SEVAL
www.sevalduban.com
Kemer Tanıtım Vakfı ve Akdeniz Arkeolojik Sualtı Araştırmaları Merkezi, bölgenin arkeolojik tarihini ve doğal güzelliğini uluslararası kamuoyuna anlatmak için bir deniz festivali düzenledi. Kemer'in sualtındaki tarihsel önemini vurgulamak için Akdeniz'in en ünlü korsanı Zeniketes'in gizli limanında dalış yapan dalgıçlar, batırılan gemilerden kalan amforalar arasında yüzen balıkları görüntüledi.
[attachment=1]
8. Uluslararası Kemer Sualtı Festivali geçtiğimiz günlerde tamamlandı. 3 bin yıllık tarihi geçmişi olan, Likya ve Kilikya gibi iki büyük Akdeniz medeniyetine ev sahipliği yapan Kemer'in arkeolojik tarihinin yanı sıra doğal güzelliklerini vurgulamayı amaçlayan festivale bu yıl; Sırbistan, Almanya, İtalya, Karadağ, Hırvatistan ve KKTC'den gelen arkeologlar, bilim adamları, akademisyenler ve üniversite öğrencileri katıldı.
[attachment=2]
KETAV(Kemer Tanıtım Vakfı) ile AASAM'ın (Akdeniz Arkeolojik Sualtı Araştırmaları Merkezi) ortaklaşa düzenlediği organizasyonda, kıyılarımızdaki uygarlıkların birbirleriyle olan siyasi ve ticari ilişkilerinin genellikle deniz yoluyla kurulduğu anlatıldı. Festivalin yarışma bölümü ise, Kemer'in arkeolojik değerini kanıtlamak için oldukça ilginç bir koyda gerçekleşti.
Sualtında arkeolojik tarih ve doğal güzellik uyumu
Denizden geçerken fark edilmesi imkansız bir coğrafyaya sahip olan koyda yapılan sualtı yarışması için 50 dalgıç suya daldı. M.Ö. 1. yüzyılda yaşayan ve 26 yıl bölgede egemen olan Zeniketes'in gemilerini saklamak için kullandığı liman çevresinde saldırdığı gemilerin batıklarının izleri arandı. Kilikya ve Likya bölgelerine egemen olan Zeniketes dönemin en bilgili kişileri arasında olmasına rağmen, Roma İmparatorluğu tarafından korsan ilan edilmişti. Roma donanmalarına direnen Zeniketes'in, gizli limanı daha sonra başka korsanlar tarafından da kullanıldı. Bu limanın derinliklerine sualtı kameraları ile giren dalgıçlar, arkeoloji ile doğal güzellikleri birlikte görüntüledi. Amfora ve dibe yapışmış başka kalıntıların arasında, ahtapot, deniztavşanı, tüplü formlar ve onlarca balık türünü görüntüleyen dalgıçlar eşsiz güzellikleri kanıtladı.
[attachment=3]
Ülkemizin ilk sualtı fotoğrafçılarından Nurdoğan Özkaya ve Emre Omur, Cumhuriyet döneminin ilk arkeologlarından Prof. Dr. Jale İnan ve Ord. Prof. Dr. Ekrem Akurgal ile sualtı belgeselcisi Haluk Cecan adına ödüller verildi. AASAM üyesi ve sualtı arkeoloğu Hakan Öniz, 'Tüm kıyılarımız eşsiz bir tarih ve doğal güzellik barındırırken biz bu zenginliğimizin değerlerini bilmiyoruz. Kemer, Likya, Pamfilya ve benzeri Akdeniz medeniyetlerine ev sahipliği yapan bir ilçe olduğu için arkeolojik zenginliğini, doğal zenginliğiyle birlikte ortaya koymak istedik. Dünyanın pek az kıyısında 3 bin yıllık gemi kalıntılarının yanında balık sürüleri görüntülenebilir. Akdeniz'in en ünlü korsanının saklı limanını seçmemizin nedeni tarihsel zenginliği' dedi.
Haber: Gökhan Karakaş, Milliyet Gazetesi / 27.05.2009
[attachment=1]
8. Uluslararası Kemer Sualtı Festivali geçtiğimiz günlerde tamamlandı. 3 bin yıllık tarihi geçmişi olan, Likya ve Kilikya gibi iki büyük Akdeniz medeniyetine ev sahipliği yapan Kemer'in arkeolojik tarihinin yanı sıra doğal güzelliklerini vurgulamayı amaçlayan festivale bu yıl; Sırbistan, Almanya, İtalya, Karadağ, Hırvatistan ve KKTC'den gelen arkeologlar, bilim adamları, akademisyenler ve üniversite öğrencileri katıldı.
[attachment=2]
KETAV(Kemer Tanıtım Vakfı) ile AASAM'ın (Akdeniz Arkeolojik Sualtı Araştırmaları Merkezi) ortaklaşa düzenlediği organizasyonda, kıyılarımızdaki uygarlıkların birbirleriyle olan siyasi ve ticari ilişkilerinin genellikle deniz yoluyla kurulduğu anlatıldı. Festivalin yarışma bölümü ise, Kemer'in arkeolojik değerini kanıtlamak için oldukça ilginç bir koyda gerçekleşti.
Sualtında arkeolojik tarih ve doğal güzellik uyumu
Denizden geçerken fark edilmesi imkansız bir coğrafyaya sahip olan koyda yapılan sualtı yarışması için 50 dalgıç suya daldı. M.Ö. 1. yüzyılda yaşayan ve 26 yıl bölgede egemen olan Zeniketes'in gemilerini saklamak için kullandığı liman çevresinde saldırdığı gemilerin batıklarının izleri arandı. Kilikya ve Likya bölgelerine egemen olan Zeniketes dönemin en bilgili kişileri arasında olmasına rağmen, Roma İmparatorluğu tarafından korsan ilan edilmişti. Roma donanmalarına direnen Zeniketes'in, gizli limanı daha sonra başka korsanlar tarafından da kullanıldı. Bu limanın derinliklerine sualtı kameraları ile giren dalgıçlar, arkeoloji ile doğal güzellikleri birlikte görüntüledi. Amfora ve dibe yapışmış başka kalıntıların arasında, ahtapot, deniztavşanı, tüplü formlar ve onlarca balık türünü görüntüleyen dalgıçlar eşsiz güzellikleri kanıtladı.
[attachment=3]
Ülkemizin ilk sualtı fotoğrafçılarından Nurdoğan Özkaya ve Emre Omur, Cumhuriyet döneminin ilk arkeologlarından Prof. Dr. Jale İnan ve Ord. Prof. Dr. Ekrem Akurgal ile sualtı belgeselcisi Haluk Cecan adına ödüller verildi. AASAM üyesi ve sualtı arkeoloğu Hakan Öniz, 'Tüm kıyılarımız eşsiz bir tarih ve doğal güzellik barındırırken biz bu zenginliğimizin değerlerini bilmiyoruz. Kemer, Likya, Pamfilya ve benzeri Akdeniz medeniyetlerine ev sahipliği yapan bir ilçe olduğu için arkeolojik zenginliğini, doğal zenginliğiyle birlikte ortaya koymak istedik. Dünyanın pek az kıyısında 3 bin yıllık gemi kalıntılarının yanında balık sürüleri görüntülenebilir. Akdeniz'in en ünlü korsanının saklı limanını seçmemizin nedeni tarihsel zenginliği' dedi.
Haber: Gökhan Karakaş, Milliyet Gazetesi / 27.05.2009
