Çeki Demiri Tse Ve Tüvtürk Saçmalığı.

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan tafony Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 40
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 10,148
Nüfus kağıdım oldukça eski olduğu için Türkiye’deki bürokrasiyi uzun zamandır tanırım.

Bizdeki bürokrasi hep düğmeleri yanlıṣ iliklenmiṣ gömlek gibidir.

70’li, 80’li yıllarda da bu böyleydi.



Hangi ülkede olursa olsun, mevzuatın değiṣen yaṣam ṣartlarına uyması lazım.
Benimde nüfus kâğıdım da eski ve Türkiye'den başka yerde uzun süreli yaşamadım. Çok ama çok uzun seneler devlete benim sorumlu olduğum işlerde ilgili bir çok mevzuatla çalıştım. Bütün mevzuatlar tam olması gerektiği gibi amacına uygun hakkaniyetle yazılmış çizilmiştir. Yaptığınız benzetme ile anlatırsam hiç bir zaman mevzuat düğmesini yanlış iliklemedim zaten ilikleyeni de eninde sonunda memurluğun çöp tenekesine koyuyorlar. Gelelim "Değişen yaşam şartları" söyleminize : Kimin hayat şartları nasıl değişmiş tespiti nasıl yapılacak? Koskoca ülkede yuvarlak hesap 100 milyon kişi yaşıyoruz bu kalabalığın içinden bazılarının değişen hayat şartlarına göre mevzuatı değiştirince acaba diğerlerine bu değişim nasıl etki edecek? konu uzar gider. Araçlarımızla ve onları kullanımı ile ilgili kanun ve yönetmeliklere kesinlikle uymak mecburiyetindeyiz uygulamada bize olumsuz gelen durumları da belirtmek ,yorum yapmak, teklifte bulunmak ta vatandaşlık tabii hakkımız
 
Son düzenleme:

Etiketler
ceki demiri
TÜV'ün neden sorun çıkardığını ben anlamadım. Ben iki sefer muayene ücreti ödememek için motokaravanımın tadilat muayenesine giderken rutin muayeneyi özellikle geciktirmiştim ve sorunsuz geçmiştim. Bana TÜV'dekiler işgüzarlık etmiş gibi geldi.
 

Tüm Türkiye'ye hitap eden "tek bir tane" İmar Yönetmeliği vardır. Türkiye'de de, 1400 civarında Belediye vardır. Emin olun, o tek İmar Yönetmeliği'nin 1400 ayrı yorumu ve uygulaması vardır.

Bürokrasinin eline uygulansın diye yönetmelikler, yasalar vermekle hiç bir şey çözümlenmiyor. Devlet önce; sadece vatandaşıın ihtiyaçları ve mutluluğu için var olduğunun bilincinde olmalı. Onun hangi akla göre düzenlendiği çok su götürür yönetmeliklerinin uygulanabilir ve işe yarar olup olmadığı, o yönetmeliği sallaya sallaya vatandaşlarını hizaya sokmaya çalışmasından çok daha önemlidir.

Bu arada; bunları siyasi olarak anlamlandırdığımdan dolayı yazmıyorum. Benim bildiğim, bu bürokrasi işi Türkiye'de en az 50 yıldır böyle.
 
Son düzenleme:

Selamlar, iki gün önce VW Caddy aracıma Agus Karavan'da çeki demiri taktırdım.

Aynı gün montaj tamamlandı ve aracı alıp TSE'ye gidip dosyasını onaylattım. Normal olarak sonraki adımda Noter'e gidip ruhsata işletecektim ki aracın muayenesi geçmiş olduğu için (unuttum tamamen benim hatam) sistemin çeki demirini ruhsata işlemeye izin vermediğini ve aracımın "genel muayenesini" yaptırıp tekrar kendilerine gelerek ruhsata işletmemi istediler.

Buraya kadar herşey normal gözükse de randevu alıp muayeneye gittiğimde Tüvtürk, araçta çeki demiri olduğu ve ruhsata işlenmediği için "ağır kusurlu" diyerek muayeneden geçirmiyor. Normalde çeki demirinin kendileriyle bir bağlantısı yok, TSE'den onaylatıp noterde ruhsata işletip devam ediyorsun, mevzuat da bu şekilde fakat şimdi benden ya çeki demirini "söktürmemi" (ki çok zahmetli ve maliyetli, sadece kanca kısmı sökülünce olmuyor tamamen sökülecek) ve ücretsiz muayene tekrarı almamı ya da yeniden "tadilat muayenesi" alarak (+500 lira ve saatler süren bekleme) çeki demirini onaylatmamı ve ardından muayeneden geçmemi istiyorlar.

Mevzuatları ve yasaları okudum fakat çok fazla gri alan olduğu için anlam veremediğim noktalar olduğundan uzatmak istemedim ve yarına tadilat muayenesi aldım tekrar.

Özet olarak, aracınızın muayenesi geçmişse çeki demiri işine girmeyin, önce muayeneyi halledin.Bunu buraya yazmamın sebebi, ilerde başına gelen olursa aynı sorunla uğraşmasın. Süreçleri Tüvtürk'tekiler, TSE ve taktırdığım yer de tam olarak ne yazık ki bilmiyor.
ben ckı demırını kendım montaj yaptımve henuz ısletmedım. aracımın muayenı bıttı. gıdıp sordum hatta polıslere bıle sordum kanca takılı degılse cekı demırının hukmu yoktur dıye . ve muayeneden soruunsuz gectım mayıs ayında soke tuvturk te
 

Tüm Türkiye'ye hitap eden "tek bir tane" İmar Yönetmeliği vardır. Türkiye'de de, 1400 civarında Belediye vardır. Emin olun, o tek İmar Yönetmeliği'nin 1400 ayrı yorumu ve uygulaması vardır.

Bürokrasinin eline uygulansın diye yönetmelikler, yasalar vermekle hiç bir şey çözümlenmiyor. Devlet önce; sadece vatandaşıın ihtiyaçları ve mutluluğu için var olduğunun bilincinde olmalı. Onun hangi akla göre düzenlendiği çok su götürür yönetmeliklerinin uygulanabilir ve işe yarar olup olmadığı, o yönetmeliği sallaya sallaya vatandaşlarını hizaya sokmaya çalışmasından çok daha önemlidir.

Bu arada; bunları siyasi olarak anlamlandırdığımdan dolayı yazmıyorum. Benim bildiğim, bu bürokrasi işi Türkiye'de en az 50 yıldır böyle.
Hangi belediyenin fen işlerinde çalıştınız acaba böyle keskin hüküm verebilmek için. Söz gelimi bitişik nizam uygulanacak bir imar adasında nasıl farklı uygulamaya izin verilir açıklarmısınız?
 






Benimde nüfus kâğıdım da eski ve Türkiye'den başka yerde uzun süreli yaşamadım. Çok ama çok uzun seneler devlete benim sorumlu olduğum işlerde ilgili bir çok mevzuatla çalıştım. Bütün mevzuatlar tam olması gerektiği gibi amacına uygun hakkaniyetle yazılmış çizilmiştir. Yaptığınız benzetme ile anlatırsam hiç bir zaman mevzuat düğmesini yanlış iliklemedim zaten ilikleyeni de eninde sonunda memurluğun çöp tenekesine koyuyorlar. Gelelim "Değişen yaşam şartları" söyleminize : Kimin hayat şartları nasıl değişmiş tespiti nasıl yapılacak? Koskoca ülkede yuvarlak hesap 100 milyon kişi yaşıyoruz bu kalabalığın içinden bazılarının değişen hayat şartlarına göre mevzuatı değiştirince acaba diğerlerine bu değişim nasıl etki edecek? konu uzar gider. Araçlarımızla ve onları kullanımı ile ilgili kanun ve yönetmeliklere kesinlikle uymak mecburiyetindeyiz uygulamada bize olumsuz gelen durumları da belirtmek ,yorum yapmak, teklifte bulunmak ta vatandaşlık tabii hakkımız

Mevzuatı yanlıṣ iliklenmiṣ gömleğe benzetirken, mevzuatı uygulayanları değil mevzuatı yapanları kastettim.

Örnekler:

1.Neden 3,5 tona kadar azami ağırlığı olan motokaravanlar her yıl tüve gitmek zorunda?

2. Emekli bir yakınım VW Caddy aracını her yıl tüve götürmek zorunda. Nedeni, araç ticari olduğu için. Ticari araç olarak kullanılmadığı halde.

Ṣu anda Almanya'da karavan olarak kullandığım Sprinter, önceki sahibinde kiralık araç olduğu için her yıl tüve gidiyordu. Ben aldıktan sonra, ticari iṣte kullanılmadığı için tüve gitme periyodu iki yıla çıktı.

3. Sprinter‘in karavan tadilatı yapıldıktan sonra ruhsatı özel amaçlı araç karavan olarak değiṣti. Burada karavanlar çok az kaza yaptığı için, zorunlu trafik sigortası en ucuz araçlardan birisi oldu ve tüv periyodu da iki yılda kaldı.

Aynı hasarsızlık kademesinde olan bir de Opel Corsam var. Opel Corsa’nın yıllık sigorta ücreti 258 €, Corsa’dan çok daha yol yapan Sprinterin yıllık sigortası 172 €

Türkiye’de de özel amaçlı araç olan motokaravanların sigorta ücretleri 29 yolcu taṣıyabilen bir otobüsten daha fazla.

Bu örnekler bence yanlıṣ ilikli gömlek deyimi icin uygun örnekler.

Siz „Bütün mevzuatlar tam olması gerektiği gibi amacına uygun hakkaniyetle yazılmış çizilmiştir“ diyorsunuz. Karavanlara uygulanan tüv periyodlarını ve sigorta ücretlerinide yerinde buluyor olabilirsiniz. Ayrı fikirlerde olmak bence çok olağan bir durum. Ancak bu ṣekilde ortak aklı bulmamız mümkün.
 
Son düzenleme:

Hangi belediyenin fen işlerinde çalıştınız acaba böyle keskin hüküm verebilmek için. Söz gelimi bitişik nizam uygulanacak bir imar adasında nasıl farklı uygulamaya izin verilir açıklarmısınız?
Bir çok belediyenin fen işlerine proje onaylattım. 1979 yılından beri mesleğimi icra ediyorum.

Her bir belediyede İmar Yönetmeliğini o belediyenin anlayışına göre yeniden öğrenmek zorunda kaldım. Her bir belediyenin Yönetmeliği nasıl anladığını ve kendilerine özgü Yönetmelik yorumlarını not alarak, projeleri hangi belediyeye ne şekilde kabul ettireceğimin çetelesini tutarak proje çizdim. Dünyanın hiç bir yerinde böyle bir abuk komedi yaşanmaz.

Belediyelerin "Fen İşleri" dediğiniz o birimlerinde de, olmasını beklediğiniz mimar ve mühendisler yerine (Büyükşehir Belediyelerini ve bazı İlçeleri istisna tutarım) inşaat teknikerlerinin çalıştırıldığını ya da onlar yerine iş yaptırıldığını biliyor olduğunuzu da sanki sorunuzdan anlıyor gibiyim.

Elbette 1400 belediyenin hepsine de proje onaylatmışlığım yok. Ancak, tahminen 45-50 tanesinde yaşamış olduğum tecrübe böyle bir genelleme yapabilme hakkını bana verir.

Ayrıca İmar Yönetmeliği denen şey, çok sayıda detaylı tarif içeren, kitap kalınlığında bir yönetmeliktir. Tariflediği şeyler bitişik veya ayrık nizamla sınırlı değildir. Zaten bir yapının bitişik mi ayrık mı olacağını yönetmelik değil, imar planı belirler, imar çapıyla detaylandırılır.
 
Son düzenleme:




Bir çok belediyenin fen işlerine proje onaylattım. 1979 yılından beri mesleğimi icra ediyorum.

Her bir belediyede İmar Yönetmeliğini o belediyenin anlayışına göre yeniden öğrenmek zorunda kaldım. Her bir belediyenin Yönetmeliği nasıl anladığını ve kendilerine özgü Yönetmelik yorumlarını not alarak, projeleri hangi belediyeye ne şekilde kabul ettireceğimin çetelesini tutarak proje çizdim. Dünyanın hiç bir yerinde böyle bir abuk komedi yaşanmaz.

Belediyelerin "Fen İşleri" dediğiniz o birimlerinde de, olmasını beklediğiniz mimar ve mühendisler yerine (Büyükşehir Belediyelerini ve bazı İlçeleri istisna tutarım) inşaat teknikerlerinin çalıştırıldığını ya da onlar yerine iş yaptırıldığını biliyor olduğunuzu da sanki sorunuzdan anlıyor gibiyim.

Elbette 1400 belediyenin hepsine de proje onaylatmışlığım yok. Ancak, tahminen 45-50 tanesinde yaşamış olduğum tecrübe böyle bir genelleme yapabilme hakkını bana verir.

Ayrıca İmar Yönetmeliği denen şey, çok sayıda detaylı tarif içeren, kitap kalınlığında bir yönetmeliktir. Tariflediği şeyler bitişik veya ayrık nizamla sınırlı değildir. Zaten bir yapının bitişik mi ayrık mı olacağını yönetmelik değil, imar planı belirler, imar çapıyla detaylandırılır.
soruma net bir cevap vermediniz yazdıklarınız yuvarlak sözler ve sadece sizin iddianız. Yeniden sorayım bitişik nizam imarlı bir imar adasında hangi ünvanlı olursa olsun belediyenin elemanı kafasına göre nasıl bir durum yaratabilir? mademki iddia ettiniz ispatlayın da bende eski bir belediye fen işleri müdürü olarak nasıl kandırıldığımı anlayayım
 

Mevzuatı yanlıṣ iliklenmiṣ gömleğe benzetirken, mevzuatı uygulayanları değil mevzuatı yapanları kastettim.

Örnekler:

1.Neden 3,5 tona kadar azami ağırlığı olan motokaravanlar her yıl tüve gitmek zorunda?

2. Emekli bir yakınım VW Caddy aracını her yıl tüve götürmek zorunda. Nedeni, araç ticari olduğu için. Ticari araç olarak kullanılmadığı halde.

Ṣu anda Almanya'da karavan olarak kullandığım Sprinter, önceki sahibinde kiralık araç olduğu için her yıl tüve gidiyordu. Ben aldıktan sonra, ticari iṣte kullanılmadığı için tüve gitme periyodu iki yıla çıktı.

3. Sprinter‘in karavan tadilatı yapıldıktan sonra ruhsatı özel amaçlı araç karavan olarak değiṣti. Burada karavanlar çok az kaza yaptığı için, zorunlu trafik sigortası en ucuz araçlardan birisi oldu ve tüv periyodu da iki yılda kaldı.

Aynı hasarsızlık kademesinde olan bir de Opel Corsam var. Opel Corsa’nın yıllık sigorta ücreti 258 €, Corsa’dan çok daha yol yapan Sprinterin yıllık sigortası 172 €

Türkiye’de de özel amaçlı araç olan motokaravanların sigorta ücretleri 29 yolcu taṣıyabilen bir otobüsten daha fazla.

Bu örnekler bence yanlıṣ ilikli gömlek deyimi icin uygun örnekler.

Siz „Bütün mevzuatlar tam olması gerektiği gibi amacına uygun hakkaniyetle yazılmış çizilmiştir“ diyorsunuz. Karavanlara uygulanan tüv periyodlarını ve sigorta ücretlerinide yerinde buluyor olabilirsiniz. Ayrı fikirlerde olmak bence çok olağan bir durum. Ancak bu ṣekilde ortak aklı bulmamız mümkün.
Aynı konu hakkında kurallar ve bürokrasi mevzuat Almanya da Türkiye den farklı uygulanıyorsa bunun tek bir cevabı vardır "HER ÜLKENİN ŞARTLARI FARKLI OLABİLİR" Yine bir örnek verirsek Alman vatandaşı Türkiye ye vizesiz girebiliyor amma Türk vatandaşı Almanya ya vizesiz giremiyor. İkisi de bu dünya üzerinde kara parçası iki tarafın vatandaşı da adem oğlu.
 

soruma net bir cevap vermediniz yazdıklarınız yuvarlak sözler ve sadece sizin iddianız. Yeniden sorayım bitişik nizam imarlı bir imar adasında hangi ünvanlı olursa olsun belediyenin elemanı kafasına göre nasıl bir durum yaratabilir? mademki iddia ettiniz ispatlayın da bende eski bir belediye fen işleri müdürü olarak nasıl kandırıldığımı anlayayım
O belediyeye verilen haraç ( ya da hangi partiyse yapılan bağış) miktarı farklılık kazandırmaz mi?
 
Son düzenleme:

Sayın Dolaşıyorum,

verdiğim örneklerde neden Almanya’da Sprinter‘in bir veya iki yılda tüve gireceğini açıkladım. Ayrıca karavan Sprinter’in sigortasının neden düṣük olduğunu da yazdım.

Siz Türkiye’deki durum için "HER ÜLKENİN ŞARTLARI FARKLI OLABİLİR" diyorsunuz.

Farklı olabileceğini ben de biliyorum ama bu benim için bir cevap değil. Cevap Türkiye’deki farklılık nedir? Onu sizden duymak isterdim.

Not:
Almanya’daki durumu daha iyi anlamak için ṣu baṣlıktan da faydalanabilirsiniz.

Mevzuat Kimin Için Var?
 
Son düzenleme:



soruma net bir cevap vermediniz yazdıklarınız yuvarlak sözler ve sadece sizin iddianız. Yeniden sorayım bitişik nizam imarlı bir imar adasında hangi ünvanlı olursa olsun belediyenin elemanı kafasına göre nasıl bir durum yaratabilir? mademki iddia ettiniz ispatlayın da bende eski bir belediye fen işleri müdürü olarak nasıl kandırıldığımı anlayayım
Buna ben cevap vereyim.Düzce merkezde evimin olduğu sokağın genişliği, imar planına göre 22 metre olması gerekirken,sokağın bir tarafı 22 metre ,düzce sanayiciler odası başkanının arsasının olduğu kısım 18 metre..Adam sokağa 4 metre tecavüz etmiş.Bunun altına imza atan imar işleri müdürü.İtirazlar sonuçsuz kaldı tabii ki.Alın size net örnek.Kim takar imar planını:smiley:
 

Gezenbilir bilgi kaynağını daha iyi bir dizin haline getirebilmek için birkaç rica;
- Arandığında bilgiye kolay ulaşabilmek için farklı bir çok konuyu tek bir başlık altında tartışmak yerine veya konu başlığıyla alakalı olmayan sorularınızla ilgili yeni konu başlıkları açınız.
- Yeni bir konu açarken başlığın konu içeriğiyle ilgili açık ve net bilgi vermesine dikkat ediniz. "Acil Yardım", "Lütfen Bakar mısınız" gibi konu içeriğiyle ilgili bilgi vermeyen başlıklar geç cevap almanıza neden olacağı gibi bilgiye ulaşmayı da zorlaştıracaktır.
- Sorularınızı ve cevaplarınızı, kısaca bildiklerinizi özel mesajla değil tüm forumla paylaşınız. Bildiklerinizi özel mesajla paylaşmak forum genelinde paylaşımda bulunan diğer üyelere haksızlık olduğu gibi forum kültürünün kolektif yapısına da aykırıdır.
- Sadece video veya blog bağlantısı verilerek açılan konuların can sıkıcı olduğunu ve üyeler tarafından hoş karşılanmadığını belirtelim. Lütfen paylaştığınız video veya blogun bağlantısının altına kısa da olsa konu başlığıyla alakalı bilgiler veriniz.

Hep birlikte keyifli forumlar dileriz.


GEZENBİLİR TV

GEZENBİLİR'İ TAKİP EDİN

Forum istatistikleri

Konular
103,383
Mesajlar
1,517,440
Kayıtlı Üye Sayımız
172,041
Kaydolan Son Üyemiz
İsmail.s

Çevrimiçi üyeler

Şu anda çevrimiçi üye yok.

SON KONULAR



Geri
Üst