Türkiye Herkes İçin Spor Federasyonu

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan AYDURAN Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 0
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 11,517

AYDURAN

Zirve
Mesajlar
5,669
Tepkime Puanı
27
Yaş
49
Yer
İstanbul / Maltepe
[attachment=1]​



H.İ.S TARİHÇESİ



ULUSLAR ARASI HERKES İÇİN SPOR FEDERASYONU;

Kısa Tarihçesi:

Her bireyin spor yapma hakkı vardır, spor sosyo-kültürel gelişimde önemli bir unsurdur.Günümüzde rekreasyonel anlamda spor anlayışı giderek artmaktadır.Uluslararsı Herkes İçin Spor federasyonu 3.Nisan.1982 tarihinde Strazburg’da kurulmuştur. Avrupa konseyinin 24 Şubat 1983 tarihli toplantısında, Yönetim Kurulunu oluşturmuştur.Çalışma ofisleri de aynı şehirde yer almakatadır.Uluslarası Herkes İçin Spor Federasyonunda kullanılan resmi dil, İngilizce, Fransızca ve 1985 yılından beri Arapçadır.1987 yılında Bilbao’da toplanan genel kurul federasyonun yapısal durumunu belirlemiştir.

Mevcut Durumu(Görevi, Yönetim Merkezi, Üye Sayısı):

Uluslar arası herkes İçin Spor federasyonu, bireyleri, özel ve kamu kuruluşlarını aktivite bağlamında bir araya getirir ve federasyon bünyesinde aktif üye olabilmek için gerekli, aidatların yatırılması ön şartı vardır.İlk genel kurul 20 Ocak 1987 tarihinde Bilbao’da gerçekleştirilmiştir.7. genel kurul 23-26 Mayıs 2008 tarihinde Blankenberg’de yapılmıştır.

Organları ve Oluşum Şekilleri:

Başkan:

Başkanın görevleri, federasyon tüzüğü doğrultusunda kurulları toplamak ve bu kurullara başkanlık etmek,alınan kararların uygulanmasını denetlemek,üye federasyonların,kıtasal konfederasyonların,,ulusal ve uluslar arası federasyonların yükümlülüklerini yerine getirmelerini denetlemek,hukuksal davalarda federasyonu temsil etmek,federasyon adına gerektiğinde hareket etmek.

Uluslar arası Herkes İçin Spor Federasyonunun Kurulları;

1-Genel Kurul
2-Yönetim Kurulu
3-İcra Kurulu
4-Kıtasal veya Bölgesel Birlikler
5-Komisyonlar

Genel Kurul;

Aktif üyeler,kurucu üyeler ve onur üyelerinden oluşur.Sadece aktif üyeler oy kullanma hakkına sahiptir.

Yönetim Kurulu;

22 üyeden oluşur,İcra kurulu, Kıta başkanları, Danışmanlar ve Üyelerden oluşur. Yönetim kurulu en az yılda 1 kez veya başkanın çağrısı doğrultusunda gerektiği zaman toplanır.Toplanması için yarıdan bir fazla üyenin katılımı gerekmektedir.Yönetim kurulu üyeleri genel kurul üyelerinin gizli oyları ile 4 yıllığına seçilirler.Yönetim kurulu üyeleri gönüllü çalışırlar.

İcra Kurulu;

Başkan
1.Başkan yardımcısı
3Başkan Yardımcısı
Genel Sekreter
Genel Sekreter yardımcısı
Genel Muhasebeci
Genel Muhasebeci yardımcısından oluşur

Yönetim kurulu üyeleri sadece bir görevi üstlenebilirler.



TÜRKİYE'DE H.İ.S

GİRİŞ​

“Herkes İçin Spor” kavramı Avrupa Konseyi Spor Gelişim Komitesi tarafından sosyal durum, sınıf, ırk , özür ve engelliliklerine bağlı olmaksızın Spor yapmayı arzu eden herkesin serbest zamanlarını spor ile değerlendirmesi ve katılımının mümkün kılınması şeklinde tanımlanmıştır.

Bu tanım incelendiğinde, bir toplumda bulunan herkesin bu haktan faydalanması gerektiği; dolayısıyla şu veya bu şeklinde ihmal edilmiş toplum guruplarında da sporun yayılmasının ilke edinildiği anlaşılmış olacaktır. Örneğin, tutuklu ve suçlular her ne kadar belli bir süre için hürriyetlerinden mahrum iselerde eğitim, kültür ve spor haklarını muhafaza etmektedirler. Zira spor hakkı; eğitim, sağlık ve güvenlik hakları ile tanımlanan sosyal hak ve özgürlükler arasındadır. Ayrıca HİS sporun demokratikleşmesi ve mümkün olan en fazla sayıda insana bu hakkı sağlama idealine dayanır.

HİS, eğlence ve sağlığı kendi bünyesi içinde aynı zamanda gerçekleştirmeyi amaç edinmiştir. Spor kavramının Fransızca’da neşe anlamına gelen “de sport” kelimesinden türediği unutulmamalıdır. Neşe, eğlence ve oyunlar, kendisini geliştirmek gibi bir amacı olan sporcuyu motive eden asıl faktörlerdir. Bir başka gerçekte, HİS faaliyetlerinin fazla yorucu olmayan bir çaba, rahatlama ve eğlenme ilkesi doğrultusunda uygulandığı zaman en olumlu sonucun alınacağıdır.

Spor yapanların daha sağlıklı oldukları olgusundan yola çıkarsak, sporun yaygınlaştırılması yoluyla bir yandan gelen nüfus içindeki sağlıklı insan sayısının artması, öte yandan da genel toplum sağlığı ile ilgili standartların yükselmesi sağlanacaktır. Toplumdaki yetenekli sporcuların bulunup, çıkarılması, sporun yaygınlaşmasının bir diğer sonucudur. Böylece, His’in amaçları arasında yer alan daha çok elit sporcunun ortaya çıkartılması hedefine de katkı yapılması mümkün olacaktır.

Spor Herkes içindir; yaşı ve cinsiyeti ne olursa olsun, insanların eğlenmesi, kaynaşması, kendilerini iyi hissetmesi için iyi bir yoldur. Düzenli spor faaliyeti ister üst seviyede yarışarak ister parkta yürüyerek yapılsın, birey ve toplumu bir araya getirme, daha iyi bir yaşam kalitesi oluşturma ve sağlığı geliştirme açısından çok yararlıdır. HİS, serbest zaman faaliyetlerini herkesin faydalanacağı, hoşlanacağı, eğleneceği ve sağlığın koruyacağı derecede kolaylaştırmayı hedefleyen uluslar arası bir programdır.

1927’de Frederiko Gaelzer, Brezilya’nın güneyinde, Porto ;Alegre kentinde halka açık bir dekorasyon merkezi kurdu. Fiziksel eğitim ve spor alanında bir öncü olan Gaelzer, sokaklarda ve meydanlarda oyunlar, kültür ve spor şenlikleri düzenliyordu. Ozamana kadar ise bu tür faaliyetler, okul ve kulüp gibi kapalı yerlerde yapılmaktaydı. Aslında bu gelişmeye yol açan Brezilya kentlerinin boş arsalarında bir süreden beri oynanan futbol maçlarıdır. Gaelzerin getirdiği yenilik fiziksel faaliyetleri kural ve normlara bağlamak ve yarışmadan çok katılıma önem vermektedir. 1923 yılında Sao Paolo da ilk kez bir büyük kent merkezinde yapılan koşu bugünde sürmektedir ve uluslar arası boyut kazanmış durumdadır.

1​

19.ncu yüzyılda popüler cimnastik, İskandinavya ve Almanya’ da hükümetler tarafından büyük destek görmüştür. 1920 li yıllarda Alman halkı Weimar hükümeti tarafından spor yapmaya teşvik edilmiştir. 1931’de Sovyetler Birliği, “Çalışma ve Savunmaya Hazır Olma” adı altında fiziksel eğitimi amaçlayan bir programı uygulamaya koydu. Endonezya’da rekreasyona dayanan kitle sporu, foklorüde içeren ve birkaç kuşak geriye giden bir kültür geleneğine dayanmaktadır.

“Herkes İçin Spor” ifadesinin ilk defa 1966 yılında Avrupa konseyi tarafından gündeme getirildiğini görüyoruz. Yüz yıllardır spor, ciddi zamanlar dışında kalan boş vakitlerin değerlendirilmesinin amacı olarak görülüyordu. Ancak, 20.nci yüzyılın başından itibaren uzmanlar tarafından daha ciddi bir aktivite olarak görülmeye başlanmıştır. Avrupa konseyi bu kelimenin anlamını genişletmeye çalıştı, onu kendi evrensel karakterinin bir parçası olarak gördü. 1975’ten itibaren UNESCO’da spor konusunda aktif bir rol oynamaya başladı. Nitekim 1980’de “ Bütün Dünya İçin Spor Programı” (Sport for all programmes Throughout the world) adlı bir rapor hazırlanmıştır. Bu sporun amacı, spora olan ilgiyi artırarak bireylerin yaşam düzeyleri ve sosyal faaliyetlerinin kalitesini yükseltmek onları suç işlemek gibi olumsuz eylemlerden uzaklaştırmaktır.

İsveç’te 1974-1975 yıllarında başlayan “ tatil boyunca spor” (Ttrim Durink The Holidays) kampanyasını 1976’da İspanya’nın aileye yönelik ve Belçika’nın özellikle 50 yaşın üstündekileri hedef alan etkinlikleri izledi. Batı Almanya’da “Trim Dich” adlı dizi faaliyetler başlatıldı.Bu verilere dayanarak, “ Herkes İçin Spor” hareketinin sadece bugüne özgü bir olay olmayıp geçmişten devralındığını, ancak sistemli bir hale getirilişinin oldukça yeni olduğunu söyleyebiliriz.

TÜRKİYE’DE HERKES İÇİN SPOR

“Herkes İçin Spor” düşüncesine. 1923 ve 1937 senelerinde yapmış olduğu konuşmalarında değinen Atatürk, Türk spor hareketini yönetenlerin ve spor bilincini yükseltmeye çalışanların her yaştaki Türk için beden eğitimini sağlaması gerekliliğinden söz etmiştir. Bu düşünce, günümüzün “Herkes İçin Spor” anlayışının çok önceleri Atatürk tarafından ifade edilmiş olduğunu göstermektedir.

Fiziksel egzersizlerin yaşam kalitesi, sağlığın korunması ve geliştirilmesi açısından oluşturduğu değer, tüm dünyada kabul edilen bir gerçektir. Birçok ülkede olduğu gibi Avrupa Konseyine üye ülkelerde de spora katılımı teşvik etmek üzere 1960 lı yıllardan beri yoğun bir çalışma sürdürülmektedir. Bu çalışma, her yaştan ve her kesimden bireyleri yaş, cinsiyet, ırk, sosyal yapı ve becerileri ne olursa olsun serbest zamanlarında bir tür bedensel etkinlik yapmayı motive etmeyi amaçlamaktadır. 1982 Anayasasının 59’ncu maddesinde “Devlet, her yaştaki Türk vatandaşlarının beden ve ruh sağlığını geliştirecek tedbirleri alır. Sporun kitlelere yayılmasını teşvik eder.” Denmektedir. Yıllar boyu gerek bazı federasyonların gereksede bazı gönüllü kuruluşların çalışmaları şeklinde organize edilen Herkes İçin Spor faaliyetlerinin kurumsallaştırılması gereği 8-11 Mayıs 1990 tarihinde yapılan Spor Şurasında tekrarlanmış ve 12 Haziran 1990 tarihinde ülkemizde Herkes İçin Spor Federasyonu resmen kurulmuştur.

2​

HERKES İÇİN SPOR FEDERASYONU

Herkes İçin Spor Federasyonunun Kuruluş amacı; yaş, cinsiyet ve sosyal statülerine bakmaksızın tüm vatandaşlarımızın gelenek ve göreneklerine saygı göstererek, ekonomik gelişim, kültürel zenginlik ve spor etkinliklerine katılımlarına destek olmak, bu alanda ilgili kişi ve kurumlarla gerekli iletişim ve iş birliğini gerçekleştirmektir. Buna göre Herkes İçin Spor Federasyonunun amaçlarını Karşılıklı anlayış içerisinde insanlarımızı bir araya getirerek bireyin kendini geliştirmesine olanak sağlamak.
• Herkes için spor düşüncesini yaygınlaştırmak amacıyla sempozyum, konferans, bölgesel ya da uluslar arası seminer gibi etkinlikleri düzenlemek, düzenlenmesine yardımcı olmak.
• H.İ.S Animatörlerine eğitim düşüncesinden hareketle bu alanda kurs, seminer ve hizmet içi eğitim düzenlemek.
• H.İ.S fikrini geliştirme ve ilerlemesine destek sağlamak.
• H.İ.S sponsorluğunu geliştirmek ve hızlandırmak amacıyla çalışmalar yapmak.
• H.İ.S uygulamasına adapte edilmiş bilimsel araştırmaları hızlandırmak, desteklemek ve yönetim alanında yönlendirmek.
• H.İ.S aktivitelerini artırmak için kitle iletişim araçlarını aktif hale getirmek ve işbirliği içine girmek.
• H.İ.S çerçevesinde yapılacak bütün etkinliklerde ilgili federasyonlarla işbirliği içine girmek.
• Bilinen serbest zaman değerlendirme ve spor türlerine yenilerini eklemek amacı ile araştırmalarda bulunmak.
• Bölgesel ve uluslararası etkinliklere katılarak bu alanda yapılan çalışmaları, yapılan yeni uygulamaları ilgililerin hizmetine sunmak.
• Etkinlikler sırasında vatandaşlarımızın ilgisini çekmek ve spor alışkanlığını kazandırmak için maddi ve manevi ödüller dağıtmak.
H.İ.S FEDERASYONUNUN İLKELERİ
• Her yaştaki insana hitap edebilir.
• Yapılacak bütün etkinliklerde H.İ.S anlayışı oluşturur ve geliştirir.
• Çok sayıda insanın H.İ.S faaliyetlerine katılmaları için önlem almak
. Vatandaşın yaşam kalitesinin artırılmasını sağlamak.

HEDEFLERİ :

Spora katılan bireylerin sayısal artışının sağlanması
Spora katılımın sosyal ve bedensel yararlarının tanıtılması,

1. Ülkemizde spora Eğillimin ve katılımın boyutlarının araştırılması,
2. Spora katılımda yardımcı olacak rekreasyon liderlerinin eğitimlerinin sağlanması.

His Federasyonu bünyesindeki kurulların oluşumu ve görevleri, 22 Kasım 1993 gün ve 21766 sayılı resmi gazetede yayımlanan Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü Spor Federasyonlarının teşkilatı, çalışma, görev, yetki ve sorumluluk yönetmeliğine uygun olara yürütülür. HİS Federasyonu; Dünya Herkes İçin Spor Federasyonu FISPT’nin ve Avrupa Herkes İçin spor Federasyonu UESPT’nin üyesidir.

3​

TÜRKİYE’DE HERKES İÇİN YAŞAM BOYU SPOR FELSEFESİ

Bu bölümde, Herkes İçin Yaşam boyu spor felsefesinin 5 yıllık kalkınma planları içindeki ele alınış tarzı, bu etkinliğin ülkemizde düzenli uygulanamamasının eğitimle ilgili sebepleri, kaliteli bir eğitim için öneminin ve bu alanda yetişen eğiticilerin liderlik özellikleri incelenecek ve konuyla ilgili yapmış olduğumuz çalışmanın bulguları tanıtılacaktır. Bunların yanında, halen Türkiye’de uygulanan Gençlik Kamplarının durumunun gözden geçirilmesi ve HİS Federasyonu İl Temsilcileri üzerinde yapılan çalışmalara ait bulguların ortaya konması da hedeflenmiştir.

Daha önce de belirttiğimiz gibi” Herkes İçin Spor” düşüncesi yurdumuzda Atatürk ile başlamıştır.Spor faaliyetlerinin topluma yayılmasında ikinci büyük adım, 3530 Sayılı Beden Terbiyesi Kanunu” ile atılmıştır. Nitekim adı geçen kanunun 4. maddesinde, “Gençler için kulüplere girmek ve boş zamanlarında beden terbiyesine devam etmek mecburidir. Hangi yaştaki vatandaşların, ne kadar müddetle ve hangi mevsimlerde spor mükellefiyeti altında bulunacakları ve ne gibi müesseselerde spor hareketlerinin uygulanması gerekeceği İcra Vekilleri Heyeti’nce tayin olunur.” Denilmektedir.
Aynı kanunun 13.maddesi ise şöyledir. “ Mektep ve kışla dışında elli ve daha çok beden terbiyesi mükellefiyeti çağında yurttaş bulunan köy, kasaba, şehir ve münferit mahallerde kulüp, elliden az yerlerde spor grupları kurulur. Beden Terbiyesi mükellefiyeti çağında yurttaş sayısı beş yüzden fazla olan kasaba ve şehirlerde her kulübe beş yüzden fazla ve iki yüzden noksan düşmemek şartı ile kasaba ve şehir kulüpleri tesis olunabilir. Bu kulüplerin ve grupların imkan ve lüzumuna göre tesisi ve kulüplerin bu kanun hükümlerine göre, tevhidi, tefriki ve feshi genel direktörlüğün göstereceği lüzum üzerine icra vekilleri heyetince kararlaştırılır.
Görüldüğü gibi iki maddede de zorlama söz konusudur.Unutmamak gerekir ki, spora katılım zorlama ile değil, aksine, birtakım idari önlem, sosyal etki ve kampanyalarla toplumun sporun bir sosyal olgu olduğunu benimsemesi yoluyla olur. Zaten bu maddeler Anayasa Mahkemesi’nin 3.11.1964 tarih ve 1964/66 sayılı kararı ile iptal edilmiştir.
3530 Sayılı Kanun’un sporun topluma yaygınlaştırılması fikri paralelindeki bir maddesi de 21. maddedir. Bu madde de aynen şöyle denilmektedir: “ Memur ve işçi sayısı 500’den fazla olan müesseseler, fabrikalar, ticaret evleri ve sair kurumlar kendi memur ve işçilerine beden terbiyesi yaptırmak için genel direktörlüğün teklifi ve istişare heyetinin kararı üzerine İcra Vekilleri Heyeti tarafından verilecek karara göre Jimnastik salonu, spor alanı, yüzme havuzu ve sair gibi tesisleri yapmaya ve uzman beden terbiyesi öğretmeni veya antrenörü tutmaya mecburdurlar. “ Bu madde 3289 Sayılı “Beden Terbiyesi ve Spor Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun” ile tekrar edilmiştir. Bu defa cezai müeyyide de getirilmesine rağmen her iki kanunun belirtilen bu maddelerinin amacına ulaştığı söylenemez. Bu hususu altını çizerek belirtmek gerekir.

4​

Bilindiği gibi, 1963 yılından itibaren ülkemizde planlı kalkınma dönemine girilmiştir. Bu sebeple kalkınma planlarında sporun topluma yaygınlaştırılması konusunda nelerin hedeflendiğine bir göz atmak yerinde olacaktır. Birinci Beş Yıllık Kalkınma Planı’nda beden eğitimi ve sporun gerektiği şekilde yer almadığını görüyoruz. İkinci Beş Yıllık Kalkınma Planı’nda ise şu hususlara yer verilmiştir.

1. Sağlam ve sıhhatli bir kuşak yetiştirilmesinde spor, ana eğitim araçları arasında kabul edilmelidir.
2. Devletin sporla ilgili faaliyetleri, sporu topluma yönelten, okul ve halk sporuna öncelik veren bir nitelik kazanacaktır.
3. Ağırlığın, seyir sporu yerine kitle sporuna verildiği bir yatırım politikası izlenecektir.
4. Spor kulüplerinin çok sayıda kişiye hizmet veren kuruluşlar haline getirilmesi teşvik edilecektir.

Üçüncü Beş Yıllık Kalkınma Planı’nda da sporun topluma yaygınlaştırılması konusunda hedeflenenleri şu şekilde sıralayabiliriz:

1. Spor faaliyetlerine katılmanın yaygınlaştırılmasında eğitim kurumları etkili bir araç olarak görülmüştür. Bu sebeple okul içi beden eğitimi ve spor faaliyetlerine önem verileceği ve gerekli tedbirlerin alınacağı ifade edilmiştir.
2. Spor tesislerinin yapımında çok yönlü kullanım esas alınacak, mevcut spor tesislerinden öncelikle geniş halk kitlelerinin, amatör sporcuların ve öğrencilerin faydalanması sağlanacaktır.
3. Öncelikle çok sayıda kişinin katılabileceği atletizm,yüzme ve Cimnastik gibi temel spor dalları, güreş ve diğer ananevi spor faaliyetlerinin geliştirilmesine ağırlık verilerek desteklenecektir.

Dördüncü Beş Yıllık Kalkınma Planı’nda önceki iki plandaki görüşlerin aynen tekrar edilmiş olduğunu görüyoruz. Yalnız ilave olarak “ toplu iş yerlerinde ve Yerleşme merkezlerinde spor merkezlerinin kurulması ve her yaştaki fertlere spor imkanlarının verilmesi” hususu belirtilmiştir. Nihayet Beşinci Beş Yıllık Kalkınma Planı’nda da şu hususlara yer verilmiştir.

1. Beden Eğitimi ve sporun yaygınlaştırılması ve amatör sporun teşviki esastır.
2. Kitle sporuna önem verilecek ve bunun için gerekli şartlar hazırlanacaktır.
3. Şehir imar planlarının hazırlanmasında spor alanlarına ve yeşil sahalara ağırlık verilecek; mevcut planlarda bu maksatla tahsis edilmiş yerlerden süratle istifade edilebilmesi için gerekli çalışmalar yapılacak ve uygulanacaktır.
4. Okullarda spora ve spor eğitimine ağırlık verilecek,
5. Spor tesisleri süratle tamamlanacak ve yaygınlaştırılacak,
6. İş yerlerinde beden eğitimi yapılması sağlanacaktır.


Kalkınma planlarında resmi hedefler açıkça belirlenmesine rağmen, hedeflenenlerle uygulananlar arasında farklılıkların olduğu çok açıktır. Buna rağmen “ Herkes İçin Spor” konusunda bazı çalışmaların yapıldığını da belirtmek gerekir. Nitekim 1976’da Gençlik ve Spor Bakanlığı ilgili herkese ulaştırılmak üzere “Sportlandia” senaryosunu Fransızca dan dilimize çevirmiştir. “Sportlandia”,
farklı ülkelerdeki uygulamalarda kullanılabilecek standart bir “Herkes İçin Spor” tipidir. Bu çalışma Avrupa konseyi kültürel kalkınma ve okul dışı komitesinin stras bourg ‘da Benito Castejon Paz tarafından sunulan “Herkes İçin Sporun Gelişmesi ve spor siyasetindeki tercihlerin rasyonalizasyonu “ konulu çalışmadır. Gençlik ve Spor Bakanlığı bu tip çalışmalarını daha sonra da yürütmüştür.

5​

Her yaşta spor yapmanın önemini duyurmak için TRT Ankara televizyonu deneme yayınlarına başlamış, sohbet ortamları gerçekleştirmiştir. Her yaşta Beden Eğitimi ve Spor konusunu işlediği bu sohbetler “Yaşam Boyu Spor” sloganının da doğmasına neden olmuştur. Seksenli yıllarda, ülkenin çoğu yörelerinde halk koşusu gibi etkinlikler popüler olmaya başlamıştır.

ABD’de kalp dolaşım rahatsızlıklarından ölüm %45 leri geçmektedir. Bu ülkede sağlıklı bir kuşağın varlığından bahsetmemiz mümkün değildir. 1980’lerden itibaren, ABD’de kalp ve dolaşım rahatsızlıkları ile ona eşlik eden aşırı şişmanlık, hareketsizlik, yüksek tansiyon, stres hastalıklarına çözüm aranmaya başlandı. Tıbbı çalışmaların sonuçlarını kitle iletişim araçlarıyla çok geniş kitlelere ulaştırarak ve eğitimde beden eğitiminin rolünü artırarak toplumun yaşam felsefesini değiştirmeye çalıştırdılar.

“Herkes için Spor “ felsefesi, eğitim ile yediden yetmiş yediye kadar her yaştaki insanın yaşam kalitesini artırmayı, çocukluk çağından itibaren doğru beslenmeyi, vücudunu doğru kullanmayı, doğru değerleri yaşam felsefesi olarak benimseme özelliklerini geliştirmeyi hedefler. Ayrıca sigara ve alkol gibi zararlı alışkanlıklardan uzak durma, daima aktif yaşam tarzını benimseme, aile ve toplum ile uyum içinde olma gibi değerlerde kazandırılmaya çalışılır. Ailede başlayan bu alışkanlıklar okul çağında gelişir. Bu sebeple sağlıklı yaşam ve egzersiz konusunda kişilerin, ailelerin, eğitimci ve yöneticilerin bilinçli olması çok önemlidir.

Herkes İçin yaşam boyu spor eğitiminin kalitesi ve gelişimindeki etkenleri değerlendirerek toplumsal ve bireysel hedeflere ulaşmamızı etkileyen faktörleri incelememiz gerekir.(Şekil 1-2) sağlıklı bir neslin oluşmasında devletin spor politikası ve ekonomik faktörler en belirleyici etkenlerdir. Yetişmiş yöneticilerin spora bakış açısı, sağlıklı yaşam kalitesi konusunda bilinçlilik düzeyi, okul veya işyeri organizasyonlarının önemini, kalitesini ve katılım düzeyini belirleyen sebeplerden başlıcalarıdır. Örneğin sporu sevmeyen bir okul müdürünün öğrenciler ve öğretmenler üzerinde teşvik edici etkisi olmaz. Tam aksine katılımcıların güdülenmesini olumsuz etkileyecektir.

Devletin spor politikası aynı zamanda yatırım, yaygın ve örgün eğitimin gelişmesinde de önemli rol oynamaktadır. Aktif yaşam tarzının toplumda benimsenmesinde kitle iletişim araçlarının ve eğitimin rolü şüphesiz çok büyüktür. Toplumun içki, sigara, beslenme, temizlik,sağlık konularında bilinçlendirilmesi, devletin başlıca görevidir. Yerel yönetimlerin sağlıklı yaşam kalitesini artırmada yaptırım ve yatırım hizmetlerini sunması gerekir.

Gelişmiş toplumlarda yerel yönetimlerin bu konuda büyük çabalar sarf ettiğini görmek mümkündür. Amerika ve Avusturalya daki yerel yönetim kapıları en belirgin örneklerdendir. Bu ülkelerdeki düzenli spor yapma alışkanlıklarına baktığımızda % 40 lardan daha yukarı olduğunu görürüz. Adı geçen ülkelerdeki kitle iletişim araçlarının rolüne ve “aile, okul ve yönetici “ üçgenine bakınca ulusal bir spor politikasının varlığını hemen görürüz.

6​

Bir ülkenin genel yaşam tarzı hareket ve egzersizin gerekliliğini vurgulamaktan uzaksa ve halkı spor konusunda yeterince bilinçlenmemişse, o ülkenin olimpiyatlara da talip olmaması gerekir. Nitekim gerek Avusturalya, gerekse ABD’de olimpiyatlardan çok önce halka sporu sevdirme ve olimpizm aşkı kazandırma hedeflenmiştir. Sağlıklı yaşam felsefesi benimsenmeden olimpiyatlardan bahsetmek mümkün değildir.

Herkes için sporu amaçlayan bir eğitim programında toplum kalite ilkesi (Şekil 3) yaygın ve örgün eğitim yoluyla sağlanır. Eğitimde yapılan hizmetlerin ürünleri geç alınır, ama kalıcıdır. Örgün eğitim olarak okul öncesinden başlayarak eğitimin bütün kademelerinde sağlıklı yaşam felsefesini geliştirmek gerekir. Burada personel eğitimi çok önemlidir. Hizmeti sunacak yönetici ve eğiticilerin bilinçli olmaları, doğru liderlerin seçilmesi grup dinamiğini artıracaktır. Eğiticilerin sorumluluklarının farkında olması, yeni gelişmeleri yakalanması, çerçeveye uyumlu, öğrenme ve gelişmeye açık, insani iletişimleri güçlü ve yaptığı işte başarılı gerçek liderler olmaları, bu kişilerde aranan en önemli özelliklerdir. Bunların gerçekleştirilmesinde devletin güçlü bir spor ve sağlık politikası, aynı zamanda yaptırım uygulayıcı ve denetleyici bir rolü bulunmalıdır (Şekil 4)

“HİS Lideri”, Rekreasyon Lideri” veya “Beden Eğitimci” gibi ünvanlardan hangisini kullanırsak kullanalım, bu kişilerin genel kültür bilgisi dışında, herkes için yaşam boyu spor ve sağlık ilişkisi konusunda da bilgi sahibi olması gerekir.
Genel kültür bilgisinin içerikleri

1. Araştırıcı, yapıcı ve üretken bir kişiliğe sahip olabilme,
2. Kişi ve toplum sorunlarını kavrayabilme,
3. İnsan haklarına, milli,manevi ve kültürel değerlere saygılı olma,
4. Demokratik yaşam biçimini benimseyebilme,
5. Türkçeyi açık, anlaşılır ve yalın biçimde kullanabilme,
6. Doğa, çevre ve tarihi değerlere duyarlı olabilme,
7. Serbest zamanı değerlendirebilme,
8. Güvenilir, disiplinli ve liderlik özelliğine sahip olabilme,
9. Teknolojik araç ve gereçleri kullanabilme,
10. Fiziksel, zihinsel ve ruhsal yönden sağlıklı olabilme,
11. Kendisi ile barışık, eleştiriye ve özeleştiriye açık olabilme,
12. Yaratıcılık, estetik ve mizah duygularına sahip olabilme,

Herkes için yaşam boyu spor ve sağlık ilişkisi hakkındaki bilginin içerikleri

1. Sağlıklı yaşam ve sporun insan gelişimi açısından önemini açıklayabilme,
2. Spor branşlarının kural, teknik ve taktiklerini uygulayabilme,
3. Egzersiz ve spor ile ilgili tesis, araç ve gereçleri kullanabilme,
4. Spor etkinliklerinin yürütülmesinde çevre ve imkan ve kaynaklarından yararlanabilme,
5. Spor ve egzersizde ilk yardım ve sağlık ile ilgili ilkeleri uygulayabilme,
6. Spor ve egzersizle ilgili yenilik ve gelişmeleri uygulayabilme,
7. Düzenli, sağlıklı ve sürekli spor yapma bilincini kazanabilme,
8. Egzersizi biyolojik, mekanik ve psikolojik yönleriyle değerlendirebilme,
9. Sporun estetik, dans ve ritm yönlerini uygulayabilme,
10. Spor ve egzersizi eğlendirici hale dönüştürebilme,
11. Spor ile ilgili ölçme ve değerlendirme tekniklerini kullanabilme,

7​

1. Düzenli beslenme, üstün yaşam kalitesi özelliklerini benimseme ve uygulayabilme,
2. Her yaş gurubuna uygun egzersiz programları hakkında bilgi sahibi olma,
3. Zindelik ve sağlık testlerini doğru uygulama ve değerlendirebilme,
4. Yaşam boyu spor anlayışını sevme ve benimseme,
5. Farklı düzey ve durumlara göre rekreasyon faaliyetleri düzenleyebilme,
6. Grup dinamiği ve psikolojisine sahip olma,
7. Öğrenci sorunlarına duyarlı olma ve çözümü için çalışabilme,
8. Özel eğitim konusunda bilgi ve beceriye sahip olma, bu konuda ihtiyacı olan öğrencilere gerekli rehberliği yapabilme,

HERKES İÇİN SPORUN EĞİTİMDEKİ YERİ VE GENÇLİK KAMPLARI

Toplum yaşamında serbest zamanın giderek artması, yetişkin eğitiminin önem ve kapsamına yeni bir boyut getirmiş, boş zamanın dinlenme ve eğlenmenin yanı sıra öğrenme amaçları içinde kullanılması imkanı doğmuştur. Serbest zamanı değerlendirmeyi kamuoyunda tanıtacak kurumların başında halk eğitimi kurumları gelmektedir; çünkü bu etkinlik, halk eğitiminin amacı ve görevidir
Gençliğin kendisine ve toplumuna yabancılaşmasının bir görüntüsü olan gençlik sorunları, Türkiye’de planlı kalkınma döneminde ele alınmaya başlamıştır. Tüm dünya önemini özellikle 1968 yılından itibaren duyuran gençlik olayları, bu olguya daha bilinçli olarak bakmayı gerektirmektedir. Gençlik için öngörülen diğer toplumsal hizmetlerin yanı sıra, toplumun bu dinamik kesiminin serbest zamanının da iyi değerlendirilmesi gerektiği üzerinde durulmaya başlanmıştır.
Türkiye’de serbest zamanın öneminin giderek anlaşılması sonucunda 1969 yılı programında açılması öngörülen “ Gençlik ve Kültür Merkezleri” nin ilki aynı yıl Ankara’da uygulanmaya geçirilmiştir. Gençlik ve kültür merkezlerinin hedefleri, büyük şehirlerde yaşayan gençlere serbest zamanlarını değerlendirecek sporsal, kültürel ve sosyal faaliyetlerde bulunabilme imkanını sunmaktır. Bütün şehir gençliğe açık olacak bu kuruluşların kitaplık, sinema, tiyatro, konser, TV ve benzeri sosyal, kültürel ve sporsal faaliyetleri organize edebilecek kapasitede olmasına özen gösterilmektedir.
1971 yılı programı, bu merkezlerin işlevleri ve hizmet sunacağı kesimin belirlenmesi konularının doğrudan Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından üstlenilmesi öngörülmüştür. 1983’te GSB ve MEB’in birleşmesiyle Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığına bağlanmış olan bu merkezlerin adı da değiştirilerek sadece’ Gençlik Merkezleri’ olarak belirlenmiştir. Bu merkezler, 2 Mart 1989 tarihinde MEGSB’ nden ayrılarak Başbakanlık’a bağlanan Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğünün bir birimi olarak hizmet vermektedir.

Milli Eğitim Temel Kanunu’nda bu birimlerin genel amacı, “ Beden bakımından dengeli ve sağlıklı bir biçimde gelişmiş bir kişiliğe ve karaktere sahip, yapıcı, yaratıcı ve verimli kişiler yetiştirmemek” olarak yer almıştır; ayrıca, “ yaygın eğitim” başlığı altında serbest zamanları iyi bir biçimde değerlendirme ve kullanma alışkanlıkları kazandırma özel amacına da yer verilmektedir. Bu gelişim çizgisinde 1982 Anayasası’nın 58 ve 59. maddelerinde “ Gençliğin korunması ve yetiştirilmesi” ile “ sporun geliştirilmesi” görev ve sorumluluğu devlete verilmiştir.

8​

Çocuk ya da gencin serbest zamanının iyi bir biçimde değerlendirilmesi yasa ile örgün eğitim kurumlarına görev olarak verildiği halde, bu görev, çeşitli sebeplerle yeterince yerine getirilmemektedir. Bu amacın gerçekleştirilmesinde okul dışındaki kurumlara da gereksinim vardır. Gençlik merkezleri bu kurumların başında gelmektedir.

1984-1985 yılından sonra hızla yaygınlaştırılan gençlik merkezlerinin sayısı 1989 yılı itibarıyla 63’ e ulaşmıştır. Bu merkezlerin çok büyük bir kısmı, gerekli alt yapı yatırımları yapılmadan ve istihdamına gereksinim duyulan yetişmiş insan gücü sağlanmadan açılmıştır. Özellikle son yıllarda açılanlar, ileride Milli Eğitim Gençlik ve Spor Müdürlüğüne sağlı olarak hizmet vermek üzere, Beden Terbiyesi Genel Müdürlüğünün tesislerinde ya da başta okullar olmak üzere herhangi mevcut bir kurumun himayesinde kurulmuşlardır. Gençlik merkezlerinin büyük bir kısmı, asgari ölçülere uygun bina, araç ve malzeme, açık alan gibi alt yapı olanakları ile uzman ve yetişmiş personele ya sahip değildir ya da bunlar çok yetersizdir. Bununla birlikte, 1988 yılından itibaren gençlik merkezlerinde “ psikolojik danışma ve rehberlik” hizmetleri için sosyal hizmet uzmanlarının istihdam edilmeye başlanması, yetişmiş insan gücünden yararlanma konusunda atılmış önemli bir adımdır.

Gençlik merkezlerinin sayı olarak da yeterli olduğu söylenemez. Sadece Londra ve sınırları içerisinde 70’in üzerinde merkez bulunurken, Türkiye’de ise toplam 63 örneğin mevcudiyeti dikkate alındığında bu konudaki sayısal yetersizlik daha iyi anlaşılabilir.

Ankara’da Çankaya (1970) ve Yenimahalle (1508) Gençlik Merkezleri’ne kayıtlı genç sayısı yaklaşık 3500 kişidir. 12-24 yaş grubundaki gençlerin DIE verilerine göre Ankara için 1988 yılı tahmini sayısı, 402 296 erkek ve 339 046 bayan olmak üzere toplam 741 342’dir. Ankara il merkezinde yaşayan bu kadar büyük bir kitleye karşılık gençlik merkezlerinin sadece 3500 kayıtlı gence hizmet götürülmesi, serbest zamanın değerlendirilmesi konusunda gençlere verilen hizmetin yetersiz olduğunu göstermeye yeterlidir.

ULUSAL GENÇLİK KAMPLARI

Ulusal gençlik kampları, gençlerin enerjilerinin gönüllü olarak toplumsal kalkınma projelerine kanalize edilmesini sağlamayı amaçlamıştır. Bu enerji yurdumuzun dört köşesinde çeşme, asma köprü, okul ve benzeri yüzlerce eserde anlam bulacak ve yöre insanlarının bellek ve yüreklerinde tarifsiz izler bırakacaktır. Çünkü o eserlerin tümünde gençlerin yani çocukların, belki büyük bir usta inceliğinde olmayan, fakat sevgi dolu gayretleri, alın terleri ve el emekleri olacaktır.

Bununla birlikte kampların temel amacı gençlerin salt iş gücünden yararlanmak değildir. Yapılacak olan çalışmalar, ülkemizin geleceği olan gençlerin, üretken ve renkli bir atmosfer içinde ülkesiyle buluşmasını hedeflemektedir. Ulusal gençlik kampları ülkemizin değişik bölgelerinden gençleri bir araya getirerek, hoşgörü ortamı içinde, aralarında güçlü dostluk bağları kurmalarını sağlayacaktır.

9​

Bu kazanımlara paralel olarak sağlıklarını koruma ve geliştirmeye yönelik spor faaliyetlerini tanıma, uygulama ve geniş halk kesimlerine aktarma fırsatını da bulacaklardır.

Türkiye’de “ Herkes İçin Spor” felsefesi kanunlarla iyi irdelenmiş olmasına rağmen, uygulayıcılar tarafından istenilen seviyeye getirilememiştir. Ayrıca toplumun büyük bir kesimi hala egzersizin yararları konusunda bilinçli değildir. Hatta eğitim kurumlarımızda bile, spora ayrılan vakit iyi değerlendirilemeyen zaman olarak nitelendirilmektedir. Bu sebeple sağlıklı, üretken ve kendisiyle barışık bir toplumun oluşması için aşağıdaki önerilerin ele alınmasına ihtiyaç vardır.

1. Kitle iletişim araçları ile toplum aydınlatılmalı ve halkı düzenli egzersize teşvik edici programlar yapılmalı,
2. Yaygın ve örgün eğitimlerle halkın bilinçlenmesi sağlanmalı,
3. Ülkemizin yaşa sağlı spor yapma alışkanlıkları, istekleri istatistiksel olarak belirlenmeli,
4. Tesis ve uygulama açısından özel sektör denetlenmeli, bilinçlendirilmeli ve özendirilmeli,
5. HİS Federasyonu’nun aktiviteleri daha kalıcı olmalı, 3-4 ayda bir yapılan etkinlikler yerine insanlara alışkanlıklar yaratacak etkinlikler planlanmalı,
6. HİS temsilcileri aktivite ve yaratıcılığı seven, bilgili, yeniliğe açık, spordan zevk alan kişilerden oluşmalı,
7. Yörelerdeki geleneksel aktiviteler öne çıkarılmalı,
8. Sağlık, egzersiz ve verimlilik konusunda üniversitelerde yüksek lisans, doktora ve proje çalışmalarına ağırlık verilmeli,
9. Seminer.sempozyum ve video çalışmaları düzenlenmeli,
10. Kitap ve broşür çalışmaları için teşvik edici ödüller konulmalı,
11. Bu tür organizasyonları yönlendirmek ve değerlendirmek için bilim adamlarından oluşan bir eğitim komisyonu kurulmalı,
12. Kalp Vakfı, Sigarayla Savaşanlar Derneği gibi kuruluşların her konuda aktiviteleri desteklenmelidir.



H.İ.S SÖZLERİ

1- HER ZAMAN HER YERDE SPOR YAP

2- SPORUN DİLİ, DİNİ, YAŞI, CİNSİYETİ VE MİLLİYETİ YOKTUR

3- NERDE SPOR VAR ORDA SAĞLIK VE ZİNDELİK VAR

4- SAĞLIKLI YAŞAM, SPOR YAPMAKLA GERÇEKLEŞİR

5- SPOR SAĞLIK, ZİNDELİK VE MUTLULUKTUR

6- KENDİ SAĞLIĞIN İÇİN SPOR YAP

7- SPORUN YERİ VE YAŞI YOKTUR

8- DİNÇ VE SAĞLIKLI KALABİLMEK İÇİN SPOR YAP

9- GÜZEL VE GENÇ KALMAK İSTİYORSAN SPOR YAP

10- KENDİNİN, AİLENİN VE ÜLKENİN SAĞLIKLI OLMASI İÇİN SPOR YAP VE YAPTIR.



www.his.gov.tr
 

Etiketler
Gezenbilir bilgi kaynağını daha iyi bir dizin haline getirebilmek için birkaç rica;
- Arandığında bilgiye kolay ulaşabilmek için farklı bir çok konuyu tek bir başlık altında tartışmak yerine veya konu başlığıyla alakalı olmayan sorularınızla ilgili yeni konu başlıkları açınız.
- Yeni bir konu açarken başlığın konu içeriğiyle ilgili açık ve net bilgi vermesine dikkat ediniz. "Acil Yardım", "Lütfen Bakar mısınız" gibi konu içeriğiyle ilgili bilgi vermeyen başlıklar geç cevap almanıza neden olacağı gibi bilgiye ulaşmayı da zorlaştıracaktır.
- Sorularınızı ve cevaplarınızı, kısaca bildiklerinizi özel mesajla değil tüm forumla paylaşınız. Bildiklerinizi özel mesajla paylaşmak forum genelinde paylaşımda bulunan diğer üyelere haksızlık olduğu gibi forum kültürünün kolektif yapısına da aykırıdır.
- Sadece video veya blog bağlantısı verilerek açılan konuların can sıkıcı olduğunu ve üyeler tarafından hoş karşılanmadığını belirtelim. Lütfen paylaştığınız video veya blogun bağlantısının altına kısa da olsa konu başlığıyla alakalı bilgiler veriniz.

Hep birlikte keyifli forumlar dileriz.


GEZENBİLİR TV

GEZENBİLİR'İ TAKİP EDİN

Forum istatistikleri

Konular
103,435
Mesajlar
1,517,931
Kayıtlı Üye Sayımız
172,085
Kaydolan Son Üyemiz
Ertuğrul Ocaktan

Çevrimiçi üyeler

SON KONULAR



Geri
Üst