Karavan Yapımı Hikayemiz

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan Muhammed80 Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 97
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 32,439

Muhammed80

Ana Kamp
Mesajlar
66
Tepkime Puanı
57
Herkese Merhaba,
Adım Muhammed. 40 yaşındayım. Elektrik Mühendisiyim. Epeyidir üzerinde kafa yorduğum ve bugün itibarı ile mobilya imalatı aşamasında olan karavanımızın yapılışına karar verme sürecimizi ve yapım sürecini anlatmaya çalışacağım. Karavan yapım sürecini aldığım notlara göre geçmişe dönük olarak şu anda düzenliyorum. Bu nedenle takvimde birkaç günlük kaymalar olabilir. Ayrıca şu ana kadarki yapım sürecinde fazla fotoğraf çekme şansımız olmadı. Bu konuda tecrübeli olan sizler daha iyi biliyorsunuz ki yorucu işler sırasında fotoğraf çekmek insanın aklına gelmiyor.
Ben süreci geçmişe dönük yazacağım bugün 28.01.2021 tarihi itibarı ile karavanımızın şimdiye kadar kullandığımız ve bundan sonra kullanacağımız hemen hemen tüm malzemeleri alındı, şu anda mobilya montajı devam ediyor. Mobilya montajı sanırım Şubat sonunda bitecek. Karavan bitene kadar notlarımdan toparlayabildikçe yapım sürecini anlatmaya çalışacağım.
Saygılar.
 

Etiketler
Mart 2020

Pandemi koşullarında eve tıkıldık. Ne yapsak ne etsek diye düşünüyoruz. Bahçe yapmak üzere bir arsa almaya karar verdik. Ancak Ankara’da doğası güzel bir yer yok. Yakın illerden bakıyoruz. Arsa alınca üzerine bir konteyner konduracağız ve haftasonları gidip orada kalacağız. Plan buydu. Araştırmalar araştırmalar araştırmalar. Bir de ne bulayım. Öyle kafana göre arsaya konteyner kuramıyorsun. Ne yaparsan yap imar kanunu nedeniyle ruhsat alman gerekiyor. O zaman arsa imarlı olacak. O zaman da pahalı olacak. Bizim de o kadar imkanımız yok. Yine araştırmalar araştırmalar araştırmalar. Sonunda bir videoya denk geldim. İmar Kanununa göre sadece trafiğe kayıtlı bir aracınız olursa ruhsat almanıza gerek yokmuş. Kafada şimşekler yıldızlar patlamalar. Bu araçlara karavan deniyormuş. (İşin şakası tabi konuya bu kadar uzak değilim). Bizi buraya getiren nedenleri düşündük. Sorular basit biz niye arsa arıyoruz. Evden uzaklaşıp biraz gezebilmek için. E biz karavanı aldıktan sonra arsa almaya ihtiyacımız kalmayacak ki. O zaman ne yapıyoruz? Karavan araştırıyoruz. Yine araştırmalar araştırmalar araştırmalar.

Mayıs 2020

Aylarca konuyu kafamızda olgunlaştırdıktan sonra artık adım atmaya karar verdik. Çekme karavan alacağız. Tüm ülkeyi ve Avrupa’yı gezeceğiz. Tamam da biz bu karavanı neyle çekeceğiz. İki tane arabamız var evet ama ikisinin de motoru küçük. Önce arabayı değiştirmeliyiz. Ayrıca şansımıza arabamızın fiyatları artmış. Şu an sorunumuz arabalardan hangisini satacağımız. Düşünmeler, düşünmeler, düşünmeler….
 

Haziran 2020

Yeter düşündüğümüz. Karavana karar verdik. Erba 3.75 alacağız. Arabalarımızın da hangisini satacağımıza karar verdik. Gerçi ikisi bir araba etmiyordu ama işte şansımıza fiyatlar yükselmişti. 2013 model Captur aracımızı satmaya karar verdik. İlana koyduk. 5 dakika sonra alıcılar aramaya başladı. Meğer arabamızın fiyatı sandığımızdan yüksekmiş. Ama yapacak bir şey yok. Yazmışız bir kere fiyatı. Ayrıca aldığımızın iki katına satıyoruz. Ertesi gün arabamız satıldı. 74 bin TL’ye.

Arabayı sattık paramızı aldık. E şimdi sattığımızdan daha ucuza daha yüksek motorlu bir araç almalıyız. Daha önceden baktığımız Sangyong Actyon Sports araçlara bakıyoruz. Ispartadan bir araç bulduk. 65 bin TL’ye. Sabırsız ben. Hemen gidip alacağız. O sırada eşim pek rağbet görmeyen bir araç satış sitesine bakıyor. Bir de ne görelim aynı arabanın 2 yaş daha yenisi, yarı yarıya daha az kilometre yapmışı ve daha temizi 55 bin TL. Ben fake ilandır aramayalım dedim. Eşim ısrar edince aradım. Fake değil gerçek ilan. Araç İzmir’de. Telefonda tüm detayları görüştük. Ertesi gün İzmir’deki bir akrabamız sayesinde araç ekspere gösterildi. Araç o kadar da temiz değilmiş. 5 bin TL civarında tamirci masrafı var. Satıcı ile görüştük bu fiyatı indireceğini söyleyince anlaştık. Yarın sabah İzmir’e gidiyoruz dedim. Sonra yok yok niye yarın sabah gidiyoruz ki şimdi gidiyoruz dedim. Akşam uçağı ile İzmir’e indik. Plan şu; İzmir’e gidip aracı alacağız, o araçla Sakarya’ya geçip Erba’dan karavanı sipariş edeceğiz. Plan tıkır tıkır işledi.

15 Haziran günü Sakarya’dayız. Erba’da. 3.75 karavanı sipariş ettik. Mobilya, döşeme rengini, opsiyonları seçtik. Ama karavan 10 ay sonra teslim edilecek. 2021 Mart ayı sonunda. Olsun sayılı gün çabuk geçer dedik. (Çabuk geçmezmiş sonradan anladık. Ayrıca o 10 ay şimdiden 12 ay oldu.)

Temmuz 2020

Karavan sipariş ettik. Sayılı günleri sayıyoruz. Ama geçmiyor. Bu arada karavan aksesuarları bakıyoruz internetten. Çekme karavanla ilgili araştırmalar yapıyoruz. Zorluklarını öğrenmeye çalışıyoruz. Sık sık “hmm biz bunu düşünmemiştik.” diyoruz.

Ağustos 2020

Pandemi var. Hafta sonları bile evde duramayan biz yaz tatilini evde geçiriyoruz. Sıkıcı.
 

Eylül 2020

Çekme karavanın zorlukları gözümüzde büyümeye başladı. Biri motokaravan mı dedi? Motokaravan araştırmaya başladık. İyi bişeymiş aslında. Tam da bize göreymiş. Fiyat soralım biraz da. Soruyoruz. Karavan imalatçılarının verdikleri fiyatları çok yüksek. Bir de şu fiyatları biraz analiz mi etsek. Aslında motokaravan almaya niyetimiz yok. Sadece meraktan yapıyorum araştırmaları. (Meğer çoktan karar vermişim o günlerde). Karavan yapılacak araçları araştırıyorum. PSA grubu en yaygını. Tamam bu bize göreymiş.

Ekim 2020

Ölçüler, projeler, çizimler. Sonunda bir baktım ki cıvatasına kadar motokaravanın keşfini çıkartmışım. Şimdi karavan imalatçılarının fiyatlarıyla karşılaştıralım. Yıllardır inşaat işleriyle uğraşıyorum. Karavan imalatının da benzer şekilde zor olacağını biliyorum. Tamam malzeme fiyatları belli. Ama işçilik de 50-60 bin TL istenmez ki kardeşim. Bu da insafsızlık.

Şimdi başladı biz kendimiz karavan yapabilir miyiz? Düşünmeler, düşünmeler... Videolar, yazılar, forumlar… Sonunda cevap bulundu. Evet yapabiliriz. Ama her şeyini değil. Yapabileceğimiz işler belli. Demontaj, elektrik tesisatı, su tesisatı, izolasyon. Bunları biz yaparız. Bunun dışında en büyük kalem mobilya. Mobilyacı araştırmaya başladık. Kimse yanaşmıyor.

Kasım 2020

Sonunda bir mobilyacı bulduk. Maliyetler hesaplandı. Bize uyuyor. Zor da olsa gücümüz yetecek. Çekme karavanı çekmek için 50 bin TL’ye aldığımız ve biraz masraf ettiğimiz aracı satacağız. Bu parayla minibüs alacağız. Allah büyük. Bu arabayı almak için daha önce sattığımız aracı değerinden düşüğe satmıştık. Aldığımız Ssangyong aracı da tahminimizden ucuza almıştık. 50 bin TL’ye. Ama 4 ay sonra motokaravan alacağımız için şimdi satışa çıkarıyoruz. Bir de ne görelim. Üzülsek mi sevinsek mi? 4 ay önce 50 bin TL’ye aldığımız aracın değeri 84 bin TL olmuş. Bizim için iyi gibi başlangıçta. Sonra bakıyoruz ki daha önce fiyatlarını tespit ettiğimiz motokaravan malzemelerinin de fiyatları yerinde durmamış.
 

20 Kasım 2020

Haftalar süren düşünmelerden sonra karavan yapmak üzere panelvan yerine minibüs almaya karar verdik. Fiyatlara uzun süre baktık ve PSA grubu minibüslerin fiyatlarının Konya’da oldukça uygun olduğunu gördük. Bugün nihayet kararımız netleşti ve Konya’da bu işlerden biraz anlayan bir arkadaşımla irtibata geçerek Konya’ya gittim.

Gözüme kestirdiğim 3 ilan vardı. Bütün ilanları veren galericiler de yan yanaydı. Üç araç arasından 2009 model Peugeot Boxer araca karar verdik. İlk bakışta bu daha derli toplu gelmişti. Sık araç değiştiren birisi olduğumdan başıma gelecekler konusunda tahminlerim vardı. Ancak bu aracı motoru yeni yenilendiği için seçtim. Diğer sorunlar bir şekilde hallolur diye düşündüm. Çok şükür motorunda bir sorun çıkmadı ancak sonradan enjektörlere maliyetli bir bakım yaptırmak zorunda kaldım. Ayrıca başka da mekanik arızaları da çıktı. Yeri geldikçe bahsedeceğim. Biraz da benim “hiçbir sorunu kalmasın kafamız rahat etsin” takıntımla araca epeyce masraf edeceğiz. Neyse pazarlığı yaptık, noter, ruhsat, şoförler odası plaka derken aracı teslim aldık. Koyuldum yola. Ankara’ya dönüyorum. Garip bir his minibüs sürmek. İnsanı bir havaya sokuyor. Arabanın her yerinde edebi yazılar. “Hayal Gözlüm”, “Maşallah”, “Farkı bizimle yaşayın”, “Royal Class”… Bu tarz bir arabaya binince insanda bir ‘açayım Angaralı Turgut’u Angaranın bağlarını dinleyeyim’ arzusu uyandırıyor. Tabi gariban ben, yolda kendimi bekleyen sorunlardan bihaber.

Araçla ilgili sorunlarla yüzleşmeye hazırdım. Fakat bu kadar erken beklemiyordum. Konya’dan Ankara’ya gelirken aracın kayar kapısının tam kapanmadığını farkettim. Çok soğuk geliyordu. Bu arada kaloriferi açmıştım ısınmasını bekliyordum. Kapı kapanmıyor ve kapanmadığı için buzzer sürekli ötüyor. Kafam şişti. Gelen soğuğu başta önemsemedim çünkü birazdan nasılsa kalorifer ısıtmaya başlayacak diye düşünüyorum. Ama gel gör ki ısıtmıyor. Hararet olması gereken değere geldi hala soğuk üflüyor. Aldığım son dört beş arabanın tüm elektrik işlerini yaptırdığım Ali Usta’yı aradım. Sağolsun telefonda anlattıklarımdan sorunu teşhis etti. Kaloriferin soğuk ve sıcağını açıp kapatan klepe gibi bir şey varmış. O takılı kalmış. Ben düğmeyi çevirsem de o vana açılmıyormuş. Yolda bir oto elektrikçiye uğrarsam o vanayı elle sıcağa getirirmiş kolayca. Tabi Ali Usta herkesi kendisi gibi usta sanıyor. Yolumun üstündeki ilk yerleşim birimine girdim bir oto elektrikçi buldum. Tahminimce zaten orada bir oto elektrikçi vardır. Usta arabanın neredeyse tüm göğsünü söktü vanayı bulamadı. Söktüğü bazı parçaları da takamadı. Zararın neresinden dönersen kardır diyerek “bırak ustam” dedim ve tekrar yola koyuldum. Hava kararacak birazdan. Cihanbeyli’de yolda giderken Google amca yardımıyla bulduğum bir oto elektrikçiyi telefonla aradım. Müsaitmiş. Dükkanına geldik. Usta 20 saniyede vanayı buldu ve sıcağa çevirdi. Bu şekilde yan kapıdan buz gibi soğuk hava kaloriferden azıcık sıcak hava vururken Ankara’ya kadar geldim. Doğrudan Şaşmaz’a Ali Ustaya gittim. İlk oto elektrikçinin söküp elime verdiği parçaları sağolsun yerine taktı J (İlerleyen günlerde ilk başta tahmin ettiğim gibi biraz masrafla arabanın çözülmeyecek bir sorunu olmadığını görünce içim rahatladı.)

Gün bitmişti eve geldim. Ama kafamda deli planlar. Daha önce defalarca autocadte projelerini çizdiğim elli kere değiştirip değiştirip tasarladığım karavanı sanki yarın hemen yaptıracağım. Sabırsızlık hat safhada.

1  Ara Alm
 



21 Kasım 2020

Sabah erkenden Şaşmaz Sanayiye gittim. Araçta merkezi kilit sigortası arızası, Kayar kapının otomatiğinin demontajı, Arka lambaların komple ampullerinin ve tesisatının yenilenmesi işleri yapıldı. Bir yere müdahale ediliyorsa uzun süre problem çıkartmayacak şekilde yapılmalı mükemmeliyetçiliği.

Aracın demontajını biz yapacaktık. Fakat sanayide bu iş için uygun bir fiyat verilince (bu işi yapan usta daha sonra verdiği fiyata pişman oldu.) yaptırmaya karar verdik. Kaportacı ustamız koltukları söktü, aracın yan duvarları ve tavanındaki döşemeleri söktü, her şeyi söktü ama o koltukların monte ettirildiği demir karkas var ya işte onu sökemedi. Sökülmüyor civatalar paslanmış. Çare yok oksijen kaynağı ustası gerekiyor. Sanayideyiz hemen bulundu. Söküm için ustaya verdiğimiz kadar para da ona verdik. Hızlıca demontaj işi bitti. Ama aracın içi berbat. Toz. Arka kapıda fitil sorunu var. Egzoz dumanından dediler. Sökümü yapan kaportacı ustamızdan antipas, fırça, tiner ve zımpara aldık. Aracın antipas işini ve zımparalama işini kendimiz yapacağız. (Yaptık ama çok yorulduk). Bir de lazım olur diye sanayiden şarjlı tornavida aldım.

Maalesef demontaj işi yapılırken fotoğraf çekmek aklıma gelmedi. Demontajdan sonraki halini ekliyorum.

22 Kasım 2020

Sabah minibüsümüzü aldık doğruca bir yapımarkete gittik. Tel fırça, spatula, akıllı vida, silikon ve çekiç aldık. Araç kasasından süngerleri spatula ile söktük. Çok zor sökülüyor. Su ile ıslatalım belki kolay olur dedik. Ama daha da zorlaştı. Bugün sadece süngerlerin sökümü ile geçti. Ama bu iş böyle olmaz dedik. Zımpara işinin bir kolayı olmalıydı. Başka bir yapımarkete gidip şarjlı tornavida ucuna takılan zımpara aldık. Yarın zımparaya devam edeceğiz. Bu arada akşam olmadan aracın içini bir yıkatalım dedik. Çünkü o kadar tozlu ki fırça sürünce göz gözü görmüyor. Aracı yıkatıp bir yokuşa bıraktık. Suyu süzülsün diye. Bu işlemler için de fotoğraf çekmeyi unuttum. Aşırı yorucu işler olduğu için çoğu işlemi fotoğralamak insanın aklına gelmiyor.

Akşam bilgisayar başındayız malzeme siparişlerimizi veriyoruz.

Elektrik tesisat malzemeleri (Antigron kablo, spiral boru, alçıpan kasa, otomat kutusu vb.)

Temiz su, gri su ve siyah su seviye göstergeleri

Solar kablo (4 mm2 aldık ama sonradan 6 mm2 daha uygun olacağı için bu malzemeyi kullanmadık)

Tavan buatı (solar panel kablolarının tavandan aracın içine girdiği yerden su almasın diye)

Dış duş aparatı

Banyo lumbozu (Sonradan aldığımıza pişman olduğumuz bir malzeme.)

Dış elektrik giriş aparatı

Su dolum ağzı

Voltmetre

Alüminyum bant (Bu alüminyum bantı 10 kere filan aldık sanırım)

Bitüself (Ses izolasyonu için iyiymiş. Teknik bir araştırma yapmadım. Sadece izlediğim videolarda faydalı olduğu söylendiği için aldım. Çok pahalı bir şey değil)

Elastomerik kauçuk izolasyon malzemesi (bir yüzü yapışkanlı diğer yüzü alüminyum folyolu. Bu malzemeyi internetten 25 mm olarak sipariş ettik ancak firmanın elinde olmadığı için daha sonra bizimle iletişime geçtiler ve 19 mm’ye çevirdik. Yaklaşık 36 m2 kullandık. Birazcık da arttı. Şu anda artan kısmı da şoför mahalliyle karavan kısmını ayıran bölmenin içinde kullanacağız)

2 Ara Demontaj Sonras
 

23 Kasım 2020

Projeciyle görüştük. Koltuk sayılarını konuştuk. Proje için 1.000 TL fiyat aldık. Bunun dışında TSE, Muayene ve noter giderlerinin de ayrıca yaklaşık 1.000 TL civarında olduğunu öğrendik.

Koltuk işi yapan bir firma ile görüştük. Sağ öne tekli koltuk bulamadığımız için arkadaki tekli koltuklardan birini öne uyduracak.

Öğleden sonra zımparaya başladık. Şarjlı tornavidanın ucu ile paslı yerleri zımparaladık. Daha önce aldığımız beyaz antipas ile zemini tümüyle boyadık.

Yine malzeme siparişleri. 2 adet 95 lt atık su depolarını sipariş ettik. Bu depoları giriş ve çıkış aparatlarıyla birlikte sipariş ettik. Büyükşehirde yaşıyorsanız bu şekilde siparişi tavsiye etmiyorum. Su deposu rakoru diye aratıp malzemeleri kendiniz ayrı ayrı alırsanız daha mantıklı olabilir.
 

24 Kasım 2020

Dün görüştüğümüz koltukçuya gittik. Arkadaki tekli koltuklardan birini sağ öne monte ettirdik. Ayrıca şoför koltuğu için kol dayama yaptırdık.

Atık su depolarımız elimize ulaştı.

Oto kuaför yaptırdık. Araçtaki anlamlı edebi yazıları söktürdük. Ancak oto yıkamacı bu sökme işini maket bıçağı ile yaptı. Bu nedenle boya yer yer kazındı. Bildiğiniz kaportacı zımparalamış gibi metal rengi çıktı.

Banyo lumbozumuz geldi. (Daha sonra bu ürünün çekme karavanlarda kullanılan bir ürün olduğunu öğrendik. Ama yerini kestirdiğimiz için iş işten geçmişti)

Dış duş, su dolum ağzı, dış elektrik alım aparatı, voltmetre, solar kablo ve tavan buatlarımız elimize ulaştı.

Araçta izolasyon yaparken kullanmak üzere poliüretan köpük, banyo için etanj aydınlatma armatürü, elektrikçi bantı ve teflon bant aldık.

3  Koltuk
 






Okumaya başlayınca nasıl devam edecek diye içimde uyanan bir merakla sonuna kadar okudum. Karavanla gezi anılarınızı da şimdiden merak etmeye başladım.:smiley:

Aracınız hayırlı olsun iyi çalışmalar ve başarılar.
 

Okumaya başlayınca nasıl devam edecek diye içimde uyanan bir merakla sonuna kadar okudum. Karavanla gezi anılarınızı da şimdiden merak etmeye başladım.:smiley:

Aracınız hayırlı olsun iyi çalışmalar ve başarılar.
Teşekkür ederim Akdeniz Bey. Bu arada karavan için araştırma yaparken sizin yazılarınızdan çok faydalandım. Bunun için ayrıca sağolun. İnşallah bir an evvel bitiririz de burada gezi notları paylaşabilirim.
 





25 Kasım 2020

26 Kasım 2020


Malum oto yıkamacımızın yerine giderek atık su depolarımızın rakorları için kesme işlerini yaptım. Ancak iki tankın çıkışlarını farklı yanlardan açmışım. Bu nedenle hemen iki yeni su deposu rakoru ve iki yeni çıkış vanası sipariş ettim. Böylece aracımızın her iki yanında atık su depolarımızın çıkış vanaları olacaktı. (Montaj yapılırken aslında kesimi yanlış yerden yapmadığımı iki vanayı gereksiz yere aldığımı farkettim J )

Bu plastik su tanklarının kesimi ile ilgili ek bir şeyler yazmak istiyorum. Kesim için ahşap panç setleri kullanılabilir. Kesim sırasında çok toz çıkıyor bu konuda dikkatli olmak gerek. Bir de en önemlisi tankın et kalınlığını dikkate alarak kesim yapılmalı. Ben tanklardan bir tanesinin giderini et kalınlığını hesaba katmadan tankın en altından kesmiştim (Tank tamamen boşalabilsin diye). Neyse ki kutsal sıvı dyson silikon ile kurtarabildim.

Biz iki adet atık su tankı kullandık. İkisi de 95 lt ve PSA grubu araçların altına uygun şekilde imal edilmiş. Bu tanklardan bir tanesi Mutfak evye gideri, banyo duş teknesi gideri ve banyo lavabo gideri için kullanacağımız gri su tankı. Diğeri elektrikli tuvaletin gideri.

Malzeme Siparişleri:

Mutfak tezgahı için 29 cm çapında yarım küre şeklinde metal banyo evyesi sipariş ettik.

Banyo için 22 cm eninde seramik banyo lavabosu sipariş ettik.

Seaflo 12 V yandan motorlu elektrikli WC sipariş ettik.

Atık su depolarımız için şamandıra sipariş ettik.

Atık Su Tankı Havalandırma Sorunsalı

26 Kasım tarihinin konusu değil ama daha sonradan bu tanklara havalandırma deliği açmadan montaj yaptırdığımı fark ettim. Daha doğrusu bir gece düşünürken tanka gidecek suyun içerde birikmiş olan havayı itemeyeceğini dolayısıyla bu havanın gidecek bir yeri olmadığını düşündüm. Sorun büyüktü çünkü bir kaçak olabileceği ihtimaline karşı gri su tankının araç içindeki çıkışlarını öyle bir silikonladım ki bir daha kimse o tankı sökemez. Tank montajlıyken bir havalandırma deliği açmam gerekiyordu. Ama iş bununla da bitmiyordu. Açılacak delikten araç hareket halindeyken su taşması ve bunun yola akması ihtimali vardı. Bu durumu siyah su tankı için düşünmek bile istemiyordum.

Baktım olacağı yok tesisat konusunda deneyimli olan kardeşime danıştım. Emin olmamakla beraber beni rahatlatan bir cevap verdi. Gri su tankına giden suların yani lavabolar ve duş teknesi sularının basınçsız ve muhtemelen helezonik şekilde akacağını o su akarken aynı borudan havanın çıkabileceğini dolayısıyla gri su tankına havalandırma deliği açmama gerek olmayabileceğini söyledi. Biraz rahatlamıştım ama hala siyah su tankına havalandırma tahliyesi için ne yapacağımı bilmiyordum. Alelade bir delik açamazdık çünkü siyah su tankı içeriğinin hareket halinde dışarı akma riski kabullenilebilir bir risk değil. Öyle bir çözüm olmalı ki sadece basınçlı su geldiğinde sıkışan havayı tahliye edecek ama sallantı sırasında havalandırmaya gelen suyu geçirmeyecek bir yol olmalı. Tekrar kardeşimi aradım ve biraz kafa yorduk. Prujör ya da çekvalf denemesi yapmamı söyledi. Ben de internetten bir çek-valf buldum. Planımıza göre elektrikli wc motoru tanka atığı basınçla basarken tankta sıkışan havanın basıncı çek-valfi açacak ve havayı tahliye edecek diğer durumlarda sallantı sırasında tankın yandan en üst noktasına monte edilecek olan çekvalfe gelen sular basınçlı olmayacağı için çekvalfi açamayacak. Bunun montajını henüz yapmadım. İnşallah karavan bittikten sonra montajını yapıp kullanımdaki duruma bakacağım. Önce temiz su ile denemesini yapacağım. Eğer siyah su tankında bir sorun olursa yeni denemeler için şansım olacak. Çünkü siyah su tankını sökebiliyorum. Ama gri su tankında bir sorun yaşarsam yeni bir tank almam gerekecek.
 

Gezenbilir bilgi kaynağını daha iyi bir dizin haline getirebilmek için birkaç rica;
- Arandığında bilgiye kolay ulaşabilmek için farklı bir çok konuyu tek bir başlık altında tartışmak yerine veya konu başlığıyla alakalı olmayan sorularınızla ilgili yeni konu başlıkları açınız.
- Yeni bir konu açarken başlığın konu içeriğiyle ilgili açık ve net bilgi vermesine dikkat ediniz. "Acil Yardım", "Lütfen Bakar mısınız" gibi konu içeriğiyle ilgili bilgi vermeyen başlıklar geç cevap almanıza neden olacağı gibi bilgiye ulaşmayı da zorlaştıracaktır.
- Sorularınızı ve cevaplarınızı, kısaca bildiklerinizi özel mesajla değil tüm forumla paylaşınız. Bildiklerinizi özel mesajla paylaşmak forum genelinde paylaşımda bulunan diğer üyelere haksızlık olduğu gibi forum kültürünün kolektif yapısına da aykırıdır.
- Sadece video veya blog bağlantısı verilerek açılan konuların can sıkıcı olduğunu ve üyeler tarafından hoş karşılanmadığını belirtelim. Lütfen paylaştığınız video veya blogun bağlantısının altına kısa da olsa konu başlığıyla alakalı bilgiler veriniz.

Hep birlikte keyifli forumlar dileriz.


GEZENBİLİR TV

GEZENBİLİR'İ TAKİP EDİN

Forum istatistikleri

Konular
103,415
Mesajlar
1,517,711
Kayıtlı Üye Sayımız
172,067
Kaydolan Son Üyemiz
Birkium

Çevrimiçi üyeler



Geri
Üst