Hangi Kanalizasyon ?

.
Ev ve iş yerlerinde olduğu gibi karavanda da oluşan gri ve siyah atıksu beraberce kanalizasyona dökülmekteler. Yani tam teşekküllü kampinglerde dökümü kolaylaştırma amacıyla ikisi için farklı gider yerleri olsa da dünyanın her yerinde (İsviçre’de ender bazı yerler hariç) tuvaletlerden gelen dışkı atıkları diğer bulaşık, temizlik ve duş atık suları ile beraberce ayni işlemden geçiriliyorlar.
Bilindiği üzere atık su kanalizasyon yolu ile önce bulunduğumuz yerden uzaklaştırılsa da asıl önemli olan sonuçta onun arıtma tesislerinden geçip çevreye zararsız hale gelmesi olmakta.

Bu durumda karavancı açısından akla gelen sorular:
* Kanalizasyona döküldüğü halde arıtma tesislerinde işlenmeyen atık suyun, sonuçta deniz, akarsu, gölet veya ıssız yerlerdeki çukurlara döküldüğü düşünülürse karavanlarımızdan dolaylı da olsa aslında onları sonuçta çevreye mi boşaltıyoruz ?
* Hareketli olma avantajı ile karavancının atık suyunu uygun bir kanalizasyona boşaltma sorumluluğu var mı ?
* Atık su arıtma tesisleriyle sonlanan böyle kanalizasyon yerlerinin bilgisine nasıl ulaşabiliriz ?

“Kanalizasyonu buldun da arıtmalısını mı arıyorsun ?” deyip, konuya gülümseyerek yaklaşanların değil torunlarının hatta çoçuklarının bile ileride daha farklı düşüncede olacaklarından eminim. Zaten bereket her sene artan tesis sayısı, konunun ciddiye alındığını göstermekte.

Sanırım aşağıdaki tablo, 2020 Türkiye’sinde ~% 40 (77,70 x 0,51 = 39,627 ) kanalizasyonun atıksu arıtma tesisine bağlı olduğu şeklinde anlaşılabilir.. Belki bu oran, turistik yerler için daha da fazladır ?

Yukarıdaki sorulara karavancı olarak cevap verirsem:
* Atıksu arıtma tesisleriyle sonlanmayan kanalizasyonlar tabii ki atıkları işlemsiz doğaya dökmekte. Lafı çevirmenin bir anlamı yok. Fakat benim için tuhaf olan bunu bildiğim halde forumdaki bir başlığın hatırlatmasına kadar karavancı olarak nedense üzerime alınmamış olmamdı.
* Eğer karavanımla istediğim yerde çoğu kez bedel bile ödemeden keyifle yaşama lüksüm olduğunu düşünüyorsam, atıklarımı da olduğum yerde boşaltmak kolaylığı yerine, uygun kanalizasyonlu yerlere dökme sorumluluğum olmalı ? Bunu uygulamak bazen zor olsa da her tersi durumda sorumluluğumu o belediyeye yüklememin de sonuca bir etkisi olmayacağı ortada.
* Böyle uygun kanalizasyonlar en kolay Google Map’e “Atıksu arıtma tesisi” yazarak bulunuyor. Fakat sistemlerin sınırları tahmine kalmakta. Bu havzaları gösteren web sayfaları da neredeyse yok.

Bazen sonuçta bilmesek de arıtmasız kanalizasyonla yetinmek zorunda kalacağız galiba ? Sanırım tüm yerlerin arıtma tesislerine kavuşması daha onlarca seneyi alacağa benziyor. Ama yine de denemekte fayda olmalı ?

Konu ve yaklaşım son derece çevre duyarlı, olması gereken gibi ve şu an için oldukça "idealist". Yaklaşıma ve prensipte konunun mantığına hiç itirazım yok, tamamen aynı fikirdeyim. Şimdi sihirli kelime: "ancaaak..."

Ancak, yurdumuzda atık suların arıtma tesislerinden geçirildiği yerleşim yeri sayısı belli. Biz karavancı olarak, misafir olduğumuz beldede 2-3 günde ürettiğimiz atık suyumuzu arıtması olsun olmasın kanalizasyona boca edip gidiyoruz. E, o beldede sürekli yaşayan onbinlerce nüfus ne yapıyor? Her gün, her saat atıklarını kanalizasyona boşaltıyorlar. Başka seçenekleri yok ki. Böyle bir yerde, kanalizasyonunun arıtması yok diye bizim üzerimize düşen görev, atık suyumuzu kanalizasyonu arıtılan bir belde bulana kadar yanımızda taşımak mı? Bazı karavan parklarında ise zaten mevcut tesisleri kullanıyoruz. Duş imkanından, bulaşık yeri imkanından, sabit tuvaletlerden faydalanıyoruz ve o beldenin tüm insanları gibi biz de mevcut kanalizasyonu kullanmış oluyoruz. Kullanmayalım, atık sularımızı illa ki biriktirelim mi?

Arıtması olan yerde biz de karınca kararınca katkımızı kanalizasyona döktüğümüzde zaten o da arıtılıyor. Arıtması olmayan yerde de, zaten oranın tüm atıkları gibi arıtılmıyor ve bunun tüm atığa katkısı rakamla ifade edilemeyecek kadar küçük oluyor.

Yani, kanalizasyonu olan yerde, sonu arıtmaya çıksın ya da çıkmasın, oraya boşaltım yapmanın doğaya ilave olumsuz katkısı, hesaba alınacak bir şey değildir diye düşünüyorum.

.
Yazdıklarınızda tabii haklısınız. Zaten ben de,

Doğrucu Davut' Alıntı:

…uygulamak bazen zor olsa da… Sanırım tüm yerlerin arıtma tesislerine kavuşması daha onlarca seneyi alacağa benziyor. Ama yine de denemekte fayda olmalı ?

Genişletmek için tıkla ...

düşüncesi ile sahada uygulanmasının zorluğuna dikkat çekerek, başlıkla aslında konuya olan hassasiyeti arttırmayı hedeflemiştim..

Nedense kolaylıkla atladığımız, atıksudan sadece kanalizasyona dökmekle kurtulanamıcağının bilincinde olmak, yine de az şey sayılmamalı ?


…
Yaklaşımımı “İdealist” olarak sıfatlandırmanızı, yaşım yüzünden etsem etsem sadece iltifat olarak kabul ediyorum.. 😉😋

Çevreyi seven ve koruyan her insanın sorması gerekeni yazmışsınız büyük üstad, müsade edin bu şekilde yazayım, birkaç yıldır takip ediyorum bu forumu, birikiminiz ve yaklaşımınız harika.

Karavanımla yaptığım bir gezide komşuma atıkları ne yaptığını sormuştum, oda boş bir tarla bulunca, etrafta da kimseler yoksa oraya boşalttığını söylemişti, komşumun maceratörlü sistemi vardı. Bende bunun sorun olabileceğini söylemeye kalktım ama karşıdaki benim kuru kompost sistemin kendisininkinin yanında çok geri olduğunu oldukça bilmiş bir edayla ifade ettikten sonra anladım ki fazla söze gerek yok 😊

Bazı ege bölgesi belediyeleri karavanlar için ücretli alanlar yapmışlar, ancak bunlarda ne su temini mümkün nede atık boşaltma.

Yine bazı kamp alanlarında, ki bu işletmeler adı üzerinde kamp alanı, malum konunun ne kadar anlaşıldığı orada kalınca anlaşılıyor, kalanlar bilirler.

Bunları uzatmak mümkün. Mevcut kirlilikten ayrı düşünmemek gerekiyor bence bu konuyu da. Kirlilikten kastım, trafikte ilerlerken yaya geçidinde durmayan taşıtlar, hatta siz durunca kazaya bile sebep verebiliyorsunuz, sonra diğer insanların sizin açıklamalarınıza "Doğrucu Davut" un bu sorusuna verdiği cevaplara hayretle baktığı gibi bakmaları.... uzatmak çok mümkün.

Devir cahillik devri, cahil olmak ne güzel, ben bo...mu her yere boşaltırım diyecek cesareti bulamamalı insanlar.

Bence sorunuz yerinde ve çok basit. Yine bence cevabı da çok basit, cahillikle mücadele toplumsallaşmalı.

@goose_camping bahsettiği konu işin can damarı.
Maalesef cahillik ve duyarsızlık sadece boş alana atık atanlarla sınırlı kalmıyor.

Yönettiği belde,kasaba yada ilçeye atıksu arıtma tesisi kurmayı akıl edemeyen yada kurupta prosedürlere uygun biçimde çalıştırmayan yada denetlemeyen yöneticilerde çevre bilinci açısından cahil duyarsız sınıfına giriyor.

.
Teveccühünüz Server bey. 🙂
Karavanınızda kullandığınız kendi üretimimiz olan şu kuru kompost tuvalet sisteminizi yeni bir başlık açarak tecrübenizi resimlerle bizlere anlatabilir misiniz ?
Bazılarımız için ilginç, hatta faydalı olabileceğini sanıyorum..

Doğrucu Davut' Alıntı:

.
Teveccühünüz Server bey. 🙂
Karavanınızda kullandığınız kendi üretimimiz olan şu kuru kompost tuvalet sisteminizi yeni bir başlık açarak tecrübenizi resimlerle bizlere anlatabilir misiniz ?
Bazılarımız için ilginç, hatta faydalı olabileceğini sanıyorum..

Genişletmek için tıkla ...

Ben aracımda kuru kompost mantığının oldukça ilkel bir halini kullanıyorum, bu yaza kadar bu tür bir tuvaletin üst seviye versiyonunu yapacağım. Duyduğum kadarıyla bu tür tuvaletler ülkemizde üretilmiyor, yurtdışından getirtiliyor, maliyetleri de oldukça fazla. Bunu daha uyguna nasıl yapabilirim bu aralar onun üzerinde çalışıyorum.

Bendeki sistem birkaç basit elemandan oluşuyor; bir huni, bir pet şişe, bir kova, birkaç parça su borusu, ahşaptan tuvalet dış iskeleti, ve piyasada hazır satılan klozet kapağı, tabi torf isimli malzemede kullanılıp atılıyor. Kova ile dış iskelet arasında da ek olarak fiberglas kaplama var, olası sızıntıları önlemek içinde çevresi iyice silikonlandı.



.