yeniden merhaba herkese,
birazcık uzaklaştım konudan. çünkü çok anlaşılabildiğimi düşünmüyorum.
diğer taraftan ne alacagıma da karar verdim. hatta siparişi verildi.sadece aldıgım buzdolabının trye gelme meselesi var. hatta corona işleri düzelince kendi karavanımla gitmeyi dahi düşünüyorum mannheim ' a.
mannheim'da bakalım ne zaman, nasıl kavuşacagım.
neden bu mesajı yazıyorum. biraz kendim hakkımda bilgi vermek istedim çünkü karavan dünyasına yeni adım atıyorum gibi düşünülmüş. bir baktım gezenbilire üye oldugum tarih 2009 muş
zaman nasıl hızlı geçiyor.
10-15 yıldır çadırla başlayıp daha sonra station vagon toyota aracımla devam edip ardından son 3 yıldır şu anki karavanımla devam ediyorum.
azla yetinmek, minimalizm vs gibi kavramlar aslında bana genel itibari ile üstteki entrylerde söylenen. ben de diyorum ki bunu ben fazlasıyla yapıyorum. yıllarca çadırım, konservelerim ve kartuşlu tüpümle ben gayet mutlu mesut yaşadım. zamanında lizbondan- porto ya kadar bütün sahil şeridini o zaman ki kız arkadaşımla kiraladıgımız station vagon araçla turladık. zaten ben de o şekilde oldugum için. zaman zaman yolda aldıgım buzları koydugum kutumla son 3 yıldır idare ediyorum.
ama artık tam zamanlı karavanıma geçiyorum. ve eşya olarak en büyük kriterim 15 gün boyunca medeniyete ihtiyaç duymadan yapabilecek şartları oluşturmaya çalısıyorum.
bugune kadar (gökova bisiklet turu dısında, 300 kişiydik) ne çadırımla ne de karavanlarımla hiçbir zaman kamp alanı veya karavan parkında kalmadım. ben karavancı değilim. benim amacım doğada olmak değil. benim isteğim özgürce doğada olmak. düzenin içinde olmamak. işte yukarda bahsettiğim şartlar doğrultusunda ister karavanda yaşa, ister ormanda çadırda yaşa. kendine yetebilmenin birinci kuralı doğru enerjiyi doğru yere aktarmakta (bence hayatın temeli de bu zaten ). ben de tam olarak bunun için bahsettiğim buzdolabını almaya karar verdim.
ve üstteki seçimi yapma noktasına gelene kadar baya araştırma yaptım. konuyla ilgili verdiğim bilgiler yanında, ülkemde gördüğüm eksikleri eleştirdim.
sevgiler.
