İlk Defa Karavan Alımına Dair Deneyimler

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan trek71 Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 174
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 160,230
Ynt: İlk Defa Karavan Alımına Dair Deneyimler

Behçet Bey bu arada benim henüz Hymer'ım yok... Umarım Allah söyletmiştir size :smiley: Yakın zamanda da olacağını zannetmiyorum:smiley: Bu bağlamda ben de hala Hymer sahiplerine (dolayısıyla Mustafa Ağabey'e, Özcan Koldaş'a vs.) imrenenlerdenim :smiley:

2011 model Ruhsatlı, belgeli ve plakalı Saly 4,25 çekme karavanım var. Karavanımdan memnunum... Ancak bütçeme göre memnunum...

Hymer kalitesi ile yerli üretimler (hem malzemede hem de hizmette) karşılaştırılmaz bile :smiley:

Bu arada ben Pino'nun birçok yerli karavandan daha kaliteli olduğunu düşünüyorum o da ayrı ....

Saygılar
 

Etiketler
Ynt: İlk Defa Karavan Alımına Dair Deneyimler

Paylaşım için çok teşekkür ederim.
Ben de bir 3,25 ya da 3,75 lik çekme karavan düşünüyorum.
Yazınızı tamamen okudum, aslında fiyat olarak da ayrıntıya girmenizi isterdim.
Maliyet hakkında bilgi verirseniz kendi adıma sevinirim.
iyi günler diliyorum.
 

Ynt: İlk Defa Karavan Alımına Dair Deneyimler

akınanılaltın' Alıntı:
Paylaşım için çok teşekkür ederim.
Ben de bir 3,25 ya da 3,75 lik çekme karavan düşünüyorum.
Yazınızı tamamen okudum, aslında fiyat olarak da ayrıntıya girmenizi isterdim.
Maliyet hakkında bilgi verirseniz kendi adıma sevinirim.
iyi günler diliyorum.

"badi'k" Avatar resimleri altında verdiğim ling ler içinde Mini Çekme karavanın yapım aşamaları var.Sahibinden sayfasında satılık.
İhtiyacınızı karşılayacağını umuyorum.
 


Ynt: İlk Defa Karavan Alımına Dair Deneyimler

Seyfettin Hocam,
İlana ulaşılamıyor sahibinden.com daki linkini paylaşırsanız daha kolay olur çünkü mağazada gözükmüyor.....
 




Ynt: İlk Defa Karavan Alımına Dair Deneyimler

Tüm karavan (sahibi olan veya olmayan) severlere merhaba,
Konuyu açan Behçet bey’e teşekkür ederim. Temmuz 2013 tarihinden itibaren altı ayda 26 bin kişi okumuş. Bundan karavan sahibi olmak isteyenlerin çok ilgi gösterdiği anlamını çıkardım. Behçet bey burada sıfır aldığı Pino Karavandan, enerji sorunu, ekipman ve wc üzerine ağırlıklı çözümlerinden bahsetmiş. Ayrıca çeken araç kapasitesi ve kapline binen yük (su deposu, jeneratörün ön yatak altına konulması) konuya ilave olmuş. 750 kg ağırlık sorunu ve ruhsat-plaka da tartışılmış. Konu daha sonra Hymer ve yerli çekme karavan firmalarının üzerinden devam etmiş.
Ben konuya karavanların kalitesi ve enerji, ekipman gibi (elbette konfor ve trafik güvenliğini kesinlikle hafife almıyorum) maddi yönlerinden çok karavancılığın özünde insana verdiği hazdan bahsetmek istiyorum. İki ayrı çekme karavan kullanmış biri olarak benim için karavanda bir 24 saat geçirmek ve yolda karavan çekmek her şeyin ötesindedir. Gece nerede kalacağım derdi olmadan yol almak çok hoş bir duygu. Hele ilk gecesinde ve yağmur altında, çatısındaki tıpırtıları dinleyerek uyuduğumda yaşadığım mutluluğu, hayatım boyunca bir daha yaşarmıyım bilemiyorum.
Benim karavanımdan bahsedecek olursam: 630 kg net ağırlığa sahip (fiberglas), 3X2 boyutunda, duş-wc bölümü olmayan bir karavan. Önde yatak olabilen dört kişilik masa, arkada yatak olabilen iki kişilik masa. Karavanımda akü, jeneratör, (seyyar wc var ama henüz kullanmadım) büyük su deposu yok. 10 litre su bidonundan lavaboya su pompası ile su alıyoruz. Mutfak işleri için yetiyor. İki gözlü ocağı küçük tüp ile kullanıyoruz. En az 10 gün yetiyor. Yedekte bir tüp daha taşıyorum ama heryerde değiştirme imkanı buldum şimdiye kadar. Kamping dışı uzun süreli konaklamadım hiç. Ama yolda dinlenme tesislerinde beş-altı kez geceledim. Birkaç kez kamp dışı konaklamada çakmaklıktan 150 watt lık invertörle elektrik alarak laptop ve TV kullandım (çocuklar sıkılmasın diye). Karavanımda 60 litre 3 sistem buzdolabı da var. Ama inanın 220 dışında hiç gerek duymadım. Ara sıra evin önünde bozulmaması için gazla çalıştırıyorum. Yola çıkarken birkaç günlük yiyeceğimizi buzluğa koyuyorum. Kampinge varınca buzdolabına alıyorum. Isınmak için 500 wattlık bir ısıtıcım var. Haftasonu gezilerimde (özellikle Çamkoru’da) birkaç kez kullandım. Karavanın içini 20 dereceye çıkardı (dışarısı 7 derece). Yolda konakladığımda ise yorgan tipi uyku tulumu (3 derece) yetiyor. Yatana kadar çaydı-çorbaydı karavanın ocağı yandığı için sıcak oluyor zaten.
Karavanımla ilgili bilgi:
http://www.gezenbilir.com/index.php?topic=87032.0
Kalabalık nüfusumuza rağmen ailece karavandan ve karavancılıktan çok zevk alıyoruz. Kampinglerde uzun süre kalmak bizi sıkıyor. Yolda olmak, değişik yerler görmek bizi daha çok mutlu ediyor.
Karavan sahibi olmak isteyen arkadaşlara tavsiyem, bir an önce bütçeleri dahilinde karavan almaları. Hayat bir şekilde geçiyor. Ama geçen zamanı geri getiremiyoruz.
Herkese keyifli geziler dilerim.

Karavan gezi anılarım:
İlk karavanımla ilk gezimiz ve üç yıl sonraki Akçakoca gezimiz:
http://www.gezenbilir.com/index.php?topic=58282.0
Kapadokya gezimiz:
http://www.gezenbilir.com/index.php?topic=88684.0
Çamkoru Haftasonu Kampımız:
http://www.gezenbilir.com/index.php?topic=87797.0
Anamur-Konya gezimiz:
http://www.gezenbilir.com/index.php?topic=88947.0
Sinop-Samsun gezimiz:
http://www.gezenbilir.com/index.php?topic=98107.0

DSC01590
 

Ynt: İlk Defa Karavan Alımına Dair Deneyimler

Hocam saygılar,
500 W ısıtıcınız 12 volt luk olanlardan mı 220 mi?
Ben 500 W 220 volt ısıtıcı buldum Selanik'ten aldım 20 avro ya. Elektrikli parklarda kullanmak için, yeterli olur diye düşünüyorum. Birde çok aper çekmediği için sigorta falan attırmayacağını umuyorum.
Kamp dışı konaklama için gaz sobası aldım, denemedim daha. Aslında bi de ördek soba gibi bişeyler düşünmüyor değilim :smiley: hani semavar tarzında :smiley:
Yurt dışında bir kurum ziyaretimizde kurumumuzu tanıtırken en sonunda bize internet sayfamızı sordular, projenin sayfası yok deyince o zaman proje de yok sizde yoksunuz dediler :smiley:
Hayat paylaştıkça güzel :smiley:
teşekkürler :smiley:
 


Ynt: İlk Defa Karavan Alımına Dair Deneyimler

trek71' Alıntı:
Merhaba mustafayetim,

Yorum ve sorularınıza cevap vermeye çalışayım:

1) Pilot tekere binen ağırlığı karavanın yük bölümü nisbeten boş iken ölçtüm. Yani temiz su tankı boştu ve iki adet akü dışında da bir ekipman bulunmuyordu. Akü'ler tanesi 32kg'den toplam 64kg ediyor.

Ben yola giderken temiz su tankına 30-40lt kadar su alıyorum her ihtimale karşı; ayrıca bu sisteme 1-2 akü daha eklenecek.
Ekstra koyduğum diğer ekipmanlar da yük bölümünde 15-20kg kadar tutabilir. (hortum, kablo, merdiven vs...)

Dolayısyla yolda giderken tam yüklü olarak çeki demirine binen dikey yük sanırım 60-70kg civarında olur ki bu da belirttiğiniz gibi kabul edilebilir parametreler içindedir.

Şu an kadar 1000km'ye yakın yol yaptım karavanla; herhangi bir dengesizlik vs. yaşamadık.

2) Tip Onay Belgesi ile bir prosedür başlatmak lazım ruhsatı almak için ama benim zaman darlığımdan bunu hemen yapamadık. Birkaç ay içinde ruhsat ve plaka işlemlerini tamamlayacağım. Bu konuda bir sorun olduğunu düşünmüyorum gerçi ama prosedür hakkında da çok detaylı araştırma yapmadım; zira hem çalışıyor hem geziyoruz. An itibariyle öncelikli bir konu değil. Ama siz bir bilgi verirseniz çok memnun olurum.

Teşekkürler, sevgiler,


ne oldu plaka işi? alabildinizmi?
 



Ynt: İlk Defa Karavan Alımına Dair Deneyimler

Merhaba,

Bir güncelleme iyi olur diye düşündüm.

Öncelikle ankirall'a çok teşekkürler.. Bu yazıda 0 noktasından başlayıp elektrik donanımına, ağırlığa, yerli-yabancı karavan karşılaştırmasına vs. girdik ama gerçekten işin ruhu yollarda olmakta. Karavanın büyüklüğü/donanımı vs. insana göre değişir. İçinde mutluysan mutlusundur :smiley:

İkincisi, bir nevi iade-i itibar...6 ay önce hikayemizi anlatırkan Adapazarı karavan firmaları hakkında negatif bir resim çizmiştim. Ancak 15 gün kadar önce çok sevdiğimiz, yılların dağcısı/kampçısı/outdoor'cusu bir dostumuz ERBA'ya 4.5m bir karavan siparişi verdi ve güneş panelleri/Eberspaecher/Şofben/Öğütücülü tuvalet gibi full donanımla yaklaşık 20 günde teslim aldı. İç kısmını biraz keyifsiz bulmakla beraber (tamamen benim naçizane estetik görüşümdür) aslında gayet makul bir karavan olabilir diye düşündük. Evet- şasi ALKO değildi belki ama o noname şasiye alman malı bir stablizatör bağlanmıştı ve otoyolda denemek için 160km/h ile çekmişleri karavanı.

Üçüncüsü ise ek tavsiyelerle ilgili:

1) Türkiye'de konu ne olursa olsun siparişle iş yaptırmak çok zordur. Hayalinizi gerçekleştirmek için işin başında durup epey zaman harcamanız gereklidir; özellikle sözkonusu karavan olduğunda
2) Karavan üreticisinin standart olarak kullandığı donanım sözleşmede ayrıntılı olarak yer almalıdır; donanım dediğimiz zaman da kullanılacak evyeden kaç çekmece olacağına, oturma bölümünde kullanacağınız masanın yerden kaç cm yüksek olacağına kadar bir dizi ayrıntıyı yazarak ya da fotoğraflayarak sözleşmenin ayrılmaz bir parçası haline getirmek faydalıdır.
3) Mümkünse satın alınacak karavanın örneği yerinde incelenmelidir. 4.5m karavan alıyorsanız 5.25m örneğine bakmak olmaz; çünkü konuşulmamış varsayımlarınız sonradan sizi üzebilir. Görün ve öyle satın alın.
4) Sonradan karavanın sağını solunu gereksiz yere deldirmemek için altyapınızı önceden planlayın ve üretim sırasında altyapıyı oluşturun. Örnek olarak ısıtıcının takılacağı nokta, egzost çıkışı, akülerden cihazlara gidecek kablolama, güneş panellerinin tavana nasıl montaj edileceği, şarj cihazının monte edileceği nokta vs. ile ilgili net olun.
5) Görebildiğim kadarıyla ülkemizde karavanlarda elektrik donanımı konusunda epey bir fırın ekmek yemeye ihtiyaç var. Elektrik panosunda standart olarak 220V, 220V->12V trafo, doğrudan 12V besleme, aküden invertör aracılığı ile 220V besleme, araç alternatöründen yaşam akülerinin şarjı işlemlerini ayrı ayrı ve gerekli kombinasyonlarda nasıl yapabileceğinizi konuşun ve kontrol edin.

Plaka işine gelince, herhalde mart-nisan gibi anca sıra gelir :smiley:

ERBA'dan karavan alan dostumuzu yolda polis durdurmuş...Sebebi karavana aracın çakma plakasının takılı olmamasıymış. Halen ruhsat vs. soran yok yani. Belli ki devlet büyüklerimizin daha önemli gündemleri var ::smiley:

sevgiler,
Behçet Tolga
 

Ynt: İlk Defa Karavan Alımına Dair Deneyimler

Herkese tekrar merhaba,

Geçen sene bu konuyu açarken deneyimlerimi tüm samimiyetimle paylaşmıştım.
Bugün ise samimiyetin yanında aynı zamanda büyük bir sorumluluk hissederek hikayeyi noktalamak istiyorum. Zira geçen seneden beri hem yazıları okuyup mesaj gönderen/telefonla arayanlara hem de gittiğimiz yerde bizi karavanla görenlere Pino ile ilgili çok iyi referanslar vermiştik. Başımıza gelenlerden sonra bunun bir hata olduğunu görmek bizim için çok acı bir deneyim oldu.

Hikayemiz şöyle:

2013 baharında verdiğimiz Pino 4.25 karavan siparişi ile ilgili teslimat gecikince Pino elindeki 2. el bir karavanı geçici olarak kullanmamız için bize tahsis etti. Ayrıca gene atıl durumda olan ve Pino'nun tarihindeki 2. üretimi çok eski bir karavanı da sabit bir noktada kullanmamız için gene geçici olarak bize verdi.

Teslimat'la ilgili gecikmenin Almanya'dan gelecek AL-KO şasi olduğunu evvelce yazmıştım. Gecikmeye üzülmüştük ama Pino'nun durumu telafi etmeye çalışması nedeniyle durumu fazla büyütmedik. 30 Temmuz 2013'de teslim edilmesi gereken karavan Eylül sonuna sarkacaktı; ama bu arada biz de planlarımızdan geri kalmayacaktık.

Geçici karavanı 2013 yılının geri kalanında kullandık ve 4 yıl önce üretilmiş olmasına rağmen nerdeyse hiçbir problemi yoktu; gayet memnunduk. Sabit olarak duran karavan da ilerlemiş yaşına rağmen oldukça sağlamdı. Zaten Pino hakkında gönül rahatlığı ile referans vermeye başlamamızın sebebi de bunlardı.

2013 Eylül'ü geldiğinde şasinin Aralık ayında ancak geleceğini öğrendik; gene de çok sorun etmedik. Geç olsundu ama güç olmasındı. Bu arada zamanımızın %75'ini karavanda geçirdiğimizi; karavanı mobil ofis olarak kullandığımı belirteyim.

2013 Aralık ortasında nihayet şasinin ayın 15'i gibi gümrükten çıkacağını; teslimatın ise 15-20 Ocak 2014'te olacağı haberini alıp sevindik.

Bu arada Pino'dan hazır 3.25m'lik bir karavan alan şimdi iyi dostumuz olan Ayhan Bey'le tanıştık (isim değiştirilmiştir). Karavanı aldıktan sonra haftasonu Poyrazlar gölüne gitmiş "ama dakka bir gol bir" tüm elektrik sisteminin çökmesi nedeniyle haftasonu zehir olmuştu. Anlattığına göre elektrik panosunda bulunan tek bir şalterin 2 konumu varmış (220V ve araç aküsü seçenekleri). Şalteri nereye çevirirse çevirsin elektrik gelmiyormuş. Hemen Pino'yu arayınca "Sen karavancılıkta yenisin, yanlış bir şey yapmışsındır" cevabını alıyor -artık iki konumlu bir şalteri çevirmek ne kadar deneyim gerektiriyorsa!- ancak karavanı ertesi gün fabrikaya götürdüğünde tüm sistemin yandığını, kablolamanın yanlış yapıldığını, trafonun da panele vidalanmadan boşta sallandığını belirliyorlar. Neyse yeni trafoyla sorun çözülüyor; kablolama da düzeltiliyor.

Bu hikayeyi Ayhan Bey'den duyduğumuzda beraber bir kamptaydık; hikayenin sonuna gelindiğinde eşi müjdeliyor: mutfak evyesinin altından şakır şakır su akıyor. Hemen aletlerimi alıp tezgahın altına bakıyorum: bağlantılar gevşek ve kenar mahalle nalburundan alınmışa benzeyen plastik malzeme yırtılmış. Silikon vs. tamir ediyoruz.

Kendi kendime diyorum ki: Eyvah, inşallah bizim karavan da böyle çıkmaz; herhalde bu dikkatsiz bir "ustanın" işidir; gözden kaçmıştır. Zira bizim kullandığımız iki karavanda da böyle kötü bir işçilik, kötü malzeme kalitesi yok. Hatta açıp Pino ile konuşuyorum; o ustayı işten çıkardıklarını bilgisini alıyorum. Epey rahatlıyorum. Burası Türkiye sonuçta; olabilir böyle şeyler...

Ayhan Bey'in karavanında başka sorunlar da var; pencereler sağlıklı kapanmıyor; bazı yerlerde uzun vida kullanıldığı için vidanın ucu ağaçtan dışarı çıkmış, masa kırılıyor, dolap kapak menteşeleri sökülüyor vs. Karavan 10 gün fabrikada kalıyor düzeltilebilecek olanlar düzeltiliyor. Bir tasarım hatasını da biz kendimiz çözüyoruz: Trafo dışarısı 5 derece iken ve karavan ısıtılmıyorken fazla ısınıp 15 dakikada kendini kapatıyor. Elektrik panosuna 9 adet 3cm çapında havalandırma deliğini matkapla açınca işi çözüyoruz. Sorunu ve çözümünü Pino'ya bildiriyorum; ancak garip olan bizim geçici karavanda havalandırma delikleri zaten var; Ayhan Bey'in karavanda yok... Doğru bir tasarım neden değişmiş bilemiyoruz.

Aradan zaman geçiyor, 20 Ocak 2014'te teslim edilmesi gereken karavan için ses çıkmayınca 24 Ocak'ta Pino'yu arayıp gerçekçi bir teslim tarihi istiyorum. Pino'nun ustasına göre bizim karavan 5-6 Şubat'ta hazır olacakmış. "2-3 gün de ben ekleyeyim, 8 Şubat'ta teslim edin, acele işe şeytan karışır, yalapşap bir iş çıkmasın" diyorum.

8 Şubat gelince gene ses yok; Pino'yu arıyoruz gene..Fabrikada kimse yok; bilmemnereye başka bir karavanın arızası için topluca yolda yakalıyoruz. Tatsız bir konuşma oluyor; karavan hazırmış ama daha temizletmemişler, "Temizletmeden mi verelim?" deniyor. 12 Şubat'ta teslim almak konusunda tekrar söz alıyoruz.

2013 baharında siparişini verdiğimiz karavanı 30 Temmuz 2013 yerine nihayet 12 Şubat 2014'te teslim alıyoruz. Vakit geç olduğundan geçici karavandaki eşyaları ve ekipmanı yenisine aktarmak vs. derken detaylara bakacak halimiz olmuyor. Eşim bir pencerenin ve karavan kapısının düzgün kapanmadığını tesbit ediyor ama üstünde fazla durmuyorum. Karavanı alıp çıkıyoruz.

Ertesi 2 gün boyunca karavanı temizlemekle uğraşırken helak oluyoruz. Hemen ardından Ayhan Bey ve gene Pino'dan yeni karavan almış Hakan Bey'le kamptayız. Hakan Bey'in karavanında rüzgar fırtınalar estiriyor; yağmur başlayınca da içerde balık avına çıkmaya karar veriyor.

Bizim karavan ise evlere şenlik; hatasız bir nokta bulmak mümkün değil. Benim önemsemediğim kapı problemi meğerse çok ciddiymiş. Kapı ile fitil arasında yer yer yarım santime varan boşluklar var. İnanılır gibi değil; aradan kalın bir karton kağıt geçirebiliyorum! Pencereler açık mı kapalı mı belli değil; Poyrazköy'ün rüzgarını iliklerimizde hissediyoruz karavan içinde. Geçici karavanda 1000 Watlık elektrikli ısıtıcıyla Abant'ın -4 derecesinde bunalırken, dışarısı 9 dereceyken Eberspaecher tam gaz çalışıyor; gene de içeriyi o kadar ısıtamıyoruz. Mutfak evyesinde bulaşık yıkarken pis su banyoda yerdeki giderden dışarı taşıyor; sızıntı için çekilen macun kuruyup çatladığı için pis su banyodan karavanın yaşam alanına doğru yayılıyor.

Tanesine 30 Euro verip Reimo'dan getirilmek üzere sipariş ettiğim çekmece ve dolap kilitlerinin yerine tanesi 17TL'lik kilitler konduğundan seyir halindeyken kilitli çekmeceler açılıyor; herşey yerlere dökülüyor.
Mutfak tezgahının etrafında suyu az da olsa durduracak bir bariyer olmadığı için (Bizim geçici Pino'da, Ayhan Bey'de ve Hakan Bey'de mevcut) dökülen kahvenin bir kısmı doğrudan yeni yatak örtüsünün üzerine; birazı da elektrik panosunun içine doğru akıyor.

Yemek için oturduğumuzda altımızdan gelen bir "çatırt" sesiyle hopluyoruz. 4 adet kısa ağaç vidasıyla tutturulan oturma bölümünün ahşabı elimizde kalıyor. Hakan Bey'in karavanında da aynı şekilde monte edilen yatak kabak çiçeği gibi açılıyor.

Perdeler camla aynı genişlikte olduğu için camları doğru dürüst örtemiyoruz. Mahremiyet hakgetire...

Usta, aygaz tüpüyle akülerin yerini yanyana yapmayı akıl etmiş bu sefer; Yer darlığı nedeniyle üzerinden 300 Amper akım geçen kabloyla, invertörün 220V çıkışı ve piknik tüpü omuz omuza durduğu için bagaj kapağını her açtığımda olabilecekleri aklımdan geçirip hiç etmediğim kadar dua ediyorum.

İşi gücü bırakıp geçici de olsa çözüm bulmak için uğraşıyorum; yoksa halimiz harap. En azından "yağmur almıyor"; gerisini hallettiririz işinin ehli bir yerde; diye teskin ediyorum kendimi.

İşteee...o anda çoraplarım ıslanıyor. Fitili takviye etmek için sünger çektiğim kapıdan içeri yamur suyu sızıyor. Hem de su kapıyla fitil arasından değil; fitille pervaz arasında geliyor!

Ufak tefek problemlere ses çıkarmam ama 9 ay beklediğiniz bir karavanı "yalapşap" olmasın diye ekstra zaman tanıyarak teslim alıyorsunuz ve daha 2. günden problemler başlıyor; 1 ay dolmadan da herşey elinize geliyor; üstelik benzer problemler sistematik olarak ardışık alınmış başka karavanlarda da ortaya çıkıyorsa benim burada yapacağım tek şey gerçekleri yazmak; iyi niyetle, zamanından erken verilmiş referans nedeniyle yanlış yönlendirdiğim kimseler varsa açıkça özür dilemektir.

Ben tüccar değilim; insan sarrafı hiç değilim; zamanında iyi niyetle birşeyler yazmak istedim. Ama söylendiği gibi: cehenneme giden yol iyi niyet taşlarıyla döşeliymiş.

Olan biteni kısaltarak yazdım; yoksa hata listesi çok uzun...

Artık elimizde silikon tabancasıyla tamirata girişenler kervanına biz de bir Pino ile katılmış durumdayız.

Bir sonraki durağımız belli ki bir Hymer olacak.

Merak edenler için durumu anlatan bazı resimler aşağıdaki linktedir:
https://www.dropbox.com/sh/xn1j9qja31f99l4/qgXp4QEmf3

Sevgiyle kalın,
 

Ynt: İlk Defa Karavan Alımına Dair Deneyimler

geçmiş olsun,umarım her şey düzelir,bende pino çekme karavan almayı düşünüyordum,yaşadıklarınız inanılır gibi değil,sizin adınıza çok üzüldüm,
başka bir topikte pino pi 2010 alan bir arkadaş övgüyle bahsediyordu,hiç sorun yaşamadığını yazmıştı,iki üretim arasında böylesine bir fark olabilirmi,yada yanlış bilgilendirmemi oluyor acaba,kafamız karıştı iyice

kendi adıma da çok üzüldüm,çünkü pino nun karavanlarını görsel olarak çok beğeniyordum ve nihayet iyi bir yerli karavan üreticisi var diyordum,
yahu ben güney karavan kullandım 2 yıl,bu yaşadıklarınızın neredeyse hiçbirini yaşamadım,güney karavandan on kat daha kalitesiz mi yani pino?
anlayamadığım bir noktada dışarısı eksi 9 dereceyken vebasto maksimumda çalışırken iç çamaşırıyla otururduk neredeyse güney karavanda
siz dışarısı artı 9 derecedeyken ve vebasto full çalışırken içeri ısınmadı diyorsunuz,bunu anlayamadım
tekrar geçmiş olsun,umarım herşey düzelir,umarım pino bunu telafi eder,umarım bir açıklaması vardır.eğer yoksa bizde yeniden düşüneceğiz ne yapalım diye
 

Ynt: İlk Defa Karavan Alımına Dair Deneyimler

Belirttiğim gibi, son dönemde üretilenlerle eski üretimler arasında bariz bir kalite farkı mevcut.
Kalite problemlerini kabul edip sistematik olarak üzerine gitmek gerekir.

sevgiler,
 




Ynt: İlk Defa Karavan Alımına Dair Deneyimler

Geçmiş olsun son derece sevimsiz bir durum .....Firmalar biraz palazlanıp bilinir olunca daha da dikkat etmeleri gereken detayları es geçip yalapşap ürünler ortaya koyuyorlar yazıklar olsun demekten başka bir şey gelmiyor elden.....Sn Trek71'in elinde bir sözleşme var ise durumu yargıya taşımalı diye düşünüyorum......
Kalın sağlıcakla
 

Gezenbilir bilgi kaynağını daha iyi bir dizin haline getirebilmek için birkaç rica;
- Arandığında bilgiye kolay ulaşabilmek için farklı bir çok konuyu tek bir başlık altında tartışmak yerine veya konu başlığıyla alakalı olmayan sorularınızla ilgili yeni konu başlıkları açınız.
- Yeni bir konu açarken başlığın konu içeriğiyle ilgili açık ve net bilgi vermesine dikkat ediniz. "Acil Yardım", "Lütfen Bakar mısınız" gibi konu içeriğiyle ilgili bilgi vermeyen başlıklar geç cevap almanıza neden olacağı gibi bilgiye ulaşmayı da zorlaştıracaktır.
- Sorularınızı ve cevaplarınızı, kısaca bildiklerinizi özel mesajla değil tüm forumla paylaşınız. Bildiklerinizi özel mesajla paylaşmak forum genelinde paylaşımda bulunan diğer üyelere haksızlık olduğu gibi forum kültürünün kolektif yapısına da aykırıdır.
- Sadece video veya blog bağlantısı verilerek açılan konuların can sıkıcı olduğunu ve üyeler tarafından hoş karşılanmadığını belirtelim. Lütfen paylaştığınız video veya blogun bağlantısının altına kısa da olsa konu başlığıyla alakalı bilgiler veriniz.

Hep birlikte keyifli forumlar dileriz.


GEZENBİLİR TV

GEZENBİLİR'İ TAKİP EDİN

Forum istatistikleri

Konular
103,432
Mesajlar
1,517,897
Kayıtlı Üye Sayımız
172,078
Kaydolan Son Üyemiz
zaferguloz

Çevrimiçi üyeler

SON KONULAR



Geri
Üst