"Etkinliğimiz turistik ve ticari amaçlı bir gezi değildir. AYF üyelerinin fotoğraf çekim tekniklerini geliştirmek için düzenledikleri bir atölye çalışmasıdır. Etkinlikte çekilen fotoğraflar grup sayfamızda yayınlanacak ve ileriki tarihlerde sergilenecektir.."
İznik'e değişik mesafelerde olan 4 şirin ve eski köyü fotoğraflamaya gidiyoruz bu kez.
Boyalıca Köyü
Çakırca Köyü
Keramet Köyü
Müşküle Köyü
Köylerden 2 tanesi göl kenarında ve halk balıkçılık yapıyor. Bir tanesinin evleri çok güzel, bir tanesinde de doğal bir ılıca var ki Ocak ayında bile göl şeklindeki bu ılıcada yüzenler var..Hani yanımda mayom, havlum var e havada sıcak ben bir girip yüzeyim diyen olursa ve diğer grup üyeleri de itiraz etmezse bilemeyiz artık
Köyler hakkında genel bilgi;
1. MÜŞKÜLE KÖYÜ ; İznik Gölü'nün güney sahili çevreleyen Katırlı Dağları'nın yamacında, İznik Gölü’ne hakim bir tepe üzerine kurulmuştur. Köyün birçok yerinden İznik Gölü rahatlıkla izlenebilir.
Bu köy dünyaca ünlü bal kokulu Müşküle üzümleriyle, Türkiye’nin en kaliteli sofralık zeytinleriyle, Helenistik çağa ait olduğu söylenen Hisar Kale'siyle, tarihi çınar ağaçlarıyla, tarihi hamamıyla, iğne oyalarıyla, 80 metre yüksekliğindeki Sarıkaya'sıyla, toprak fırınlarıyla, Osmanlı mimarisi evleriyle, eşsiz güzellikteki doğasıyla ve canayakın, konuksever insanlarıyla ünlenmiştir.
2. ÇAKIRCA KÖYÜ; Bölgede bulanan çokça çakır kuşu nedeniyle bu adı almıştır. İki katlı şirin eski evleri bulunan köyde yerli halk yaşamaktadır. Dağviran olarakda anılır. Sultan II. Bayezıt’ın annesi Sukume Hatun’un İznik’te yaptırdığı mescidinin vakıf köyüdür. Köyde yerlilerin dışında, 1880’li yıllarında gelen Bulgaristan göçmenleri yaşamaktadır.
Üzüm ve sebzecilik dışında, en önemli geçim kaynakları balıkçılıktır. Köyde bir de Balıkçılık Kooperatifi vardır.
3. KERAMET KÖYÜ; Keramet köyü ismini uzun yıllar önce yaşayan Keramet Dede isimli bir evliyadan almaktadır. Köklü bir tarihe sahip olduğu gibi çok farklı uygarlıkların yaşamış olduğu bir yerdir. Birçok hastalığa iyi gelen şifalı su kaplıcası (ılıca) vardır. Bu kaplıcanın suyunun kükürtlü olması nedeniyle yörenin en güzel zeytinleri burada yetişmektedir. Köy meydanında yaklaşık 600-700 yıllık olduğu tahmin edilen tarihi çınar ağaçları vardır.
Keramet köyü; Yörük, Boşnak, Muhacirin, Melez olmak üzere birçok milletten oluşmaktadır. Nüfusun büyük çoğunluğunu Ayvalıca yaylasından gelmiş olan Yörukler oluşturmaktadır.
4. BOYALICA KÖYÜ; Boyalıca’nın ilk ne zaman yerleşim yeri olarak kullanılmaya başlandığıyla ilgili kesin bir bilgi olmamakla birlikte, Anadolu’ya gelen ilk Türkler’den bir kısmının Rumlar’ın balıkçılıkla uğraştığı bu köyde 12. yüzyıl’dan itibaren yerleşik hayata geçtiği sanılmaktadır.
Beldenin başlıca geçim kaynağı tarımdır.Bunun büyük bölümünü de zeytincilik oluşturur. 90′lı yılların başlarına kadar ipek böcekçiliği çok yaygındı.Günümüzde Beldede ipek böcekçiliği yapılmamaktadır. Ayrıca az sayıda aile hayvancılık ve balıkçılık yapmaktadır.
Etkinlik Bilgileri
-----------------
29 Mayıs 2010 tarihinde 27 kişilik katılımcı grubuyla gerçekleştireceğimiz etkinliğimize her zaman kullandığımız IVECO marka aracımız ile gidiyoruz.
Etkinlik bedeli yapılan harcamaların katılımcı sayısına bölünmesiyle bulunmuş olup 65 tl'dir.. gün boyu ulaşım, sabah araçta yapılan kahvaltı, öğlen yemeği ve bir köyün kahvesinde hatta bulursak bir çınaraltında içeceğimiz çaylar dahildir.
Hareket Saatleri
--------------------
05.00 İncirli Boyner
05.15 Taksim-AKM
06.00 Kadıköy- Haldun Taner Sahnesi
Katılmak isteyenler için ;
http://www.facebook.com/reqs.php#!/event.php?eid=105976406102935&index=1
İznik'e değişik mesafelerde olan 4 şirin ve eski köyü fotoğraflamaya gidiyoruz bu kez.
Boyalıca Köyü
Çakırca Köyü
Keramet Köyü
Müşküle Köyü
Köylerden 2 tanesi göl kenarında ve halk balıkçılık yapıyor. Bir tanesinin evleri çok güzel, bir tanesinde de doğal bir ılıca var ki Ocak ayında bile göl şeklindeki bu ılıcada yüzenler var..Hani yanımda mayom, havlum var e havada sıcak ben bir girip yüzeyim diyen olursa ve diğer grup üyeleri de itiraz etmezse bilemeyiz artık
Köyler hakkında genel bilgi;
1. MÜŞKÜLE KÖYÜ ; İznik Gölü'nün güney sahili çevreleyen Katırlı Dağları'nın yamacında, İznik Gölü’ne hakim bir tepe üzerine kurulmuştur. Köyün birçok yerinden İznik Gölü rahatlıkla izlenebilir.
Bu köy dünyaca ünlü bal kokulu Müşküle üzümleriyle, Türkiye’nin en kaliteli sofralık zeytinleriyle, Helenistik çağa ait olduğu söylenen Hisar Kale'siyle, tarihi çınar ağaçlarıyla, tarihi hamamıyla, iğne oyalarıyla, 80 metre yüksekliğindeki Sarıkaya'sıyla, toprak fırınlarıyla, Osmanlı mimarisi evleriyle, eşsiz güzellikteki doğasıyla ve canayakın, konuksever insanlarıyla ünlenmiştir.
2. ÇAKIRCA KÖYÜ; Bölgede bulanan çokça çakır kuşu nedeniyle bu adı almıştır. İki katlı şirin eski evleri bulunan köyde yerli halk yaşamaktadır. Dağviran olarakda anılır. Sultan II. Bayezıt’ın annesi Sukume Hatun’un İznik’te yaptırdığı mescidinin vakıf köyüdür. Köyde yerlilerin dışında, 1880’li yıllarında gelen Bulgaristan göçmenleri yaşamaktadır.
Üzüm ve sebzecilik dışında, en önemli geçim kaynakları balıkçılıktır. Köyde bir de Balıkçılık Kooperatifi vardır.
3. KERAMET KÖYÜ; Keramet köyü ismini uzun yıllar önce yaşayan Keramet Dede isimli bir evliyadan almaktadır. Köklü bir tarihe sahip olduğu gibi çok farklı uygarlıkların yaşamış olduğu bir yerdir. Birçok hastalığa iyi gelen şifalı su kaplıcası (ılıca) vardır. Bu kaplıcanın suyunun kükürtlü olması nedeniyle yörenin en güzel zeytinleri burada yetişmektedir. Köy meydanında yaklaşık 600-700 yıllık olduğu tahmin edilen tarihi çınar ağaçları vardır.
Keramet köyü; Yörük, Boşnak, Muhacirin, Melez olmak üzere birçok milletten oluşmaktadır. Nüfusun büyük çoğunluğunu Ayvalıca yaylasından gelmiş olan Yörukler oluşturmaktadır.
4. BOYALICA KÖYÜ; Boyalıca’nın ilk ne zaman yerleşim yeri olarak kullanılmaya başlandığıyla ilgili kesin bir bilgi olmamakla birlikte, Anadolu’ya gelen ilk Türkler’den bir kısmının Rumlar’ın balıkçılıkla uğraştığı bu köyde 12. yüzyıl’dan itibaren yerleşik hayata geçtiği sanılmaktadır.
Beldenin başlıca geçim kaynağı tarımdır.Bunun büyük bölümünü de zeytincilik oluşturur. 90′lı yılların başlarına kadar ipek böcekçiliği çok yaygındı.Günümüzde Beldede ipek böcekçiliği yapılmamaktadır. Ayrıca az sayıda aile hayvancılık ve balıkçılık yapmaktadır.
Etkinlik Bilgileri
-----------------
29 Mayıs 2010 tarihinde 27 kişilik katılımcı grubuyla gerçekleştireceğimiz etkinliğimize her zaman kullandığımız IVECO marka aracımız ile gidiyoruz.
Etkinlik bedeli yapılan harcamaların katılımcı sayısına bölünmesiyle bulunmuş olup 65 tl'dir.. gün boyu ulaşım, sabah araçta yapılan kahvaltı, öğlen yemeği ve bir köyün kahvesinde hatta bulursak bir çınaraltında içeceğimiz çaylar dahildir.
Hareket Saatleri
--------------------
05.00 İncirli Boyner
05.15 Taksim-AKM
06.00 Kadıköy- Haldun Taner Sahnesi
Katılmak isteyenler için ;
http://www.facebook.com/reqs.php#!/event.php?eid=105976406102935&index=1