Milano - Como Gölü - Venedik Gezi Notları (25-28.kasım.2017)

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan vata Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 117
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 15,799

vata

Zirve
Mesajlar
1,376
Tepkime Puanı
360
Yer
İZMİR
Uygun zaman ve uçak bileti fırsatını yakalayınca rotamızı daha önce ziyaret etmek fırsatı bulamadığımız Milano'ya çevirdik.Türk Hava Yolları'nın Sabiha Gökçen Havalimanı'ndan 25.Kasım saat 12'de hareket eden uçağıyla yaklaşık üç saat süren bir yolculuk sonrasında yeni saat düzeni nedeniyle aramızda -2 saat fark bulunan Milano'nun Malpensa Havaalanı(=MXP)'na yerel saatle 13'te indik.


39705067171 d89361bb8e c


Gezi rotamız


Şehir merkezine 49 kilometre mesafedeki Malpensa Havaalanı Lombardiya bölgesinin en büyük havaalanıdır.Buraya sefer düzenleyen Easy Jet dışındaki tüm havayolu şirketleri yolcularını bir numaralı terminale indirmektedirler. Malpensa Havalimanı ile Milano şehir merkezi arasında ulaşım için genellikle otobüs ve tren kullanılmakta olup her ikisi de Çentrale denilen Merkez Tren İstasyonu'na yaklaşık elli dakikada ulaşmaktadır.
Ana tren olan Malpensa Express,havaalanı Terminal 1’den her saatte iki sefer hareket eder ve bu tren Milano’daki her üç tren istasyonuna (=Porta Garibaldi,Cadorna ve Çentrale) da uğramaktadır.Çentrale İstasyonu'na trenle yolculuk için bilet fiyatı tek yön 13€ ve gidiş-dönüş 20€'dur.
Ulaşım tercihiniz otobüs olursa Malpensa Havaalanı'nda iki otobüs firması hizmet vermektedir.Bunlardan bizim tercih ettiğimiz Malpensa Shuttle, Terminal-1'den ve Starfly ya da Autostradale ise Terminal-2' den her saatte üç sefer düzenlemektedirler.Havaalanı içindeki ofisten satın alabileceğiniz otobüs biletinin fiyatı ise tek yön 10€ ve gidiş dönüş 16€'dur.


26729714359 b673e5fc93 c



Malpensa Havaalanı otobüs durağı


Milano düz ayak bir şehir olduğu için özellikle bahar aylarında ziyaret ederseniz şehri yürüyerek dolaşmak mümkündür.Yürümek yerine toplu ulaşımı tercih edenler için de Milano, oldukça etkili bir şehir içi ulaşım sistemine sahiptir.Beş hattı bulunan yaygın metro ağı sayesinde turistik merkezlere kolaylıkla ulaşabilirsiniz.Doksan dakika geçerli tek yön biletin fiyatı 1,5€ olup 24 saat geçerli ve istediğiniz kadar aktarma yapabileceğiniz bilet için 4.5€ ve onlu pakette satılan tek yön biletleri için de 13.20€ ödemek gerekmektedir. Metro istasyonları,otomatik bilet makineleri ve tabaccheria denilen tütün dükkanlarından satın alabileceğiniz bu biletleri metro girişinde turnikelere,otobüs ve tramvaylarda ise araç içindeki kutulara okutmak zorundasınız.
Bu seçeneklerin dışında bir de 24(=7€)-48(=13€) ya da 72 saat (=19€) süreli Milano Card edinerek tüm toplu taşıma araçlarına binme ve müzelere girişte daha hesaplı bilet satın alma imkanı da bulunmaktadır. Ancak gezi planımız açısından bir artı getirmeyeceğini gördüğümüz için normal biletleri tercih ettik.
Tabii bir de taksi seçeneği var ki,o da tek yön 90€ ve gidiş dönüş isterseniz 160€ civarındadır.
 

Etiketler
İtalya'nın kuzeybatısında,Alp Dağları ile Po Nehri arasında yer alan Lombardiya bölgesinin merkezi ve ülkemizden İzmir,Eskişehir ve Samsun ile kardeş kent olan Milano, dokuz bölgeden (=zona) oluşan şehir merkezindeki 1.3 milyon ve metropolünde yaşayan 7 milyonluk nüfus ile İtalya'nın ikinci büyük şehridir.
M.Ö.400 civarında Kelt kökenli İnsüberler tarafından Mediolanum adıyla kurulduğu kabul edilen Milano şehri M.Ö. 222 yılında Roma egemenliğine geçerek Diocletianus tarafından imparatorluğun önemli yönetim merkezlerinden biri yapılmıştır.Bundan sonra sırasıyla Hunlar,Ostrogotlar, Lombardlar, İspanyollar,Avusturya-Macaristan İmparatorluğu,Fransa ve son olarak 1859 yılında İtalya Krallığı'nın egemenliğine geçen Milano şehri,II. Dünya Savaşı sırasında ağır yaralar almıştır.Buna rağmen,Po Nehri'nin suladığı ovanın,ülkenin en önemli tarım merkezi olması ve önemli ticaret yollarının üzerinde bulunması nedeniyle Milano hızla gelişmiş ve tekstil ve otomotiv sektörünün de buraya yerleşmesi sayesinde İtalyan ekonomisinin lokomotif şehri haline gelmiştir.
Milano söz konusu olunca futboldan söz etmemek olmaz.Avrupa futboluna damga vurmuş iki büyük futbol kulübü AC Milan ve İnternazionale Milano(=İnter) bu şehrin takımları olup maçlarını seksen bin kişilik Giuseppe Meazza ya da bilinen adıyla San Siro Stadyumu’nda oynamaktadırlar.İşte bu özellikler,Milano’ya finalde yarıştığı İzmir'i geçerek 2015 yılında dünyanın en büyük fuarı olan Expo’ya ev sahipliği yapma hakkını kazandırmıştır.Sözün özü,Türkiye için İstanbul ne ise İtalya için Milano odur.
Orta Avrupa’nın sert karasal iklimi ile Akdeniz iklimi arasında kalan nemli subtropik iklimin hüküm sürdüğü Milano’da yazlar sıcak ve bunaltıcı,kışlar ise soğuk ve yağışlı geçmekte olup kar yağışı yılda ortalama yedi gün kadar sürmektedir.
Milano'da şehrin genel görüntüsü,insanların giyimi,davranışları,konuşma şekilleri bile farklılık göstermektedir.Güneye indikçe Akdeniz kültürünü daha fazla hissettiğiniz İtalya'da Milano ve çevresindeki şehirler ülkenin vergi gelirlerinin önemli bir kısmını sağlamaktadır.Kendilerinin çok çalışıp, güneydekilerin onların vergileriyle geçindiğini düşünenlerin sayısının bir hayli fazla olması nedeniyle İtalya’nın siyasi yelpazesinde,ülkenin kuzeyinin güneyinden ayrılmasını isteyen siyasi partiler de bulunmaktadır.
Malpensa Havaalanı otobüslerinin durağı tren istasyonunun doğu tarafında yer almakta olup buradan düz devam ettiğinizde terminalin önündeki büyük meydan olan Aosta Dükü Meydanı(=Piazza Duca D’Aosta)’ya çıkılmaktadır.Milano'da Çentrale Tren İstasyonu'na yüz metre mesafede yer alan Via Giovanni Battista Pirelli,5 adresindeki üç yıldızlı New York Oteli'nde üç kişi oda-kahvaltı seçeneğiyle gecelik 100€ ödeyerek konakladık.Otelimiz, sokağa adını veren ve 1958 yılında yapılmış,32 katlı ve 113 metre yüksekliğindeki Pirelli Gökdeleni (=Grattacielo Pirelli) ya da yerel adıyla Pirellino'nun karşısında yer alıyordu.Bu oteli seçme nedenim,hem Venedik hem de Como Gölü'ne Çentrale İstasyonu’ndan direkt kalkan trenle gidecek olmamızdı.Otel odası beklediğimden daha konforlu, lokalizasyonu ve kahvaltısı ise çok iyi idi.



39668744851 1fccaa756a




Pirelli Gökdeleni ve karşısında Generali Sigorta merkez binası



38502100626 3cf8031545 b




New York Oteli’ndeki mütevazi odamız
 

Otele yerleşmemizin ardından resepsiyondan istediğimiz taksiye binip Kutsal Meryem Ana Kilisesi(=Santa Maria delle Grazie)'ne geldik. Yapımına 1463 yılında Guiniforte Solari tarafından başlanan ve 1482 yıllarında tamamlanan kilise,1980 yılından beri UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer almaktadır. Gotik ve Rönesans mimari tasarımının ilginç bir kombinasyonu olan bu Dominikan kilisesi,Milano'daki tarihi binaların yanında çok mütevazı görünmesine karşın Leonardo da Vinci’nin Mona Lisa ile birlikte iki başyapıtından biri olan eserine ev sahipliği yapması nedeniyle ön plana çıkmaktadır.Bu eser,sanılanın aksine bir tablo olmayıp 460x880 cm. ebadında devasa bir duvar resmi(=fresk)dir. Milano dükü olan Ludovico il Moro Sforza'nın isteği üzerine Leonardo da Vinci'nin 1494 ila 1498 yılları arasında yaptığı tahmin edilen ve Hz. İsa’nın havarileriyle yediği son akşam yemeğini anlatan Son Akşam Yemeği (=L’Ultima Cena veya Cenacolo Vinciano) freski,fotoğrafta kilisenin ana giriş kapısının yan tarafında yer alan ve geçmişte rahiplerin yemek yedikleri sarı renkli binada sergilenmektedir.
Son akşam yemeğinde Roma askerlerinin tüm çabalarına karşın kim olduğunu bir türlü bulamadıkları Hz.İsa,havarilerine dönerek "içinizden biri beni ele verecek" der.İşte bu fresk,Hz. İsa’nın sözleri karşısında havarilerinin yaşadığı şaşkınlığın yüz ve vücut ifadelerine yansımasını çok başarılı bir şekilde anlatmaktadır.Hz.İsa ve havarileri yemek sonrası dışarı çıkar çıkmaz Roma askerlerinin çevrelerini kuşattıklarını görürler ve bu esnada Havari Judas(=Yuda),Hazreti İsa'ya sarılarak onu öper.Bu hareket aslında bir şifre olup Judas,Roma askerlerine "ben kime sarılırsam İsa Mesih odur" demiştir.Bunun üzerine Roma askerleri Hz. İsa 'yı yakalamışlar ve sonrasında çarmıha germişlerdir.Bu yaptığından son derece pişman olan Havari Judas da kendini bir erguvan ağacına asarak intihar etmiştir.
Da Vinci,freski boyamak için tempera forte olarak bilinen bir teknik kullanmıştır.Özellikle yüz ifadelerinin daha canlı yansıtılmasına imkan veren bu tekniğin olumsuz yönü ise zaman içinde renklerin solması olduğundan bu fresk,1726'da Michelangelo Bellotti tarafından ve sonuncusu 1970'lerde başlayıp 1999'da sonuçlanan sayısız restorasyonlar geçirmiştir. Bu freskin bozulmasını engellemek için içeriye en fazla 25 kişilik gruplar halinde girilip azami on beş dakika kalınmakta ve fotoğraf çekilmesine kesinlikle izin verilmemektedir.Pazartesi hariç her gün 09-19 saatleri arasında ve 18 yaş üstü erişkinlerden 12€ ücret alınan bu freski görmek için en az on beş gün önce bilet almakta yarar bulunmaktadır. Geziden on gün önce aşağıda linkini verdiğim resmi sitesinden baktığımda ancak Aralık ayı ortasında müsait bilet olduğunu görünce kiliseyi dışarıdan fotoğraflayıp freskin de internetten indirdiğim resmini koymakla yetindim.


38473435052 976ae76fd1 c



37789492094 afd955f240 c



37790048134 e4c0b2b403 c



Kutsal Meryem Ana(=Santa Maria delle Grazie)Kilisesi ve yanında Da Vinci’nin Son Akşam Yemeği freskinin bulunduğu sarı renkli bina



37978894594 e8d505fc88 c



Leonardo da Vinci’nin Son Akşam Yemeği freskinin internetten indirdiğim orijinal hali
 

Kiliseden sonra yolumuza devam ederek Sempione Meydanı(=Piazza Sempione)'nda toplam 10€ ödediğimiz araçtan indik.Bu meydanın en göz alıcı yapısı ise Sempione Parkı'nın başlangıcında yer alan Barış Kemeri (=Arco della Pace)'dir.Kuzey İtalya'yı fetheden Napolyon Bonapart zaferlerini kutlamak ve Milano'ya bu kemerin altından geçerek girmek amacıyla bu şehirde Paris'teki Zafer Kemeri(=Arc de Triomphe)'nin bir benzerinin yapılmasını ister.Bu amaçla 1807 yılında,Zafer Kemeri(=Arco delle Vittorie) adıyla başlatılan kemerin inşası,1815 yılında Waterloo Savaşı'nı kaybeden Napolyon'un görevinden alınmasıyla birlikte durmuş ve 1838 yılında Lombardiya-Venedik Kralı I.Ferdinand'ın taç giyme töreni şerefine bu kez barışa ithaf edilerek ve Barış Kemeri(=Arco della Pace) olarak tamamlanmıştır.

25 metre yüksekliğinde ve 24 metre genişliğindeki bu kemer,Milano'nun yüz kilometre kuzeybatısında yer alan Crevola'dan getirtilen beyaz mermer kullanılarak kaplanmış ve Korint tipi sütunlar,kabartma ve heykeller ile süslenmiştir.Kemerin üst tarafının ön ve arkasında ikişer adet olarak yer alan dört heykel,Lombardiya-Venedik Krallığı topraklarını sulayan Po,Adige, Ticino ve Tagliamento adlı dört nehri simgelemektedir. Çatıda ise merkezde altı atın çektiği bir barış arabası yer alırken onun iki yanında at sırtında zaferi simgeleyen birer heykel bulunduğu toplam üç heykel bulunmaktadır.Kemerin yan tarafındaki kabartmalar ise İtalyan tarihinde Napolyon'dan sonraki döneme ait olayları simgelemektedir.


24632636918 caed9ea8a7



37790027194 44dd0a199a



38449907126 a2f6291ee3



Barış Kemeri(=Arco della Pace)
 

1888 yılında Mimar Emilio Alemagna tarafından yaklaşık 47 hektarlık bir alana kurulmuş olan Sempione Parkı(=Parco Sempione),Milano’nun en eski ve en geniş parkıdır.Sforzesko Şatosu’dan başlayarak Barış Kemeri’ne kadar uzanan bu park,şehrin yoğunluğundan sıkılanlar için şehirden çıkmadan bir rahatlama yeri ve sabah sporu için en uygun merkez görevlerini üstlenmiştir.Sempione Parkı,kırmızı,yeşil ve sarının yüzlerce tonunun birbirine karıştığı bir renk şöleni içinde kışı karşılıyordu.


26729086399 c220630b31


Sempione Meydanı



38472759222 1fe5b01059



26729637819 7eb8e9c498



Sempione Park
 



38473416822 2fcc5029ca



Parkın girişini biraz geçince görülen ve modern insana yönelik eleştirilerini yaptığı robotik heykellerle yansıtan sanatçı Giorgio Amelio Roccamonte tarafından 1973 yılında betondan yapılmış Heykel Köşkü(=Sculptura Chiosco)



Parkın içinde 500 metre kadar yürüyünce Milano Trienali(=La Triennale di Milano)'nin düzenlendiği Sanat Sarayı(=Palazzo dell'Arte)'nı gördük. Giovanni Muzio tarafından 1931-33 yılları arasında inşa edilen bu binada 1933 yılından bu yana sonuncusu 2016'da olmak üzere yirmi bir kez Milano Trienali düzenlenmiştir.Endüstri,üretim sektörleri ve uygulamalı sanatlar arasındaki ilişkiyi teşvik etmek amacıyla yapılan Milano Trienali'nde mimari,dekoratif sanatlar, moda,tasarım ve sinema üzerine konferans ve sergiler düzenlenmektedir.



26729649149 a81eeb5422




Milano Trienali'nin düzenlendiği Sanat Sarayı
 

Trienalin düzenlendiği binanın önünden iki yüz metre ilerleyince Rönesans döneminden kalma ve Duomo Katedrali’nden sonra şehrin diğer sembolü olan ve Milano Kalesi olarak da bilinen Sforzesko Kalesi(=Castello Sforzesco)'ne geldik. Milano şehri,Rönesans döneminde Visconti ve Sforza adlı iki ünlü aile tarafından yönetilmiştir.Gerek 1277-1447 yılları arasında yönetimde bulunan Visconti ailesi gerekse 1450-1535 arasında hüküm süren Sforza ailesi,Gian Galeazzo Visconti ve Ludovico il Moro Sforza gibi savaşçı ve aynı zamanda sanatı koruyan liderler çıkarmışlardır.

Milano'nun ilk dükü olan Galeazzo Il Visconti tarafından 1358 yılında sehri savunacak bir kale yapmak amacıyla başlatılan inşaat,1368 yılında tamamlanmıştır.O dönemde kale,her biri yüz seksen metre uzunluğunda dört duvar ve her köşesinde kare birer kuleden oluşuyordu.Visconti ailesinin sonraki yöneticileri zamanında kaleye bir de şato eklenmiş ve bundan bir yüzyıl sonra yönetime geçen Francesco Sforza döneminde kale daha da gelişmiştir.Onun halefi İl Moro lakaplı Ludovico Sforza döneminde ise Donato Bramante ve Leonardo da Vinci gibi büyük sanatçıların katkılarıyla Milano şehri yeni Atina haline gelirken, kale de görkemli bir Rönesans eserine dönüştürülmüştür.Yıllar içinde önemi azalan ve tahrip olan kale,1893-1905 yılları arasında geçirdiği esaslı bir restorasyon sonrasında son şeklini almıştır.Günümüzde müzeler merkezi olarak bilinen kale,birbirinden güzel eserlere ev sahipliği yapmaktadır.
Kalenin girişinde bulunan,Bohemya'nın ve askerlerin koruyucu azizi olarak kabul edilen San Giovanni Nepomuceno adına 1729 yılında yapılmış barok tarzdaki mermer heykelin şehirdeki yapıları doğal felaketlerden koruduğuna inanılmaktadır.



38505867331 edd1dcdfb8 c



38505312761 2c9f852c23 c



San Giovanni Nepomuceno’nun heykeli
 

Her biri 240 metre uzunluğunda,30 metre yüksekliğinde ve 3.6 metre kalınlığındaki dört tane tuğla duvarı,yetmiş metre yüksekliğindeki Merkez Kulesi(=Torre del Filarete),on beşinci yüzyıldan kalma muhteşem fresklerle süslenmiş Dukalık Avlusu(=Corta Ducale),ile bu görkemli yapıda gezmek insanı adeta yüzyıllar öncesine götürmektedir.

Kalenin şato bölümü,günümüzde çeşitli sanat koleksiyonlarını barındıran yedi tane müze ve on bir tane kütüphane ve arşiv bölümüne ev sahipliği yapmaktadır.Zaman kısıtlılığı nedeniyle ziyaret etme imkanı bulamadığımız bu birimler arasında en bilinenler;zırh ve goblenlerin sergilendiği Antik Çağ Sanatları Müzesi,Bramantino’nun yılın on iki ayını simgeleyen Trivulzio gobleninin de sergilendiği Müzik Enstrümanları Müzesi,Leonardo da Vinci'nin Codex Trivulzianus el yazması eserinin sergilendiği Trivulziana Kütüphanesi,Rondanini Pieta Müzesi,Antika Mobilya ve Ahşap Heykel Müzesi ile Bellini,Mantegna, Tintoretto ve Antonello da Messina'nın tablolarını içeren Resim Galerisi’dir.

Sergilenen eserlerin en ünlüsü ise 1953 yılında Roma'daki Palazzo Rondanini'den getirilen ve Michelangelo'nun 1550'de başlayıp hayatının son günlerine yani 1564 yılına kadar tamamlayamadığı bir heykel olan Pieta(=Meryem Ana)Rondanini Heykeli(=Sculptura Rondanini Pieta) ’dir.Yaklaşık iki metre yüksekliğindeki bu mermer heykelde Meryem Ana'nın Roma askerleri tarafından çarmıha gerilerek öldürülen Hz.İsa'nın bedeni üzerinde yas tutması anlatılmaktadır.



38472984582 f807085ede c



Pieta Rondanini Heykeli



Metroda 2 numaralı yeşil hatta binip Cairoli istasyonunda inince tam önüne çıkacağınız ve her gün 07-19 saatleri arasında açık olan Sforzesco Kalesi’ni ziyaret etmek ücretsiz olup 09-17 arasında açık olan müzeleri görmek için yetişkinlerden 5€ ücret alınmaktadır.
 

38449871896 1c97549bb3 c



24633178418 b81b18fdd9 c



Kalenin Sempione Park tarafından girişi ile giriş kapısı üzerindeki Visconti ailesine ait ve Alfa Romeo marka araçlarda da kullanılan arma.



38449854296 a9212129c6 c



Kaleyi çevreleyen ve eskiden içi su dolu olan hendek



24633126908 85a1bb1da4 c



38449826656 c1df4ab1a3 c



Kalenin kalın duvarları ve kuleleri
 




Saat 16.30 olmuş ve hava kararmaya başlamıştı.Biz de Sforzesko Kalesi'nin önündeki havuzun (=Fontana di Piezza Castello) ve Largo Cairoli Meydanı'ndaki Giuseppe Garibaldi heykelinin yanından geçerek Dante Sokağı(=Via Dante)'ye girdik.



37618592955 c5998e456e



Via Dante'ye girmeden önce gördüğümüz arka planda Sforzesko Kalesi ve önde Giuseppe Garibaldi'nin heykeli.İtalya'nın önde gelen kahraman ve yurtseverlerinden biri olarak kabul edilen Giuseppe Garibaldi(1807-1882), pek çok askeri mücadeleyi bizzat yönetmiş ve İtalya Devleti'nin kurulmasına öncülük etmiştir.



Kordusiyo Meydanı(=Piazza Cordusio)'na ulaşan ve yaklaşık bir kilometre uzunluğundaki Via Dante, günümüzde araç trafiğine kapalı olup üzerinde pek çok ünlü mağaza yanı sıra tiyatro,restoran,kafe ve barlar yer almaktadır.Sokağa adını veren Floransa'lı şair ve politikacı Dante Alighieri (1265-1321),günümüz İtalyancası ile yazılmış ilk edebi eser olarak kabul edilen ve Cehennem,Araf ve Cennet adlı üç ciltten oluşan İlahi Komedya(=La Commedia Divina) eserinin de yazarıdır.Bir dönem politikaya atılan ancak başına gelmedik kalmayan ve sonunda idama mahkum edilen Dante,M.S.1300 yılında 35 yaşında iken çareyi kaçmakta bulur ve bunu yaşamının en önemli dönüm noktası olarak kabul eder. Çağının ilerisinde olan ve hayal gücünün sınırlarını zorlayan İlahi Komedya'yı 1308 yılında kaleme alan Dante,en büyük günahın kibir olduğunu belirttiği eserinin cehennemi anlatan cildinin giriş bölümünde;

"nel mezzo del cammin di nostra vita=hayat yolculuğumuzun ortasında
mi ritrovai per una selva oscura=kendimi karanlık bir ormanda buldum" demektedir.

Ünlü şairimiz Cahit Sıtkı Tarancı (1910-1956),1945 yılında kendisi de otuz beş yaşında iken yazdığı,otuz beş mısradan oluşan ve ölüm temasını etkileyici bir üslupla ele aldığı "Otuz Beş Yaş Şiiri"nde,Dante'ye atıfta bulunarak o yaşta insanın olgunluğa ulaştığını ve olaylara farklı açılardan yaklaşıp sorguladığını vurgulayan ve hepimizin dilinden düşmeyen aşağıdaki mısraları kaleme almıştır;

"Yaş otuz beş! yolun yarısı eder,
Dante gibi ortasındayız ömrün,
Delikanlı çağımızdaki cevher,
Yalvarmak, yakarmak nafile bugün,
Gözünün yaşına bakmadan gider."



38473761382 dba8db9627



24633110578 80738fb046



38505284951 f8093b96f9



Dante Sokağı
 

Dante Sokağı'nın sonunda ulaştığımız Kordusio Meydanı(=Piazza Cordusio)'nın ismi Dükün mahkemesi anlamındaki Curia Ducis'ten gelmektedir.Bu meydandaki yapılar genellikle 20.yüzyıl başlangıcında inşa edilmiş olup en önemlileri ünlü İtalyan şairi Giuseppe Parini(1729-1799)'nin heykeli ile Generali Sigorta Binası(=Palazzo delle Assicurazioni Generali) ve 1932 yılına dek Milano Borsası(=Borsa di Milano) olarak görev yapan günümüzdeki Merkez Postanesi(=Palazzo delle Poste) binasıdır.



37790371074 22f00b345f



Fotoğrafın sağ tarafında Parini heykeli,ortada Generali Sigorta binası ve solunda yer alan eski Borsa güncel Postane binası



26730055959 f867896193



Giuseppe Parini Heykeli



Kordusio Meydanı'ndan sonra bizi Duomo Katedrali'ne götürecek olan yaklaşık 300 metre
uzunluğundaki Tüccarlar Sokağı(=Via dei mercanti) 'na girdik.Bu sokakta 13.yüzyıldan başlayarak kılıç üreticisi demircilerden şapka yapımcılarına değin pek çok tüccar yüz yıllar boyunca faaliyet göstermişlerdir.Ayrıca yine bu sokakta,1886 yılından bu yana her yıl 7.Aralık'ta kutlanan Oh bej!Oh bej!(=Oh ne güzel,oh ne güzel) adlı ve çeşitli tatlılar,noel süslemeleri,oyuncaklar ve hediyelik eşyaların satıldığı Milano'nun geleneksel yılbaşı öncesi fuarı düzenli olarak kurulmaktadır.



24633655778 9ca8eff978



26729522099 7158b6bca8



Tüccarlar Sokağı ve onun sonunda görülen Duomo Katedrali
 

Tüccarlar Sokağı sonrasında Milano'nun simgesi olan Duomo Katedrali (=Duomo di Milano)'nin bulunduğu Duomo Meydanı(=Piazza del Duomo)bulunmaktadır.Duomo kelimesi Domus Dei(=Tanrı'nın Evi) anlamına gelmektedir.Milano Metrosu'ndaki 1 numaralı kırmızı ve 3 numaralı sarı hatla direkt ulaşılabilen Duomo Meydanı'nın ortasına geldiğinizde sağınızda Kraliyet Sarayı(=Palazzo Reale), solunuzda Galleria Vittorio Emanuele, karşınızda Duomo Katedrali ve arkanızda ise Vittorio Emanuele II 'nin at üzerindeki heykelini göreceksiniz.



37790328124 c8468e9af3 c



24633620368 f217e20482 c



38450104796 ea2826ac99 c



En üstte Vittorio Emanuele II'nin heykeli,ortada ve altta Katedralin Duomo Meydanı girişinden görünümü
 

Orijinal adı Santa Maria Nascente(=Yükselen Meryem Ana) olan Duomo Katedrali,108 metre yükseklikte ve 11.700 metrekare büyüklüğünde olup toplam 40.000 kişi kapasiteli görkemli bir katedraldir.Gotik mimari üslupla inşa edilmiş katedralin gerek büyüklüğü gerekse iç ve dışındaki ayrıntılarından etkilenmemek mümkün değildir.Öyle ki Napolyon Bonapart bile bu görünümden etkilenerek burada taç giymiş ve İtalya kralı ünvanını almıştır.Duomo Katedrali, Vatikan’daki Saint Peter,Londra'daki Saint Paul ve Sevilla Katedrali'nden sonra Avrupa'nın dördüncü büyük katedralidir. Orta Çağ'da büyük katedraller inşa etmek en önemli güç gösterisi olarak sayıldığından şehrin o zamanki yöneticisi konumundaki Visconti ailesinin isteğiyle 1386 yılında başlanan inşaatı 15 ve 16.yüzyıllarda gerek İtalyan gerekse Fransız ve Alman duvar ustaları tarafından sürdürülmüş ve Napolyon Bonapart’ın emriyle ön cephesi 1805-09 yılları arasında Fransız mimar Nicolas de Bonaventure tarafından tamamlanmıştır.bilmiş ve son halini ise ancak 1965 yılında alabilmiştir. Katedralin öyküsündeki ilginç ayrıntılardan bir tanesi başta romanesk mimari tarzında planlanıp sonradan gotik tarza çevrilmesi ve gotik dönem bittikten üç yüzyıl sonra tamamlanmış olmasıdır.Bu nedenle bazı sanat tarihçileri katedralin mimari özelliğini sahte gotik olarak adlandırırlar. Öyküsündeki bir başka ilginç ayrıntı ise anlaşmaya göre yapının inşaatı bitince yapının tüm dünyanın malı olacağı rivayetidir.Katedralin inşaatının yüzyıllar boyu sürmesinin bu nedenden kaynaklandığı düşünülmektedir

Merkezden dışa doğru alçalan ve toplam beş kubbesi bulunan katedralin iç kısmında tavan yüksekliği 45 metreye ulaşmaktadır.Duomo, muhteşem heykeller ile dekore edilmiştir. Katedral,dış cephesinde 2245 ve içindekilerle birlikte toplamda 3159 heykel barındırmaktadır.Bir hesaba göre bu heykelleri uç uca eklediğinizde 5.5 kilometrelik bir uzunluğa erişilmektedir.Katedralin dış kısmında toplamda sayıları 135'i bulan sivri kulelerinin en yükseğinde ise Heykeltraş Giuseppe Perego tarafından 1762 yılında som altından yapılan ve Milano'yu koruduğuna inanılan dört metre yüksekliğindeki Küçük Madonna(=Madonnina) heykeli bulunmaktadır.

Bu heykel sayesinde kışın sisli ve karanlık bir şehir olan Milano’da katedralin şehrin her tarafından kolayca fark edilmesi amaçlanmıştır. Rivayete göre bir mafya ailesi,helikopter kullanarak bu heykeli çalma girişiminde bulunmuşsa da başarılı olamamıştır.



38449748996 b31d38451e c [/url]



37789845264 a2b1f2c6df c



38505202951 f1b329e9b4 c



38473280792 85d31ae745 c



Katedralin dış cephesindeki süslemeler ve çatıdaki Madonnina heykeli
 

Şehrin kalbinde yer alan Duomo Katedrali'nin sadece önünde fotoğraf çektirmekle yetinmeyip mutlaka içini de gezmek gerekmektedir. Katedralin girişinde üzerinde Hz.İsa’nın resminin olduğu bronz renkli kapıya herkesin eliyle dokunmasının nedeni bu hareketin kişiye iyi şans getirdiğine inanılmasıdır.



38450095936 b1942dc5e9 c



Katedralin uğurlu olduğuna inanılan bronz kapısı



Duomo'nun içi son derece geniş ve bir o kadar da loştur.İç kısımda üç adet sunak yeri(=altar),yılın haftalarını sembolize eden 52 adet sütun, Rönesans döneminden kalma heykel ve tablolar,Giuseppe Arcimboldo ’nun elinden çıkma vitraylar ile bazı önemli dini şahsiyetlere ait olan ve yüzleri altınla kaplanmış mumyalar bulunmaktadır.



26729951249 2153158de6 c



37618947555 9ba1d5c0a7 c



Katedralin içi
 




Gezenbilir bilgi kaynağını daha iyi bir dizin haline getirebilmek için birkaç rica;
- Arandığında bilgiye kolay ulaşabilmek için farklı bir çok konuyu tek bir başlık altında tartışmak yerine veya konu başlığıyla alakalı olmayan sorularınızla ilgili yeni konu başlıkları açınız.
- Yeni bir konu açarken başlığın konu içeriğiyle ilgili açık ve net bilgi vermesine dikkat ediniz. "Acil Yardım", "Lütfen Bakar mısınız" gibi konu içeriğiyle ilgili bilgi vermeyen başlıklar geç cevap almanıza neden olacağı gibi bilgiye ulaşmayı da zorlaştıracaktır.
- Sorularınızı ve cevaplarınızı, kısaca bildiklerinizi özel mesajla değil tüm forumla paylaşınız. Bildiklerinizi özel mesajla paylaşmak forum genelinde paylaşımda bulunan diğer üyelere haksızlık olduğu gibi forum kültürünün kolektif yapısına da aykırıdır.
- Sadece video veya blog bağlantısı verilerek açılan konuların can sıkıcı olduğunu ve üyeler tarafından hoş karşılanmadığını belirtelim. Lütfen paylaştığınız video veya blogun bağlantısının altına kısa da olsa konu başlığıyla alakalı bilgiler veriniz.

Hep birlikte keyifli forumlar dileriz.


GEZENBİLİR TV

GEZENBİLİR'İ TAKİP EDİN

Forum istatistikleri

Konular
103,425
Mesajlar
1,517,790
Kayıtlı Üye Sayımız
172,070
Kaydolan Son Üyemiz
cipokko

Çevrimiçi üyeler



Geri
Üst