carpediem_istanbul
Yeni Üye
- Mesajlar
- 17
- Tepkime Puanı
- 0
Cumartesi günü 1-2 senedir yapmak isteyipte yapamadığım bir turda aldım soluğu.
Notlarımı özet olarak sizinle paylaşmak istedim.
Turun rotası Samatya’yadan başladı. İlk olarak bir 5. yüzyıl yapısı olan Karpos-Papilas Şapeli’ni gördük. Şuanda bir çelik kapı atolyesi olan şapel döneminin tuğla işçiliğinin en güzel örneklerinden. Hemen yanında bulunan kahvehane’nin içindeki daracık kapıdan girerek daire planlı şapeli çevreleyen koridoru inceledik. Karpos ve Papila isimli iki Martir ( Şehit-Aziz) anısına yapılmış bu küçük şapel fakat üzerine kurulan Aziz Menas kilisesi bir süre sonra ön plana çıkmış ve burası kaderine terkedilmiş.
İnceleme sonrası bizi bekleyen aracımıza binip Fatih’in Yavuz Selim mahallesine ulaştık. Burada bizi biri açık, biri kapalı iki adet sarnıç bekliyordu. 5. yüz yıl ile tarihlenen açık sarnıç Got kralı Aspar’ın adı ile anılmış uzun süre. Osmanlı döneminde bostan olarak kullanılmış. Kare planlı bu açık sarnıcın Yavuz Selim Camii ile bitişik köşesinde geriye çok az kalıntısı kalmış olan Bonos Sarayı görülebilir. Aspar’ın hemen yanıbaşındaki korint nizamındakı sütun başlıkları ile göz dolduran ve kapalı sarnıçlara güzel bir örnek olan İpek Bodrumu’unuda gördükten sonra hepimizin yanından bir çok kez geçtiği fakat içinde ne olduğunu bilmediği Pantakrator Sarnıc’ına doğru yola koyuluyoruz.
Zeyrek sarnıcı olarakta bilinen 12. yüzyıl Pantakrator sarnıcı aynı ismi taşıyan yakınlarındaki Pantakrator Manastır’ının su ihtiyacını gidermesi amacıyla yapılmış. Restorasyon öncesine kadar limon deposu olarak kullanılmış. Ben bir dehliz gördüm, oldukça merak uyandırıcıydı ama sanırım henüz bu dehliz ile ilgili bir çalışma yapılmamış.
Sonraki durağımız bir geç Roma-erken Bizans sarnıç kalıntısını bodrum katında barındıran Beyazıt Antik Otel di. Burası sadece duvar örgüsü kalıntıları ile biraz ilgi uyandırıyor. Bu bölgede inceleyeceğimiz diğer nokta Star İşmerkezi altındaki muhtemelen Bizans devrinde bir bürokrata ait olan saray kalıntısı. Bu kalıntıları bitişikteki Soğanağa İşmerkezi’nin 2. kat terasından görebilirsiniz. Buradaki tahribat ve bir kültür mirasının üzerine çelik konstrüksiyon ile iş merkezi yapımına izin verilmesi beni oldukaç üzdü ve şaşırttı.
Kısa bir mesafe daha yürüyor ve Çemberlitaş Kafar Han altındaki erken dönem Bizans sarnıcını görüyoruz. Toprakla doldurumuş sarnıcı sütun başlığı seviyesinde gördük ve yakından inceleme fırsatı bulduk.
Sonrasında da Servet Han’ın kazan dairesi ve Terzioğlu Grup’un bodrum katındaki ve uzmanların Antiochos Sarayı’nın Hamam uzantısı olduğu konusunda görüş birliğine vardığı kalıntılar var.
Nihayet Bizans Büyük Saray bölgesine geldik. İlk olarak bizim Sultanahmet Meydanı olarak bildiğimiz Hipodrom’da yarışan arabaların dönüş noktası olan Sphendon’un sarnıca çevrilen galerileri hakkında bilgi aldık ve ve 5-6. yüzyıl yapısı olan ve Hipodrom’da yarışan 4 takımdan biri olan Yeşiller’in tören alanına su sağlayan Nakilbent Sokak – Nakkaş sarnıcına geldik. Sarnıç şuanda sanat galerisi olarak kullanılıyor ve oldukça iyi korunmuş.
Artık turumuzun sonuna yaklaşıyoruz. Sırada Sedir Halı Mağazasının altındaki 2 katman var, ilki saray mozaiklerinden bir kısım, bodrum katında ise türünün en güzel örneğini sergileyen bir Şapel, ayazma ve Hipoje’den ( Mezar odası ) oluşan kompleksi gördük.
Başdoğan Halıcılık altındaki imparator’un kabul odası ve sır dolu dehlizlerden Magnura sarayı kalıntılarında turumuzun finalini yaptık.
Ben geziyi tur otobüsü ile yaptım fakat belediye otobüsleriylede rahatlıkla yapılabilir.
Bu rotayı takip etmek isteyenler için bazı bilgiler vermek istiyorum;
--- Samatya Karpos-Papilas şapeli Erkaynak Çelik Doğrama atölyesinin içinde. Gitmeden önce arayıp izin rica etmek gerekiyor. Telefon numarası 585 29 35
--- Yavuz Selim’de İpek Bodrumu halka açık park durumunda fakat kapalı sarnıç “Sultan Sarnıç” adı altında bir lokanta olarak hizmet veriyor. Giriş katındaki terastan sarnıcın tümü görülebilir, burada kapıdaki görevliden izin istenerek girilebilir.
--- Pantakrator sarnıcında onarım çalışmaları devam ediyor, şantiye girişindeki ofisten izin konusunda sorun çıkarabilirler, rica-minnet 5dk görülebilir. Turuna katıldığım acenta önceden
izin aldığı için bi sıkıntı yaşamadık.
--- Beyazıt Antik otelin bodrum katındaki kalıntılar otelden Handan hanım refakatinde gezilebiliyor. Herhangi bir izin sıkıntısı yaşanmıyor.
--- Star İşmerkezi altındaki saray kalıntıları için Soğanağa İşmerkezinde Yusuf bey yangın çıkışını açıyor ve hanın terasına çıkılıyor.
--- Çemberlitaş’daki Kafar Han’da kalıntılar bir ayakkabı atolyesi içerisinde. Kapısı eğer açık olmazsa hemen hanın girişindeki lokantadan da girilebilir.
--- Servet Han’da görevli Kemal bey size yardımcı olacaktır.
--- Terzioğlu Grup’dan izin için 5174420
--- Nakkaş Cistern ve Başdoğan Halıcılık kalıntıları için için hiçbir izne gerek yok, rahatlıkla gezebilirsiniz.
Notlarımı özet olarak sizinle paylaşmak istedim.
Turun rotası Samatya’yadan başladı. İlk olarak bir 5. yüzyıl yapısı olan Karpos-Papilas Şapeli’ni gördük. Şuanda bir çelik kapı atolyesi olan şapel döneminin tuğla işçiliğinin en güzel örneklerinden. Hemen yanında bulunan kahvehane’nin içindeki daracık kapıdan girerek daire planlı şapeli çevreleyen koridoru inceledik. Karpos ve Papila isimli iki Martir ( Şehit-Aziz) anısına yapılmış bu küçük şapel fakat üzerine kurulan Aziz Menas kilisesi bir süre sonra ön plana çıkmış ve burası kaderine terkedilmiş.
İnceleme sonrası bizi bekleyen aracımıza binip Fatih’in Yavuz Selim mahallesine ulaştık. Burada bizi biri açık, biri kapalı iki adet sarnıç bekliyordu. 5. yüz yıl ile tarihlenen açık sarnıç Got kralı Aspar’ın adı ile anılmış uzun süre. Osmanlı döneminde bostan olarak kullanılmış. Kare planlı bu açık sarnıcın Yavuz Selim Camii ile bitişik köşesinde geriye çok az kalıntısı kalmış olan Bonos Sarayı görülebilir. Aspar’ın hemen yanıbaşındaki korint nizamındakı sütun başlıkları ile göz dolduran ve kapalı sarnıçlara güzel bir örnek olan İpek Bodrumu’unuda gördükten sonra hepimizin yanından bir çok kez geçtiği fakat içinde ne olduğunu bilmediği Pantakrator Sarnıc’ına doğru yola koyuluyoruz.
Zeyrek sarnıcı olarakta bilinen 12. yüzyıl Pantakrator sarnıcı aynı ismi taşıyan yakınlarındaki Pantakrator Manastır’ının su ihtiyacını gidermesi amacıyla yapılmış. Restorasyon öncesine kadar limon deposu olarak kullanılmış. Ben bir dehliz gördüm, oldukça merak uyandırıcıydı ama sanırım henüz bu dehliz ile ilgili bir çalışma yapılmamış.
Sonraki durağımız bir geç Roma-erken Bizans sarnıç kalıntısını bodrum katında barındıran Beyazıt Antik Otel di. Burası sadece duvar örgüsü kalıntıları ile biraz ilgi uyandırıyor. Bu bölgede inceleyeceğimiz diğer nokta Star İşmerkezi altındaki muhtemelen Bizans devrinde bir bürokrata ait olan saray kalıntısı. Bu kalıntıları bitişikteki Soğanağa İşmerkezi’nin 2. kat terasından görebilirsiniz. Buradaki tahribat ve bir kültür mirasının üzerine çelik konstrüksiyon ile iş merkezi yapımına izin verilmesi beni oldukaç üzdü ve şaşırttı.
Kısa bir mesafe daha yürüyor ve Çemberlitaş Kafar Han altındaki erken dönem Bizans sarnıcını görüyoruz. Toprakla doldurumuş sarnıcı sütun başlığı seviyesinde gördük ve yakından inceleme fırsatı bulduk.
Sonrasında da Servet Han’ın kazan dairesi ve Terzioğlu Grup’un bodrum katındaki ve uzmanların Antiochos Sarayı’nın Hamam uzantısı olduğu konusunda görüş birliğine vardığı kalıntılar var.
Nihayet Bizans Büyük Saray bölgesine geldik. İlk olarak bizim Sultanahmet Meydanı olarak bildiğimiz Hipodrom’da yarışan arabaların dönüş noktası olan Sphendon’un sarnıca çevrilen galerileri hakkında bilgi aldık ve ve 5-6. yüzyıl yapısı olan ve Hipodrom’da yarışan 4 takımdan biri olan Yeşiller’in tören alanına su sağlayan Nakilbent Sokak – Nakkaş sarnıcına geldik. Sarnıç şuanda sanat galerisi olarak kullanılıyor ve oldukça iyi korunmuş.
Artık turumuzun sonuna yaklaşıyoruz. Sırada Sedir Halı Mağazasının altındaki 2 katman var, ilki saray mozaiklerinden bir kısım, bodrum katında ise türünün en güzel örneğini sergileyen bir Şapel, ayazma ve Hipoje’den ( Mezar odası ) oluşan kompleksi gördük.
Başdoğan Halıcılık altındaki imparator’un kabul odası ve sır dolu dehlizlerden Magnura sarayı kalıntılarında turumuzun finalini yaptık.
Ben geziyi tur otobüsü ile yaptım fakat belediye otobüsleriylede rahatlıkla yapılabilir.
Bu rotayı takip etmek isteyenler için bazı bilgiler vermek istiyorum;
--- Samatya Karpos-Papilas şapeli Erkaynak Çelik Doğrama atölyesinin içinde. Gitmeden önce arayıp izin rica etmek gerekiyor. Telefon numarası 585 29 35
--- Yavuz Selim’de İpek Bodrumu halka açık park durumunda fakat kapalı sarnıç “Sultan Sarnıç” adı altında bir lokanta olarak hizmet veriyor. Giriş katındaki terastan sarnıcın tümü görülebilir, burada kapıdaki görevliden izin istenerek girilebilir.
--- Pantakrator sarnıcında onarım çalışmaları devam ediyor, şantiye girişindeki ofisten izin konusunda sorun çıkarabilirler, rica-minnet 5dk görülebilir. Turuna katıldığım acenta önceden
izin aldığı için bi sıkıntı yaşamadık.
--- Beyazıt Antik otelin bodrum katındaki kalıntılar otelden Handan hanım refakatinde gezilebiliyor. Herhangi bir izin sıkıntısı yaşanmıyor.
--- Star İşmerkezi altındaki saray kalıntıları için Soğanağa İşmerkezinde Yusuf bey yangın çıkışını açıyor ve hanın terasına çıkılıyor.
--- Çemberlitaş’daki Kafar Han’da kalıntılar bir ayakkabı atolyesi içerisinde. Kapısı eğer açık olmazsa hemen hanın girişindeki lokantadan da girilebilir.
--- Servet Han’da görevli Kemal bey size yardımcı olacaktır.
--- Terzioğlu Grup’dan izin için 5174420
--- Nakkaş Cistern ve Başdoğan Halıcılık kalıntıları için için hiçbir izne gerek yok, rahatlıkla gezebilirsiniz.
