4x4 Araçlarımız için faydalı bilgiler

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan kulaksizcumhur Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 24
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 16,939
Ynt: 4x4 Araçlarımız için faydalı bilgiler

İncelik göstererek teşekkür eden tüm arkadaşlar çok sağ olsunlar. Küçük de olsa bir faydamız olabildiyse ne mutlu...
 

Etiketler
Ynt: 4x4 Araçlarımız için faydalı bilgiler

faydalı bir destan emeğine teşekürler. birde teşekür hanenize 1 teşekürde benden olsun.
 

Ynt: 4x4 Araçlarımız için faydalı bilgiler

Ders niteliginde okurken keyifli uygulamasida bir okadar heyecan verici, paylasim icin tesekkurler.
 

Ynt: 4x4 Araçlarımız için faydalı bilgiler

oyyy gözüm ağrıdı. ;D

ama harika bir derleme olmuş..Paylaşandan hazırlayana kadar herkesin emeğine sağlık..4WD araçlarda el freni konusu gerçekden doğru hiç düşünmemiştim..
 

Ynt: 4x4 Araçlarımız için faydalı bilgiler

Cumhur bey teşekkürler. Sağ olun, var olun. 2. Yakup
 






Mutlaka bilen ve belki daha önce okumuş olan arkadaşlarımız vardır. Ancak benim gibi daha önce okumamış arkadaşlar için internette dolaşırken bulduğum aşağıdaki yazıyı buraya eklemeyi uygun buldum. Tüm sevgili dostlarımın bilgilerine sunarım.


ARAZİ ARAÇLARI VE OFF-ROAD KAVRAMI ÜZERİNE

OffRoad kelimesi, İngilizce bir kelime olup sözlük anlamı yol dışı demektir. Kullanım amacı ise yol olmayan ortamlarda, taşıtlar ile gidebilme üzerinedir. Off Road’un en belirleyici özelliklerinden biri otomobil sporları içinde dünyanın en eskisi olma unvanına sahip olmasıdır. Bunun temel nedeni ilk tekerlekli taşıt icat edildiği zamanlarda o tekerlekli taşıtın gidebileceği yol henüz icat edilmemiş olmasıdır. Dolayısı ile gidilecek bir yol bulunmadığı için taşıtlar spontane olarak Off Road yapmaktaydılar.

OffRoad araçlarla ilgili bir diğer önemli nokta hemen her marka 4x4 çekiş sistemine sahip aracın “jip” ismi anılmasıdır. Burada önemli olan nokta jip kelimesinin bir taşıt türü değil, ABD üretimi özel bir araç markası olduğudur ve orijinali JEEP şeklinde yazılır ve kelimenin kaynağı General Purpose (Genel Amaç) kelimelerinin baş harfleri olan GP’nin İngilizce telaffuzundan ileri gelir. JEEP markası, yüksek popülaritesinden dolayı günümüzde sadece bir marka değil bir taşıt türünü ifade edebilecek konuma gelmiş ender markalardan biridir. Bu yazıda, arazi araçlarının tanımını yapılırken jip kelimesi kullanılmamaya özen gösterilmiştir. Ayrıca resmi olarak, Türkçe’mize henüz girmemiş bazı özel terimler de orijinal İngilizce halleri ile kullanılmıştır.

Günümüzde, marka olarak JEEP olmasa da halk arasında jip tabir edilen ve arazide ilerleme yeteneğine sahip 4x4 araçlar (Kia Sorento, Mercedes ML 320, BMW X5, vs...) yalnızca arazi ortamlarında değil yollarda da boy göstermeye başlamıştır. Arazi araçlarını diğer araçlardan ayıran temel özellik normal bir binek araca, fazladan eklenmiş iki ya da bazılarında da bir adet ekstra diferansiyeldir. Bazı yeni jenerasyon 4x4 tahrikli araçlarda orta diferansiyel bulunmayabilir (Subaru Forester, Mitsubishi Outlander, vs...). Temelde daha fazla tutunma ve ilerleyebilme ihtiyacı üzerine üretilen bu araçlar ihtiyaç duydukları yüksek tutunma gereksinimi itibari ile temelde tüm tekerleklerden çekiş yeteneğine sahiptir.

Günümüzde 4x4 araçlar, diferansiyel yapılarına göre iki temel sınıfa ayrılır. Bu
sınıflar:

1. Full Time 4x4 (AWD All Wheel Drive)
2. Part Time 4x4 (4WD 4 Wheel Drive)

“Full Time 4x4” araçlar AWD (All Wheel Drive) olarak anılırlar. Sürekli dört tekerden tahrik ile yol alırlar. Genellikle bu tip araçlarda 4x2 sürüş seçeneği bulunmaz. 4x2 ve 4x4 arasındaki tüm çekiş ayarlamaları araç tarafından otomatik olarak yapılır. Sürüş karakteri olarak binek bir araç kullanmaktan çok farklı değildir. Ağır arazi koşullarında performansı düşük kalmasına karşın mıcırlı, grip lastikler ile ıslak asfalt, kar lastikleri ile de karlı ve buzlu yollarda olağanüstü performans verirler.

Part Time 4x4” araçlar ise 4WD (4 Wheel Drive) olarak anılırlar. Gündelik asfalt kullanımda 4x2 sürüş seçeneği ile kullanılırken 4x4 sürüş seçeneği, sürücü kumandasına bağlıdır ve ihtiyaç anında sürücü aracı 4x4 sürüş seçeneğine alabilir ve yine uygun zeminde 4x2 sürüş seçeneğine geri dönebilir. Arazi şartlarında, uygun lastik seçimi ile birlikte olağanüstü performans verirler. Yalnızca 4WD araçlarda genellikle ağır devir takviyesi (LOW RANGE) özelliği de bulunur.

Genellikle “4x4” ya da “jip” kelimeleri geçtiğinde, bu tip araçların kendi içlerinde bu şekilde bir sınıflandırmaya tabi olduklarını ve ciddi teknik farklılıklara sahip olduklarını bilinmez. Her iki 4x4 diferansiyel yapısı, temelde 4 tekerleğe çekiş yollasa da ile hizmet verebileceği arazi koşulları ve zemin olarak birbirlerinden çok ciddi performans farklarına sahip olduğu gibi sürüş karakteristikleri de ciddi farklılıklar gösterir. AWD ve 4WD araçlara birkaç örnek:

AWD; Subaru Impreza Turbo, Suzuki Swift 4x4, Nissan Murano...
4WD; Grand Cherokee, Lada Niva, Nissan Pathfinder...

Arazi araçlarında bir diğer önemli konu lastik faktörüdür. Yeni jenerasyon 4x4 araçlar (Porsche Cayenne, Range Rover Sport, BMW X5, ...) yalnızca asfalt kullanımı için üretilmiş hız lastikleri ile gelmektedirler. Ancak yanlış lastik seçimi arazide, özellikle çamur ve kum zeminler 4x4 çekişin tüm etkisini yitirmesine sebep olmaktır. Arazide kullanılacak bir aracın gireceği zemin yapısına göre doğru lastiği seçmesi çok büyük önem taşır. Yere sağlam tutunma olmadığı zamanlarda gerek AWD gerek 4WD araçlar için de ilerlemek mümkün olmayabir. Özellikle çamur ya da kum gibi esnek maddeleri lastik yanlarından tahliye edebilecek, yüksek tork ile ilerlendiğinde zemine çapalama yapabilecek lastik desenleri aracın gerçek gücünü ortaya çıkarabilir.

Bu tip araçlar “Full Time 4x4” olarak bilinir ve sürekli 4 tekerlekten çekiş ile yol alırlar. Çekiş oranı ön ve arka diferansiyelde anlık değişken olmakla birlikte genellikle oranın büyük kısmı ön diferansiyeldedir. Ön ve arka diferansiyeldeki değişken oran sayesinde araç ile kuru asfalt üzerinde yapılan manevralarda ve dönüş hareketlerinde diferansiyel açısından hiçbir sıkışma ya da zorlanma yaşanmaz. Bu nedenle bu tip araçlarda genellikle 4x4 konusunda bir ayar düğmesi bulunmaz. Günümüzde yeni model AWD araçlarda çok nadiren bir ayar düğmesine sahip olanlar da vardır. Bu düğmeler üretici firma tercihlerine bağlı olarak 4x4 hassasiyeti ya da 4x2 ve 4x4 sürüş seçenekleri gibi özellikleri içinde barındırabilmektedir.

AWD araçların çalışma mekanizması gereği çekişi arka tekerleklere ileten bir mil, mil sonu ile arka diferansiyel arasında değişken oran üreten özel bir kavrama bulunur. Bu kavrama HADEX, TORSEN ya da VISKOZ COUPLING olarak anılabilir. Temel çalışma mantığı, otomatik vitesli araçlarda şanzıman ile diferansiyel arasındaki tahriki düzenleyen Tork Konvertörü’nden farklı değildir. Kısacası aracın ön tekerlekleri tutunma konusunda güçlük yaşadığında ve araç patinaja düştüğünde, buradaki çekiş fazlası arkaya uzanan mil ile arka diferansiyelin öndeki özel kavrama sistemine gelir. Kavrama sistemi kendi içinde yeterli tahriki bulduktan ön diferansiyel ile birlikte arka diferansiyel de bu çekişten yaralanmaya başlar. Bu andan sonra gazdan ayak çekilmediği sürece arka diferansiyel, ön diferansiyele ayak uydurmaya çalışacaktır. Kuru asfalt zemin üzerindeki kullanım sırasında aracın ön tekerlekler gibi arka tekerleklerin de tutunma başarımı en yüksek seviyede olduğu için, arka tekerleklerin ön tekerleklerin arkasından sürüklenme durumu gerçekleşir ve bu durumun bir sonucu olarak AWD sisteminin kavraması ihtiyaç duymadığı için çalışmaz. Sistem sadece ihtiyaç anında ihtiyacı hissedecek otomatik olarak devreye giren bir sistemdir.

AWD sistemi ön ve arka diferansiyellere yaptığı değişken oran nedeniyle arazi kullanımı için uygun değildir. Arazi şartlarında en iyi başarım, 4 tekerleğin de aynı zaman diliminde aynı sayıda tur yapması ile mümkün olabilir. AWD araçların değil 4 tekerlek, ön ile arka diferansiyellerinin bile tam olarak aynı zaman diliminde aynı turu yapması pek mümkün değildir. Buna ek olarak AWD araçlarda bir orta diferansiyel bulunmamasın bir diğer olumsuz bir yan etkisi ağır devir takviyesi (LOW RANGE) bulunmaz. Bu yüzden kayalık zemin ya da dik çıkışlar bulunan ortamlarda motor güçleri eşit bile olsa AWD araçlar 4WD araçların başarısını gösteremeyebilir.

AWD araçları mevcut çekiş karakteristikleri gereği bir nevi şehirli 4x4’ler olarak tanımlayabiliriz. Bu sistem özellikle karlı yollar ya da yeni yağmış yağmur sonrası kayan yollarda çok iyi başarım üretirler.

4WD araçlar bir anlamda gerçek arazi araçlarıdır. “Part Time 4x4” bir yapıya sahiptirler. Bunun anlamı aracın gündelik kullanımda 4x2, ancak ihtiyaç durumlarında 4x4 çekiş hatta gereksinimde yüksek oran üretmesidir. Bu sürüş seçenekleri isteğe bağlı olarak sürücünün kumandasındadır.

Asıl önemli nokta, 4x4 çekişin daha iyi başarım ürettiği bilinirken neden 4x2 diye bir sürüş seçeneğin bulunduğu üzerinedir. 4WD araçlar istisna modeller dışında 4x2 konumda kullanılırken arkadan itiş sürüş seçeneği ile çalışırlar. İsteğe bağlı olarak kilit uygulanabilen orta diferansiyel kilidi, gücü ön ve arka diferansiyellere eşit oranda dağıtır. Bunun anlamı arka diferansiyel ne kadar dönmek isterse ön diferansiyel de aynı tur sayısında dönmeye çalışacaktır. Bu durumda ideal bir arazi çekişi sağlanır. Ancak bu sürüş özelliğinin asfalt zeminde kullanılması son derece sakıncalıdır.
Asfalt zeminde yapılan manevra ve dönüş hareketlerinde aracın hiçbir tekerleği birbirine eşit oranda dönmez. Araç 4x2 sürüş seçeneğinde ilerliyorsa, çekiş olan tarafın sağ ve sol tekerleklerindeki tur farkı diferansiyel yardımı ile ayarlanarak dönüşlerde aracın zorlanmaması sağlanır. Ancak 4x4 sürüş seçeneği ile ilerleniyorsa ve asfalt üzerinde bir dönüş söz konusu ise hem hiçbir tekerlek birbirine eşit dönmek istemeyecek ama buna karşılık orta diferansiyel ön ve arka diferansiyellere eşit güç yollayarak diferansiyelleri eşit dönmeye zorlayacaktır. Tekerlekler ve diferansiyeller arasındaki bu oran farkı 4WD araçlar için her zaman zorlanma ve dahası aşırı bir yıpranma konusu olmuştur. Bu yıpranmayı önlemek için 4WD araçlarda sürücü kumandasına bağlı bir orta diferansiyel kilidi bulunur ve bu kilit sayesinde 4x4 çekiş yeteneğini yalnızca ihtiyaç olduğu zaman kullanılır.

Normal şartlar altında bir 4WD araç iki çeker konumda çekiş gücünü arkadan itişli ya da günümüzde çok ender markalarda önden (Hyundai Santa FE) kullanmasına karşılık Lada Niva 4x4 ve Land Rover Defender serisi araçlar istisnai bir orta diferansiyel yapısına sahiptirler. Bu iki model 4x2 sürüş seçeneğinde çekişi ön ve ya arkadan sürekli olarak sadece bir tarafa yollamak yerine her an dört tekerlekten sadece birine yollar. Bu araçlar 4x2 sürüş seçeneğinde bile olsalar yere düzgün bastıkları durumlarda gücü 4 tekerleğe de yollar ama en ufak bir denge bozukluğunda güç diferansiyel açısından uygun olan ön veya arka diferansiyelden birine otomatik olarak yollanır ve bu uygun diferansiyel seçimi sürekli otomatik olarak devam eder. Bu durumunun sürücüye ya da sürüş dinamiğine asla olumsuz bir etkisi yoktur; aksine 4x2 sürüş seçeneğinde çok daha iyi bir başarım sağlanır. Sistem mevcut 4WD araçların 4x2 konumundan ya da AWD araçların sürekli 4x4 konumundan biraz farklı çalışmakla birlikte beklenen arazi performansını da fazlasıyla verir. Dahası bu tip bir araç ile 4x2 sürüş seçeneğinde yol alınsa bile, herhangi bir 4x2 sürüş seçeneğine alınmış arazi aracının ya da bir AWD aracın ilerleme sansı olmayan ortamlarda rahatlıkla ilerlenebilir ve de Lada Niva 4x4 ve Land Rover Defender arazi araçları 4x2 konumda bile karlı, buzlu zeminlerde çok iyi başarım sağlar.


---HIGH RANGE ve LOW RANGE nedir?---

4WD araçların AWD araçlara göre en belirgin farklarından bir ağır devir takviyesi bulunmasıdır. Bu özellik 4WD bir aracın arazi vitesindeki ağır devir takviyesi, kumandalarındaki L harfi ile gözlemlenebilir. Ağır devir kumandalarında özellikle L ya da 4L sembolleri bulunur. Ağır devir takviyesinin temelde yaptığı iş basit bir kaldıraçtan öte değildir. Aracın motor çıkışı ile beygir gücü bellidir. Araç ağır devire alındığı zaman tekerleklere iletilen güç aracın marka ve modeline göre 2 ile 2,5 kat arası artar. Buna karşılık aracın aynı devirdeki hız değeri eş oranda düşer. Araç, yavaş ama en güçlü çekiş seçeneği ile ilerler. Bu sürüş seçeneğinin kullanıldığı yerler kayalık zeminler, dik çıkışlar ve batmış bir aracı kurtarma gibi aşırı güç gerektiren durumlardır.

Ayrıca AWD araçlarda bulunmamasına karşılık pek çok 4WD aracın arazi vites seçeneklerinde N adı verilen bir seçenek vardır. Bu seçenek ile şanzıman ile bütün diferansiyeller arasındaki tüm bağlantı kesilir. Kısacası arazi vites N konumuna alındığı zaman araç çalışır konumda olsa bile aracın vitesi debriyaj kullanılmadan istenilen vitese atılabilir ancak motor tahriki ile ilerleme söz konusu olamaz. N konumu bir başka araç ya da kurtarıcı tarafından çekilirken kullanılır. Bu şekilde tüm diferansiyeller ile motor arasındaki bağlantı tamamen kesilerek yürüyen aksan ya da motora olası bir zarar verme riskinin önüne geçilmiş olunur.

---Arazi vitesi konumları: N, 2H, 4H, 4L...---

Genellikle standart bir 4WD araçta N, 2H, 4H, 4L olmak üzere dört temel sürüş seçeneği bulunur. Bu sürüş seçenekleri AWD araçlarda bulunmaz.

N sürüş seçeneğinde aracın diferansiyeli ile şanzımanı arasında hiç bir bağlantı bulunmaz. Genellikle bir başka araç ya da kurtarıcı tarafından çekilme durumlarında diferansiyellere, şanzımana ya da motora bir zarar gelmemesi için kullanılır.

2H sürüş seçeneği, gündelik asfalt gibi tutunma başarımının en yüksek olduğu zeminlerde kullanılır. Günümüzde birkaç istisna dışında pek çok arazi aracı bu konumda arakadan iterli moda çalışır.

4H sürüş seçeneği, normal vites oranlarının ön ve arka diferansiyellere eşit oranda gönderilmesi şeklinde çalışır. Karlı, buzlu, çamurlu, kumlu yollarda iyi performans verir ve sağlam bir yol tutusu sağlar.

4L sürüş seçeneği ağırlaştırılmış ve gücü arttırılmış vites oranlarının ön ve arka diferansiyele aynı anda eşit oranda dağıtılması ile gerçekleşir. Kayalık zemin gibi aracın ilerlemesinin güç gerektireceği konumlarda kullanılır. 4L sürüş seçeneğinde aracın orta diferansiyel çıkışı 2 ya da 2,5 kat arası daha fazla güçlenir. Özellikle batmış bir aracı kurtarırken de çok yüksek başarım sağlar. Ayrıca çok dik ve uzun çıkışlarda debriyaj balatasını ve yürüyen aksanın yıpranmasını alt seviye de tutar.

Yüksek beygir ve tork değerlerine sahip kamyonlarda bile ağır devir takviyesi bulunmaktadır. Tam kapasite yüklü bir kamyon ya da tırın yokuş yukarı konumda ilk harekete başlamasında en büyük yardımcı ağır devir takviyesidir. Ağır Devir Takviyesi (LOW RANGE) yüksek beygirin bile yeterli olmadığı durumlarda yavaş ama en etkili çözümdür.

Tüm bunlara karşılık Ağır Devir Takviyesi (LOW RANGE), eski arazi araçlarının hemen hepsinde varken yeni modellerde nadir rastlanan bir özellik olmuştur.

---4x4 araçlar gerçekten 4x4’mü?---

Aslen 4x4 demek, aracın bir birim zaman içinde tüm güçlüklere karşı 4 tekerleğini de eşit oranda döndürebilmesi demektir. Ancak genel kanının aksine günümüz AWD ve 4WD araçlarının çok büyük bir yüzdesi bu yetenekten mahrumdur. Gerçek 4x4 bir aracın ön ve arka diferansiyelleri için de mutlaka elle kumanda edilebilir ayrı bir kilit sistemi olması gerekir. Dikkatli bakıldığında pek çok 4x4 araçta bu tip bir kumandaya rastlanmaz.


Günümüz arazi araçlarında normal şartlarda sadece bir düşük ağır devir takviyesi ve bir de orta diferansiyel kilidi bulunur. Bu diferansiyel kilidi sadece orta diferansiyele kilit uygulayarak ön ve arka diferansiyele giden güçü eşitler. Ancak buna karşılık normal bir arazi aracında herhangi bir diferansiyelden sağ ve sol tekerleğe çıkan güç eşit değildir. Bunun nedeni, aracın ön ve arka diferansiyelleri için bir kilit sisteminden mahrum olmasıdır. Diğer bir değişle pek çok AWD ve 4WD aracın ön ve arka diferansiyeller biraz tembel çalışır.

4x4 demek, aynı birim zaman içinde aracın 4 tekerleğine de eşit oranda çekiş gücü yollayabilmek demektir. Bunun sağlanabilmesi için aracın ön ve arka diferansiyellerinde de ayrıca içeriden veya dışarıdan kumanda edilebilen bir kilit mekanizması bulunması şarttır. Bu yetenek bir arazi aracında orijinal olarak bulunabileceği gibi sonradan da eklenmiş olabilir. Mevcut sistem örnek olarak klasik 6x2 kamyonlarda bulunan ve “çamur takviyesi” olarak bilinen arka diferansiyel
kilit sistemin aynısıdır.

Bazı arazi araçlarında tekerlek göbeklerinde bulunan bir kilit mekanizmasının kumandası ile (poyra kilidi), ön ve arka diferansiyelin sağa ve sola dönüşlerde ürettiği farklı oranların engellenmesi sağlanır ve sağ ve sol tekerlek her zaman eşit dönmeye çalışır. Bu sistem aracın hem ön ve hem de arka diferansiyeline uygulandığı zaman bu araç gerçek bir 4x4 arazi aracı olarak hizmet verebilir.

Fabrika çıkışı ile mevcut gerçek 4x4 özelliğe sahip araçların sayısı son derece azdır. Mercedes G serisi, Mercedes Unimog, Hummer H1 (fren ile gaza aynı anda basıldığında sistem çalışır) ve poyra kilidi (tekerlek göbeklerindeki bir kumanda) sahip birkaç eski model arazi aracı bu çerçevede değerlendirilebilir. Ayrıca bu sistemin bir seviye altında orta diferansiyel kilidine ek olarak yalnızca ön ya da arka diferansiyel kilidine sahip araçlar da (Toyota Land Cruiser 100) mevcuttur. Bunlar da sistemin işlevi düşünüldüğünde 4x3 olarak değerlendirilebilir.

4x4 araçlarda en çok rastlanan ön veya arka diferansiyel kilidi LSD (Limited Slip Diferantial) tabir edilen Kısmi Kilitli Diferansiyel lerdir. Kısmi kilit özelliğine sahip diferansiyeli araçlarda kısmi kilit ile ilgili bir ayar kumandası bulunmaz ve sistem tamamen otomatik olarak çalışır. Sistem çalışma mantığı olarak kısmi kilit sistemine sahip diferansiyelin hangi tekerleği bir tutunma güçlüğü çekerse, çekiş aynı diferansiyelin diğer tarafındaki tekerleğe gönderilir. Ancak bu sistemin çok büyük bir handikapı vardır.

Teoride çapraz tekerlekleri havada kalan bir arazi aracını kurtarabilecek gibi gözükse de bu konuda bir etkisi olamaz. Kısmi Kilit sisteminin çalışabilmesi için, tutunma güçlüğü çeken tekerleğin az da olsa yere temas halinde olması ve bu temasın lastiğin patinaj ile boşa dönmesi esnasında yere olan sürtünmesinin yeterli derecede olması ve de diferansiyele de belli bir oranın üzerinde yük bindirebilmesi şarttır. Bu nedenlerden dolayı Kısmi Kilit arazi araçları için çok performans vermez. BMW M3 gibi 4x2 performans araçlarında da aynı sistem bulunur. Ağırlıkla asfalt üzerinde kullanılan bu araçlarda tutunma dengeli olduğu için tek tarafa binen motor gücünün fazlası ASR den önce Kısmi Kilit ile dengelenmiş olur.

LSD sistemi ASR sistemine gerçek anlamda bir alternatif olmamakla birlikte motor gücü yüksek performans araçları için son derece başarılı çalışan bir sistemdir ve ASR sistemi bulunmayan eski Chevrolet Camaro, Ford Mustang gibi araçların çoğunda vardır. Günümüzde ise gerek 4x4 gerekse 4x2 olsun pek çok kamyonet tipi aracın arka diferansiyeli LSD sistemi ile donatılmıştır.

---4WD araçlarda ABS handikapı...---

Bilindiği gibi ABS (Anti Blok System) aracın frenaj sırasında tekerleklerinde gerek bir kilitlenme, gerekse frenajda sağ ve sol tekerleğin belirli bir birim saniyedeki tur oranlarında oluşan eşitsizlikte (araç dönüş yaparken) devreye giren bir sistemdir. Tekerleğin frenle kilitlendiği anda bir anlık fren basıncını azaltır, ilk fren basım seviyesine getirir; sonra tekrar fren etkisini tam yapar ve araç tam olarak durana kadar ya da araç durmasa bile ayak frenden çekilene kadar bu işlem bir döngü şekilde devam eder.

ABS, çalışma dinamiği gereği anlık olarak gerekli tarafın ya da o an için gerekli tekerleğin fren kaliper basıncı uygulaması kesmiş olabilir. Diferansiyel yapısı itibari ile fren basıncı kesilmiş olan tekerleğin karşısındaki tekerlek o anda gitmek ister ve özellikle ASR (Anti Patinaj Sistemi de bu mantıkla çalışır). Bu istek 4x4 sürüş seçeneği itibari ile bütün gücü ile aks, şaft ve orta diferansiyel vasıtası ile diğer diferansiyelden tekerleklere yansır. Bu yansıma 4WD araçların 4x4 sürüş konumları için ABS performansına olumsuz etki yapar. Aynı araçlar için 4x2 sürüş konumuna bir olumsuz etki söz konusu değildir.

AWD araçlar için 4x4 sürüş her daim mevcuttur ancak gücü arka tekerleklere ileten diferansiyel yapısında zincir gibi katı maddeli bir tahrik bulunmadığı için ABS fren sistemi ile ilgili bir handikap yaşanmaz.

---4WD araçlarda el freni handikapı...---

4WD araçlar 4x4 sürüş konumuna alındığında bilinmesi gereken en önemli noktalardan biri ön ve arka diferansiyellerin gitme istekleri eşit orana sahip olduğu kadar durma istekleri de eşit orana sahip olmaktadır.

El freni teorik olarak araç durduktan sonra çekilen ve aracı bulunduğu pozisyona sabitlemeye yarayan mekanizmadır. Herhangi bir 4x2 binek araca ileri sürücülük tekniği olarak,hareket halindeyken uygun kombinasyonların bir parçası olarak el freni çekilerek yön verilebilir. AWD özelliğe sahip araçlarda 4x4 tahrik değişen oranlı yani 4WD ye göre biraz esnek yapılı olduğu için sistem bunu bir noktaya kadar kaldırabilir. 4WD araçlarda herhangi bir 4x4 sürüş seçeneği ile ilerlerken kesinlikle arabaya yön verecek herhangi bir ileri sürücülük tekniği kombinasyonu olarak el freni kullanılmamalıdır.

Temelde el freni mekanizmasının arka tekerlekleri tuttuğu ve bu sırada kilitlenmemiş ön tekerleklerle araca yön verilebildiği pek çok sürücü tarafından bilinen bir gerçektir. Ancak 4WD bir aracın 4x4 sürüş seçeneğinde ön ve arka diferansiyeller her ne sebeple olursa olsun paylarına düşen eşit oran yüzünden aynı şekilde hareket etmek isteyeceklerdir. Bu sadece çekiş tahriki olarak değil frenaj içinde aynı oranda çalışacaktır. Kısacası 4x4 sürüş seçeneğinde el freni çekilen bir arazi aracının sadece arka tekerlekleri kilitlenmez, mevcut kilitlenme eğilimi şaft ve orta diferansiyeli takip ederek ön diferansiyelde ve ön tekerleklerde son bulur. Sadece el freni ile aracın 4 tekerleği de durma isteğine girer. Alışkanlıkların aksine, ön tekerlekler de diferansiyel içinde kilitlenme isteğine girecekleri için araç direksiyona asla cevap vermez ve riskli durumlar doğabilir. 4WD bir arazi aracının 4x4 sürüş seçeneklerinde her ne sebeple olursa olsun bir ileri sürücülük tekniği adına araca yön vermek için el freni kullanılmamalıdır.

---Son söz---

Yeni modellerden biri olan Fiat Sedici 4x4 gibi LOW RANGE bulunmayan ancak motor gücünü ön ve arka diferansiyellere eşit orada dağıtabilen, istendiğinde 4x2 sürüş seçeneği ile de kullanılabilen AWD araçlar da bulunmaktadır. Buna karşılık Acura RL isimli araçta SHAWD adı verilen çok gelişmiş bir AWD sistem bulunur. Bu sistem ile 4 farklı tekerleğe gönderilen tork değerleri araç kumandanlarından bile görsel olarak izlenebilir. Nedeni şu an için pek belirgin olmasa da üretici firmalar kendi ürettikler ve genellikle AWD bazlı 4x4 modelinde diğerlerinden farklı bir standart oturtma konusunda çok ciddi çaba göstermektedir. Bu durum adına günümüz için akla gelen en tutarlı açıklama ise üretim maliyetleri olarak tanımlanabilir.

Tüm bunların dışında biz son kullanıcılar için arazi aracı merakı diğer otomobil merakları gibi (Klasik Amerikan Merakı, Modifiye merakı, vs...) çok önemli bir yer tutmaktadır. Özellikle sürücünün kullandığı aracı tanıması ve limitleri kavraması, arazide karşılaşabileceği rastgele engellerin üstesinden gelebilmesi gerek bireysel tatmin, gerek ekip çalışması açısından çok büyük önem taşır.

Maalesef günümüzde pek çok 4x4 araçları fabrika çıkısı itibari ile pek az engelin üzerinden geçebilecek kapasiteye sahiptir ve bir aracı orta sınıf yeterli bir offroad aracı olarak hizmete hazırlamak da pek çok meraklısı için büyük maddi yük tutmaktadır.

Özetle bu yazı, standart donanımlı arazi araçları ve bu araçların yapıları ve teknik özellikleri baz alınarak ve yalnızca genel maksatlı bilgi vermek amacıyla yazılmıştır.


Kaynak www.clup4x4.com
Faydalı Bilgi
 

Gezenbilir bilgi kaynağını daha iyi bir dizin haline getirebilmek için birkaç rica;
- Arandığında bilgiye kolay ulaşabilmek için farklı bir çok konuyu tek bir başlık altında tartışmak yerine veya konu başlığıyla alakalı olmayan sorularınızla ilgili yeni konu başlıkları açınız.
- Yeni bir konu açarken başlığın konu içeriğiyle ilgili açık ve net bilgi vermesine dikkat ediniz. "Acil Yardım", "Lütfen Bakar mısınız" gibi konu içeriğiyle ilgili bilgi vermeyen başlıklar geç cevap almanıza neden olacağı gibi bilgiye ulaşmayı da zorlaştıracaktır.
- Sorularınızı ve cevaplarınızı, kısaca bildiklerinizi özel mesajla değil tüm forumla paylaşınız. Bildiklerinizi özel mesajla paylaşmak forum genelinde paylaşımda bulunan diğer üyelere haksızlık olduğu gibi forum kültürünün kolektif yapısına da aykırıdır.
- Sadece video veya blog bağlantısı verilerek açılan konuların can sıkıcı olduğunu ve üyeler tarafından hoş karşılanmadığını belirtelim. Lütfen paylaştığınız video veya blogun bağlantısının altına kısa da olsa konu başlığıyla alakalı bilgiler veriniz.

Hep birlikte keyifli forumlar dileriz.


GEZENBİLİR TV

GEZENBİLİR'İ TAKİP EDİN

Forum istatistikleri

Konular
103,382
Mesajlar
1,517,428
Kayıtlı Üye Sayımız
172,041
Kaydolan Son Üyemiz
İsmail.s

SON KONULAR



Geri
Üst