ddilek
BİDÜNYA GEZMECE
1.GÜN - ÇİĞDEM YAYLASI, HENDEK
Baharın gelmesi, doğanın canlanması ile İstanbul yakınlarında günübirlik kamp ve trekking sezonu da açılıyor. Biz de havalar ısınmaya başlayınca yeni açan çiçekler ve böcüklerle haşır neşir olmak, biraz keyif ve pozitif enerji toplamak için yola çıkalım, bir gece kamp yaparız, biraz da stres atarız diye bir hafta sonu kaçamağı yapalım dedik.
Sabah hızlıca kahvaltı yaptıktan sonra, bagaja kamp malzemelerimizi yükledik. Heran hızlıca çıkma ihtimaline göre bizim ana malzemeler her daim aynı yerde durur, teferruat olarak adlandırılanları da keyfimize ve gideceğimiz yere göre ayarlarız, giyeceklerimiz ve yedek kıyafetlerde dahil. Yemecelerin büyük kısmı da yoldan tazece alınacağından düştük yollara…
Eşim direksiyona geçip, ne tarafa diye sorunca, ki genelde böyle olur. Nereye gidileceğini çoğu zaman sorgulamaz. Bazen rotayı yolda değiştiririz, yol nereye götürürse hani. Çoğunlukla da arabayı o kullanır zaten, uzun yolda araba kullanmayı sever, yorulunca ya da uykusu gelirse ancak ben alırım. Bu sefer de yine sorunca ‘’ İzmit’e doğru yola çıkalım da, mola da karar verelim. Akşam Hendek civarını inceledim biraz, o taraflara gidebiliriz, Çiğdem Yaylası’nı görmek istiyorum. ‘’ dedim ve yola çıktık. İzmit’te çay molasından sonra zihnimiz Çiğdem Yaylası’ndan yana açıldı, sonrasının ucu açık…
Öncesinde Hendek’e gitmek gerekiyor. Hendek, Sakarya il sınırları içinde bulunuyor. Biz de İzmit’teki molamızdan sonra Hendek’e geldik. Buradan etimizi, mangallık sebzelerimizi ve içeceklerimizi de aldıktan sonra Google amcanın ve tariflerin üzerine Karadere istikameti, sonrasında da Dikmen Köyü istikametine doğru devam ettik. Uzaktan Elmacık dağlarının karlarla kaplı görüntüsünü görmeye başladık.
Baharın gelmesi, doğanın canlanması ile İstanbul yakınlarında günübirlik kamp ve trekking sezonu da açılıyor. Biz de havalar ısınmaya başlayınca yeni açan çiçekler ve böcüklerle haşır neşir olmak, biraz keyif ve pozitif enerji toplamak için yola çıkalım, bir gece kamp yaparız, biraz da stres atarız diye bir hafta sonu kaçamağı yapalım dedik.
Sabah hızlıca kahvaltı yaptıktan sonra, bagaja kamp malzemelerimizi yükledik. Heran hızlıca çıkma ihtimaline göre bizim ana malzemeler her daim aynı yerde durur, teferruat olarak adlandırılanları da keyfimize ve gideceğimiz yere göre ayarlarız, giyeceklerimiz ve yedek kıyafetlerde dahil. Yemecelerin büyük kısmı da yoldan tazece alınacağından düştük yollara…
Eşim direksiyona geçip, ne tarafa diye sorunca, ki genelde böyle olur. Nereye gidileceğini çoğu zaman sorgulamaz. Bazen rotayı yolda değiştiririz, yol nereye götürürse hani. Çoğunlukla da arabayı o kullanır zaten, uzun yolda araba kullanmayı sever, yorulunca ya da uykusu gelirse ancak ben alırım. Bu sefer de yine sorunca ‘’ İzmit’e doğru yola çıkalım da, mola da karar verelim. Akşam Hendek civarını inceledim biraz, o taraflara gidebiliriz, Çiğdem Yaylası’nı görmek istiyorum. ‘’ dedim ve yola çıktık. İzmit’te çay molasından sonra zihnimiz Çiğdem Yaylası’ndan yana açıldı, sonrasının ucu açık…
Öncesinde Hendek’e gitmek gerekiyor. Hendek, Sakarya il sınırları içinde bulunuyor. Biz de İzmit’teki molamızdan sonra Hendek’e geldik. Buradan etimizi, mangallık sebzelerimizi ve içeceklerimizi de aldıktan sonra Google amcanın ve tariflerin üzerine Karadere istikameti, sonrasında da Dikmen Köyü istikametine doğru devam ettik. Uzaktan Elmacık dağlarının karlarla kaplı görüntüsünü görmeye başladık.