2 Çanta + 1 Çocuk Çadır Kamp Ile Yurt Dışı

Merhaba,

Üniversite yıllarımda Dağcılık ve sonrasında izcilik ile devam ettirdiğim Doğa, tabiat ve Doğada bulunma tutkum,Yıllardır yurt içinde farklı yerlerde ve sürelerde yaptığımız çadır kamplar ilw devam ettirmeye çalıştım.Önce yalnız, evlendikten sonra eşimle devam ettik. 2,5 sene önce hayatımızı dahil olan küçük kızımız ile de 1 yaşından itibaren yaptığımız çadır kamplara yeniden başlayarak onuda bu keyifli dünyayı sevdirmeyi hedefledik.Bize çok yakın olduğu için Kapadokyadaki 2-3 gecelik çadır kamplardan sonra, Geçtiğimiz yaz kızımızla ilk uzun süreli kampımızı 8 gün Antalya/Kemer/ Çıralı'da yaptık. Bu yaz da önce 10 günlük Çadır Konaklamalı Karadeniz yaylaları , sonrasında da 13 gün yurt dışı çadır kampı planlayarak hazırlıklara başladım. Her iki kamp için halen devam eden tüm hazırlık aşamalarını, kamp sürelerini ve sonrasında yaşadıklarımı anlatarak fotoğraflar ile paylaşmaya çalışacağım.

Eşim Karadeniz'li olduğu için daha önce Uzungöl, Ayder ve Artvin Borçka Karagöl'de eşimle 2-3 er geceli Çadır konaklamalarımız oldu. Bu yıl hedefimde tamamen kalabalık olmayan kısmen daha sakin Yaylalarda konaklayarak, 1-2 gece konaklamalı 5-6 yaylada kamp yapmak var. Şuan için hedefimde ise özellikle Çamlıhemşin yaylaları var.

Yurt dışı ile ilgili ise işim gereği daha önce kısa süreli yurt dışı iş gezilerimde işten arda kalan zamanlarda bazı avrupa şehirlerini gördüm. Ancak bu gezi Kızımın ve eşimin ilk yurt dışı tecrübeleri olacak.İlk defa Avrupa'ya giden birini hangi ülkeye götürmeliyim sorusunun cevabını ise araştırmalarımda çıkan sonuçları değerlendirdikten sonra Amsterdam olarak belirledim.

Tatil plan ve detaylarını ilk fırsatta yazmaya başlayacağım.

Yurt dışı gezisi için ilk yaptığım şey pasaport vize konusu oldu.Eşim devlet memuru olduğu ve yeterli görev derecesi olduğu için ailecek Yeşil pasaport aldık

Seyahat 13 gün olarak planladım.Önceleri tur ile gitmeyi düşünsemde sonraları kendi planımızı kendimizin yapmasının hem daha büyük özgürlük hemde daha düşük maliyetlere geleceğini gördüm. Uçak biletlerini yaklaşık 8 ay önceden aldım. Kızımız 2 yaşını geçtiği için çocuk statüsünde ücret alıyorlar. Pegasustan İstanbul aktarmalı olarak Kayseri Amsterdam gidiş dönüş toplam 1900 tl ücret verdim.Burda fark ettiğim bir detay, gezi planınızı ne kadar erken yaparsanız o kadar avantajlı olabiliyor. Belirttiğim rakam 10 gün öncesinde 1500 tl iken pasaportların elime ulaşmadan almak istemediğim için biletleri 400 tl daha yüksek fiyattan aldım.

Biletlerde tamam olunca konu konaklamaya geldi.Yurt dışı seyahatlerinde ulaşımdan sonra en büyük kalem gideri konaklama.Yaptığım araştırmadan yurt dışı hosteller bile sezonda kişi başı 30 eurodan başlıyor. Ülkesine göre değişmekle birlikte Avrupa şehirlerinde ucuz konaklama bulmak( belli standartların üstünde ) oldukça zor. Kızımızdan dolayı illaki birtakım standartların veya temel gereksinimlerin karşılanması da gerektiği için Yurt içi gezilerinde tercih ettiğimiz çadır konaklaması neden olmasın dedim ve bu yönde araştırmalara başladım. Amsterdam merkezde oldukça fazla kamp alanı mevcut.birkaç kamp alanı seçeneği var. Bunlardan birkaçı ile iletişime geçip kafamdaki soruları sordum. Merkeze 10 dakika mesefe de günlüğü çadır başı 20 euro olan imkanlarının da verilen bilgi dahilinde iyi olduğunu gördüğüm konaklama yerleri buldum.Buraları tripadvisor/facebook gibi sosyal alanlardan fotoğraflarını incelediğim verilen bilgileri kısmen teyit ettiğim birkaç kamp arasında yer konum ve şartları değerlendirerek seçim yaptım.Hatta ücretini bile ödedim.

Konaklamayı da halledince geriye hazırlıklar, götürülecek eşyalar, gezi rotası ve günlük planlar kalıyor. Şuan onlar üzerinde de çalışmalarım devam ediyor. Çadır, tulum, matlar başta olmak üzere eşyaları taşımak için kendime ve eşime 50 ve 70 liltrelik iki çanta aldım. Konunun başlığına sebep olan bu iki çantanın hesaplarıma göre ihtiyacımız olan tüm malzemeyi alacağını düşünüyorum.

Gezi notları ve günlük rota planlarınıda önümüzdeki aylarda tamamlarsam kabaca Yurt Dışı gezi programı tamam diyebiliriz. Daha önceki gezilerimden tecrübem özellikle çocuklu ailelerin kısa süreli ve sıkışık gezi planları yerine daha az yoğun ve esnek planlar yapmasının hem keyif alma hemde stres yaşamama için önemli olduğuydu. Yapacağım günlük gezi planınıda bu yönde sağlamayı düşünüyorum.

Aklıma geldikçe adım adım yaşadıklarımı ve gözlemlerimi paylaşmaya devam edeceğim.

Güzel enimgezi olacağını düşünüyorum sizi talip edeceğim.benim hiç yurt dışı tatil yapma cesareti bulamadım bende sizin gibi çadır düşünüyorum beliki banada rehber olursunuz.Bu arada 4 kişilik bir ailyiz.

ferhatkasımoğlu' Alıntı:

Güzel enimgezi olacağını düşünüyorum sizi talip edeceğim.benim hiç yurt dışı tatil yapma cesareti bulamadım bende sizin gibi çadır düşünüyorum beliki banada rehber olursunuz.Bu arada 4 kişilik bir ailyiz.

Genişletmek için tıkla ...

Elimden geldiğince yaptığım araştırma, gezi planlaması ve gezi notlarını paylaşmaya çalışırım.Çocuklu olmanız veya daha önce hiç yurt dışına çıkmamış olmanız hiç tedirginlik yaratmasın.Temel seviyede ingilizce bililiyorsanız içiniz çok daha kolay olacaktır.Şöyle düşünün yurt dışından gelen turistlerin kaçı türkçe bilerek geliyor. Yada kaç tanesi ingilizce bilen birilerine denk gelebiliyor

mesela aşağıdaki 2 habere bir göz atın, insanlar nelere cesaret edebiliyorlar;


Çocuklarına Dünyayı Göstermek İçin Yola Çıkıp 41 Ülke Gezen Çiftin 40 Fotoğrafla Hikayesi

yada

Bu başlığın kapsamını biraz daha genişletip öğrendiğim şeylerden, istifade için arada başlıklar halinde yazmaya çalışacağım.

Yurt Dışında Nasıl Konaklanır ?
Evet belkide yurt dışı seyahatlerinde ulaşımdan sonra, en yüksek maliyeti alan konaklama maliyetidir. Yurt dışı için yaptığım incelemede yurt dışı konaklama seçeneklerinin oldukça fazla olduğunu gördüm.Tabi bu seçenekleri değerlendirebilmek için önce beklentinin, bütçenin ve kalış süresinin belirlenmesi gerekiyor.Örneğin oldukça lüks bir oda ve yatak mı, yoksa temiz ama çok yüksek standartlar beklenmeyen bir konaklama mı yada biraz da olsa taviz verelebilecek noktalar ile , 3-5 gün çok da önemli değil canım mı, yada beklentim sıfır bedava olsun yeter mi . İşte her bütçeye ve standarda uygun konaklama seçenekleri ve değerlendirmeleri.

1)Lüks Oteller ve Butik Oteller:
Bulması en kolay ve ücretleri en yüksek bildiğimiz klasik oteller.Yıldızlı yada butik olanları oldukça popüler.Yalnız bilinmesi gereken önemli noktalardan birisi Avrupa'da Yıldız kavramı çok Türkiye gibi değil.Örneğin Türkiye'deki 3 yıldızlı bir otel Avrupa'da 4 yıldızlı bir otel ile aynı hizmeti verebilmektedir.Hatta Türkiye'deki 3 yıldızlı olan daha üst standartta dahi olabilmektedir. Diğer önemli bir nokta seçilen bu otellerin yerleri merkezden uzaklaştıkça fiyatlarının düşüyor olması. Fiyatına bakarak yerine bakmaksızın ucuz tutacağınız bir otelin günlük ulaşım maliyeti ile, merkezdeki daha yüksek fiyatlı bir otelin fiyatını bulabilme ihtimali her zaman var. Ama genelde metro yada otobüs ile şehir merkezlerine ulaşımlı ucuz bir otel tercih nedeni olabilmektedir.
Bu ilk seçenek için en iyi bulma yöntemi, www.booking.com

2)İnsanların Evlerini/paylaşımlı odalarını Kiralamak ;

benimde yakın zamanda öğrendiğim, insanların tercihe göre evlerinin tamamının, evlerinde odalarının veya paylaşımlı olarak başka gezginler veya ev sahibi ile aynı otamın belli bir ücret karşılığında kullanıldığı kiralama modeli.Ücretlendirme oda/veya eve göre olup genelde ilk kişiden sonraki kişilere ilave ücret alınarak sistem çalışıyor. Sistem hizmet bedeli adı altında belli bir ücret alırken, kimi ev sahipleri konaklama ücretine ilave olarak temizlik ücreti alabiliyorlar. Farklı kültürden insanları yaşam alanlarında tanımak, ve otellere göre oldukça hesaplı konaklama imkanı sunan bir sistem şuan için benim favorim.Belirtilen sistem için Kiralık Tatil Yerleri, Evler, Daireler ve Odalar - Airbnb adresinden hizmet veriyorlar.

3) Kamp Alanları, Çadır, Bungalow;

Adından da anlaşılacağı üzere Avrupa'da yaygın olan kamp alanlarını kullanarak tercihe göre kendi çadırınız da veya kiralayacağınız çadır, bungalow veya küçük oda/evlerde konaklayabiliyorsunuz. Ücret olarak ilk iki tercihe göre daha hesaplı olmakla birlikte Çadır veya tabiatta kalma tecrübesi olmayan kişilerin zorlanabileceği bir seçenek olarak görünüyor. Ortak kullanımlı tuvalet, banyo , mutfak gibi temel kamp gereksinimlerinin sunulduğu bu seçenekte kamp alanına bağlı, restoran ,market gibi ilave imkanlar söz konusu olabiliyor. Avrupadaki kamp alanları ve gidelecek şehire ait kamp alanlarını Avrupa kamp alanları adresinden inceleyerek seçime bağlı kamp alanı ile iletişime geçebiliyorsunuz. Benimde yazın ailem ile yapacağım Amsterdam seyahati için tercih edeceğim konaklama yöntemi bu olacak.

4) Couchsurfing;

Airbnb mantığında ancak tamamen ücretsiz olarak gidilecek noktadaki yerel halka ait insanların evlerinde konaklama imkanı. Airbnb ile en büyük farkı konaklama için herhangi bir ücret ödenmemesi.Konaklam ücretsiz olunca beklentinizin en alt seviyede tutmakta fayda var. Ev sahibi size bir kanepe tahsis edebileceği gibi, sadece bir duvar dibini gösterip burda kalacaksın da diyebilmektedir . İnsanların evlerini size açmalarındaki en belirleyici faktör ise daha önce aynı sistemde kaldığınız ev sahiplerinin sizin hakkınızda verdiği yorumlar.Temiz bir sicil ve 1-2 iyi yorum sizi hiç bilmediğiniz bir şehirde, farklı bir kültüre ait bir evde ücretsiz konaklama imkanı sunup, yabancı insalar ile tanışma fırsatı veriyor. Bana göre en azından çocuklu ailelere göre çok müsait olmasa da, tek ve çift olarak sınırlı bütçe ile seyahat eden kişiler için uygun bir seçenek.Sistem Stay with Locals and Make Travel Friends | Couchsurfing adresinden kullanılıyor

Bunlar haricinde alternatif konaklama seçenekleri ve metotları var ise, konuya vakıf arkadaşlar ilave edeceklerdir.

1 mayıs 2016 8 günlük bir gezi planlıyorum KLM havayollarından 455 TL gidiş dönüş bilet aldım oldukça hesaplı oldu ama gerek amsterdamda gerekse hollanda gezilecek yerler konusunda hiç bir bilgim yok tamamen karadüzen gidecem bakalım ne olacak

Internette ilgi ve butcenize bagli olarak olusturabileceginiz cok fazla rota, bilgi ve paylasim var.Ozellikle amsterdam disi rota ve Tecrubelerinizi merakla bekliyoruz.

GT-I9500 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

sadık59' Alıntı:

1 mayıs 2016 8 günlük bir gezi planlıyorum KLM havayollarından 455 TL gidiş dönüş bilet aldım oldukça hesaplı oldu ama gerek amsterdamda gerekse hollanda gezilecek yerler konusunda hiç bir bilgim yok tamamen karadüzen gidecem bakalım ne olacak

Genişletmek için tıkla ...

Amsterdamda.com sitesindeki yazilari okuyarak ve citymaps2go uygulamasi ile offline da gorulmesi gereken yerlerin en az 2/3 ne ulasirsiniz.

GT-I9500 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

Ailecek geziye çıktığınızda zaman planlamada esneklik şart bence. Çünkü çocukların varlığı gezi performansınıza direk olarak etki ediyor.

Note 2 cihazımdan gönderildi

Yazınız için teşekkürler.

Aylar öncesinden alınan biletler yapılan planlar sonrasında ülkemizde yaşanan elim olaylar neticesiyle, yasaklanan yurt dışı çıkışları.Eşimin aracılığı ile sahip olduğumuz yeşil pasaport ile zor da olsa çalıştığı kurumdan gerekli izin belgesini son gün son dakikada olsa alarak yurt dışına gittik.Konunun da başlığı olan "2 çanta+ 1 çocuk" ile 14 gün Amsterdam da çadır kamp yaptık. Amsterdamın altını üstüne getirdik desem yeridir .Tüm seyahat gözlemlerimi ve fotoğrafları yurt dışına çadırla ve çocukla ekonomik olarak gidip gezmek isteyen, arkadaşlar için ilk fırsatta tüm detayları ile paylaşacağım.

hikayenizin devamını sabırsızlıkla bekliyoruz hocam takipteyiz!

Fırsat bulduğumda uzun yazım demiştim ama o zaman aralığı pek mümkün olmuyor.O yüzden her fırsatta bir başlık yazmakta fayda var
ULAŞIM
Amsterdam da diğer Avrupa şehirleri gibi her şey düzenli, planlı ve kurallara uygun yaşanılan bir şehir.Her ne kadar özgürlükler ülkesi olarak bilinse de kurallara göre yaşayan bir şehir.Schiphol havalimanından şehir merkezine ulaşmak için havalimanı çıkışındaki trenleri yada otobüsleri kullanmanız mümkün. Trenler çok daha hızlı 20 dakika içerisinde şehir merkezine ulaşıyorsunuz. Central station şehirin tüm ulaşım ağlarının toplandığı merkez istasyonu.Etraftaki şehirlere, köylere, şehir içi tüm ulaşım araçları bu merkezden kalkıyor.Şehirdeki neredeyse tüm ulaşım ağının servisini sağlayan firma gvb nin GVB sayfasında ulaşımla ilgili aklınıza gelebilecek her türlü sorunun cevabı var.Maps Google da ufak yanılmalar haricinde rota ve yön konusunda oldukça başarılıydı.Ayrıca harita kullanımında citymaps2go, gps üzerinden çalıştığı için herhangi bir veri yada hat ihtiyacı yok.Sadece gideceğiniz şehirin haritasını gitmeden indirin yeterli.

GVB firması tarafından işletilen feribot, Otobüs ve tramvaylarında 1 saatlik, 3 saatlik, 24 saatlik, 72 saat. v.s. sınırsız kullanımlı biletler almak mümkün. Araç kullanım sıklığınıza yada gideceğiniz rotalara göre bu biletlerden tramvaylardan yada bilet noktalarından alabilirsiniz. Şehir içi merkez noktalar arası yürüyerek ulaşmak son derece kolay ve keyifli. Amsterdam da bisiklet yaşamın bir parçası olduğu için biz 3-4 gün bisiklette kiralayarak bu şehri keşfetmiştik. Şehir içi çok küçük çocuğunuz yoksa tüm sokaklarda kaybolmak, kanal boyu caddelerde gezmek, bakmaya doyamayacağınız manzaralar karşısında oturmak, cafeler de oturup bir şeyler atıştırmak keyif verici. Alacağınız bir şehir haritası ile bölge bölge günlük planlar yaparak neredeyse hergün şehrin farklı bir bölgesini gördük.

KONAKLAMA
Gitmeden görüşerek rezervasyon yaptırdığım kamp alanımız Camping Vliegenbos Amsterdam . Central station un arkasındaki feribotlar ile ücretsiz karşıya geçerek otobüsler ile 5 dakikada ulaşmak mümkün. Kamp alanına Günübirlik gidiş gelişlerde yürüyerek yada bisiklet ile ulaşmak mümkün olsa da ilk gidişte otobüslerden faydalanmakta fayda var. Kamp alanında Konaklama için kişi başı 10 euro verdik. Çadıra elektrik isterseniz +2 euro günlük elektrik ücreti ödüyorsunuz. Fotoğraf makineleri, teller ve diğer elektrikli cihazlar için bence mutlaka elektrik alınmalı. Kamp alanının da ayrıca 2-3 kişilik ahşap evler yada sabit çadırlardan da faydalanmak mümkün. Ancak tüm konaklama seçenekleri için önceden rezervasyon mutlaka gerekli. Yazın yüksek sezonda kamp alanı çok kalabalık oluyor. Öyleki günlük 300 çadır+40 karavana kadar konaklama yapıldığını belirtmişlerdi. Tuvalet ve banyolar son derece temiz, modern ve miktar olarak yeterli.Ufak ihtiyaçlarınız ve sabahları taze ekmek çeşitleri çıkan bir marketi, hafta sonları canlı müzik olan bir restoranı da var. Şehir merkezine yakınlığı ile amsterdam merkezde yer alan 3 kamp arasında bana göre en iyisi.

İlk fırsatta gezi, yemek ve alışverişten bahsedeceğim...

Buda kaldığımız kamp alanında çektiğim video ;

Hayatı kaçırmadığınız için tebrik ederim. Nice kamplara....

yazım boyumca büyük harf kullanamadığım için kusura bakmayın.klavyemin caps lock tuşunu küçük kızım söktüğü için hep küçük yazmak zorundayım:/

gelelim konumuza gezi başlığında amsterdam derya deniz helede 1 hafta veya daha uzun süre gitmeyi planlıyorsanız ve amsterdamın altını üstüne getirelim nere var nere yok gezelim diyorsanız.amsterdam da geziyi ben 3 sınıfa ayrmıştım. şehir merkezindeki müzeler, şehir merkezindeki pazarlar ve sokaklar, birde şehir dışındaki köyler ve kasabalar olarak sınıflandırmıştım. gezi programımız 14 gün sürdüğü için her üç başlığıda fazlasıyla zaman ayırabildik. yazın günlerin 21 30 civarında kararması daha uzun süre gezmenize olanak verirken, dukkanların saat 18 00 deyince kapanması bizi ilk zamanlar şaşırtmıştı, birkaç gün sonra buna bizde alışıp ona göre program yapmaya başladık. şehir merkezinde kişisel zevkinize göre gezebileceğiniz onlarca müze var.van gogh museum dan tutunda sex muzesine kadaar, zaman kişisel zevkleriniz ve ayırdığınız bütçeye göre günde 1-2 tane gezilebilir.girişler 7-25 euro arasında değişmekle beraber turizm zirve yaptığı yaz aylarında özellikle gitmeden internetten online bilet almak uzuyan kuyruklarda beklememek ve zaman kazanmak için iyi bir seçenek olabilir.biz küçük kızımızıda dikkate alarak sadece van gogh muzesine gittik.gittiğimize de değdi doğrusu.gidebileceğiniz müzeler ve daha detaylı bilgi için ;
Müzeler – AMSTERDAM'DA sitesinden edinebilirsiniz.

bence şehirde mutlaka en az 2-3 gün bisiklet kiralayıp hep daha keyifli hemde insandan sonra trafik üstünlüğü olan bir taşıt ile nasıl yaşandığını mutlaka yaşanmalı diye düşünüyorum.kamp alanı merkeze çok yakın olduğu için biz 4 gün kiralayarak hem ulaşım hemde şehir içi gezmek için kullanmıştık.bisikletle mutlaka gezilmesi gereken yerlerden birisi amsterdamın güneyinde yer alan vondel park.şehir büyüklüğündeki bu parkda bisiklet sürebilir, çimlerde uzanıp birşeyler yiyebilir yada denk gelen etkinliklere ve konserlere katılabilirsiniz.girişi ücretsiz olan bu parkın hafta sonu oldukca kalabalık olduğunu unutmamakda fayda var.

amsterdamda gezmekten büyük keyif aldığımız bir diğer adres yerel pazarlardı.haftanın belli günlerinde farklı adreslerde kurulan yerel pazarlar hem insanların gerçek yaşamlarını görmek, hemde farklı lezzetler tatmak ve kamp alışverişi için doğru adresler.marketlere göre daha ucuza bulabileceğiniz çeşit çeşit yiyeceklerden bizim favorilerimiz ciğ ve pişmiş satılan balıklar ve peynirler olmuştu.tüm pazarlar ve içerik detayları;

AMSTERDAM’IN EN İYİ PAZARLARI – AMSTERDAM'DA

amsterdamda enaz 2 gün ayrılması gereken adreslerden biriside amsterdam'ın kuzey doğusundaki kart postal tadındaki köyler.biz 2 gün ayırmamıza rağmen hepsini gezemedik.ancak bize göre mutlaka gezilmesi gerekenler ; volendam, Waterland, , Marken, Monnickendam .ayrıca yön olarak ters olmasına rağmen yine yarım gün ayrılarak gidilmesi gereken diğer bir yer ise değirmenleri ile ünlü zaanse /zaandam olmaslı mutlaka. daha fazlası için;
WATERLAND: AMSTERDAM YAKININDAKİ CENNET KÖYLER – AMSTERDAM'DA

gelelim yemek işine.biz kamp alanında konakladığımız için sabah kahvaltılarını kendimiz hazırlayıp yaptık.kamp alanında ortak kullanım masalarda her sabah farklı insanlar ile aynı masada kahvaltı yapıp, farklı kültürler sabah ne yer diye göz ucu ile bakmak, bazen ikram etmek bazende ikram edilenleri alıp kısa sürelide olsa koyu sohbetler eşliğinde farklı insanlar tanımak son derece keyifliydi. vliegenbos kamp alanı içerisinde ihtiyaç duyabileceğiniz her şeyin yer aldığı küçük bir markette var.sabahları taze ekmek ve kahve bulabileceğiniz gibi ihtiyacınız olan ufak bir market.öğle yemeklerini genelde dışarıda olduğumuz için yanımıza aldığımız ufak atıştırmalıklar ile yol üstü marketler ve görüp canımızın çektiği yöresel lezzet duraklarıyla sağladık.merkezde en sık rastlayabileceğiniz market albert heijn, benim tabirimle albertin marketi.adresleri ve detayları Albert Heijn . kısmen fiyatları yüksek bir market olsa da daha ucuzlarını bulana kadar ve merkezde neredeyse her köşede olması sebebiyle can kurtarıcı diyebilirim. ilerleyen günlerde keşfettiğim aldi marketleri ise bildiğiniz bim desem yeridir. şehir merkezinde çok sık olmasa da, özellikle altınızda bisiklet veya sınırsız tramvay biletiniz varsa 10-15 dakika içinde ulaşabilecek bir tane mutlaka buluyorsunuz.

akşam geç saatlere kadar dolaşıp kamp alanına gelirken marketten keyifle aldığımız farklı ve yöresel meyve, et, değişik ekmek ve peynirler ile türk damak tadında yaptığımız yemekler ise enfesti.kamp alanında cips ve bira ile geceyi kurtarmaya çalışan gençlerin yanı başında saç kavurma, pirinç pilavı, salata, yoğurt ve meyve ile mideye şölen yaptıran bizlere masadaki bakışlar hala tebessüm ettirmeye yetiyor bana.kamp alanında hafta sonları müzik de olan bir restoranda mevcut.