Saly'ye 4.25 Karavan Yaptırıyorum

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan AKMühendis Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 210
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 129,372
Ynt: Saly'ye 4.25 Karavan Yaptırıyorum

Mustafa Bey merhaba.

" Tıpkı buzdolabını kendi imal etmeyip Waeco'dan,ısıtıcıyı Truma'dan,kasetli tuvaleti Domestıc'den aldığı gibi..."
Mukayese uymamış, bu yukarıda saydıklarınız la, şasi imalatının hiç bir alakası yok.
Bu mantıkla bakarsak, " Avrupada hiç bir karavancı stop lambasını, aküsünü, su pompasını kendi üretmez v.s. v.s..." noktasına kadar sürüklenir bu liste.

Biz imalat mühendisi olduğumuz için, şasi üretimi gözümüzde asla büyümez.
Yurdumuzda, BAŞOĞLU; SALY;ERBA;GÜNEY v.b. yıllardır kendi imal ettikleri şasileri kullanıyorlar.
Ha çok meraklısı ithal şasi istesin, cebi bilir.
Teferruatdır benim için.

İyi seneler dilerim
 

Etiketler
Ynt: Saly'ye 4.25 Karavan Yaptırıyorum

Sn. Kaan Bey
sizin gibi bu konunun sonucuna göre karar verecek insan
epey çok gibi geliyor bana.

Peşinat konusunu görüşürken,
Erdal Bey in bir lafı çok hoşuma gitmişti:
" Beğenmezsen almazsın ağabey ! )
Bu malına güvenen bir insanın özgüvenidir.
Bakalım göreceğiz, inşallah kendilerini mahçup etmezler.

Yeri gelmişken "KARAVAN TESLİM ALMA KRİTERLERİ" konusundaki bir listeyi ekliyeyim,
faydası olabilir bazı arkadaşlarımıza.

SALY KARAVAN TESLİMAT KONTROLU:
A- TESİSAT KONTROLU:

1- ELEKTRİK PANOSU UYGUN YERDE Mİ?
ANA SİGORTA VAR MI?
HİDROFOR POMPA SİGORTASI VAR MI?
IŞIK HATTI SİGORTASI VAR MI?
WEBASTO SİGORTASI VAR MI?
1-0-2 SEÇİCİ PAKO KONMUŞ MU?
2-YAŞAM AKÜSÜ YERLEŞTİRİLMİŞ Mİ?
AKÜ ŞARJ CİHAZI KONMUŞ MU?
HARİCİ 220V BESLEME HATTI BUNLARLA İRTİBATLI MI?
DIŞARIDAN 220 V VERİNCE AKÜ ŞARJI KONTROL EDİLDİ Mİ?
3- ELEKTRİK TESİSATI DENEMESİ:
*PAKO ŞALTERİN 1 DURUMUNDA:
LAMBALAR YANIYOR MU?
HİDROFOR SU BASIYOR MU?
WEBASTO BESLEME HATTINA 12V GELİYOR MU?
*PAKO ŞALTERİN 2 DURUMUNDA: (KENDİ DUCATO ARACINIZLA FİŞ BAĞLANTISI YAPILINCA)
LAMBALAR YANIYOR MU?
HİDROFOR SU BASIYOR MU?
WEBASTO BESLEME HATTINA 12V GELİYOR MU?
4- SU TESİSATLARI DENEMESİ:
POMPA SU BASARKEN HERHANGİ BİR AKINTI, SIZINTI VAR MI?
PİS SU DEPOSUNA BİR MİKTAR SU DOLDURUNCA AKINTI / DAMLAMA VAR MI?
BANYO PİS SUGİDERİNDE CHEK VALF VAR MI?
PİS SU DEPOSUNUN ÇIKIŞI SAĞ TARAFA DOĞRU YAPILMIŞ MI?
PİS SU ÇIKIŞINDA KÜRESEL VANA VAR MI, ÇALIŞIYOR MU?

B- KARAVAN KASA ve İÇ YAPI KONTROLU:
İMALAT PLANA UYGUN YAPILMIŞ MI?
MOBİLYALARIN GENEL GÖRÜNÜMÜ DÜZGÜN MÜ?
MUTFAK ÇEKMECE LERİ, TÜM KAPI ve KAPAKLAR DÜZGÜN AÇILIP KAPANIYOR MU?
DIŞ KAPI ve TÜM PENCERELER IŞIK/HAVA SIZDIRMAZ ŞEKİLDE YERİEN OTURUYOR MU?
TÜM PENCERE ve TAVAN HAVALANDIRMASINDA SİNEKLİK VAR MI?
BAZA MİNDERLERİ ve YATAK KAVAK KONTRA TAŞIYICILARI GEREKLİ KALINLIKTA MI, TAKVİYELERİ VAR MI?
DIŞ KAPI ve GARDROP KAPILARI DÜZGÜN MÜ?

KARAVAN DIŞ YAPIMI DÜZGÜN MÜ? KOMPLE ETRAFINDA DÖNÜLÜP GÖZ KONTROLU YAPILACAK.
KAPI GİRİŞ BASAMAĞI VAR MI?
DIŞ KAPI ÜSTÜNDE HARİCİ TİP IŞIĞI VAR MI?
ÇEKİ OKUNDA EMNİYET TELİ ve GERİ GİDİŞ ÇUBUĞU VAR MI?
FREN GERGİ AYARI YAPILDI MI?

C- SIZDIRMAZLIK KONTOLU:
KARAVANIN ÜZERİNE HORTUMLA BASINÇLI SU VERİLEREK,
TAVAN-KAPI – PENCERE SU SIZDIRMAZLIK TESTİ YAPILACAK.

BU TESTLERİ GEÇEN KARAVAN YOLDA PEK SORUN ÇIKARMAZ.
SALYye BU TESTLERİ UYGULAYACAĞIM, RAHAT GEÇECEĞİNİ UMUYORUM.
 

Ynt: Saly'ye 4.25 Karavan Yaptırıyorum

frigo' Alıntı:
Mustafa Bey merhaba.

" Tıpkı buzdolabını kendi imal etmeyip Waeco'dan,ısıtıcıyı Truma'dan,kasetli tuvaleti Domestıc'den aldığı gibi..."
Mukayese uymamış, bu yukarıda saydıklarınız la, şasi imalatının hiç bir alakası yok.
Bu mantıkla bakarsak, " Avrupada hiç bir karavancı stop lambasını, aküsünü, su pompasını kendi üretmez v.s. v.s..." noktasına kadar sürüklenir bu liste.

Biz imalat mühendisi olduğumuz için, şasi üretimi gözümüzde asla büyümez.
Yurdumuzda, BAŞOĞLU; SALY;ERBA;GÜNEY v.b. yıllardır kendi imal ettikleri şasileri kullanıyorlar.
Ha çok meraklısı ithal şasi istesin, cebi bilir.
Teferruatdır benim için.

İyi seneler dilerim

Biz yanlızca açtığınız bu başlığa katkıda bulunmak istedik fikrimizi söyledik .Takdir ve değerlendirme takip eden arkadaşların...
 

Ynt: Saly'ye 4.25 Karavan Yaptırıyorum

Sayın frigo
behçet bey pino karavanı yapılırken ne kadar mutluydu,pino karavanla ilgili bir sürü övgü dolu söz yazmıştı
benzer şekilde sizde motokaravanınız yapılmaya başladığında dolphin karavanı göklere çıkarmıştınız
tabii ki gördüğünüz sıcak ilgi ve verilen sözler güzeldir,bunu belirtmenize sözüm yok
ancak övgüleri yazmadan önce bence temkinli davranıp,karavanı teslim almak ve en az bir yıl kullanmak lazım diye düşünüyorum,
umarım herşey yolunda gider ve sorunsuz güzel bir çekme karavan sahibi olursunuz,bizlere de yol göstermiş olursunuz
sevgiler.
 

Ynt: Saly'ye 4.25 Karavan Yaptırıyorum

Sanırım son aylarda Pino Karavan ile yaşadıklarımız tüm üreticiler açısından bir uyarı mahiyetinde olmuştur. Malzeme seçimi ve teknoloji konusunda hızlı bir adım atmasalar bile en azından işçilik kalitesi ve son kontrol konusunda daha özenli olacaklarını umut etmek istiyorum.
 



Ynt: Saly'ye 4.25 Karavan Yaptırıyorum

Sevgili frigo, siz karavancılıkta benden eskisiniz, o yüzden tercihlerinize saygı duyuyorum. Ancak ben de yerli şasi, Knott ve AL-KO arasında mukayese yapma fırsatı buldum. Şasi ciddi çok fark ediyor.

Sürekli karavandan konuşunca sanki marsa uzay aracı gönderiyormuşuz gibi bir his doğabilir.

Karavan dediğin aslında tekerlek üstünde ahşap Kulübe!

olayın bence 3 önemli bileşeni var:

1-Şasi ve yürür ekipman
2-Ahşap kuĺübenin kendisi
3-Elektrik-Su-Gaz Donanımı

Birinci madde hayli teknik bilgi AR-GE vs. Gerektiriyor. Bu da sonuçta uzay teknolojisi değil, yerli teknoloji ve mühendislik birikimi ile yapılabilir ama yapılmıyor.

İkinc konu marangozluk, iç mimari vs. Bileşimi. Biraz malzeme bilgisi, biraz akıl, biraz da özen gerek.

Üçüncü konu ise gene teknik gerektiriyor. Ancak bu teknoloji Türkiye'de mevcut olmasına rağmen karavan özelinde çözümler yok ya da yeterince güvenli olduğuna dair kuşkular var (mesela lpg sistemi)

Yoksa karavan dediğin atla deve bir şey değil.

Ama bir şeyi tam yapmak için -ne kadar basit olursa olsun- ciddi efor harcamak gerek..Sanırım üreticilerimiz çoğunlukla bu eforu harcamaya niyetli değiller. Belki de küçük aile işletmeleri olduğundan "yorulmuşlardır".

Yakın bir zamanda Hymer, Adria gibi markalar Türk pazarına daha kuvvetli girseler ne olur merak ediyorum.
 

Ynt: Saly'ye 4.25 Karavan Yaptırıyorum

Paylaşımlar çok güzel,ne ayrıntılar öğrendim.İnşallah ihtiyaçlarınızı,beklentilerinizi karşılar...
 

Ynt: Saly'ye 4.25 Karavan Yaptırıyorum

Merhaba frigo,

yeni karavanınızı sıkıntısız teslim almanızı ve keyifle kullanmanızı diliyorum.
Bu başlık sizin, aynen tercihiniz gibi. Bu tesbitteki amacım ikaz nitelikli yazılardan mutlu olmadığınız kanaati oluşmasından ancak forumu okuyanlarda bilgi ve tecrübeleri görmeli ve kendi tercihlerini oluşturabilmeliler, bilmem katılırmısınız.

Bu vesileyle;
şasi benim içinde çok önemli cakacıda DKP sacdan büktürülüp U demir gibi karavanın altına monte olmuş malzemeye bende
şasi demiyorum. Dikdörtgen şekilde profilden yapılan konstürüksiyon içinde durum aynı ne yazıkki.

Şasiye bu derece takılmış bizlerin gözünden kaçan diğer taşıyıcı elemanda dingildir. AL-KO bile olsa 1100 kg'lık karavanların
altında 750 kg kapasiteli dingili görünce söyleyecek söz kalmıyor, helede renault brodway torsiyonlu dingille 1500 kg'a
yaklaşan ağırlıkta karavanları görmekten artık ürküyorum.

Mesleğinize ve tüm tercihlere saygılıyım ancak köprünün diğer ucunda deli dumrullarda olmalı yoksa düzen değişmeyecek.

Saygı ve selamlar.
 

Ynt: Saly'ye 4.25 Karavan Yaptırıyorum

güngör' Alıntı:
Bu vesileyle;
şasi benim içinde çok önemli cakacıda DKP sacdan büktürülüp U demir gibi karavanın altına monte olmuş malzemeye bende
şasi demiyorum. Dikdörtgen şekilde profilden yapılan konstürüksiyon içinde durum aynı ne yazıkki.

Şasiye bu derece takılmış bizlerin gözünden kaçan diğer taşıyıcı elemanda dingildir. AL-KO bile olsa 1100 kg'lık karavanların
altında 750 kg kapasiteli dingili görünce söyleyecek söz kalmıyor, helede renault brodway torsiyonlu dingille 1500 kg'a
yaklaşan ağırlıkta karavanları görmekten artık ürküyorum.

Levent Beyin bu yazdıkları olmasaydı başlığa müdahil olmayı düşünmüyordum.
Çünkü aklın yolu birdir ve eninde sonunda doğruya ulaşılır.
Ancak Levent Beyin sanki geçen yaz yaptığımız seyahatte yanımızdaymış hissi uyandıran bu sözleri üzerine şunu ekleyebilirim.
Otobanda iki kez karavanın ağırlığı ile şasinin uyumsuzluğu neticesi sol lastiğim parçalandı. Bereket her ikisinde de 80 km//h hız civarındaydım ve karavanı savurmadan durabildim.
Bunlardan birisi Almanya'da diğeri Belçika otobanında oldu. Orada bizdeki gibi trafikte sakin değil yanınızdan vızır vızır araçlar ve tırlar geçiyor ve hız sınırı yüksek. Allah korusun böyle bir durumda yola savrulup bir kazaya karışsanız onlarca aracın birbirine girmesi işten bile değil. Karavan üreticileri size yedek lastik te vermiyorlar ancak sanki başıma gelecekleri hissetmişim gibi kendim ekstra bir stepne edinmiştim ve o akan trafikte iki kez lastik değiştirmek durumunda kaldım. Yanımdan geçen tırların rüzgarı beni sallarken.
Bence karavandaki en önemli husus alt yapı ve tekerleklerdir. Üst yapıdaki hatalarda canınız sıkılır elinizden alet düşmez yada en fazla elektrikli aletleriniz yanar veya bozulur. Olan cebinize olur. Ama alt yapıdaki hatalarda risk altında olan canınızdır.
 

Ynt: Saly'ye 4.25 Karavan Yaptırıyorum

Konuya katkı yapan bütün arkadaşlarımıza teşekkürler.
Benim dediğim, doğrudur' dan ziyade, salt doğruyu yakalamak amaç olmalı hepimiz için.

Tabi mesleki kariyerlerimiz, yaşlarımız ve sonuçta bilgi ve tecrübelerimiz farklı.
Yukarıdaki bu üç dört faktör, olay değerlendirmede çok önemli farklılıklar yaratıyor.

Bazı arkadaşlarımzın bakış açısına göre,
AL-KO v.s. şasi kullanmayan imalatçılar, karavan yapmıyor!
Bunların karavanına bindiniz mi, arkanızdan bir cenaze arabası gelmeli
ve az takip sonucu sizi eninde sonunda arabasına alacak şekilde hazırlıklı olmalı. :mad:

Kabul edilebilir iddia olarak görmüyorum.
Daha önce belirttiğim imalatçılar binlerce karavan imal etti bu güne kadar.
Arızalı şasi ve dingilleri herhalde % 1-2 yi geçmez.
Bunlar imalatçıya rücü edecek büyük olaylardır.

Ancak,
yeri ile beraber satılık bir karavan aldıysanız ::smiley:,
yani yıllarca deniz kenarında, tuzlu suyun korozyonuna maruz kalmış,
yıllarca yere yarı gömülü ve hep aynı yüzü yere basmış lastikle yola çıkarsanız,
cenaze arabasının takibi doğal olur.
Bu arabanın poryası ve rulmanı da tozdan topraktan zaten ölmüştür, karavanınız savrulur gider.
Lastik de parçalanır, porya da fırlar.

Bu konuya bakışımızın bir başka yönü de, benim 2015 itibarı ile,
44. yılına giren ve 40 yılı imalatla geçen mühendislik hayatımın bilgi ve tecrübesidir.
Bu tecrübeler içerisinde 1984 senesinde,
o zamanlar Türkiyenin büyümekte olan, şimdilerde Almanyada dünyaca meşhur
2 Treyler firmasını da bünyesine katan, ünlü bir firmaya,
yan sanayici olarak 140 çift şasi ve 50 ad. komple dorse montajı yapıp teslim etmiş olmamdır.

750 Kg. 1100 Kg. 1650 Kg. bu işlerin yanında oyuncak yüklerdir..
Dorseyi düşünün, 20 ton standart dingil kapasitesi var, 30 ton atıldığı da oluyor.
Şasi imalat, dingil imalat.
Var mı bir problem... Yok!.
Gerekli ara bakımlar yapıp, yıllarca kullanılıyorlar.

Herkes kendi elindekini önemsiyor, bilgisine toz kondurmuyor.
Bu da son derece doğal bir insan refleksi.
Akıllar pazara çıkmış hikayesi.
Bu örneğe ben de dahilim.

Sonucu şöyle bağlıyorum:
Eğer kaplin başı ile porya merkezleri sağlı sollu simetrikse,
yani dingil tam düz monte edilmişse,
yani karavan arkanızdan yengeç gibi yan yan gelmiyorsa;
karavanınızı deniz kıyısında yeri ile beraber satın almadıysanız,
porya ve rulmanlarınız düzgün ve kaliteli ise,
şasiniz uygun profillerle kaliteli bir kaynakla birleştirilmişse,
yükünüze uygun kaliteli C tipi bir lastiğiniz varsa,
beğendiğiniz yerli karavan ile bunlar hakkında mutabakat sağlayıp,
binin gidin.
Daha önceki imalatlarının durumu bu konuda size en güzel referans olur.

Biz tonlarca yük kaldıran şasiler imal etmiş, yerli toplanmış dingilleri kullanmış
mühendisler olarak, bunların yanında 10 da bir yüklerde dingil yerliydi-avrupaydı tartışmasına girmeyiz.

Daha önce de yazdım, korkusu olan avrupa dingil alsın,
büyük ihtimal çok iyidir.

Bizim imalatçılarımızda en çok korktuğum, ustalarımızın bazılarının baştan savıcı tutumudur.
Bu da çok kısa sürede ortaya çıkar.
Karavanınızı ilk aldığınızda, eşya koymadan karavanınızı zorlayın.
Kötü arazide düşük süratlerde karavanınızıi hoplatın zıplatın.
Boş yolda aracı başkasına kullandırıp, ani frenle fren tertibatınızı kontrol edin, zorlayın.

Ben beğenilmeyen GÜNEY le binlerce km. yol yaptım, en ufak bir sıkıntım olmadı.
Şasisi kendisinin, kaplin ve dingili Konya Çayırova firmasının.
Halen bitişiğimdeki arkadaşım kendi imal ettiği şasilerine Çayırova dingil takıp dorse imal ediyor.
Onlarca ton yük taşıyor, bu güne kadar 1 tane geri dönmüş ne dingili oldu ne şasi si.

Herkesin kararı kendine hayırlı olsun.
Sağlık ve başarılar dilerim.
 



Ynt: Saly'ye 4.25 Karavan Yaptırıyorum

Temelde aynı şeyi söylüyoruz. Sevgili frigo imalat bilgisi ve konuya hakimiyeti nedeniyle bizim gözümüzde büyüyen şasi noktasında kendinden emin. Ben de mesela elektrikle ilgili konularda meseleyi bir bakışta çözdüğüm için çok dert etmem. Oysa birçoğumuz sıradan tüketici olarak teknik konuları hemen değerlendiremeyebiliriz. Bir sistemi tüm kıstaslarıyla değerlendirebilecek kişi sayısı da herhalde bir elin parmaklarını geçmez.

Bu durumda altyapı gibi hayati bir konuda kendimizi alanında uzman markalara emanet etmek ihtiyacı doğuyor.

Yoksa frigo bilgisi ve garantisi ile bir şasi yapılsa, temel kriterler itibariyle ALKO'nun muadili bir şasi ise buna hayır demem. Hatta sevgili frigo ALKO'dan daha iyi bir şasi de yapabilir; buna inanıyorum.

Lâkin kamyon şasisi üretirken; bunlar TSE vs. standartlarına uygun yapılırken; TOFAŞ gibi her türlü aracı imal edebilecek yeteneğe sahipken; içimizi rahat ettirecek bir karavan şasisi üretmiyoruz. Denizi geçip derede boğulmak herhalde bu olmalı. ..

Bazen mekanik okumadığıma pişman oluyorum. ..
 

Ynt: Saly'ye 4.25 Karavan Yaptırıyorum

Sayın Frigo aslında aynı şeyleri düşünüyoruz ama farklı şekilde dile getiriyoruz.
Yoksa Türkiye'de hiç bir şey yapılmaz yada Türk malı kötüdür gibi bir savımız asla olamaz. Dünya kalitesinde ki ürün ve üretimlerimizi bu konunun dışında tutuyoruz.
Konumuz karavan üretim hususu ve bu üretim sonucu karşılaştığımız sıkıntılar ve eksikliklerdir.
Bu bağlamda yazınızda bahsettiğiniz birkaç hususu değerlendirmek isterim.

frigo' Alıntı:
Kabul edilebilir iddia olarak görmüyorum.
Daha önce belirttiğim imalatçılar binlerce karavan imal etti bu güne kadar.
Arızalı şasi ve dingilleri herhalde % 1-2 yi geçmez.
Bunlar imalatçıya rücü edecek büyük olaylardır.

Haklısınız ancak bu karavanların %99'u deniz kenarında sabit yazlık konumunda kullanıldığından yürür aksamında bir problem olup olmadığının anlaşılması mümkün değildir. Bu nedenle bir genelleme yapmak ne kadar doğru olur ?

frigo' Alıntı:
Sonucu şöyle bağlıyorum:
Eğer kaplin başı ile porya merkezleri sağlı sollu simetrikse,
yani dingil tam düz monte edilmişse,
porya ve rulmanlarınız düzgün ve kaliteli ise,
şasiniz uygun profillerle kaliteli bir kaynakla birleştirilmişse,
yükünüze uygun kaliteli C tipi bir lastiğiniz varsa,

Burada da sıkıntı yok. ideali tarif etmişsiniz Zaten bunlar olsa bu kadar yazıyı yazmamış olurduk. Yalnız şasiyle gelen 13 inc jant olursa ve bu janta takılabilen C tipi lastiklerin yük taşıma kapasitesi bile karavanın ağırlığına yetişemezse ne yapacağız ?

frigo' Alıntı:
Karavanınızı ilk aldığınızda, eşya koymadan karavanınızı zorlayın.
Kötü arazide düşük süratlerde karavanınızıi hoplatın zıplatın.
Boş yolda aracı başkasına kullandırıp, ani frenle fren tertibatınızı kontrol edin, zorlayın.

Bizler karavanmı alıyoruz yoksa AR-GE birimi mi kuruyoruz. Karavan satın alıp ondan sonra sağlam mı değil mi diye hoplatıp zıplatacağız !

frigo' Alıntı:
Halen bitişiğimdeki arkadaşım kendi imal ettiği şasilerine Çayırova dingil takıp dorse imal ediyor.
Onlarca ton yük taşıyor, bu güne kadar 1 tane geri dönmüş ne dingili oldu ne şasi si.

Yukarıda da dediğim gibi kendine ve mesleğine saygılı, düzgün ve kaliteli ürün üreten herkesi selamlıyor ve önlerinde şapka çıkarıyoruz.

frigo' Alıntı:
Dorseyi düşünün, 20 ton standart dingil kapasitesi var, 30 ton atıldığı da oluyor.
Şasi imalat, dingil imalat.
Var mı bir problem... Yok!.
Gerekli ara bakımlar yapıp, yıllarca kullanılıyorlar.

Yalnız bir konuda farklılaşıyoruz. Yukarıdaki paragrafınız. Açıkçası bir mühendis olarak bu şekilde bir cümle kurmanızı yadırgadım. Bence bir ürün üretim ve standart değerleri içerisinde kullanılmalıdır. 20 tonsa 20 ton, 30 tonsa 30 ton. Bir ürünün standartlarını zorlamak ne derece doğrudur ve bu nereye kadar devam edebilir. Bir şey olmayabilir, ama ya olursa! Türkiye'nin iş ve iş güvenliği açısından Avrupa'nın çok gerisinde olmasının nedeni bize bir şey olmaz ağbi yaklaşımı değilmidir?
 

Ynt: Saly'ye 4.25 Karavan Yaptırıyorum

frigo' Alıntı:
Sonucu şöyle bağlıyorum:
Eğer kaplin başı ile porya merkezleri sağlı sollu simetrikse,
yani dingil tam düz monte edilmişse,
yani karavan arkanızdan yengeç gibi yan yan gelmiyorsa;
karavanınızı deniz kıyısında yeri ile beraber satın almadıysanız,
porya ve rulmanlarınız düzgün ve kaliteli ise,
şasiniz uygun profillerle kaliteli bir kaynakla birleştirilmişse,
yükünüze uygun kaliteli C tipi bir lastiğiniz varsa,
beğendiğiniz yerli karavan ile bunlar hakkında mutabakat sağlayıp,
binin gidin.
Daha önceki imalatlarının durumu bu konuda size en güzel referans olur.

Biz tonlarca yük kaldıran şasiler imal etmiş, yerli toplanmış dingilleri kullanmış
mühendisler olarak, bunların yanında 10 da bir yüklerde dingil yerliydi-avrupaydı tartışmasına girmeyiz.

Bende kendi adıma bu satırlara katılamıyorum.

1983 yılında M.A.N Kamyon Otobüs fabrikasında iş hayatıma başladım,fabrika Aksaraya taşınmadan farklı sektöre geçtim,
alman şasi yaparken taşıyıcılara traversleri birleştirmede asla kaynak kullanmadı perçin ve bazı noktalarda civata ile birleştirme yapardı. Şasinin esneme,burkulma değerlerine kaynağın dayanması mümkün değildi.

İlk karavanım 2. el aldığım 1854 şasi nolu yerli karavandı yıl 1995 kariyerini bekçi kulübesi olarak tamamladı.
2. karavanım nievedow 88 model al-ko şasi soğucak yaylası dahil gitmediği asfalt dışı yol yoktur, kariyerine Nail bey ile devam ediyor (Nail bey forum üyemizdir)
3. çekme karavanım avatarımdaki ingiliz chieftain al-ko şasi 90 model, kariyerinin zirvesinde merak eden şasiyi test edebilir inceleyebilir.

İş kariyer noktasına gelince affınıza sığınarak yazma gereği duydum.

Saygı ve selamlar
 

Ynt: Saly'ye 4.25 Karavan Yaptırıyorum

Sevgili frigo 20-30ton yazarken imalattaki mühendislik güvenlik paylarına gönderme yaptı sanıyorum. İzin verilen başka, hesaplara göre güvenle kaldirilabilecek yük başka olabilir.

Mesela 80kg bir insanı taşımak için en az 10 katı yüke dayanacak ip kullanılır. Ama obez bir dağcıyı (varsa böyle bir şey artık) o iple çekmeniz sorumsuz bir davranış olur.
 

Ynt: Saly'ye 4.25 Karavan Yaptırıyorum

Konu dışı oldu ama güvenlik payı konu olunca aklıma hemen Pamukova hızlı tren kazası gelir. Bize okulda sandalye yaparken bile en az 2 kat seçin denirdi ya da Behçet Bey'in dediği gibi asansörlerde bu katsayısı en az 10 olur. Bu tren kazasında tüm sucu makiniste atmışlardı, dönemece %20 fazla hızla girdi diye. (oranı tam hatırlamıyorum ama çok değildi) . Bir diğer örnekte trafiği terse sola alıp ısmarlanan Hollanda'lı metrobüslerin içi dolunca yokuş çıkamamaları .
Ne yazık ki ben yaptım oldu anlayışı sadece özel firmalarda yok, devlet kurumlarında da zaman zaman oluyor. Benim gözlemlediğim yurtdışı ile iş yapan, bilgili müşterileri olan firmalarda bu anlayış zamanla yok oluyor. Bu nedenle Behçet Bey ve Sn.Frigo gibi müşterilerin imalatcı firmalara yol aldıracağını düşünüyorum. Endişem Sn.Frigo'nun beklentilerini fazla tuttuğunu düşünmem.
Çünkü bu firmadan ürününe sonradan sahip çıkması ile ilgili dertli arkadaşlarımız da olmuştu;
http://www.gezenbilir.com/index.php?topic=68812.0
Umarım herkesin beklediği iyi bir sonuç çıkar . Sonuçta kazanan Sally Karavan ve karavan sevenler olur.
 



Ynt: Saly'ye 4.25 Karavan Yaptırıyorum

Bu başlık sizin...
@güngör

O zaman galiba "Blog" olurdu. ;)

Forumlarda başlık açmak, konuşulan ortamlarda muhabbeti açmak ile eşdeğer diye düşünüyorum. Sanırım onlarda zaten başka birşey hedeflemiyorlar ve bloglarda kendi kendileri ile konuşmaktan haz etmiyorlar. :D
Üstelik bu konuda tekelci düşünmek, canlılığa set çekmez mi ?

(Levent bey, inanın bugün yatağın ters tarafından kalkmadım. :D Sadece umarım nazım geçen sizi, forumda arada sırada rastlanan bir yaklaşıma karşı "gelinim sen anla" modunda kullanıyorum. ;) Bu başlıkla alakası yok !)

Biz imalat mühendisi olduğumuz için, şasi üretimi gözümüzde asla büyümez.
@frigo

Bildiğim ve sorduğum kadarı ile Türkiye'de karavan üreticileri bırakın imalat mühendisini, diplomalı marangoz, elektrikçi, kaportacı, kaynakçı bile çalıştırmıyorlar. Üretimi kendiniz için gözünüzde büyütmemeniz anlaşılabilsede, bu çeşit üreticilere tesbitlerinizle bir çeşit açık çek vermenizi (ki yazdıklarınızdan inanın başka şey çıkarmak zor) öğreniminizle çelişkili bulmamanızı tuhaf karşıladığımı söylemeliyim. Sanırım kabul edersiniz ki bu üreticilerin elemanlarının çoğu, sizin gibi saygın akademik öğrenimden gelmeyip, klasik üretim tarzımız olan "bak-yap" yada "ben yaptım oldu" yöntemini temel alıyorlar. :smiley: Usta olduğunu söyleyen birçoklarının belki daha iyi bilirsiniz elinde sadece bu damgasız diploma olmalı ?

Çekme karavan ilgi ve bilgi alanım olmadığı halde bazı kriterlerin konuyu kavramakta temel rolü olduğunu sanıyorum. Aşağıdaki iki nokta düşüncemi belirledi.
* Endüstri alanlarında buluş ve gelişim yapan, norm koyan ülkelerin ürünlerinin piyasaya açılımını çeşitli açılardan izne tabi tutması ve sürekli olarak kontrol etmesi, yurdumuzda da yavaş yavaş geçerlilik kazanmakta. Eğer herhangi bir ürün için böyle bir mekanizma var ise, parelel olarak bizdeki durumu sorgulamak yanlış olmamalı ?
Bu geçiş döneminin rasyonel yürüdüğünü söylemek ise biraz iddalı galiba. Düşünün çekme karavan yapısının yaşam bölümü, sahibini ama şasi bölümü kendisi dahil trafiğe çıkan herkesi ilgilendirdiği halde, Türkiye'de anladığım kadarı ile at arabaları yapımı gibi herhangi bir izne tabi değil ? Öbür taraftan trafik güvenliği için (?) statik yapısı bozulmadan panelvanları motokaravana çevirken bile, herkesin bildiği mühendislerin çizdiği esasta çizenden başka kimseye hayrı olmayan proforma plan proje gerekli. Bu projelerde en azından karavan mobilya ve eşyalarının şasiye nasıl sabitleneceği hakkında bile en ufak bir kural yada kontrol olmaması, sonuçta ödenen ücreti ve sarfedilen zamanı komik kılıyor.
İnternetden edindiğim bilgilere göre, kendi yaptığınız şasi ile Almanya'da TÜV'den sadece görevlinin kontrolü ile saatde 6 km. ye kadar hız yapan romörkü geçirmeniz mümkün. Saatde 25 km. hıza kadar ise bilirkişi raporu isteniyor. Gerekli ama oldukça pahalı yol reaksiyonları açısından mühendislik hesaplarının da istendiği bu prosedür yerine herkesin tavsiyesi hazır alım yönünde. Daha yüksek hızlar için özel yapım, aynen seri imalat için gerekli seri numarası gerektiren izin ve kontrol prosedürünün aynisi. Bu durumda da genel kanaat, çekici şaft bölümü, dingili, fren sistemi, lastikleri, sinyalizasyonu ve belki karavan sabitliyicileri zaten hazır alınacak şasi için de bu uğraşıların hiçbir anlamı olmadığı yönünde.
* Çekme karavanın yarısı olan, çekme ve taşıma fonksiyonu ile trafikteki ana bölümüne yani şasiye bence haklı vurgu yapan katılımcılardan Mustafa' nın dikkatimizi çektiği AL-KO' nun web sayfasına girdim. Sayfa malesef Almanca. Fakat resimdeki artılar (+) tıklanırsa o noktaların şasi yapımındaki bilgilerine ulaşılabiliyor.

http://goo.gl/MZZEEg

Son zamanlarda edinilen bilgilerin ilavesi ile de yazılanlar konuya sorumluluk duyanları bile şaşırtacak zenginlikte olduğunu gördüm.
Böylelikle insanın aklında soru işareti uyanmaması imkansız.

AL-KO sayfasında, dingilindeki farklı kalınlıktaki boyamalar yüzünden bir şasisini sonuçta sürüş emniyetini etkileyebileceği gerekçesi ile geri çağırıyor. İhtiyari olan bu geri çağırmaya cevap veren herkesin bütün dingili ücretsiz yenisi ile değiştirilecekmiş !
Olayı, ister üretici sorumluluğu ister zorunluluğu olarak görsek de tüketici acısından değişen birşey yok ! Bizim üreticiler de bu sayfayı okuyor mu demişdiniz ? ;) :smiley:

Sn. @frigo "KARAVAN TESLİM ALMA KRİTERLERİ" üzerine yaptığınız tesbitleriniz çok faydalı ve enfes bir çalışma.
Bilmem yeni bir başlık açarak, bu kriterleri belki ilgilenlerin de zenginleştirmesiyle sonunda herkezin indirebileceği bir *.pdf dosyası olarak yüklemek sanal alemde kaybolup gitmesini önler miydi ?

Yukarıda dediğim gibi bilgimin az olduğu bu konuda internetten ve dergi verilerinden edindiğim bilgilerle,
* kullanılmış çekme karavan alımı için çek listesi ve
* galvanik akım sebebi ile çekme karavanlarda oluşan kabarıklar ve delikli alüminyum korozyonu yani pası üzerine bilgi toplamaktayım.
İlk şık için 30 üzeri kritere ulaşdım. Size tavsiye ettiğim şekilde ileride herkesin katılımına açmayı düşünüyorum.

Cennetde iyi bir yer kapmak için hiç de kötü bir yol değil hani. :D
 

Gezenbilir bilgi kaynağını daha iyi bir dizin haline getirebilmek için birkaç rica;
- Arandığında bilgiye kolay ulaşabilmek için farklı bir çok konuyu tek bir başlık altında tartışmak yerine veya konu başlığıyla alakalı olmayan sorularınızla ilgili yeni konu başlıkları açınız.
- Yeni bir konu açarken başlığın konu içeriğiyle ilgili açık ve net bilgi vermesine dikkat ediniz. "Acil Yardım", "Lütfen Bakar mısınız" gibi konu içeriğiyle ilgili bilgi vermeyen başlıklar geç cevap almanıza neden olacağı gibi bilgiye ulaşmayı da zorlaştıracaktır.
- Sorularınızı ve cevaplarınızı, kısaca bildiklerinizi özel mesajla değil tüm forumla paylaşınız. Bildiklerinizi özel mesajla paylaşmak forum genelinde paylaşımda bulunan diğer üyelere haksızlık olduğu gibi forum kültürünün kolektif yapısına da aykırıdır.
- Sadece video veya blog bağlantısı verilerek açılan konuların can sıkıcı olduğunu ve üyeler tarafından hoş karşılanmadığını belirtelim. Lütfen paylaştığınız video veya blogun bağlantısının altına kısa da olsa konu başlığıyla alakalı bilgiler veriniz.

Hep birlikte keyifli forumlar dileriz.


GEZENBİLİR TV

GEZENBİLİR'İ TAKİP EDİN

Forum istatistikleri

Konular
103,434
Mesajlar
1,517,913
Kayıtlı Üye Sayımız
172,080
Kaydolan Son Üyemiz
yusuf75

SON KONULAR



Geri
Üst