İstanbul'daki Müzeler

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan behicefe Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 75
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 98,182
Ynt: İstanbul'daki Müzeler

HÜSEYİN RAHMİ GÜRPINAR MÜZE EVİ


Huseyinrahmigurpinarmuzesi



Telefon:0216 351 09 25
İlçe: Heybeliada
Adres: Heybeliada


Cumhuriyet dönemi yazarlarından Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın Heybeliada’da, 1912-1944 yılları arasında yaşadığı evin, Kültür Bakanlığı`nın yaptığı restorasyonla müzeye çevrilmesiyle oluşturulmuştur. Heybeliada’da denize hâkim bir tepede bulunan müzede aralarında Hüseyin Rahmi Gürpınar`ın kendi yaptığı el işlerinin de bulunduğu eşyalar ve kitaplar sergileniyor.
Ziyaret Gün ve Saatleri: Pazartesi dışında her gün 10.00-16.00 saatlerinde ziyarete açıktır.
 

Etiketler
Ynt: İstanbul'daki Müzeler

IHLAMUR KASIRLARI


Telefon:(0212) 259 50 86
Fax: (0212) 258 89 03
İlçe: Beşiktaş
Adres: Ihlamur Yolu, Beşiktaş

Ziyaret Gün ve Saatleri: Pazartesi, Perşembe günleri dışında her gün, 01 Ekim-28 Şubat tarihlerinde 09.30-16.00, 01 Mart-30 Eylül tarihlerinde 09.30-17.00 saatlerinde ziyarete açıktır.
 

Ynt: İstanbul'daki Müzeler

İMRAHOR ANITI (İlyas Bey Camii)
St. Studios Manastırı
Hagios Ionnes Prodromos Bazilikası


Imrahoraniti



Telefon: (0212) 522 17 50
Fax: (0212) 512 54 74
E-mail: ayasofyamuzesi@hotmail.com
İlçe: Topkapı
Adres: İmam Aşir Sokak Yedikule, Fatih İstanbul
Haritadaki yeri için tıklayın...

Yedikule semtinde yer alan yapı, İstanbul`daki Bizans Dönemine ait en eski yapılardan biridir. V. yüzyılda inşa edilmiştir.

Manastır ve kilise, kurucusundan dolayı Studios olarak tanınmıştır. Manastır, Bizans Döneminde önemli bir dini merkez olarak önemini korumuştur.

Latin istilası sırasında kilise-manastır büyük ölçüde yıkıma uğrayıp harap olmuş, XIII. yüzyılda ise gerekli onarımlar yapılıp etrafı kalın duvarlarla çevrilmiştir. XIII. ve XV. yüzyıllarda İstanbul`a gelen gezginler kilisenin süslemelerinden ve görkemli görüntüsünden söz ederler.

İstanbul`un fethinden sonra yapı 1486 yılında İlyas Bey tarafından camiye çevrilmiştir. Daha sonra çeşitli zamanlarda meydana gelen deprem ve yangın nedeniyle büyük ölçüde zarar gören yapının 1908`de çatısının çökmesiyle birlikte yapı onarılmayarak günümüze bu hali ile gelmiştir.

Bazilikanın özgün sütun, başlık ve mimari öğelerinden bir bölümüyle zengin döşeme süslemeleri korunabilmiştir.

Ziyaret Gün ve Saatleri: Restorasyon çalışmaları nedeniyle ziyarete kapalıdır. Ayasofya Müzesi Müdürlüğü’nün izni ile ziyaret edilebilir.
Giriş Ücreti: Tam: 2 YTL
 

Ynt: İstanbul'daki Müzeler

İSLAM BİLİM VE TEKNOLOJİ TARİHİ MÜZESİ


İlçe: Sirkeci
Adres: Has Ahırlar Binası - Gülhane Parkı, Sirkeci


Türkiye’nin ilk İslam Bilim ve Teknoloji Tarihi Müzesi; Kültür Bakanlığı, Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA), TÜBİTAK, Frankfurt Goethe Üniversitesi Arap İslam Bilimleri Tarihi Enstitüsü ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi arasında imzalanan bir protokol çerçevesinde 24 Mayıs 2008`de açıldı.


Gülhane Parkı’ndaki müzede Müslümanlar`ın 8. ve 16. yüzyıllar arasındaki yaratıcılık devrelerinde gerçekleştirdikleri alet ve cihazların örnekleri sergileniyor. Bu örneklerin büyük bir kısmı Frankfurt Ünivesitesi Arap-İslam Bilimleri Tarihi Enstitüsü tarafından, kaynaklardaki tarif ve resimlere, küçük bir kısmı da günümüze ulaşan orijinallere dayanarak yapılmıştır.


Kendi türünde dünyada bir ilk olan İslam Bilim ve Teknoloji Tarihi Müzesi’nde Müslüman bilginlerin kurdukları rasathaneler, hastaneler, kimyasal düzenekler ve üniversiteler gibi kurumsal eserler görsel olarak yer alıyor.


Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın işlettiği müzede ilk etapta 140 eser sergileniyor ve zaman içerisinde bu eserler 800’ü bulacak. Müzenin içerisinde ayrıca Bilimler Tarihi Kütüphanesi de yer alıyor.


Gülhane Parkı’nda kurulan ve 3 bina içinde 3 bin 550 metrekareyi kapsayan müzenin temellerini bilim tarihi araştırmalarında çok büyük bir yere ve çalışmalara sahip olan Prof. Dr. Fuat Sezgin’in yarım asrı aşkın bir süredir yürüttüğü çalışmalar ve onun 1982 yılında J.W.Goethe Üniversitesi’ne bağlı olarak kurduğu Arap-İslam Bilimleri Tarihi Enstitüsü’nün çatısı altında İslam kültür çevresinin bilimler tarihine katkılarını somut olarak göstermek amacıyla 1983 yılında kurduğu müze oluşturmaktadır.


Müze’de 8 ila 16. yüzyıllar arasında Müslüman âlimlerin bilim dünyasına armağan ettiği, ancak tarihin tozlu sayfaları arasında unutulan yüzlerce icat ve keşif yeniden yapılan kopya örnekleriyle yer alıyor. Astronomi, coğrafya, deniz bilimleri, saat teknolojisi, geometri, optik, tıp, kimya, maden, fizik ve mekanik, savaş teknolojisi ve mimarlık dallarındaki eserlerin ve aletlerin bulunduğu İstanbul İslam Bilim ve Teknoloji Tarihi Müzesi`nde sergilenecek tüm eserler Prof. Dr. Fuat Sezgin’in tespitlerine dayanmaktadır.
 

Ynt: İstanbul'daki Müzeler

İSTANBUL OYUNCAK MÜZESİ


Istoyuncakmuzesi



Telefon:0216 359 45 50 - 51
Web: http://www.istanbuloyuncakmuzesi.com
İlçe: Göztepe
Adres: Ömerpaşa Caddesi Dr. Zeki Zeren Sokağı No:17 Göztepe / İstanbul
Haritadaki yeri için tıklayın...

Zeus`un Helikon dağında oturan dokuz güzel kızına “Musalar” denir. Onların bir diğer adı da ilham perileridir. Müze sözcüğünün kaynağı Musalar`dır. Yani, müze ilham perisi demektir. Sunay Akın, kitaplarından, sahne gösterisinden, hazırladığı radyo ve televizyon programlarından kazandıklarıyla bir ilki gerçekleştirdi ve “İstanbul Oyuncak Müzesi”ni açtı. Sanatçı “İlham perilerinin bana kazandırdığı okurlarımın ilgisi, sevgisi bana yetiyor. Paralarla da antika oyuncaklar satın aldım ve ilham perilerine bir ev kurdum!” diyor.


Sunay Akın, bir oyuncak müzesini ilk kez, on beş yıl önce bir etkinliğe davetli olarak gittiği Almanya`da gördü. Müzeden etkilenen Akın, ülkesinde böyle bir müze kurmaya o an karar verdi. Berlin`den, bir antikacıdan satın aldığı oyuncak bir atın süvarisi olarak düşüne doğru yola koyuldu.


İstanbul Oyuncak Müzesi, şairin İstanbul Göztepe semtinde ailesine ait tarihi bir köşkte kuruldu. 500 metre karelik bir alanda, yaklaşık iki bin adet oyuncak sergileniyor. Oyuncakların sergilendiği her oda bir tiyatro sahnesi görünümünde. Uzay oyuncaklarının olduğu bölüme girdiğinizde başınızın üstünde yıldızlar yanıp sönerken, oyuncak trenler gerçek bir tren kompartımanının içinde sergileniyor. Ziyaretçiler, müzenin kafeteryasında ise kız çocuklarının evcilik oyuncakları arasında dinleniyorlar. Müzede ayrıca yetmiş kişilik bir toplantı ve gösteri salonu da bulunuyor. Bu salona, müzeye katkılarından dolayı İyigün Özütürk`ün adı verildi.


Sunay Akın, yurt içinden ve yurt dışından yaklaşık dört bin adet oyuncak topladı. En eski oyuncak 1817 yılına ait, Fransa`da yapılan bir oyuncak keman… 1820 yılında Amerika`da yapılan bir bebek, yine aynı ülkeden 1860 yılına ait misketler, Almanya`da yapılan yüz yaşında teneke oyuncaklar ve porselen bebekler müzenin en eski eserleri arasında.


İstanbul Oyuncak Müzesi`nin girişinde bir mahalle oyuncakçısı karşılıyor sizi. Bir zamanlar kasabın ve bakkalın arasında kendine yer bulan, ama zaman içinde tutunamayarak kaybolan bu küçük oyuncakçı dükkanları müzede yaşatılıyor. Ayrıca, müzenin bir köşesinde tarihi Eyüp Oyuncakçısı da canlandırılıyor. Eyüp Sultan Camisinin yanında bulunan ve 1950`li yıllara kadar varlığını koruyan Eyüp oyuncakçılığı müzenin en ilginç köşelerinden birini oluşturuyor. Müzenin hediyelik eşya bölümünde de yeni yapım tarihi Eyüp oyuncakları satılıyor. Sunay Akın böylelikle bir tarihi değerimizi günümüze taşıyor.


Müzenin tasarımı Ayhan Doğan tarafından yapıldı. Sahne tasarım sanatçısı Ayhan Doğan, iki yıllık bir çalışmanın sonunda Sunay Akın`ın düşünü renklendirdi, müzenin insanlarla buluşmasındaki başrol oyuncularından biri oldu.


Toplumlar müzelerden geçerek aydınlanırlar. Bir toplum, önce kalkınıp sonradan müzelerini kurmazlar. Önce müzeler kurulur, insanlar buralardan geçerek aydınlığa ulaşırlar. Sunay Akın`ın oyuncak müzesi bu bakımdan aydınlanmaya sunulan bir armağandır.


Ziyaret Saatleri: Pazartesi hariç, Hafta İçi: 09:30-18:00
Cumartesi-Pazar 09:30-19:00 (Müze, Pazartesi günleri kapalıdır.)
Ücret: Tam: 6 YTL, İndirimli: 4 YTL
 



Ynt: İstanbul'daki Müzeler

İSTANBUL ARKEOLOJİ MÜZELERİ


Arkeolojimuzesi



Telefon:0212 520 77 42
Fax: 0212 527 43 00
İlçe: Sultanahmet
Adres: Osman Hamdi Bey Yokuşu, Gülhane Eminönü İstanbul


T.C Kültür Bakanlığı, Anıtlar ve Müzeler Genel Müdürlüğü`ne bağlı olan İstanbul Arkeoloji Müzeleri Müdürlüğü Sultanahmet semtindeki Gülhane Parkı girişinin sağından Topkapı Sarayı Müzesi`ne çıkan Osman Hamdi Bey Yokuşu üzerindedir.
İstanbul Arkeoloji Müzeleri; Arkeoloji Müzesi, Eski Şark Eserleri Müzesi ve Çinili Köşk Müzesi olmak üzere üç müzeden oluşmaktadır.

19. yüzyıl sonlarında ünlü ressam ve müzeci Osman Hamdi Bey tarafından Müze-i Hümayun (İmparatorluk Müzesi) olarak kurulan İstanbul Arkeoloji Müzeleri 13 Haziran 1891`de ziyarete açılmıştır. "İlk Türk Müzesi" olarak taşıdığı önemin yanısıra dünyada müze olarak inşa edilmiş az sayıdaki müze binası arasında yer almasıyla da büyük önem ve ayrıcalığa sahiptir. Çeşitli kültürlere ait bir milyonu aşkın eseriyle bugün de dünyanın en büyük müzeleri arasındaki seçkin yerini korumaktadır.

Müze koleksiyonları, Balkanlar`dan Afrika`ya, Anadolu ve Mezopotamya`dan Arap Yarımadası`na ve Afganistan`a kadar Osmanlı İmparatorluğu sınırları içinde yer alan bölgelerden değişik uygarlıklara ait zengin ve çok önemli eserleri barındırmaktadır.
Arkeoloji Müzesi iki ayrı binadan oluşmaktadır;

I) ANA BİNA (ESKİ BİNA)
Osman Hamdi Bey tarafından 1891 yılında yapımına başlanmış, 1902 ve 1908 yıllarında ilaveler yapılmış; kuruluşunun yüzüncü yılı olan 1991`de modern büyük bir bölüm eklenmiş ve yapılan düzenlemelerle bugünkü şeklini almıştır. Mimarı Alexadre Vallaury’dir. Binanın dış cephesi İskender Lahti ve Ağlayan Kadınlar lahitlerinden esinlenerek yapılmıştır. İstanbul’daki Neoklasik yapıların güzel bir örneğidir.
İki katlı binanın üst katında küçük boyutlu taş eserler, çanak çömlekler, pişmiş toprak heykelcikler, Hazine Bölümü ve yaklaşık 800.000 sikke, mühür, nişan, madalya ve sikke kalıplarının bulunduğu Gayri İslami ve İslami Sikke Kabineleri ile 70.000 civarında kitabı bulunan kütüphane yer almaktadır.
Binanın alt kat salonlarında; İskender Lahti, Ağlayan Kadınlar Lahti, Satrap Lahti, Lykia Lahti, Tabnit Lahti gibi Sayda kral mezarlarında bulunan ünlü lahidler sergilenmektedir.
Lahitler sergilemesinin yanı sıra, önemli antik kent ve bölgelerden gelen heykel ve kabartmaların yer aldığı Antik Çağ heykelciliği sergilemesi de alt katta bulunmaktadır.Bu sergilemede Arkaik Dönemden Bizans Dönemine kadar olan heykel sanatı gelişimi kronolojik sıralama içinde en seçkin örneklerle verilmektedir.

II) EK BİNA (YENİ BİNA)
Ana binanın güneydoğu bitişiğinde yer alan ek bina 6 katlıdır. Zemin altındaki iki katta depolar yer almaktadır.
Binanın dört katı ise sergileme salonu olarak düzenlenmiştir. Binanın 1. katında "Çağlarboyu İstanbul", 2.katında "Çağlarboyu Anadolu ve Troia" ile en üst katta "Anadolu`nun Çevre Kültürleri; Kıbrıs, Suriye - Filistin" sergileme salonları bulunmaktadır . Ek binanın giriş katında ise Çocuk Müzesi ile mimari eserler sergilemesi yer almaktadır. Ağustos 1998`de ziyarete açılan Thrakia-Bithynia ve Bizans sergileme salonu "İstanbul`un Çevre Kültürleri" adı altında giriş katının hemen altındaki kotta gezilebilmektedir.
Müze 100. kuruluş yıldönümü olan 1991 yılında alt kat salonlarında yapılan yeni düzenleme ve ek bina sergilemesi ile Avrupa Konseyi Müze Ödülü`nü almıştır.

ESKİ ŞARK ESERLERİ MÜZESİ
1883 yılında Osman Hamdi Bey tarafından Sanayi-i Nefise (Güzel Sanatlar Okulu) olarak yaptırılan bina 1917-1919 ve 1932-1935 yılları arasında yapılan çalışmalarla müze olarak düzenlenmiştir. 1963 yılında ziyarete kapatılmış olan bina, 1974 yılında iç mekanları değiştirilip yeni bir sergileme ile tekrar ziyarete açılmıştır.
İki katlı binanın üst katında Anadolu, Mezopotamya, Mısır ve Arap eserleri sergilenmektedir Akad Kralı Naramsin`in steli, Kadeş Antlaşması ve Zincirli heykeli müzenin ünik eserleri arasında yer almaktadır.
Bu müzede ayrıca 75.000 çivi yazılı belgenin korunduğu "Tablet Arşivi" bulunmaktadır.

ÇİNİLİ KÖŞK MÜZESİ
Fatih Sultan Mehmet tarafından 1472 tarihinde yaptırılan köşk İstanbul`daki en eski Osmanlı sivil mimarlık örneklerinden birisidir. l875-1891 yılları arasında Müze-i Hümayun (İmparatorluk Müzesi) olarak kullanılmıştır. l953 yılında Türk ve İslam eserlerinin sergilendiği Fatih Müzesi adı altında ziyarete açılmış, 1981 yılında konumu nedeniyle İstanbul Arkeoloji Müzeleri`ne devredilmiştir.
Köşkün giriş cephesi tek, arka tarafı ise iki katlıdır. Girişte 14 sütunlu mermer bir revak vardır. Giriş eyvanı mozaik çinilerle süslüdür. 6 oda ve bir orta salondan oluşan köşkte Selçuklu ve Osmanlı Dönemine ait çeşitli çini ve seramikler sergilenmektedir . Müze ve depolarında yaklaşık 2000 eser bulunmaktadır.

Ziyaret Gün ve Saatleri: Pazartesi hariç her gün 09.00-18.00 saatleri arasında.
Ücret: Tam: 6 YTL.
 

Ynt: İstanbul'daki Müzeler

İSTANBUL DEMİRYOLU MÜZESİ

Istdemiryolumuzesi



Telefon:(212) 520 65 75 / 7885
Fax: (212) 512 64 44
Web: www.tcdd.gov.tr/muze/istanbulmuze.htm
İlçe: Eminönü
Adres: Sirkeci Tren Garı, Sirkeci Eminönü
Haritadaki yeri için tıklayın...

İstanbul Demiryolu Müzesi, Sirkeci Garı içinde 23.09.2005 tarihinde açılmıştır. 45.50 metrekarelik bir alanda hizmet veren müzede 300 adet kültür varlığı sergilenmektedir. Müze Pazar, Pazartesi ve bayram günleri dışında her gün açık olup, ücretsiz gezilebilir.


İSTANBUL(SİRKECİ) GAR`ININ TARİHÇESİ
İstanbul`un Avrupa`ya açılan kapısı Sirkeci Gar`ının temeli 11 Şubat 1888 günü büyük bir törenle atıldı.03 Kasım 1890`da hizmete açılan görkemli gar binasının mimarı Alman mimar ve mühendis A.Jasmund`dur.Berlin Üniversitesi mezunu olan Jasmund şark mimarisi konusunda incelemeler yapmak üzere İstanbul`a gelmiş, Sultan II.Abdülhamit`in güvenini kazanarak sarayın danışman mimarı olmuştur.

Jasmund gar binasının projesi hazırlanırken özellikle bir nokta üzerinde durmuştu.İstanbul,batının bitip Doğu`nun başladığı yerdi.Birbaşka deyişle Doğu ile Batı`nın birleştiği noktaydı.Bu nedenle bina oryantalist bir uslupla hayata geçirilmeli,bölgesel ve ulusal biçim kalıplarına yer verilmeliydi.Bu uslubu yansıtmak için cephelerde tuğla bantlar kullanıldı.Sivri kemerli pencereler,ortaya ise Selçuklu dönemi taş kapılarını anımsatan geniş bir giriş kapısı yaptı.Vitraylar bu uslubu tamamlıyordu.

Binanın kaidesi granit,cephesi mermer ve Marsilya Arden`den getirilmiş taşlarla yapıldı.Bekleme salonlarına,Avusturya`dan getirilmiş büyük çini sobalar konuldu.Binanın aydınlatılması ise çeşitli yerlere konulan 300 havagazı feneriyle sağlandı.

Sirkeci Garı`nın yapıldığı dönemdeki hali çok görkemliydi.Deniz binanın eteklerine kadar geliyor ve denize taraçalar halinde iniliyordu.
Orta girişin iki yanında saat kulesi,üç büyük lokanta,ayrıca binanın arkasında geniş bir bira bahçesi ve açık hava lokantası bulunmaktaydı.
Gar`daki büyük lokanta ise binanın saat kulesi cephesindeydi.Lokantaya uzun mermer merdivenlerle çıkılıyordu.
Yedikule`de yapımına başlanan demiryolu Yenikapı`ya geldiği zaman hattın, Sarayburnu`na kadar uzanan Topkapı Sarayı bahçesinden geçirilmesi konusu uzun tartışmalara yol açmış,Abdülaziz`in izniyle hat Sirkeci`ye ulaşmıştır.

Ancak,Sirkeci`ye ulaşan demiryollarının yapımında istimlak amacıyla tarihi değerine paha biçilemeyen Bizans ve Osmanlı saray ve köşkleri yıkılmış,sahil özeliğini yitirmiştir.
Gar`ın büyük kapısı üstünde bugün mevcut olmayan ama yeri bulunan tuğra ile Muhtar Efendi tarafından tanzim edilmiş şu kıt`a yazdırılmıştır.
Ulu Hakan himmet ederek
Buyruk verdi.
Demiryol için bu gönül çeken
İstasyonu yaptırdı.
Tarihi ilan için çıktı özel bir tren
Sultan Hamit yaptırdı bu süslü ve gönül çeken istasyonu

1869 yılında yapım imtiyazı verilen 2000 km .lik Şark demiryollarının milli sınırlar içinde kalan 337 km .lik İstanbul-Edirne ve Kırklareli-Alpullu kesiminin 1888 de bitirilerek işletmeye açılmasıyla İstanbul, Avrupa demiryollarına bağlanmıştır.

Ziyaret Gün ve Saatleri: Müze Pazar, Pazartesi ve bayram günleri dışında her gün açık olup, ücretsiz gezilebilir.
 

Ynt: İstanbul'daki Müzeler

İSTANBUL MODERN SANAT MÜZESİ


Istanbulmodernsanatmuze






Telefon:0212-334 73 00
Fax: 0-212-243 43 19
E-mail: info@istanbulmodern.org
Web: www.istanbulmodern.org
İlçe: Karaköy
Adres: Meclis-i Mebusan Cad. Liman İşletmeleri Sahası Antrepo No:4 Karaköy İstanbul


İstanbul Modern, ülkemizin modern ve çağdaş sanat alanındaki birikimini, yaratıcılığımızı, dinamizmimizi, sahip olduğumuz evrensel değerleri, çağdaş kültür kimliğimizi ortaya koymayı, korumayı ve değerlendirmeyi amaçlıyor. Bu amaç doğrultusunda müzemizi, sanat gündemini belirleyen, eğiten, sanatı sevdiren, dinamik ve çok sesli ortamıyla toplumun geniş kesimlerine ulaşan bir kurum haline getirmeyi hedefliyoruz.

İstanbul Modern?le, sanatın toplumun geniş kesimiyle, özellikle çocuklar ve gençlerle buluşmasına elverişli bir ortam hazırlama, sanatsal üretimi ve birikimi uluslararası sanat ortamıyla paylaşma, İstanbul`u ve kültürel kimliğini dünyaya daha yakından tanıtma arzumuz güç ve anlam kazanıyor.

Türk sanatının ancak uluslararası sanat ortamının bir parçası haline gelerek gelişebileceğinin bilincindeyiz. Küreselleşen dünyada müzeler arasındaki iletişim ve ortaklaşa projeler önem kazanırken, biz de önde gelen müzeler ve belli başlı sanat kurumları ile aktif bir işbirliğinin temellerini atmaya çalışıyoruz. Uluslararası kültürlerin bütünleşmesinde köprü görevi üstlenmeyi dilerken, özellikle Türk sanatçıların uluslararası arenada tanınmaları ve kabul görmeleri olanağının yaratılacağına inanıyoruz.

"Eğitim ve kültür merkezi" olarak müzecilik alanında gelişen yeni anlayışı ülkemize getirmeyi temel amaç olarak belirledik ve görsel sanatlar eğitimi alanında hem geniş toplum kesimlerine hem de gençlere ve çocuklara yönelik programlar hazırladık. Bu özel eğitim programları ve projeleriyle yeni kuşakların görsel belleklerini zenginleştirirken, kültürel bilincin oluşmasına ortam sağlanacak.

Müzemizin, sürekli yenilenen, değişime açık, çok yönlü, dinamik bir kültür ve sanat merkezi, aktif bir "yaşayan müze" olacağına, çağdaş eğitim ve iletişim olanaklarını kullanarak, kitlelerin sanat eserleriyle buluşmasını, gündelik yaşamlarında sanata bir yer açmasını sağlayacağına inanıyoruz.

Eğitim ve Sosyal Projeler Birimi: İstanbul Modern Eğitim çalışmaları çağdaş müzecilik ilkeleri doğrultusunda gerçekleştirilmektedir. Eğitim ve Sosyal Projeler Birimi, müzenin izleyici kitlesini genişletmek, bilinçlendirmek, sanatı herkes için erişilebilir kılmak, müzeyi kamusal bir öğrenme merkezi olarak tanıtmak adına eğitim ve etkinliklerini düzenler. İstanbul Modern`in eğitim çalışmaları müze içinde sunulan sanat eserlerini inceleme, anlama ve yorumlama etkinliklerinden oluşmaktadır.

İstanbul Modern Kütüphanesi: İstanbul Modern Kütüphanesi, sanat alanındaki bilgiye ihtiyaç duyan herkesin ulaşabileceği bir sanat kütüphanesidir. Müze izleyicisinin sanatla olan ilişkisini bilgiyle zenginleştirerek, sanat alanındaki araştırmalarda ve eğitim çalışmalarında bir başvuru merkezi olmayı amaçlar. Müzenin alt katında bulunan ve açık raf sistemiyle çalışan mekânında, okuyucular, kütüphane dermesine doğrudan rahatça ulaşabilmekte; sanat konulu çeşitli veri tabanları ve araştırma olanağı sağlayan internet siteleri yoluyla pratik bir biçimde araştırmalarını gerçekleştirmektedirler. Ayrıca sanat alanında, profesyonelce seçilmiş yerli ve yabancı dergilerle güncel sanat olayları ve makaleler takip edilebilir.

AÇIK OLDUĞU GÜN VE SAATLER:
Salı-Pazar: 10:00 - 18:00, Perşembe 10:00 - 20:00 (Tam Gün Ücretsiz) Pazartesi kapalı.
İstanbul Modern, Ramazan ve Kurban bayramlarının ilk günü ve 1 Ocak tarihinde kapalıdır.
Müze Giriş Ücretleri:
Tam: 7 YTL, İndirimli: 3 YTL
İndirimli Kategori: Gruplar(20 kişi ve üzeri), Emekliler, 65 yaş ve üzeri, Öğretmenler, Öğrenciler
 

Ynt: İstanbul'daki Müzeler


İSTANBUL TEKEL MÜZESİ


Tekelmuzesi 1



Telefon:0212 532 33 13
İlçe: Eminönü
Adres: Tekel Genel Müdürlüğü Basın ve Halkla İlişkiler Dairesi Unkapanı / Eminönü


1941`de İnhisarlar Umum Müdürlüğü adıyla kurulan Tekel`in 1985 yılına kadar bir müzesi bulunmamaktaydı. Tekel`in geçirdiği değişiklikleri yansıtmak amacıyla 22 Mart 1985 tarihinde Cibali Sigara Fabrikası`nda bir "Tekel Müzesi" kurulmasına karar verildi.
Müzede demirbaş kayıtlarına göre 306 obje bulunmaktadır.

Bunlardan bazıları şunlardır:
Atatürk için yapılan ilk sigara örnekleri
Cumhurbaşkanlarımız için yapılan sigaralar.
Sigara paketleme, puro ve dokuma makinesi; tezgâh ve avadanlıklar.
1925 model İtalyan yapımı itfaiye otomobili
Sigara poşeti, karton kutu ve diğer ambalaj malzemeleri.
Fabrikada yapılan sigaraları gösteren alfabetik katalog.
Reji idaresi zamanında yapılan sigara örnekleri albümü.
Fabrikanın muhtelif mekânlarının eski fotoğraflarını gösterir albüm.
Tablolar.
Reji idaresinden kalan masa, sandalye, çalışma ofisi, büro malzemeleri, abajurlar, kalite kontrol cihazı ve malzemeleri.
Eski tip kalorifer, radyatör, eski tip çini sobalar, mühür ve muhtelif kişilerce bağışlanan malzemeler.
Yurdumuza gelen yabancı devlet adamları için yapılan sigara ve paket örnekleri.
Biri Atatürk portresi işlemeli iki ipek halı.
Eski tip puro ve dokuma tezgâhları.
Yurdumuzda üretilen tütün tipleri, balyaları ve balya sandığı örnekleri.

Ziyaret Gün ve Saatleri:Cibali Sigara Fabrikası`nın Has Vakfı`na tahsisi ile Tekel Müzesi için yeni bir mekân oluşturulmaktadır. Bu nedenle bir süre için ziyarete açık değildir.
 

Ynt: İstanbul'daki Müzeler

İSTANBUL TÜRBELER MÜZE MÜDÜRLÜĞÜ


Turbe



Telefon:0212 518 29 19
Fax: 0212 517 05 44
İlçe: Eminönü
Adres: Sultanahmet Meydanı No: 2 Sultanahmet Eminönü


Ziyaret Gün ve Saatleri: Pazartesi ve Salı dışında her gün 09.30-16.00 saatlerinde ziyarete açıktır
 



Ynt: İstanbul'daki Müzeler

İŞ BANKASI MÜZESİ


Isbankasimuzesi 1



Telefon:0212 511 13 31
Fax: 0212 526 77 29
Web: www.muze.isbank.com.tr
İlçe: Eminönü
Adres: Hobyar Mahallesi Bankacılar Caddesi No:2 Bahçekapı Eminönü


İŞ BANKASI MÜZESİ 83 YILIN BİRİKİMİNİ SERGİLİYOR
Türkiye İş Bankası, kuruluşundan bugüne kurumsal tarihinin tüm aşamalarını içeren on binlerce belge, nesne, film ve fotoğraftan oluşan koleksiyonuyla müzesini ziyarete açtı. Kurgu ve metin yazımlarını Prof. Dr. Zafer Toprak’ın, müze kurgu ve tasarımını Burçak Madran’ın ve video kurgu ve enstalasyonlarını Çağdaş Arpaç’ın üstlendiği müze, İş Bankası’nın Eminönü’ndeki Yenicami Şubesi’nin tarihi binasında oluşturuldu.

Türkiye İş Bankası’nın Cumhuriyet tarihi boyunca Türkiye’nin ekonomik ve sosyal hayatında üstlendiği önemli rolü zengin bir arşivin ışığında gözler önüne seren müze ziyaretçilerden büyük ilgi görüyor.
Türkiye İş Bankası Müzesi, Türk bankacılık tarihinin tüm evrelerini yansıtan ve Cumhuriyet dönemi sosyal hayatından izler sunan zengin koleksiyonuyla 14 Kasım 2007 tarihinden bu yana ziyaretçilerini ağırlıyor. Fotoğraflar, bankacılık gereçleri, reklam ve promosyon malzemeleri, filmler, iletişim araçları ve belgelerden oluşan zengin bir arşiv ile hazırlanan Müze; pazartesi günleri, resmi tatiller ve dini bayramların ilk günleri ile 1 Ocak günü hariç her gün saat 10:00-18:00 arası gezilebiliyor.

İstanbul Eminönü’nde bulunan ve 1928’den 2004 yılına İş Bankası Yenicami Şubesi olarak hizmet veren tarihi binada kurulan İş Bankası Müzesi’nde, yapının tarihi ve mimari özellikleri korunarak çağdaş müzecilik anlayışının ve ileri teknolojinin sunduğu imkânlardan geniş ölçüde yararlanıldı.

Kuruluş hazırlıkları iki yıldan beri devam eden İş Bankası Müzesi’nde, binanın özgün yapısına ait sabit mobilyalar ve detaylar olduğu gibi korunurken müze işlevine ve uluslararası normlara uygun biçimde iklimlendirme, güvenlik ve aydınlatma sistemleri binaya eklendi. Müze binasında bodrum katta bulunan Ana Kasa Dairesi ve Kiralık Kasalar da sergilemeye açılmak üzere düzenlenirken, arşiv olarak kullanılan mekânlardan biri de çeşitli etkinlikler, müze toplantıları ve film gösterimlerinin gerçekleştirilmesi için 50 kişilik bir salona dönüştürüldü.

Geniş bir ekibin kapsamlı ve uzun süreli çalışmasıyla hazırlanan Türkiye İş Bankası Müzesi için Türkiye’nin dört bir köşesinden titizlikle toplanan, onarımdan geçirilen tarihi arşivin dijital ortama aktarımı da gerçekleştirildi. Müzede sergilenecek eserlerin belirlenmesi için Türkiye’nin her noktasından, 83 yıldan bu yana biriken, muhafaza edilen belgeler, fotoğraflar, filmler, objeler özenle toplandı ve gereken onarımlardan geçirildi. Müze sergilerinin, arşiv ve koleksiyonlarının hazırlanması sırasında; 500.000’i aşkın belge taranarak dijital ortama aktarıldı; 114 kutu, 106.000 metre film de restore edilerek koruma altına alındı ve dijital ortama aktarıldı.

Eserlerin sergilenmesinde ise koleksiyon malzemelerinin orijinal halleriyle, net olarak algılanabilmesi ve olabildiğince zengin bir görsellik sağlayacak şekilde sunulması amaçlandı. Müze tasarımında da işlevsellik ve çok amaçlı kullanım; modülerlik ve mekân içinde kurgu değiştirebilme serbestisi; mekânın bir tarihi yapı olarak algılanabilmesi; sadelik ve kullanım kolaylığı kriterlerine öncelik verildi. Müzede, 12 adet bilgi kiosku, 3 adet plazma ekran, 14 adet de projeksiyon cihazı bulunuyor. Müzede ayrıca yabancı ziyaretçiler için sesli rehber cihazları da kullanılıyor.

Türkiye İş Bankası Müzesi; pazartesi günleri, resmi tatiller ve dini bayramların ilk günleri ile 1 Ocak günü hariç her gün 10.00 - 18.00 saatleri arası açıktır.
 

Ynt: İstanbul'daki Müzeler

KARİKATÜR VE MİZAH MÜZESİ (Gazanfer Ağa Külliyesi)


Karikaturvemizahmuzesi



Telefon:0212 521 12 64
İlçe: Fatih
Adres: Atatürk Bulvarı Kovacılar Sokak No:12 Fatih


Gülmenin Tarihi
Müze ilk olarak 1975 yılında, Karikatürcüler Derneği`nin girişimi ile İstanbul Belediyesi tarafından Tepebaşı`nda açıldı, ancak 12 Eylül 1980 tarihinde kapatıldı. Daha sonra bu binanın yıkılması ile müze de tamamen kapanmış oldu.
27 Şubat 1989 tarihinde Saraçhanebaşı`nda Atatürk Bulvarı üzerinde Bozdoğan Kemeri bitişiğinde yer alan Gazanferağa Külliyesi`nde yeni müze hizmete girdi.

Karikatür ve Mizah Müzesi, sosyal tarihimizin en açık belgeleri niteliğinde olan bir kültür birikimini yok olmaktan kurtarıyor ve çeşitli etkinliklerle günümüze yansıtıyor. Ayrıca, diğer ülkelerdeki benzer kuruluşlarla iletişim kuran müzede, dünya karikatür sanatının ünlü isimleri kişisel ya da karma sergilerle İstanbullu`lara tanıtılıyor.
Karikatür ve Mizah müzesi, çağdaş müzecilik anlayışına göre sürekli gelişen ve bu nedenle sürekli izlenebilen, yaşayan bir müze Sergi salonlarında açılan değişken ve ilginç sergiler ile birlikte giderek zenginleşen Mizah Kitaplığı ve Arşivi görülmeye değer. Ayrıca, dileyen herkes bir uzman gözetiminde özgün baskı atölyesinde çalışabiliyor.

Konferans, panel, küçük konserler, video gösterileri müzenin diğer etkinlikleri arasında yer alıyor. Müze başlıca şu birimlerden oluşuyor;

SERGİLEME SALONLARI:
Müzede birbirini tamamlayan iki tür sergileme yapılır.
Sürekli sergi: Türk Karikatürü`nün başlangıcından günümüze doğru geçirdiği evrelerin örnekler ve belgelerle anlatıldığı bölümdür.
Değişken sergiler: Yurt ve dünya çizerlerinin yapıtlarının sergilenip tanıtıldığı bölümdür.Burada her ay, en az bir sergi açılır.

MİZAH KİTAPLIĞI:
Türkiye`de ve dünyada yayınlanmış ya da yayınlanmakta olan karikatür, mizah ve bu konulara ilişkin kültürel yayınların bir araya getirilip izleyiciye sunulduğu bölümdür.

ARŞİV:
Yerli, yabancı bütün eski ve çağdaş karikatürcülerin özgün ya da çoğaltılmış yapıtlarının toplandığı, kişilere,ülkelere,konulara göre sınıflandırıldığı, korunduğu bölümdür.

ÖZGÜN BASKI ATÖLYESİ:
Bu atölyede, dileyen herkese bir uzman tarafından özgün baskı teknikleri öğretilmektedir. Sanatçılara atölyenin olanakları sunulmakta, üretilen yapıtlarla toplu sergiler açılmaktadır.

Ziyaret Gün ve Saatleri: Karikatür ve Mizah Müzesi, Pazar-Pazartesi haricinde her gün 10.00-16.30 saatleri arasında ücretsiz ziyaret edilebilir.
 

Ynt: İstanbul'daki Müzeler

KARİYE MÜZESİ (Khora Kilisesi)


Kariye cami



Telefon:0212 631 92 41
Fax: 0212 512 54 74
E-mail: ayasofyamuzesi@hotmail.com
İlçe: Fatih
Adres: Edirnekapı, Fatih


Kariye İstanbul`da Edirnekapı semtindedir. Kariye (Khora) sözcüğü eski Yunanca`da kent dışı, kırsal anlamına gelirdi. Kaynaklarda çok eski bir tarihe ait sur dışında bir şapelden söz edilmektedir. Bu şapelin yerine ilk Khora Kilisesi Iustinianos`ça yeniden yaptırılmıştır. Çeşitli ek ve onarımlarla Kommenoslar Dönemi`ne kadar ulaşan yapı, surlara yakın Blakhernai imparatorluk sarayının genişlemesiyle önem kazanmıştır.

11. yüzyılın sonlarında İmparator I. Aleksios`un kayınvalidesi Maria Doukaina kiliseyi yeni baştan inşa ettirmiştir. Kilise kubbesi dört kemerle taşınan kiborion şeklinde bir mekâna sahiptir. 1204-1261 yılları arasındaki Latin işgali sırasında manastır ve kilise çok harap duruma gelmiştir. II. Andronikos (1282-1328) döneminde devrin ileri gelenlerinden, edebiyatçı, şair, ve hazine nazırı Theodoros Metokhites 1313`e doğru bu manastır ve kiliseyi onartmış, binanın kuzeyine bir ek, batısına bir exonarteks ve güneyine bir şapel (parekklesion) ekletmiştir. Ayrıca bu ekler mozaik ve freskolarla süslenmiştir. Güney cephede uzanan dar uzun tek nefli bir şapel olan parekklesion bir bodrum üzerine yapılmıştır. Üstü kısmen kubbe, diğer kısımları tonozla örtülüdür. Tek apsisi vardır. Bütün batı cephesi boyunca uzanan exonarteks bugünkü cepheyi oluşturur. Kuzey kanadı ise önemsiz bir dehlizden ibarettir. Yapının orta mekânını örten kubbe yüksek kasnaklıdır.

Türk döneminde onarım görmüştür ve ahşaptır. Dış cephelerde yuvarlak kemerler, yarım payeler, nişler ve taş tuğla örgü sıraları ile plastik ve hareketli bir görünüm sağlanmıştır. Doğu cephesi dışa taşkın apsislerle bitmektedir. Orta apsis dıştan yarım kemerli bir payanda ile desteklenmiştir.

İstanbul`un fethinden sonra bir süre daha kilise olarak kullanılan binayı 1511`de Vezir Hadım Ali Paşa camiye dönüştürmüştür. Daha sonra da yanına bir okul ve aşevi eklenmiştir. Mozaik ve freskolar cami olduktan sonra bazen tahta kepenklerle, bazen de badana ile örtülmüştür. 1948`den 1958`e kadar Amerikan Bizans Enstitüsü`nün yaptığı çalışmalar sonunda tüm mozaik ve freskolar ortaya çıkarılmıştır.

Kariye mozaik ve freskoları Bizans resim sanatının son dönemine ait (14. yy.) en güzel örnekleridir. Bu mozaik ve freskolar şaşırtıcı bir benzerlik gösterir. Önceki dönemin yeknesak fonu burada görülmez. Derinlik fikri, figürlerin hareket ve plastik değerlerinin verilişi, figürlerdeki uzama bu üslubun özellikleridir. Dış nartekste İsa`nın hayatı, iç nartekste ise Meryem`in hayatı ile ilgili sahneler yer alır. Dış narteksten iç nartekse geçilen kapının üzerinde bir Pantokrator İsa vardır. Sol tarafta İsa`nın doğumu, Vali Quirinus`un önünde nüfus sayımı, meleğin Yusuf`a görünüp Meryem`i alıp gitmesini öğütlemesi, ekmeğin çoğaltılması, suyun şaraba dönüştürülmesi; sağ tarafta ise haberci kralların İsa`nın doğumunu haber vermesi, felçlilerin iyileştirilmesi ve çocukların katli gibi sahneler vardır.

İç nartekse geçildiğinde en güzel mozaik Deisis`tir. Ortada İsa, solunda Meryem, Meryem`in altında İsaakios, Kommenos ve İsa`nın sağında bir rahibe görülür. Bu kadın VIII. Mikhael Palaiologos`un kızıdır. Moğol Prensi Abaka Han ile evlendirilmiş ve kocasının ölümünün ardından İstanbul`a dönerek rahibe olmuştur. Bu bölümde kubbede İsa ve dilimler içinde İsa`nın ecdadı gösterilmiştir. Ana kiliseye giriş kapısı üzerinde ortada İsa, sol tarafta kiliseyi onaran ve mozaiklerle süsleyen Theodoros Metokhites kilisenin maketini sunar şekilde gösterilmiştir.

Meryem`in İncil`de yer almayan hayat hikayesi ise apokriflere dayalı konulardan alınmıştır. İç nartekste Meryem`in doğumu, ilk adımları, Cebrail`in Meryem`e bir çocuğu olacağını haber vermesi, tapınağa örtülecek örtü için yün alınması gibi sahneler yer almaktadır. Esas kilisenin iç kısmında Meryem`in ölümü, çocuk İsa`yı taşıyan Meryem ve bir aziz mozaiği yer alır. Parekklesion`un tümü freskolarla süslüdür. Apsiste görülen Diriliş (Anastasis) sahnesi bir şaheserdir. Onun üst kısmında yer alan Son Duruşma sahnesi burada tüm olarak gösterilmiştir. Parekklesion`un sağ ve solunda görülen nişlerin mezar olduğu bilinir. Parekklesion kubbesinin ortasında Meryem ve Çocuk İsa, dilimlerinde ise 12 melek tasviri görünmektedir.

Ziyaret Gün ve Saatleri: Çarşamba günleri dışında her gün 09.00-17.00 saatlerinde ziyarete açıktır.
Giriş Ücret: Tam: 10 YTL.
 

Ynt: İstanbul'daki Müzeler

KİLİM MÜZESİ


Kilim



Telefon:0212 518 13 30
Fax: 0212 527 58 51
İlçe: Eminönü
Adres: Sultanahmet Camisi Avlusu, Eminönü İstanbul

Kilim ve Düz Dokuma Yaygılar Müzesi’nde vakıf camilerinden seçilmiş kilim, cicim ve zili dokumalardan 67’si buradaki üç ayrı salonda sergilenmiştir. Müzede toplam 857 adet müzelik ve etütlük eser bulunmaktadır. Müzede sergilenen kilimlerde ortak desen ve dokuma özelliklerini yansıtan örnekler bir araya getirilmiştir. Türkmen ve Yörükler tarafından dokunmuş kilimler, Osmanlı saray kilimleri halk sanatının ortaya koyduğu eserleri yansıtmaktadır. Geometrik desenli kilimlerin yanı sıra çiçekli, bezemeli Osmanlı saray ve çadır kilimleri de yine burada sergilenmiştir.

Müzenin açılışından bir süre sonra buradaki eserlerin aşırı rutubetten zarar gördüğü anlaşılmış, müze kapatılarak içerisindeki eserler toplanmış ve halı müzesinde koruma altına alınmıştır. Burada rutubeti önleyici tedbirler ve gerekli onarımlar yapıldıktan sonra müze yeniden açılacaktır.


Ziyaret Gün ve Saatleri: Restorasyon çalışmaları nedeniyle ziyarete kapalıdır.
 

Ynt: İstanbul'daki Müzeler

KONT SZCHENYI İTFAİYE MÜZESİ


Itfaiyemuzesi



Telefon:0212 635 71 74
Fax: 0212 635 01 00
İlçe: Fatih
Adres: İtfaiye Caddesi No: 9 Fatih İstanbul


Ateşle savaşanlar
İtfaiye Müzesi Fatih’te Saraçhane’de İtfaiye Daire Başkanlığı’nın da bulunduğu İtfaiye Caddesi’ndedir.
300 yıllık bir geçmişe sahip olan itfaiye teşkilatında kullanılan malzemelerin bir araya getirilmesi hususu ilk defa 1928 yılında İtfaiye Müdürlüğü bünyesinde gündeme gelmiş ve müze ilk defa 1932 yılında açılmıştır.

Ancak çeşitli tarihlerde yapılan onarım ve düzenlemeler nedeni ile belli süreler kapalı kalan müze binası restore edilerek 1992 yılında yeniden açılmıştır.

Müze’nin adı 1998 yılında "Kont Szechenyı İtfaiye Müzesi" olarak değiştirilmiştir. Kont Odön Szechenyı, 1871 yılında İstanbul`da meydana gelen büyük bir yangından sonra, yangın güvenlik önlemlerinin gözden geçirilmesi ve İtfaiye Teşkilatının organizasyonu için Sultan Abdülaziz’in emri ile İstanbul`a Macaristan’dan davet edilmiştir. İtfaiyenin askeri disiplinle çalışma esaslarını hazırlamış ve dört kara, bir deniz taburu kurmuş, üstün başarılar elde etmiş ve kendisine Paşa unvanı verilmiştir.

Müzede günümüzden yaklaşık 200 yıl öncesine kadar İstanbul`da kullanılan yangın söndürme aletleri (Mahalle ve askeri tulumbalar, hidroforlu tulumba, ilk motorlu pompa, atlı tulumba arabası, bez sarnıç, merdiven, itfaiye fenerleri, teneke ibrikleri, cankurtarma ipi, maske filtresi, telefon santralı, taksim muslukları, semt tulumbaları), 1700’lü yıllara ait çardaklı tulumbalar, tulumbacı ve itfaiyeci kıyafetleri sergilenmektedir.

Ziyaret Gün ve Saatleri: Cumartesi ve Pazar günleri dışında 08.30 - 16.30 saatleri arasında ücretsiz gezilebilir.
 



Ynt: İstanbul'daki Müzeler

KÜÇÜKSU KASRI


Kucuksu



Telefon:0216 332 33 03
Fax: 0216 332 33 03
İlçe: Beykoz
Adres: Anadolu Hisarı, Beykoz

Küçüksu Kasrı’nın bulunduğu Boğaziçi’nin bu şirin yöresinde, yerleşim tarihi Bizans Dönemine dek inmektedir. Osmanlılar Döneminde de ilgi çeken ve “Kandil Bahçesi” adıyla padişahın has bahçelerinden biri olarak kullanılan Küçüksu ve çevresini IV. Murad’ın (1623-1640) çok sevdiği ve buraya “Gümüş Selvi” adını verdiği bilinmektedir.

17. yüzyıldan başlayarak çeşitli kaynaklarda “Bağçe-i Göksu” adıyla geçen yörede, özellikle 18. yüzyıldan başlayarak yoğun bir yapılaşma izlenmektedir. Sultan I. Mahmud Döneminde (1730-1754) Divittar Mehmed Paşa, padişah için bu Hasbahçe’nin deniz kıyısına iki katlı ahşap bir saray yaptırmış, bu yapı III. Selim (1789-1807) ve II. Mahmud (1808-1839) dönemlerinde de onarılarak kullanılmıştır.


Sultan Abdülmecid Dönemi (1839-1861), özellikle saray ve kasır mimarlığında batılı biçimlerin tercih edildiği yıllardır. Abdülmecid, Dolmabahçe ve Ihlamur yapılarında uygulattığı yenilikleri, Küçüksu Kasrı’nda da uygulatmış, eski ve ahşap yapıyı yıktırarak yerine bugünkü kasrı yaptırmıştır.


1857`de hizmete giren yeni Küçüksu Kasrı’nın mimarı Nikogos Balyan’dır. Bodrumuyla birlikte üç katlı olan kasır, 15x27 m.lik bir alan üzerine yığma tekniğiyle ve kargir olarak yapılmıştır. Bodrum katı kiler, mutfak ve hizmetçilere ayrılmış, diğer katlarsa bir orta mekâna açılan dört oda biçiminde düzenlenmiştir. Bu özelliğiyle geleneksel Türk evi plan tipini yansıtan yapı, genellikle dinlenme ve av amaçlı olarak kullanılan bir “biniş kasrı” niteliğindedir. Devlete ait diğer saray yapılarının tersine yüksek duvarlarla değil, dört yönde kapısı olan ve döküm tekniğiyle yapılmış zarif demir parmaklıklarla çevrilidir. Abdülaziz Döneminde (1861-1876) cephe süslemeleri elden geçirilen yapı, zaman zaman çeşitli onarımlar görerek günümüze ulaşmış, ancak bu arada eski saraydan kalan ve çeşitli işlevlerdeki ek yapılarını yitirmiştir.


Kabartmalarla süslü ve hareketli deniz cephesinde, bu cepheye yaslanmış şadırvanlı küçük havuzunda, merdivenlerinde çeşitli batılı süsleme motifleri kullanılmıştır. Oda ve salonlar değerli sanat eserleriyle döşenmiş, bu iş için Viyana Operası dekoratörü Sechan görevlendirilmiştir. Alçı kabartma ve kalem işi süslemeli tavanları, bir şömine müzesini andıran birbirinden farklı renk ve biçimde, değerli İtalyan mermerleriyle yapılmış şömineleri, her bir odada ayrı süslemeli ve ince işçilikli parkeleri, çeşitli Avrupa üsluplarındaki mobilyaları, halı ve tablolarıyla eşsiz bir sanat müzesi niteliğindeki Küçüksu Kasrı, Cumhuriyet Döneminde de bir süre devlet konukevi olarak kullanılmış ve günümüzde bir müze-saray işlevi kazanmıştır.


1994 yılında kapsamlı ve çağdaş bir restorasyon gören Küçüksu Kasrı, halkın ziyaretine açık tutulmaktadır.Hemen yanıbaşındaki iskele, çeşme meydanı ve özgün bahçe tarihsel ve eskiden olduğu gibi halkın eğlenip dinlenebildiği bir mesire kimliğine kavuşmuştur.


Ziyaret Gün ve Saatleri: Pazartesi, Perşembe günleri dışında her gün, 01 Ekim-28 Şubat tarihlerinde 09.30-16.00, 01 Mart-30 Eylül tarihlerinde 09.30-17.00 saatlerinde ziyarete açıktır.
Ücret: Tam: 4 YTL (Cuma, C.tesi ve Pazar günleri 2 YTL), Öğrenci: 1 YTL
 

Gezenbilir bilgi kaynağını daha iyi bir dizin haline getirebilmek için birkaç rica;
- Arandığında bilgiye kolay ulaşabilmek için farklı bir çok konuyu tek bir başlık altında tartışmak yerine veya konu başlığıyla alakalı olmayan sorularınızla ilgili yeni konu başlıkları açınız.
- Yeni bir konu açarken başlığın konu içeriğiyle ilgili açık ve net bilgi vermesine dikkat ediniz. "Acil Yardım", "Lütfen Bakar mısınız" gibi konu içeriğiyle ilgili bilgi vermeyen başlıklar geç cevap almanıza neden olacağı gibi bilgiye ulaşmayı da zorlaştıracaktır.
- Sorularınızı ve cevaplarınızı, kısaca bildiklerinizi özel mesajla değil tüm forumla paylaşınız. Bildiklerinizi özel mesajla paylaşmak forum genelinde paylaşımda bulunan diğer üyelere haksızlık olduğu gibi forum kültürünün kolektif yapısına da aykırıdır.
- Sadece video veya blog bağlantısı verilerek açılan konuların can sıkıcı olduğunu ve üyeler tarafından hoş karşılanmadığını belirtelim. Lütfen paylaştığınız video veya blogun bağlantısının altına kısa da olsa konu başlığıyla alakalı bilgiler veriniz.

Hep birlikte keyifli forumlar dileriz.


GEZENBİLİR TV

GEZENBİLİR'İ TAKİP EDİN

Forum istatistikleri

Konular
103,425
Mesajlar
1,517,773
Kayıtlı Üye Sayımız
172,070
Kaydolan Son Üyemiz
cipokko

Çevrimiçi üyeler



Geri
Üst