Kaptanın Seyir Defteri: Biraz Deniz Biraz Kara, Kayaköy, Af Kule Manastırı...

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan ncandan Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 8
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 8,959

ncandan

Ana Kamp
Mesajlar
24
Tepkime Puanı
0
Yer
Ankara
Web
sailinsea.blogspot.com
Biraz Deniz, Biraz Kara

Ufuk kırmızı, yer gök kırmızı, güneş kırmızı.. Fethiye Körfezinde yelkenlerimizle süzülürken Rodos'un ardından güne veda eden güneşi hayranlıkla izliyoruz. Kış bir başka, deniz bir başka, Türkiye bir başka güzel...

Tekneyi öğrencilerimize teslim bahanesiyle kendimize ayırdık geçtiğimiz haftasonunu. Kah denizde, hak karada dolaştık. Bazen yelken bastık, balık tuttuk, bazen dağ taş tepe aştık, Kaya Köy'ü, Af Manastırı'nı gezdik.

Ankara'nın ardından sabah gözlerimizi güneşe açmak, denize uyanmak bir başka oluyor. Soğuk ve rutubetli bir gecenin sonunda 20'leri aşan sıcaklıkla ister istemez dertlerinizden sıyrılıyor, yüzünüze kocaman bir gülümseme yerleşiyor. Bilmiyorlar ki kara-kuru bir şehirden geliyoruz; domuz gribinden ürkmüş, trafikten bezmişiz.

Her kıyı kasabasında olduğu gibi Fethiye'de de birçok Ankaralı yaşamakta. Bizim de çok sevdiğimiz dünya iyisi Veli Abimiz tasını tarağını topladı, işini-gücünü devretti, buldu bir sevgili ya balıkta, ya gezmede. Yanlış anlaşılmasın onun sevgilisi bir Bavaria. Sağolsun bize ikinci bir ev, bir abi, bir dost oldu.

Fethiye Körfezi'nde akyadan tutun palamuta, mercandan lambukaya, ay balığından barbuna çeşit çeşit balık mevcut. Tabi tutabilene! Biz tatil havasını soluduğumuzdan öğle saatlerinde çıkınca kaldık kaya balıklarına. Olsun rızkımızı tutup karnımızı doyurduk. Paşa barbun, mercan, hani, karagöz.. Hepsinden öte 3 gün boyunca şahit olduğumuz gün batımını kelimelerle ifade edebilmem mümkün değil. Hele hele havada pusun olmaması, Rodos'u izlememize bile müsaade etti.

Son günümüzü ise karada geçirmeye karar verdik. Köylülerini yakından tanıdığımız Kayaköy ve çevresineydi yolculuğumuz. Fazla bilgimiz yoktu yola çıktığımızda. Fakat karşımıza çıkan taş, çatısız-kapısız-penceresiz evler ağzımızı açık bıraktı. Biraz araştırdık ve ilginç bir hikayeyle karşılaştık:

"Halk arasında kasabanın 19. yüzyıl başında Fethiyeli Kör Kasap adında bir Rum tarafından kurulduğu anlatılıyor. Lakin, Kayaköy tarihi çok eskilere dayanır. Kasabanın antik çağda Karmylessos olarak bilinen antik kentin kalıntıları üzerine kurulduğu varsayılıyor. Yörede oturanlar yükseltilerle çevrili küçük ovaya 'Kaya Çukuru' adını vermiş. Kaya çukuruna kuzeyden girişte, Gökçeburun mevkiinde İ.Ö. 4. yy.a ait üç adet lahit mezar ile üzerinde Likçe yazıtlarıyla aynı sayıdaki kaya mezarları Karmylessos’un burada olduğunu düşündürmektedir.

Kasabanın eski adı olan Levissi’ye ilk olarak 14.yüzyıl’da bölgeye gelen İtalyan gezgin Sanuda’nın anılarında rastlanıyor. Levissi’nin ilk olarak 7. ya da 8.yüzyıl’da Arap akınlarından kaçan Gemile Adası sakinlerince kurulduğu sanılıyor. Rumlar düzlüğe yerleşmeyip, kayalık yamaçlara evlerini kurmuşlar, eğimli araziyle uyumlu, birbirinin manzarasını ve ışığını kesmeyen kutu gibi tek ya da iki odalı küçücük evler inşa etmişler. Su kaynakları kısıtlı olduğu için her eve yağmur sularını topladıkları sarnıçlar yapılmış.

19.yy.ın sonunda kasaba kaza merkezi Fethiye’yi geçmiş; o yıllarda Kayaköy’de (Levissi) 3137 Rum yaşarken; Fethiye’de (Makri) 1500 kişi yaşıyormuş. Kayaköy Rumları çoğunlukla Rodos gibi Ege adalarından gelerek buraya yerleşmiş, geçimlerini daha çok marangozluk, demircilik, bakırcılık ve kalaycılık gibi sanatları icra ederek kazanırlarmış, birçoğu da çevredeki Türk köylerine işçi olarak çalışmaya gidermiş. 1923 yılındaki nüfus mübadelesinden sonra kasabanın Rumları Yunanistan’a gönderilmiş; Fethiye ve Kayaköy’den göç eden Rumlar, Atina’nın Nea Makri mahallesine yerleşmiş. Selanik civarından gelen Türkler ise Kayaköy’e yerleştirilmiş. Türkler; altında ahır, üstünde tek göz oda olan evlerde ve suyu olmayan kasabada yaşayamamış, birkaç aile dışında tamamı aldıkları evleri devlete geri verip başka yerlere göç etmiş. Bazı aileler ise ovada yeni bir köy kurmuş. İkinci kez boşalan evlere bir daha kimse yerleşmemiş, bu nedenle Kayaköy içinde kimsenin yaşamadığı hayalet bir kent durumuna gelmiş."

İçimiz sızladı tarihi kalıntılara bakınca, okuduğumuz mübadele anıları dimağımızda canlandı birden. Kimbilir kaç sevdalı ayrı düştü, kaç aile kaybolup gitti.

Kış vaktine denk geldiğinden sakindi her yer. Birçok lokanta ve pansiyon dikkatimizi çekti. Yaz aylarında sanat atölyeleri kuruluyor, yerli-yabancı birçok konuk ağarlanıyormuş Kayaköy'de. Gidin-görün mutlaka.

Bir sonraki rotamız Gemile Koyu idi. Hep denizden gittiğimiz, Gemile Adası'na bakan küçük koyu bu sefer arabamızla ziyaret ettik. Zaten iskelesi olmadığından ancak Ada'ya bağlanıp botunuzla gidebilirsiniz. Tesiste 7 adet köfte, bir tabak patates kızartmasına 40 Lira verince pek de memnun kalmadık tabi! Ama Baba Dağının ihtişamı her zamanki gibi etkileyiciydi.

Saatler ilerledikçe güneşi Af Kule'de (Hagios Elefterios Manastırı'nda) batırmaya karar verdik. İşin kötü yanı güneş batmak üzere ve bizim yanımızda fener yok! 20 dakikalık tempolu yürüyüş sırasında boyalı taşları takip ederken büyük avcı Benhür domuz izlerini gösterince tamam dedik, karada da heyecan var! Nefes nefese kanter içerisinde yürüyüşün sonunda karşılaştığımız manzara bir kere daha ağzımıza sinek kaçırttı. Rodos, İblis Burnu, Kurtoğlu hepsi karşımızda. Güneş kırmızı tabak gibi, bir de yelkenli tekne. Kaldık eski bir Sony'ye, yok ki bir Nikon hediye eden :smiley:)

Tamam bir manastır, ibadet hatta saklanma yeri. Ama "Kardeşim adamlar cüce miymiş peki, hiç mi ziyaretçisi yokmuş?" şeklinde söylenip durduk. Gezi sonunda öğrendik ki efsaneye göre manastır, Elefterios adında bir keşiş tarafından dilenerek topladığı basit aletlerle ana kayayı oyarak yapmış ve ömrünün sonuna kadar da burada çile çekmiş. Çileyi basamakları inip çıkmakta çektiği aşikar! Hayran hayran güneşi batırdık, kare kare resimler aldık.

Hadi bakalım dönüşe. Hava alacakaranlık, etraf ormanlık, fener yok, yolda domuz izleri. Ben bir Miss. Peggy'yi hatırladığımdan sevimli buluyorum hayvancıkları. Lakin ezer geçerlermiş kendileri, hani o kadar da sevimli değillermiş. E ne yapacağız? Başladık şarkılar söylemeye, el çırpmaya. Biri duysa, görse karizma yerle bir! Neyse boyalı işaretleri takip ederek, yine kan ter içerisinde arabamıza varabildik. Uzunları yaktık, pencereleri kapadık, köye doğru ilerledik.

Yorgun, argın ama yeni yerler gezmenin keyfiyle evimize attık kendimizi...

2 DSC01482


3 DSC01487


4 DSC01496


5 DSC01468


6 DSC01509
 

Etiketler


Ynt: Kaptanın Seyir Defteri: Biraz deniz biraz kara, Kayaköy, Af Kule Manastırı...

Candan hanım güzel paylaşımınız için teşekkürler...
 

Ynt: Kaptanın Seyir Defteri: Biraz deniz biraz kara, Kayaköy, Af Kule Manastırı...

çok güzel bir şekilde anlatmışsınız evlerin resmini görünce gerçekten insanın içi burkuluyor ve acaba oralarda kimler neler yaşadı soruları akla geliyor...


ellerinize sağlık
 



Ynt: Kaptanın Seyir Defteri: Biraz deniz biraz kara, Kayaköy, Af Kule Manastırı...

paylasımınız ıcın tesekkurler,ellerınıze saglık.
 


Ynt: Kaptanın Seyir Defteri: Biraz deniz biraz kara, Kayaköy, Af Kule Manastırı...

Merhaba az önce af kuleden döndük. Tarihini araştırmak için internete girdiğimde yazınızla karşılaştım. Tıpkı anlattığınız gibi son derece büyüleyici bir yer bir yer af kule.
Dönüş yolunda yine karanlığa kalıp domuzların izini sürdük. İlk fırsatta yenden gidicam ( keh..keh.. ben zaten artık buraya yani kayaköye yerleştim o yüzden pek zor olmayacak)
sevgilerimle
 


Gezenbilir bilgi kaynağını daha iyi bir dizin haline getirebilmek için birkaç rica;
- Arandığında bilgiye kolay ulaşabilmek için farklı bir çok konuyu tek bir başlık altında tartışmak yerine veya konu başlığıyla alakalı olmayan sorularınızla ilgili yeni konu başlıkları açınız.
- Yeni bir konu açarken başlığın konu içeriğiyle ilgili açık ve net bilgi vermesine dikkat ediniz. "Acil Yardım", "Lütfen Bakar mısınız" gibi konu içeriğiyle ilgili bilgi vermeyen başlıklar geç cevap almanıza neden olacağı gibi bilgiye ulaşmayı da zorlaştıracaktır.
- Sorularınızı ve cevaplarınızı, kısaca bildiklerinizi özel mesajla değil tüm forumla paylaşınız. Bildiklerinizi özel mesajla paylaşmak forum genelinde paylaşımda bulunan diğer üyelere haksızlık olduğu gibi forum kültürünün kolektif yapısına da aykırıdır.
- Sadece video veya blog bağlantısı verilerek açılan konuların can sıkıcı olduğunu ve üyeler tarafından hoş karşılanmadığını belirtelim. Lütfen paylaştığınız video veya blogun bağlantısının altına kısa da olsa konu başlığıyla alakalı bilgiler veriniz.

Hep birlikte keyifli forumlar dileriz.


GEZENBİLİR TV

GEZENBİLİR'İ TAKİP EDİN

Forum istatistikleri

Konular
103,382
Mesajlar
1,517,423
Kayıtlı Üye Sayımız
172,041
Kaydolan Son Üyemiz
İsmail.s

Çevrimiçi üyeler

SON KONULAR



Geri
Üst