tramp
Yeni Üye
Tarih: 16 - 17.02.2013
Yer: Hasan Dağı / Aksaray
Rota: Kuzey yüzünde, yılankar rotasının solundaki kulvar
Tırmanış Süresi: Kamptan itibaren 5,5 saat çıkış, 2,5 saat iniş (molalar dahil)
Ekip Lideri: Ümit YILMAZ
Katılanlar: İDADİK üyesi 24 sporcu ve Zirve dağcılık üyesi 1 sporcu.
Malzemeler: Çadır, Baton, Tozluk, Ocak, Kazma, Krampon (ekibin ön kısmında yer alan 5-6 kişi kazma krampon kullanmamıştır)
Rapor: Tırmanış raporuna başlamadan önce geçtiğimiz hafta Bozdağ'da çığ altında kalarak hayatını kaybeden arkadaşımız Erdem Tapul'a Allah'tan Rahmet diliyorum...Mekanın Cennet olsun...
Geçtiğimiz 2 seneyi yoğun dağcılık ve trekking faaliyetleriyle geçirmiştim. 2012 yazında evlenmemle birlikte bu kışın sonuncular gibi geçmeyeceğini anlamış ve kendimi buna göre hazırlamıştım. Yine de en azından bir kış tırmanışı yaparak kışı boş geçirmemek istiyordum. Üyesi olduğum İDADİK’in Hasan Dağı kış faaliyetini görünce, bu seneki kış tırmanışımın adı belli oldu. Hasan Dağını geçen sene de çok istemiştik ama zaman azlığından tercihimizi Erciyes’ten yana kullanmıştık.
15 Şubat Cuma günü saat 21:00’da İzmir’den Aksaray’a istikametine, 24 kişilik aslında kalabalık sayılabilecek bir grupla 2 araçla yola çıkıyoruz. Haftanın yorgunluğu üzerimde olduğundan geceyi araçta uyuyarak geçiriyorum çoğunlukla. Sabah 08:00 civarlarında Aksaray’a ulaşmamızla uyanıyorum ve merkezde rehberimizin bildiği bir çorbacıda kahvaltı molası veriyoruz. Kahvaltı sonrası Ekmek, su gibi ihtiyaçlarımızı karşılayarak Helvadere’ye doğru yola çıkıyoruz. Helvadere Kasabası, Aksaray ili Merkezine 26 km uzaklıkta Aksaray’ın Güneyinde Hasan Dağı’nın eteklerinde 1300 rakımında bir belde. Helvadere’ye doğru yükseldikçe etrafta kar görmeye başlıyoruz. Bu arada yoğun sis dolayısıyla Hasan Dağı’nı göremiyoruz aşağıdan. Kamp yerine (otel bölgesi) kadar araç yolu mevcut. Minibüslerle bu yoldan yükseliyoruz ancak belli bir süre sonra araç karda ilerlemekte zorlanıyor ve eşyalarımızı indirmek üzere araçlardan ayrılıyoruz. Hazırlıklarımızı yapıp sis içerisinde kamp yerine doğru hareket ediyoruz. Araçlardan birinde meydana gelen mekanik arıza ve diğerinin kara saplanması gibi nedenlerden dolayı oyalanıyoruz ve ancak saat 12:00 civarında eşyalarımızı yüklenip araçların ulaştığı son noktadan ayrılıyoruz. 45 dakikalık bir yürüyüşle kamp alanına ulaşıyoruz ve 1880 mt. irtifada kampımızı kuruyoruz. Kampımızı kurduktan sonra istirahate çekiliyoruz. Yemek yiyor, sıcak bir şeyler içiyoruz. Daha sonra kış temel eğitimi almakta olan gruba kazma ile düşme ve emniyet sistemleri konusunda yardımcı olmak için ve biraz da dağ havası almak için çadırımızdan çıkıyoruz. Havanın kararmasına yakın çadırlarımıza dönüyoruz. Sabah 06:30’da zirve yürüyüşüne başlayacağımızı kararlaştırıp çadırlara çekiliyoruz. Bu arada sis ara ara dağılıyor ve güneyimizde harika bir Aksaray manzarası beliriyor. Çadırımızın içinde yemek sonrası birkaç saat sohbet ediyoruz ve daha sonra uyumak üzere kafa fenerlerini söndürüyoruz. Gece hava sıcaklığı -7, -8 derecelere kadar düşüyor. Sabah uyandığımızda -5 dereceyi görüyoruz. Çadır arkadaşım Barış’la birlikte kahvaltımızı yapıyor, birkaç bardak çay içiyoruz ısınmak için. Ve çadırlardan çıkıp tırmanışa başlıyoruz. İlk başlarda uzunca süre fazla dik olmayan eğimden dağa yaklaşıyoruz. Bu esnada sis yine ara sıra açılıyor. Karın yeterince sert olmaması ve kalabalık ekip nedeniyle kısmen daha rahat eğimdeki yılankar rotasının solunda kalan kulvardan yükselmeye karar veriyoruz. Ön kısımda 5-6 kişilik bir grup olarak iz açarak ilerliyoruz. En öndeki kişi yoruldukça arkasındakine yer vererek yükselmeye devam ediyoruz. Dize kadar batan karda eğim de iyice artınca iz açmak oldukça zorlaşıyor ve zaman zaman yavaşlıyoruz. Kulübümüzün en tecrübeli isimlerinden Adnan Abi (Öztaş) çoğunlukla iz açmaya öne geçerek ekibi hızlandırıyor bu dik etapta. En dik son kısmı geçtikten sonra sırta çıkıyoruz ve sağ tarafımızda tipik krateri görüyoruz. Bu anda tam anlamıyla bulutların üzerinde buluyoruz kendimizi. Mükemmel manzara eşliğinde zirveye doğru son metreleri aşıyoruz. Saat tam 12:00’da kendimi zirvede buluyorum. Tebrikleştikten sonra güneş gören ve rüzgar almayan bir kaya kuytusuna atıyorum kendimi. Muhteşem manzarayı izleyerek arkada kalan ekibin tamamlanmasını bekliyoruz. Bu esnada yanımızda getirdiğimiz yiyeceklerden yiyerek enerji depomuzu dolduruyoruz. Herkesin gelmesi ve dönüşe geçmemiz yaklaşık 1 saati buluyor. Havanın bozmaması sayesinde bütün ekip zirvede toplanıyor ve dönüşe hep birlikte 13:00 gibi başlıyoruz. İnişi geldiğimiz kulvardan değil, daha batıda kalan yamaçtan yapıyoruz hızlı bir şekilde. Sis zaman zaman yine manzarayı kapatıyor inerken de. Saat 15:30’da kamp yerine varıyorum. Hızlı bir şekilde çadırımızı topluyoruz ve aracın çıkabildiği yere doğru hareket ediyoruz. Biz araca doğru inerken 2 gündür kısmen kendini gösteren Hasan Dağı başındaki dumanları açarak belki de bizimle vedalaşıyordu…
Araca eşyalarımızı yükledikten sonra cumartesi sabah çorba içtiğimiz restorana bu defa yemek yemek için uğruyoruz. Yemeklerimizi yedikten sonra Kulüpten Dürdane Seringeç’in Aksaray’da öğretmenlik yapan ablası ve eniştesi ile buluşuyoruz. Bizim gibi kalabalık bir ekibe güzel bir mekânda içecek ısmarlayıp harika bir misafirperverlik gösteriyorlar, kendilerine çok çok teşekkür ederiz. Saat 20:00’da Aksaray’dan ayrılıyoruz. Neredeyse hiç uyanmadan İzmir’e kadar uyuyorum araçta. Sabah 05:00’da İzmir’e ulaşıyoruz ve bir güzel faaliyeti daha sonlandırmış oluyoruz güzel anılarla…
Yer: Hasan Dağı / Aksaray
Rota: Kuzey yüzünde, yılankar rotasının solundaki kulvar
Tırmanış Süresi: Kamptan itibaren 5,5 saat çıkış, 2,5 saat iniş (molalar dahil)
Ekip Lideri: Ümit YILMAZ
Katılanlar: İDADİK üyesi 24 sporcu ve Zirve dağcılık üyesi 1 sporcu.
Malzemeler: Çadır, Baton, Tozluk, Ocak, Kazma, Krampon (ekibin ön kısmında yer alan 5-6 kişi kazma krampon kullanmamıştır)
Rapor: Tırmanış raporuna başlamadan önce geçtiğimiz hafta Bozdağ'da çığ altında kalarak hayatını kaybeden arkadaşımız Erdem Tapul'a Allah'tan Rahmet diliyorum...Mekanın Cennet olsun...
Geçtiğimiz 2 seneyi yoğun dağcılık ve trekking faaliyetleriyle geçirmiştim. 2012 yazında evlenmemle birlikte bu kışın sonuncular gibi geçmeyeceğini anlamış ve kendimi buna göre hazırlamıştım. Yine de en azından bir kış tırmanışı yaparak kışı boş geçirmemek istiyordum. Üyesi olduğum İDADİK’in Hasan Dağı kış faaliyetini görünce, bu seneki kış tırmanışımın adı belli oldu. Hasan Dağını geçen sene de çok istemiştik ama zaman azlığından tercihimizi Erciyes’ten yana kullanmıştık.
15 Şubat Cuma günü saat 21:00’da İzmir’den Aksaray’a istikametine, 24 kişilik aslında kalabalık sayılabilecek bir grupla 2 araçla yola çıkıyoruz. Haftanın yorgunluğu üzerimde olduğundan geceyi araçta uyuyarak geçiriyorum çoğunlukla. Sabah 08:00 civarlarında Aksaray’a ulaşmamızla uyanıyorum ve merkezde rehberimizin bildiği bir çorbacıda kahvaltı molası veriyoruz. Kahvaltı sonrası Ekmek, su gibi ihtiyaçlarımızı karşılayarak Helvadere’ye doğru yola çıkıyoruz. Helvadere Kasabası, Aksaray ili Merkezine 26 km uzaklıkta Aksaray’ın Güneyinde Hasan Dağı’nın eteklerinde 1300 rakımında bir belde. Helvadere’ye doğru yükseldikçe etrafta kar görmeye başlıyoruz. Bu arada yoğun sis dolayısıyla Hasan Dağı’nı göremiyoruz aşağıdan. Kamp yerine (otel bölgesi) kadar araç yolu mevcut. Minibüslerle bu yoldan yükseliyoruz ancak belli bir süre sonra araç karda ilerlemekte zorlanıyor ve eşyalarımızı indirmek üzere araçlardan ayrılıyoruz. Hazırlıklarımızı yapıp sis içerisinde kamp yerine doğru hareket ediyoruz. Araçlardan birinde meydana gelen mekanik arıza ve diğerinin kara saplanması gibi nedenlerden dolayı oyalanıyoruz ve ancak saat 12:00 civarında eşyalarımızı yüklenip araçların ulaştığı son noktadan ayrılıyoruz. 45 dakikalık bir yürüyüşle kamp alanına ulaşıyoruz ve 1880 mt. irtifada kampımızı kuruyoruz. Kampımızı kurduktan sonra istirahate çekiliyoruz. Yemek yiyor, sıcak bir şeyler içiyoruz. Daha sonra kış temel eğitimi almakta olan gruba kazma ile düşme ve emniyet sistemleri konusunda yardımcı olmak için ve biraz da dağ havası almak için çadırımızdan çıkıyoruz. Havanın kararmasına yakın çadırlarımıza dönüyoruz. Sabah 06:30’da zirve yürüyüşüne başlayacağımızı kararlaştırıp çadırlara çekiliyoruz. Bu arada sis ara ara dağılıyor ve güneyimizde harika bir Aksaray manzarası beliriyor. Çadırımızın içinde yemek sonrası birkaç saat sohbet ediyoruz ve daha sonra uyumak üzere kafa fenerlerini söndürüyoruz. Gece hava sıcaklığı -7, -8 derecelere kadar düşüyor. Sabah uyandığımızda -5 dereceyi görüyoruz. Çadır arkadaşım Barış’la birlikte kahvaltımızı yapıyor, birkaç bardak çay içiyoruz ısınmak için. Ve çadırlardan çıkıp tırmanışa başlıyoruz. İlk başlarda uzunca süre fazla dik olmayan eğimden dağa yaklaşıyoruz. Bu esnada sis yine ara sıra açılıyor. Karın yeterince sert olmaması ve kalabalık ekip nedeniyle kısmen daha rahat eğimdeki yılankar rotasının solunda kalan kulvardan yükselmeye karar veriyoruz. Ön kısımda 5-6 kişilik bir grup olarak iz açarak ilerliyoruz. En öndeki kişi yoruldukça arkasındakine yer vererek yükselmeye devam ediyoruz. Dize kadar batan karda eğim de iyice artınca iz açmak oldukça zorlaşıyor ve zaman zaman yavaşlıyoruz. Kulübümüzün en tecrübeli isimlerinden Adnan Abi (Öztaş) çoğunlukla iz açmaya öne geçerek ekibi hızlandırıyor bu dik etapta. En dik son kısmı geçtikten sonra sırta çıkıyoruz ve sağ tarafımızda tipik krateri görüyoruz. Bu anda tam anlamıyla bulutların üzerinde buluyoruz kendimizi. Mükemmel manzara eşliğinde zirveye doğru son metreleri aşıyoruz. Saat tam 12:00’da kendimi zirvede buluyorum. Tebrikleştikten sonra güneş gören ve rüzgar almayan bir kaya kuytusuna atıyorum kendimi. Muhteşem manzarayı izleyerek arkada kalan ekibin tamamlanmasını bekliyoruz. Bu esnada yanımızda getirdiğimiz yiyeceklerden yiyerek enerji depomuzu dolduruyoruz. Herkesin gelmesi ve dönüşe geçmemiz yaklaşık 1 saati buluyor. Havanın bozmaması sayesinde bütün ekip zirvede toplanıyor ve dönüşe hep birlikte 13:00 gibi başlıyoruz. İnişi geldiğimiz kulvardan değil, daha batıda kalan yamaçtan yapıyoruz hızlı bir şekilde. Sis zaman zaman yine manzarayı kapatıyor inerken de. Saat 15:30’da kamp yerine varıyorum. Hızlı bir şekilde çadırımızı topluyoruz ve aracın çıkabildiği yere doğru hareket ediyoruz. Biz araca doğru inerken 2 gündür kısmen kendini gösteren Hasan Dağı başındaki dumanları açarak belki de bizimle vedalaşıyordu…
Araca eşyalarımızı yükledikten sonra cumartesi sabah çorba içtiğimiz restorana bu defa yemek yemek için uğruyoruz. Yemeklerimizi yedikten sonra Kulüpten Dürdane Seringeç’in Aksaray’da öğretmenlik yapan ablası ve eniştesi ile buluşuyoruz. Bizim gibi kalabalık bir ekibe güzel bir mekânda içecek ısmarlayıp harika bir misafirperverlik gösteriyorlar, kendilerine çok çok teşekkür ederiz. Saat 20:00’da Aksaray’dan ayrılıyoruz. Neredeyse hiç uyanmadan İzmir’e kadar uyuyorum araçta. Sabah 05:00’da İzmir’e ulaşıyoruz ve bir güzel faaliyeti daha sonlandırmış oluyoruz güzel anılarla…