İASOS / Foto Öykü

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan ariktekin Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 18
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 20,858

ariktekin

sanayicilikten malülen emekli...
Mesajlar
47
Tepkime Puanı
1
Yer
İstanbul-Bodrum
Web
www.fotograflarim.org
Bodrum yarımadasını 2 yıl öncesine kadar, yaz dönemlerinde sabahlara kadar gürültüsü ve eğlencesi, trafik sıkışıklığı ile bildim ve uzak durmaya çalıştım. Sonra bu düşüncemi tersine çeviren gelişmeler oldu ve Ortakent'te yaşamaya başladım. Gördüm ki, neye bakarsan onu görüyorsun. Ve ben de Bodrum'a eğlence şamata için gelen çoğunluktan farklı olarak dağlarda tepelerde nerede sarı bir tabela var oralarda huzur bulmaya başladım.
İşte bu öykü, Milâs'tan Bodrum'a gelirken Güllük Körfezinde bulunan bir antik kentin, İasos'un Foto Öyküsü.
Size İasos ile ilgili kısa bir tarihçe verdikten sonra fotoğraflar ve kısa açıklamalar ile devam edeceğim.

<b>Tarihçe;</b>
İasos, Milas'a 28 km. uzaklıktaki Kıyıkışlacık Köyü içerisindeki üç tarafı denizle çevrili bir yarımada üzerine kurulmuştur. Mitolojiye göre Argos'tan gelenler tarafından kurulduğu ve ismini kolonistlerin başı Iasos'tan aldığı söylenmektedir. M.Ö. 5. yüzyıla kadar İasos hakkında eski kaynaklarda bilgi yoktur. Kentin kurulduğu alan önceleri bir ada iken daha sonra adanın denizle birleştiği berzah dolmuş ve ada, yarımada haline dönmüştür. Antik kente ait önemli yapılar bu yarımada üzerinde yer almaktadır. Büyük sur, su kemerleri, mezarlar ile balık pazarı olarak adlandırılan yapı ise sur dısında yer almaktadır. İasos'da yapılan kazılarda kentteki en eski yerleşimin M.Ö. 3. bin sonuna kadar uzandığı tesbit edilmiştir.

Bir zamanlar kenti ziyaret eden müzisyen, tiyatroda bir resital vermiş. Bu resital sırasında balık pazarının açıldığını bildiren çan sesi duyulunca elini kulağına götüren yaşlı adam dışında herkes yerinden fırlayarak tiyatrodan ayrılmış. Yaşlı adamın yanına gelen müzisyen "Bana ve sanatıma gösterdiğiniz saygıdan ötürü size teşekkür borçluyum; çünkü çan sesini duyan tüm dinleyiciler çekip gittiler" demis. "Ne ?" diye haykırmış bunu duyan yaşlı adam, "Yoksa çan mı çaldı?" "Evet, neden?" "Öyleyse izninizle efendim..." ve gözden kaybolmus. Strabon bu öyküyü bereketsiz topraktan ürün alamayan İasoslular'ın balığa olan düşkünlüklerini belirtmek için anlatır. Iskender'in 334'te Miletos'u kuşatması üzerine İasos, kente yardım etmeye çalısan Pers donanmasına bir gemi bağışında bulundu. On yıl sonra Ekbatan'da İskender'in silah deposu komutanlığında Gorgos adlı bir İasoslu bulunuyordu. İskender'in ilgisini çeken bir başka İasoslu da yunus tarafından sevilme gibi garip bir yazgıya sahip olan erkek çocuktu.

İasos'ta erkek çocukların gimnasiumda çalıştıktan sonra denizde yıkanmalari bir gelenekti. Bu sırada kıyıya yanaşan yunus, çocuklardan birini sırtına alıp, açıklara götürüyor ve sonra yeniden kıyıya bırakıyordu. Bir anlatiya göre bu öyküyü duyan İskender, çocuğu Babil'e getirtip deniz tanrısı Poseidon'un rahibi yapmış. İasoslular bu olaydan, M.Ö. 3. yüzyılda çıkarılan madeni paralarında, kolunu yunusun sırtına atmış biçimde yüzen çocuk tasvirine yer verecek kadar etkilenmişlerdir. İasos antik kentinde 1960 yılından bu yana İtalyan Arkeoloji Heyeti'nce düzenli kazılar yapılmaktadır. Bu kazı çalışmaları sonucunda birçok eser ortaya çıkarılmıştır. Bunlardan agoraya kemerli bir kapıdan geçilerek girilir. Roma Dönemi'nde inşa edilen agoranın dört tarafı revaklarla çevrilidir. Agoranın güney batısında bouleterion yapısı yer alır.
<i>Kaynak : <a href="http://tr.wikipedia.org/wiki/K%c4%b1y%c4%b1k%c4%b1%c5%9flac%c4%b1k,_Milas">Wikipedi</a> </i>

2826189768_f6568b2e5f_o.jpg
İasos'a gitmek isterseniz Milas'tan Bodrum'a doğru yol alırken, Bodrum'a 40 km. kala yukarıda gördüğünüz tabelayı takip ederek sağa dönüyorsunuz. Bu tabelanın bulunduğu yolun girişinde sağ tarafta ise bu bölgede sıkça göreceğiniz Gümbet de denen su sarnıcını görüyorsunuz.

2825355981_916dc99257_o.jpg

2827258233_85c2feb431_o.jpg

İASOS yoluna girdikten kısa bir süre sonra çok keyifsiz bir araziden sapsarı toprak ve tozdan geçmeye ve hafiften canınız sıkılmaya başlıyor. Eğer 12-13 km bu keyifsiz yolculuğa dayanırsanız tepeyi aştığınızda buna değecek bir görüntü ile karşılaşıyorsunuz. Çamların arasından aşağıda İASOS olduğunu tahmin etttiğiniz bir yerleşim görünmeye başlıyor...
2826198184_793b0b0d05_o.jpg

3-4 km sonra köye giriş tabelası ile karşılanıyorsunuz. Hemen tabelanın yanında ilk kalıntılar ile buluşuyorsunuz.
2825363919_0d83cdbe37_o.jpg

İASOS'un yerleştiği bu bölge bugünkü adı ile KIYIKIŞLACIK Köyü. Köye girerken sizi ilk kalıntılar karşılıyor.
Soldaki kule yapının üzerindeki tablette, her ne kadar TC. Kültür Bakanlığı yazsa da, buranın 1997 yılında FIAT-KOÇ VAKFI tarafından İtalyan Arkeoloji Heyetine teslim edildiği anlaşılıyor. Bu teslimin ne anlama geldiğini kavrayamadıysanız ve merak edip bu hikayenin devamını takip ederseniz 2-3 adım sonra bu TESLİM'in ne anlama geldiğini (en azından benim için ne anlama geldiğini) anlatmaya çalışacağım.
2825416815_f97384ebde_o.jpg

Bu kalıntının üzerindeki kitabe..​
2827300783_1556465ae1_o.jpg

Köye doğru ilerlediğinizde Balık Pazarı olarak ünlenen ama aslında kaynakların bu ismi doğrulamadığı yenilenmiş bir yapıya ulaşıyorsunuz. 4 bir tarafı sıkı sıkı demir kapılar ile çevrilmiş ve kilitlenmiş bu yapıda bir görevli bulamadığımdan içindeki sergilenen eserleri göremedim.
Şimdi isterseniz bu müze hakkında alıntı bir yazı ile bilgi sahibi olmaya çalışalım;

<i>Kentteki en ünlü mezar ise halk arasında Balık Pazarı olarak bilinen Roma Dönemi'ne ait anıt mezardır.
Portiklerle çevrilmiş dörtgen bir avlunun ortasında yüksek bir podyum önünde ön cephesi dört sütunlu bir Korinth tapınak yükselir.
Önünde geniş bir pronaosu, dışta üçüz yivlerle süslü duvarları ve plasterli anteleri olan çok az derinlikteki sellaya doğudan bir basamak çıkılarak giriliyordu. Alçak sütunlarla taşınan mezar odası podyumdan kazanılmıştır.
Kemiklerin korunduğu yer işlevini üstlenmiş olmaları gereken küçük seki ve nişler duvarlara bindirilmiştir.
Uzun portik plasterler üzerinde taşınan kemerlerden oluşur. Batı bölümündeki özgün tonozlu çatı halen korunmaktadır.
Balık Pazarı anıt mezarı Kültür Bakanlığı, Döner Sermaye İşletmeleri Merkez Müdürlüğü'nce sağlanan ödenekle 1993 yılı sonunda restore edilmeye başlanmış ve yenileme çalışmaları sonucunda İtalyan kazı ekibince İasos kazılarında bulunan mimari parçalar ve diğer eserlerle galeriler içerisindeki teşhir tamamlanarak anıt mezar, Balık Pazarı Açıkhava Müzesi olarak 11 Ağustos 1995 tarihinde ziyarete açılmıştır.
İasos kazıları 1960 yılında Prof. Dr. Doro LEVI başkanlığındaki İtalyan Arkeoloji Heyeti tarafından başlatılmış olup, halen Dr. Fede BERTI tarafından devam ettirilmektedir.</i>
2828645432_25ca250b00_o.jpg

<i>Alıntı..</i>
İlk kazı çalışmaları sırasında kentin biraz dışında yer alan bu yapının, eski dönemde balık ticareti için yapılan bir Pazar olduğu düşünülmüştü. Ancak daha sonra ele geçirilen bulgularla buranın Roma döneminden kalma bir anıt mezar olduğu anlaşıldı. Ancak belki daha romantik geldiğinden dolayı hala bu adla anılmaktadır. Son dönemlere kadar kazı deposu olarak ta kullanılan yapı, burada kazı yapan İtalyan heyetinin desteği ile bir açık hava müzesine dönüştürüldü. Bir bekçi bulunamadığından dolayı çoğu zaman kapalı olan yapı köyün girişinde, kalıntılardan uzak olmasına rağmen önemli ilgi alanlarından birisi.
2827811087_9db64a6645_o.jpg

Balık Pazarı diye adlandırılan bu Roma Anıt Mezarının hemen önündeki özensiz alanda yalnız başına, işlemeli bir blok taş gözüme çarpıyor. Etrafında kırık dökük diğer parçaların da bunun benzeri taşlar olduğuna şüphem yok. Etrafta hiç bir güvenlik önlemi yok. Acaba cezalı mıdır? diye geçiriyorum içimden.
Az önce müzenin içinde gördüğüm koruma altına alınmış taşlardan ne eksiği var diye düşünüyor ve bu taş için üzülüyorum. Kimbilir kendini diğer taşlara göre dışlanmış sayıyor mudur, bilemedim?
2830049781_d827e66ca3_o.jpg

"O" taşı hüznü ile başbaşa bırakıp bir kaç adım attığımda müzenin yan duvarına yaslanmış mütevazi bir köy evi, bahçesinde meyvaları kızarmaya başlamış nar ağacı ile burun buruna geliyorum. Bahçenin duvarı ne kadar sıradan ve özensiz diyorum, yine içimden. Ama gözüm nar ağacının arkasında bu bahçenin duvarına inat yüzyıllardır ayakta duran su kemeri olduğunu düşündüğüm bir yapı gözüme çarpıyor. İşin ilginç yanı bu yapı da öylesine orada kalakalmış, etrafının temizlenip tamamiyle gün ışığına çıkarılması için bir kaygı duyulmadığını seziyorum...

Neyapalım "burası Türkiye" standart kalıbını aklımdan geçirip yola devam diyorum..
2828719714_a5a0e15c2e_o.jpg


Buraya kadar izlediyseniz Sabrınız için teşekkürler...,

Devam edecek....
 

Etiketler
Ynt: İASOS / Foto Öykü

Sinan bey emeğinize sağlık. paylaşımınız için teşekkürler. Devamını bekliyorum. (çocukluğumun radyodaki arkası yarınlarını anımsattınız, sağolun ;) )
 


Ynt: İASOS / Foto Öykü

şaka gibi ama bizim yıllar önce piknik yapmak için beğenmedimiz ( o zamanlar otlak olarak kullanılıyordu ve bize görepis kokuyordu) koylar şimdilerin marinası yada peşkeş çekilmiş yazlık siteler olmuş bodrumda. aslen egeli olduğum için biliyorum yaklaşık 25 yıl önceki halini bilince garip geliyor.
 

İASOS / Foto Öykü devamı.....

Balıkpazarını arkamda bırakıp sahile doğru yöneliyorum. Küçük bir koyun kenarına dizilmiş balıkçı tekneleri bir kaç lokanta ve az sayıda insanın bulunduğu, köyün esas hayatının burası olduğunu hissettiren yere ulaşıyorum. Biraz ilerlediğimde bir pencere rengiyle ve kurumaya bırakılmış peştamal dikkatimi çekiyor.
Not: Peşamal hamamların vazgeçilmezidir, ancak son yıllarda bu bölgede plajlarda havlu kullanımı yerini peştamallara bırakmaya başladı.
2850600338_8716d1008c_o.jpg

Daha dikkatli incelediğimde bu binanın köyüneski evlerinden olduğunu ama derli toplu haliyle aslına fazlaca dokunulmadan yenilendiğini farkediyorum.
2849768741_1258de9daa_o.jpg

Bu etkileyici yapıyı incelerken önce kapıdaki 3 dilde (Türkçe,İtalyanca,İngilizce) girmek yasaktır uyarısı beni biraz geriyor. Çünkü kapı zaten kapalı, ayrıca evin çevresinde girmenin yasak olduğu yerlerde olması gereken tel örgü üzerinde jilet tel döşenmiş bir durum da yok. "eee o zaman bu tabelaya ne gerek var?" diye soruyorum kendime. Sonra binanın giriş kapısındaki İtalyanca "İtalyan Arkeoloji Heyeti" tabelası beni daha da kızdırıyor. Belki ben kızmak için yer arıyorum, bilmiyorum.
İASOS'u biraz tanımak için okuduğum yazılardan birinde İtalyanların 1960'dan beri bu bölgede kazı yaptığını okumuştum. İşte bu "Girmek Yasaktır", o güzel bina ve penceresinden sallanan "plaj peştamalı" beni kızdırmaya yetti. 48 senedir kazı yap o köy evini köyde ayrıcalıklı yaşanır bir mekan yap hatta denize gir çık. Sen adamların ülkesine vize ile git hatta vize bile alama.... ama bu onların adamlığından mıdır? yoksa bizim adam olamamamızdan mıdır? neyse aslında kızılacak kişilerin İtalyanlar olmadığına karar veriyor ve sakinleşiyorum.
2849802491_4ddd38a723_o.jpg

..... devam edecek....
 



Ynt: İASOS / Foto Öykü

merhaba

bodrum'a 78'den beri beni etkisi altına aldığı şeyin ne olduğunu bilemeden giderim
ama şimdi özellikle sokak aralarında sabunlu suyun kokusunu arıyorum

<girilmez> yazısı konusunda aynı tepki ve üzüntüyü truva'da ben de yaşamıştım, bir tek Türk görevli yoktu
resmen yakaladığım bir çocuğu sorgularken görevli bir Türk'ün orada olmadığını söylemişti
ve girilmez 'e girdiğimde çalışanlardan Türkçe konuşan bir kişi bile yoktu ve tepki ile dışarı çıkarıldım

daha yolumuz var yağmayı, birbirimizle yarışmayı, bende var sen kimsinleri bırakmak için

sonrası elde ne kalır bizden yana Allah bilir...
 


İASOS / Foto Öykü .... devam...

Kafamdaki İtalyan Arkeoloji Heyeti tabelası ve "acaba bizim hangi ülkelerde ve kaç adet böyle yasaklı girişleri olan binaya sahip Türk Arkeoloji Heyeti vardır?" sorusunu geride bırakarak İASOS antik şehrinin bulunduğu koyun batı sahilindeki tepelere çıktığımda "o" yaklaşık 2500 yıllık yaşamın kalıntıları muhteşem bir manzara ile karşımda idi.
2826024652_870b34a0ee_b.jpg
Bu fotoğrafın orijinal(9339 x 2278) boyutunu izlemek isterseniz <b>lütfen tıklayınız --></b>
Google uydu haritasından görüleceği üzere yarımada üzerindeki kalıntıların izleri belirgin, hatta koyun girişindeki dolgu ile daraltılmış alan ve iskele, halen ayakta duran liman girişini kontrol eden güvenlik kulesi net bir şekilde görülebiliyor.
2850139781_13725ae3ac_o.jpg
Haritadaki açıklamaları okumak isterseniz <b> lütfen tıklayınız --></b>

Öğlen saatinin geçmesi ve sıcaklaığın da artması ile tepeden sahile iniyorum, gözlerim mola verecek ve bir şeyler atıştıracak bir yer arıyor. Fazla da bir seçenek yok  aslında....
Denize uzanmış  tek başına haliyle, kalabalık turistik yörelerden çok farklı sakin bir yer tek seçeneğim gibi görünüyor, <b>  İASOS CEYAR</b>
2853428088_df5456b7c0_o.jpg
2855733337_c94da8abd8_o.jpg
Ve İASOS CEYAR balık lokantasına doğru yöneliyorum...
 

Ynt: İASOS / Foto Öykü

Ben daha öncede söyledim galiba Aydın'lıyım ama şu an İstanbul'da oturuyorum. Aydın üzerinden Dalaman'a gidecek olursanız. Aydın'ı hemen geçince Çine'yi görürsünüz. başınızı sağa çevirdiğinizde o yüce dağların uzun yıllar önce sular altında kaldığına tanık olursunuz. Kaldıki şimdi bile çok içeride.
başka bir örnek ise Büyük Menderes'in denize dökülürken taşıdığı alivyonlar sebebiyle iki defa temizlendikten sonra artık çare olarak şehri taşımayı seçen Efes'lilerin yaklaşık 8 km öteye taşındığını ve bizim yeni Efes'i gezdiğimizi kaç kişi biliyor sizce. :-\
 

Ynt: İASOS / Foto Öykü

Aklıma geldikçe yazıyorum kusura bakmayın. Atatürk Arkolojiye önem vermiş. lmanya'dan kaçan yahudi hocalara burada imkan tanımıştır. hatta yeni kurulan iki işletmeye Etibank ve Sümerbank isminide o vermiş. bir çok türk gencini yurt dışına eğitim elmaya göndermiştir. Samuel Kramer (dünyanın en iyi Sümeroloğudur) 'in yıllarca asistanlığını da yapan Muazzez İlmiye Çığ gibi duayenlerimiz bu imkanlar sayesinde çalışmalar yürütebilmişlerdir. Tenkit gibi olacak ama şimdiki arkeoloğlerda başka işler yapmaktadırlar çevirmenlik gibi. Televizyoncu Mesut Yar'da bildiğim kadarıyla arkeoloğtur.
 




İASOS / Foto Öykü ... devam ediyor ...

2853429052_3f561e44dc_o.jpg
Manzara gerçekten çok güzel, sakin ve huzur verici,
-- "işte burada biraz mola verip bir şeyler yiyebilirim, ama umarım yediğimden hem cebim hem midem pişman olmaz" ... diye geçiriyorum aklımdan.
2 masada daha müşteri var, ileride 2 yabancı hararetli bir sohbette, arkamdaki masada oturanların da, kısa bir selamlaşma ile başlayan sohbetten, Kıyıkışlacık'ta 2 yıldır yaşamaktan çok mutlu oldukları anlaşılan 2 İngiliz çift olduklarını öğreniyorum.
Anlaşılan 6 yabancının bulunduğu bu lokantada ben tek başınayım...

İASOS antik kentinin kalbi olduğunu öğrendiğim yarımadayı henüz gezmediğimi hatırlayarak, hızlı bir şeyler sipariş ediyorum....
2853429782_231973b28c_o.jpg
Lokantanın sahibi beklemediğim bir dürüstlükle balığımız "çiftlik çipurası" diyor ben sormadan.

Ben, çiftlik çipurası, gerçek Akdeniz usulü bol zeytinyağlı salatası, birası ve Türk kahvesinden oluşan 15 ytl lik menüyü tüketirken...

2853430688_2550084805_o.jpg
Balık tutan çocuklar ve lokantanın müdavimi olduğu her halinden belli olan, hali vakti yerindeki bu kedi, eşlik ediyor yemeğime....​
2852597477_f4751578a9_o.jpg
 







Gezenbilir bilgi kaynağını daha iyi bir dizin haline getirebilmek için birkaç rica;
- Arandığında bilgiye kolay ulaşabilmek için farklı bir çok konuyu tek bir başlık altında tartışmak yerine veya konu başlığıyla alakalı olmayan sorularınızla ilgili yeni konu başlıkları açınız.
- Yeni bir konu açarken başlığın konu içeriğiyle ilgili açık ve net bilgi vermesine dikkat ediniz. "Acil Yardım", "Lütfen Bakar mısınız" gibi konu içeriğiyle ilgili bilgi vermeyen başlıklar geç cevap almanıza neden olacağı gibi bilgiye ulaşmayı da zorlaştıracaktır.
- Sorularınızı ve cevaplarınızı, kısaca bildiklerinizi özel mesajla değil tüm forumla paylaşınız. Bildiklerinizi özel mesajla paylaşmak forum genelinde paylaşımda bulunan diğer üyelere haksızlık olduğu gibi forum kültürünün kolektif yapısına da aykırıdır.
- Sadece video veya blog bağlantısı verilerek açılan konuların can sıkıcı olduğunu ve üyeler tarafından hoş karşılanmadığını belirtelim. Lütfen paylaştığınız video veya blogun bağlantısının altına kısa da olsa konu başlığıyla alakalı bilgiler veriniz.

Hep birlikte keyifli forumlar dileriz.


GEZENBİLİR TV

GEZENBİLİR'İ TAKİP EDİN

Forum istatistikleri

Konular
103,383
Mesajlar
1,517,438
Kayıtlı Üye Sayımız
172,041
Kaydolan Son Üyemiz
İsmail.s

SON KONULAR



Geri
Üst