Kendi rotasını çizen FAS gezimiz (Kazablanka-Marakeş)

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan edebiyatçı Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 145
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 35,090

edebiyatçı

Zirve
Mesajlar
1,669
Tepkime Puanı
5
Yer
Ankara
  • "All you touch and all you see
    Is all your life will ever be"
    (Dokunduğun ve gördüğün her şey - Bundan sonraki hayatın olacaktır)
    Breathe - Pink Floyd


    İçinde birazcık gezgin ruhu taşıyan her insanın hayallerini süsleyen birkaç ülke vardır.Fas’ta benim için o birkaç ülkeden biriydi.Öncelikle neden kendi rotasını çizen gezimiz diye başlık attığımı anlatayım. Afrika topraklarına gerçekleştireceğimiz bu ilk seyahat için birkaç ay önceden başlayarak hazırlıklarımızı ve araştırmalarımızı yaptık.Kendimize bir seyahat rotası çizdik.Hava alanında inip bir toplu taşıma aracıı ile Kazablanka’ya ulaşacak o gün yürüme mesafesinde bulunan yerleri gezecek ertesi sabah otobüs ya da trenle Marakeşe gidecektik.Orada da kendi imkanlarımız ile belirlediğimiz turistik yerleri gezip dönecektik. Fas gezimizden bir önceki hafta eşim Malta Adasında bir konferansa katıldı. Konferansa Fas’tan da dört kişi gelmiş. İngilizce bilmedikleri için pek anlaşamasalar da eşim Fas’a gideceğimizi anlatabilmiş. Eşim Malta’dan gece 12 gibi eve geldi. 3-4 saat kadar dinlenip o yorgunlukla tekrar havaalanına yola koyulduk. Sabah altıda kalkacak olan uçağımız Ankara’dan bir buçuk saat rotarla havalandı. İstanbul’da Kazablanka aktarmasına son anonsla ucu ucuna yetiştik.
  • Dört saatlik bir uçuşun ardından Kazablanka havaalanına ulaştığımızda elinde eşimin adı yazan kağıtla bizi bekleyen bir adamla karşılaştık. Bu eşimin konferansta gördüğü Faslılardan biri değildi. Üstelikte bir kelime İngilizce bilmiyordu. Bizde Arapça ve Fransızca bilediğimiz için adamlardan birinin (ama hangisinin) gönderdiğini anlayıp Allaha emanet adamın peşine takılıp bindik arabaya. Dokümanlarımızdan otelimizin adresini gösterdik. Yolculuk boyunca bu adamın kimliği ve ne yapacağımız hakkında düşündük. Acaba bir rehber mi göndermişlerdi. Bir tanıdıkları ya da yanlarında çalışan biri miydi. Rehberse para vermemiz gerekiyor muydu? Bir yandan da halimize gülüyorduk. Yaklaşık kırk beş dakika sonra otele ulaştık. Adam da bizimle otele girdi. Resepsiyondaki çalışanın tercümanlığı ile istediğimiz saatte gelip bizi gezdireceğini söyledi. Bir saat sonraya randevulaşıp ayrıldık. Ayıp olur diye eşim kim olduğunu soramamış. Bir saat sonra adam yanında 10 yaşlarında ufak bir çocuk ile geldi. Az buçuk ingilizce bilen oğlunu tercümanlık yapar diye getirmiş.Akşama kadar bu baba oğulla hiç planlarımızda olmayan yerlere gittik. Kazablanka’yı ilerde ayrıntılarını anlatacağım gibi çok güzel ve rahat gezdik. Akşam da beraber yemek yedik. Fakat çocuğun İngilizcesi o kadar azdı ki yine pek anlaşamadık.Ertesi sabah erkenden kalkıp yol boyu daha çok yer göreceğimizi düşündüğümüz için otobüs ile Marakeş’e gitmeyi planladık. Sabah kalktığımızda resepsiyondan aşağıda bizi bekleyen biri olduğunu söyleyen bir telefon aldık.Eşim indiğinde Malta’da tanıştıkları Faslılardan biri olduğu anlamış. Kazablanka’da hakim olan yine hiç anlaşamadığımız bu amcanın tavsiyesi ile otobüs yerine kendimizi tren garında bulduk. Trene binene kadar da başımızı bekledi sağolsun. Marekeşte bizi bir tanıdığının karşılayacağını da yarım yamalak anladık.Bu arada önceki gün bizi gezdireni bunun değil de başka birinin gönderdiğini anlayabildik.
    Marakeş garında bu sefer elinde eşimin adının Arap harfleri ile yazılı olduğu bir kağıt taşıyan başka bir arap gördük. Eşim yanına gidip benim dese de adam başka birini beklediğini söyledi. Bir süre ortalıkta dolanıp bir türlü anlaşamadığımız telefon konuşmaları yaparken sanırım adam da telefonda biz olduğumuzu teyid ettirmiş ki en sonunda anlaşıp bindik arabasına. Yine ilk günkü gibi otele vardığımızda orada çalışanın yardımı ile bizi gezdireceğini anladık. Güzel bir şehir turu ve parasını ödetmedikleri harika bir yemeğin ardından otelimize geldik. Ertesi sabah adam yine gelmişti.Kimse kim artık zaten gezi çığrından çıktı kendimizi akışına bıarkalım bu fırsatı kaçırmayalım dedik. O gün de yine otel çalışanının yardımı ile ulaşımı zor olan yerlerde gezmek istediğimizi söyledik.Tüm gün bizi gezdirdi. Gezimizin ilk üç günü nasıl ve kiminle gezdiğimizi anlayamadan halimize gülerek gezdik.Hala emin olmamakla birlikte son gün anladığımız kadarı ile bu adam o hakimin tanıdığı olan otelleri ,gece kulüpleri olan birinin yanında çalışan bir adamdı.Bizi güzel ağırlaması için iyi tembihlendiği belliydi. Hiçbir şeye para verdirmedi.Hatta götürdüğü bazı yerlerde bir şey içmezsek şişe şişe içecekleri otelimize bıraktı. Dördüncü gün yine geleceğini söyledi ama artık biz kabul etmedik. Otelimiz oldukça merkezi bir yerdeydi ve çevreyi kendimiz gezebilirdik. Yine de meydanda ve çarşıda bir süre bizi gezdirdi. İhtiyaç olursa arayacağımızı söyleyerek zorla gönderdik adamı.
  • Sonraki iki gün kendimiz gezdik.Son gün bu sefer otobüsle Kazablanka’ya dönüp uçağa ulaşmayı planlarken gelen bir telefonla tren garında bizi bekleyen biri olduğunu ve bu sefer Savcının evine yemeğe davetli olduğumuzu anladık. Mecburen yine bindik trene. Garda bizi ilk gün gezdiren adamla karşılaştık. Bunun savcının şöförü olduğunu o zaman anladık.Daha sonra ayrıntılarını anlatacağım üzere savcının evinde çok güzel geleneksel bir Fas yemeği yedik.Sonuçta Fas’ta böyle güzel ağırlandığımız içim mutlulukla yine şöför tarafından hava alanına bırakıldık. Bu arada Malta’dakilerden üçünsü de anladığımız kadarı ile J bir ihtiyacımız var mı diye telefon etti. Hiç tanımadığımız hatta konuşamadığımız bu insanların misafirperverliğine hala inanamıyoruz. Böylece benim ilk defa hazırladığımız gezi rotası hiçbir işe yaramadı ve gezimiz kendi rotasını çizmiş oldu. Hiç aklımızda olmayan yerler görüp insanlar tanıdık.Özellikle bir Faslının evinde ağırlanmak benim için çok güzel bir deneyimdi. Yukarıdaki alıntıda dediği gibi gördüğüm ve dokunduğum hatta tattığım her şey artık yeni beni oluşturdu. Şimdi daha farklı ve daha fazlayım.
  • Fotoğraf dünya gözü ile gördüğüm en ilginç yerlerden biri olan Marakeş'in Kıyamet Meydanı: Jemaa El Fnaa Meydanı

1
 

Etiketler
Ynt: Kendi rotasını çizen FAS gezimiz (Kazablanka-Marakeş)

  • Küçükken evimizde kocaman bir dünya atlası vardı. Sadece haritalar değil, ülkeler hakkında bilgiler ve dünyadan çeşitli insan portreleri de içerirdi. Çinlisi,Zencisi,Arabı,sarısı,beyazı,kızılı güzel bir kağıda basılmış rengarek insan yüzleri. Ucu sivri şapkalı Arap bir dede portresi de vardı o fotoğrafların içinde. Tüm çocukluğum boyunca baktığım, tüm çizgilerini ezberlediğim o dede Fas’ta gezerken sanki her sokakta karşıma çıktı. Özellikle Marakeş’te, gördüğüm her şeyden çok bu cellabe giymiş dedeler ilgimi çekti.Bu yüzden gezi notlarım boyunca bol bol dede fotoğrafı göreceksiniz.

IMG 2598 Large


IMG 2827 Large


IMG 2042 Large


IMG 2871 Large


IMG 2873 Large
 

Ynt: Kendi rotasını çizen FAS gezimiz (Kazablanka-Marakeş)

Fas'a 28 ocak sabahı Türk Hava yolları ile İstanbul aktarmalı ve millerimizi kullanarak uçtuk.Karlı çok soğuk bir Ankara sabahı daha hava aydınlanmadan yarım kalmış uykumuz yüzünden gözlerimizi oğuşturarak vardık havaalanına .Biraz uçuşun iptal edilme korkusu biraz da birkaç saat sonra Afrika sıcağına kavuşacağım için mutlulukla karışık bir duygu ile bir buçuk saat rotarla kalkan uçağımızı bekledik. Kişi başı normalde 1250 lira olan biletlere 250 lira havaalanı vergisi ödedik.Bu sefer kardeşim de bize eşlik etti.
İlk olarak kaldığımız otelden bahsedeyim: Moroccan Hause Casablanca. İnternetten rezervasyonunu yaptırdığımız otele üç kişilik oda için kahvaltı dahil 70 euro ödedik. Kahvaltı açık büfe ve çok zengindi.Özellikle çeşit çeşit hamur işi ve kurabiye çeşitlerine bayıldık. Taze sıkılmış portakal suları ise diğer kaldığımız otelde de akıl almaz tatlıydı.Bu portakal konusuna daha sonra döneceğim.Otelde verdiğimiz paranın çok üzerinde bir hizmet vardı. On katlı oldukça büyük bir otel.İnternetteki fotoğraflarda Fas usulü dekarosyanı hoşumuza gittiği için ayırtmıştık. Hakikaten de asansör bile çok otantikti.Tavanlar ,duvarlar, mobilyalar,kapılar hepsi ayrı bir sanattı. Çok merkezi bir yerde. Geleneksel ve modern çarşıya ,gara, camiye ve sahile yürüme mesafesinde.Çok lüks aramayanlara oteli tavsiye ederim.Odada televizyon, buzdolabı,kurutma makinası,emanet dolabı gibi tüm temel ihtiyaçlar da var.Marakeşteki odamızda bunların hiç biri yoktu.

IMG 1690 Large


IMG 1703 Large


IMG 1803 Large


IMG 1796 Large


IMG 5188 Large
 

Ynt: Kendi rotasını çizen FAS gezimiz (Kazablanka-Marakeş)

Kazablanka'daki ilk durağımız kim olduğunu çözmeye çalıştığımız rehberimiz ve oğlu ile bu şehirde görmeye değer en önemli şey olan dünyanın ikinci büyük camii olduğunu söyledikleri 2. Hasan camii oldu.Atlantik Okyanusu kıyısı doldurularak inşa edilen içinde 25 bin kişinin, avlusunda da 80 bin kişinin namaz kılabildiği camiinin inşası 1993'te tamamlanmış. Aynı zamanda gece ve gündüz kilometrelerce uzaktan görülebilen 210 metrelik dünyanın en uzun minaresine sahip olan cami, Fransız bir mimar tarafından tasarlansa da yapımında çalışan 6 bin Faslı sanatçı sayesinde tamamen Fas mimarisini yansıtıyor. Yarı açılabilir tavanı sayesinde sıcak günlerde içerisinin havalanması sağlanıyormuş.Yapımı için halkı vergiye bağladıkları için pek sevilen bir cami olmadığını okumuştum.
Bence Abu Dhabi'de gördüğüm dünyanın üçüncü büyük cami bundan çok daha güzel ve estetikti. Çok geniş olan avlusunda salyangoz çorbası satanlar da dahil çeşit çeşit satıcı vardı.Camiye girerken müslüman olduğunuzu kanıtlamanız gerekiyor. Ben fotoğrafını çekmemişim ama denizin içine doğru inşa edildiği için caminin uzak görünüşü çok güzel. Netten bakabilirsiniz.


IMG 1733 Large
 





Ynt: Kendi rotasını çizen FAS gezimiz (Kazablanka-Marakeş)

Camiin içi de oldukça ferah. Kral 2. Hasan'ın bir rüyası üzerine yapımını 1980'de başlanan bu muhteşem cami 8 yılda bitirilmiş.İslam'ın en batıdaki simgesi olarak, 4'te 3'ü Atlantik Okyanusunun üzerine inşa edilmiş.Boyutlarını daha iyi anlamanız için netten iki fotoğraf da yüklüyorum.

Timthumbphp


IMG 5215 Large


IMG 5232 Large


IMG 5228 Large


Normal Hassan II Mosque
 

Ynt: Kendi rotasını çizen FAS gezimiz (Kazablanka-Marakeş)

Caminin ardından rehberimizin eşliğinde araba ile şehri geziyoruz. Bir saatten fazla cadde cadde gezdiriyor bizi. Arabadan pek fotoğraf çekemiyorum.Okyanus kenarında “Korniş” diye adlandırdıkları cadde zengin Faslıların villaları ile dolu.Oldukça modern olan bu bölgede okyanusta yüzmek zor olduğu için içinde havuz bulunan özel plajlar yapılmış. Yolda giderken okyanus içinde üzerinde evler olan ilginç, ufak bir ada görüyoruz. Rehberimize el yordamı ile fotoğraf çekmek istediğimizi anlatabiliyoruz.Bu ufak adanın görüntüsüne hepimiz bayılıyoruz. Nette bu ada ile ilgili bulabildiğimn tek türkçe bilgi:" Sidi Abderrahman (Büyücüler Adası) – Nazara ve büyüye çok inanan Faslılar bu adada kurşun döktürüyorlar."

IMG 1756 Large


IMG 1760 Large


IMG 1765 Large


IMG 1761 Large


IMG 1764 Large
 


Ynt: Kendi rotasını çizen FAS gezimiz (Kazablanka-Marakeş)

Tekrar arabamıza atlayıp caddelerde dolaşmaya başlıyoruz. Rehbere sarayın bulunduğu bölgeye gitmek istediğimizi anlatmaya çalışıyoruz ama bir türlü anlamıyor. Sonunda hazırladığım gezi notlarından bölgenin adını gösteriyorum. O zaman çok şükür anlıyor. Halen Kralın yaşadığı saray ve çevresindeki geleneksel çarşının bulunduğu bölge şehrin en eski yerleşim yerlerinden biri. Sarayın ihtiyacı bu çarşıdan karşılanıyor. Bakırcılar, kumaşçılar, halıcılar bizdeki kapalı çarşıyı andırıyor.Saray ziyaret edilemiyor haliyle ama çarşı oldukça güzeldi.
  • Saray çevresinde fotoğrafa da izin vermiyorlar.Okuduğuma göre; 1920'lerde inşa edilen Habous adı verilen bu bölgesindeki en eski yapı 12. yüzyıl Almohad hanedanlığından kalma tarihi kuleymiş. Saraya hizmet eden çeşitli meslek guruplarına ait kişilerin saraya giriş çıkışı için kapılar varmış. Balıkçılar kapısı, sepetçiler kapısı, demirciler kapısı gibi.

IMG 1778 Large


IMG 1777 Large


IMG 1783 Large


IMG 5278 Large


IMG 1780 Large
 





Ynt: Kendi rotasını çizen FAS gezimiz (Kazablanka-Marakeş)

Hava kararmaya başladığında karnımız da iyice acıkmıştı.Rehberimize oğlunun da yardımı ile marok usulü bir restoran aradığımızı anlattık ve düştük peşine.Arabayı Ankara haline benzeyen bir yerde durdurdu. Hep beraber indik. Şaşkın bakışlarla etrafımızda restoran ararken önce sıra sıra kasapların olduğu pek iç açıcı olmayan bir yere gittik. Rehber bizim adımıza bir şeyler ısmarladı.Kasap bir kilo kadar etin içine soğan,maydanos ve baharat ekleyip kıyma makinasında çekiti.Paketleyip verdi bize. Tekrar rehberin peşine düşüp bir sokak arkadaki kebapçılardan birine gittik. Genç kebapçı neredeyse gözle görülemeyecek bir hızla verdiğimiz etten gelişigüzel parçalar koparıp tele attı. İki dakikada bir sürü köfte yaptı. Başka bir köfte telinin üzerine de domatesleri ve soğanları halka halka kesip biraz baharatlayıp yerleştirdi. Onları da ateşte kızarttı. Köftelerden harika oldu bu meze. İlk piknikte mutlaka deneyeceğim.Biraz sonra köftelerimiz masadaydı. Üzerine de Fasın geleneksel nane çayı geldi. Kendimiz gezsek kesinlikle girmeyeceğim bu restoranda gerçekten güzel bir yemek yedik. Yemeğin ardından otelimize gittik. Fasta saatler iki saat geri olduğu için hava kararsa da daha bir sürü vaktimiz vardı. Tekrar hazırlanıp yakındaki çarşıyı gezip biraz alışveriş yaparak ilk günümüzü tamamladık.

IMG 1793 Large


IMG 1791 Large


IMG 5286 Large


IMG 5294 Large


IMG 5183 Large
 

Ynt: Kendi rotasını çizen FAS gezimiz (Kazablanka-Marakeş)

Sayın "edebiyatçı";

Nitelikli yazı ve fotoğraflarınız, burada da sürüyor; paylaşım için çok sağolun. Sıkı bir gezgin olduğunuzu biliyoruz artık; anlatımınız kullanıcı adınızla çok uyumlu, fotoğraflar da cabası!.. ;)

İzliyoruz!.. :smiley:

Cavid Sezen
Not: Yazdıklarım, kısa bir teşekkür yazısıdır. Daha uygun bir zamanımda, bir iki değinmek istediğim nokta
olabilir.
 

Ynt: Kendi rotasını çizen FAS gezimiz (Kazablanka-Marakeş)

Çok teşekkür ederim Cavit Bey.Gezip görmek kadar paylaşmak da büyük zevk.Hele beğenildiğini görmek çok daha büyük mutluluk. Vaktim olsa daha yazacağım 20 kadar ülke var ama işten gelip iki ufaklıkla ancak vakit buluyorum. Bu sefer çok daha iyi bir makina ile hatta iki makina ile çektiğimiz için güzel fotoğraflarım oldu.Çok fotoğraf olduğu için de biraz uzun sürecek yazının tamamlanması. Takibiniz için tekrar teşekkür ederim.
 



Ynt: Kendi rotasını çizen FAS gezimiz (Kazablanka-Marakeş)

Şimdi profilinizden gördüm; meslektaşmışız... :smiley: (Benim branş, coğrafya.)

Görev, iki çocuk, ev sorumluluğu, geziler, gezi yazıları ve fotoğraflar... epey bir mesai gerektiriyor öğretmenim; kolay gelsin.

Cavid Sezen
 

Gezenbilir bilgi kaynağını daha iyi bir dizin haline getirebilmek için birkaç rica;
- Arandığında bilgiye kolay ulaşabilmek için farklı bir çok konuyu tek bir başlık altında tartışmak yerine veya konu başlığıyla alakalı olmayan sorularınızla ilgili yeni konu başlıkları açınız.
- Yeni bir konu açarken başlığın konu içeriğiyle ilgili açık ve net bilgi vermesine dikkat ediniz. "Acil Yardım", "Lütfen Bakar mısınız" gibi konu içeriğiyle ilgili bilgi vermeyen başlıklar geç cevap almanıza neden olacağı gibi bilgiye ulaşmayı da zorlaştıracaktır.
- Sorularınızı ve cevaplarınızı, kısaca bildiklerinizi özel mesajla değil tüm forumla paylaşınız. Bildiklerinizi özel mesajla paylaşmak forum genelinde paylaşımda bulunan diğer üyelere haksızlık olduğu gibi forum kültürünün kolektif yapısına da aykırıdır.
- Sadece video veya blog bağlantısı verilerek açılan konuların can sıkıcı olduğunu ve üyeler tarafından hoş karşılanmadığını belirtelim. Lütfen paylaştığınız video veya blogun bağlantısının altına kısa da olsa konu başlığıyla alakalı bilgiler veriniz.

Hep birlikte keyifli forumlar dileriz.


GEZENBİLİR TV

GEZENBİLİR'İ TAKİP EDİN

Forum istatistikleri

Konular
103,383
Mesajlar
1,517,438
Kayıtlı Üye Sayımız
172,041
Kaydolan Son Üyemiz
İsmail.s

Çevrimiçi üyeler

SON KONULAR



Geri
Üst