇALIŞMALAR, DAĞ EVLERİ, KONAKLAMA MERKEZLERİ VE DAĞCILIK MÜZESİ YAPIMI, DAĞCILIK FEDERASYONU'NUN ÖNCELİKLİ PROJELERİ ARASINDA YER ALIYOR
-FEDERASYON BAŞKANI KARACA: ''TÜRKİYE'DE SON 9 YILLIK SÜREÇTE DAĞCILIK ÇAĞ ATLAMIŞTIR''
Dağcılık Federasyonu, 19 bini aşkın lisanslı sporcu sayısı ve 72 ilde toplam 203 dağcılık kulübüyle, dağ sporlarını geliştirmeye çalışıyor. Dağ turizmi ve dağ rehberleriyle ilgili çalışmalar, dağ evleri, konaklama merkezleri ve dağcılık müzesi yapımı, Dağcılık Federasyonu'nun öncelikli projeleri arasında yer alıyor.
Dağcılık Federasyonu Başkanı Alaattin Karaca, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 1966 yılında kurulan federasyonlarının 40 yılı geride bıraktığını belirterek, ''Türkiye'de, son 9 yıllık süreçte dağcılık çağ atlamıştır'' dedi. Federasyon olarak 40. yıl kutlamaları çerçevesinde Türkiye'de 40 ayrı zirveye 40 tırmanış yapıldığını belirten Karaca, bu faaliyetlerin görüntü ve slaytlarının, geçen yıl 28-30 Temmuz tarihleri arasında Niğde Aladağlar'da yapılan şenlikte gösterildiğini bildirdi.
Karaca, Dağcılık Federasyonu'nda her yönetimin, günün koşullarında çok büyük çabalar sarf ettiğini belirterek, 1997 yılında görevi devraldıklarında Türkiye'de 23 dağcılık kulübü, 25 aktif il ve 919 da lisanslı sporcu gözüktüğünü ve bu
sayının 9 yıllık süreçte, 19 bini aşkın lisanslı sporcu ile 72 ilde toplam 203 dağcılık kulübüne yükseldiğini hatırlattı. Uluslararası anlamda ilişkileri geliştirmeye çalıştıklarını da belirten Karaca, şunları kaydetti:
''Türkiye'de dağcılık, 9 yıllık süreçte çağ atlamıştır. Bu gerçeği kimse görmezden gelemez. Sporumuz saygınlık kazandı. Artık tüm meslek gruplarından vatandaşlar sporumuzu yapmaya başladı. Tüm bunları yaparken bir hedefimiz vardı; dağcılık sporunu ülke genelinde yaygınlaştırmak. Bu doğrultuda eğitim amaçlı çalışmalar yaptık. Yurt dışı faaliyetlerimizi biraz daha arka plana çektik. Yani 2 kişiye harcayacağımız parayla 40 kişiye eğitim vermeyi amaçladık. Hatta bir zamanlar dağcılığın spor mu değil mi diye tartışıldığı dönemler vardı, ancak biz federasyon olarak bu durumu da aştık.''
-KADIN SPORCU SAYISINDA YÜZDE 500-600'LÜK ARTIŞ-
Karaca, göreve geldikleri günden itibaren özellikle kadınların dağcılık sporu yapmasını sağlamaya özen gösterdiklerini de belirterek, geçen 9 yıllık süreçte, dağcılık yapan lisanslı bayan sporcu sayısında, yüzde 500-600'lük artış yaşandığını vurguladı. Federasyonun, 2006 yılında özerk yapıya kavuşmasının da büyük bir gelişme örneği olduğuna dikkati çeken Karaca, şöyle devam etti:
''Tüm bu gelişmeleri yeterli görmüyoruz. Daha güzelini ve iyisini yapmak için aralıksız çalışıyoruz. Özellikle eğitim ağırlıklı ve sporumuzun yaygınlaşması çalışmalarımız sürüyor. Geçmişte federasyon yalnızca alpinizim dalında faaliyet gösterirken, bugün bunlara dağ kayağı ve spor tırmanma branşlarını da ekledik. Bu branşlarda Dünya ve Avrupa şampiyonalarına sporcu gönderdik. Dağcılıkta lisanslı bayan sporcu sayısında sağladığımız artışı da sporumuzu cazip hale getirerek başardık. Dağcılığın, alınan tedbirlerle riskin en aza indirilebileceğini belirterek, katılımı artırdık.''
-DAĞCILIK VE EKONOMİ-
Karaca, özellikle ekonomisi gelişmiş ülkelerin dağcılık sporunda daha başarılı olduğunu belirterek, ''Hayal ettiğimiz şeyleri gerçekleştirmenin temeli ekonomik seviyeye bağlı'' diye konuştu. Yurt içi ve yurt dışı faaliyetler ile malzeme sağlanmasında ekonomik yapının etkili olduğunu anlatan Karaca, şunları kaydetti:
''Şu anda dağcılıkta yaşanan tek sıkıntı ekonomik durumdur. Daha iyi ekonomik şartlarda daha fazla başarı sağlanabilir. Ekonomik seviyesi ileri ülkelerin spor ve kültürel faaliyetlerdeki başarılarına bakıldığında bu gerçek daha iyi anlaşılır. Bundan 7 yıl önce sıkıntınızın ne olduğu sorulsaydı, 'eğitmen ve katılımcı bulamıyorum' derdim, ancak şimdi bu sıkıntıyı aştık. Artık faaliyetlerimize müracaat edenleri fiziki yapı, sağlık durumu ve arkadaşlarıyla uyum gibi konulara bakıp, eleyerek alıyoruz.''
