altugg
Altuğ Gürkaynak
Arkadaşlar merhaba, uzun süredir gezenbilir'de yazamamıştım. Devamsızlığım için özürlerimi sunuyorum
Bizim kamp keyfi ekibi durmadı geziyor, etkinliklere katılıyoruz. En son da Uludağ Kocayayla'da bir kamp yapıp, peşinden Gelemiç Köyü Şenliğine katıldık.
Görüp yaşadıklarımızı blogumuzda yazdık. Tamamını buraya yazıp ilgilenmeyenleri sıkmayacağım ama dilerseniz devamını şuradan okuyabilirsiniz: kampkeyfi.com/uludag-kocayayla-kampi-ve-gelemic-koyu-senligi/
Sıcak başlayan Mayıs ayının getirdiği canlılıkla sırt çantalarımızı yere koymadan hemen bir kamp daha yapalım dedik ve bu sefer ekipten Hakan’la birlikte kamp planlamasına giriştik. İşte tam o sırada karşımıza 19-20-21 Mayıs (2017) Gelemiç Gençlik ve Doğa Şenliği ile Kocayayla Kampı çıkıverdi. 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramında artık yaş itibariyle biz ruhu genç kalanların; genç, dinamik, doğa sever arkadaşlarla bir araya gelmesi motivasyonumuzu epeyce yükseltti diyebilirim.
Mayıs sıcak başlamıştı dedim ya nazar değdirdim. 15-19 Mayıs arasında hava Uludağ’da kışı aratmamış; kar, yağmur, çamur, sel vb. her türlü zorlu tabiat olayını bir haftada şenlik öncesi hazırlık yapan kulüplere yaşatmıştı. 19 Mayıs sabahı kamp alanına gitmek üzere buluştuğumuz Merinos Parkında Bursa Kent Konsey’inden bizleri karşılayan deneyimli doğa sever Özkan beyin keyifsiz olmasına hak vermemek elde değildi. Bir gece önce aşırı yağış sebebiyle şenlik aktivitelerinin iptal olma ihtimalinden bahsediyordu ki Uludağ’ın üzerinde kümelenen kara bulut kütleleri ve soğuk hava bu ihtimali kuvvetlendiriyordu. Fakat yılmak yok dedik ve yola koyuluverdik.
19 MAYIS CUMA – KOCAYAYLA
Merinos parkında toplandıktan sonra yola çıktık. Doğancı baraj gölünü geçtikten sonra Bursa’nın yüksek rakımlı ilçesi Keles’e vardık. Çay molası sırasında kampımızda midelerimizi şımartacak her türlü yiyecek malzemesini köy pazarından edindik. Keles’i geçtikten sonra Gelemiç köyü ve ardından kamp alanımız olan Kocayayla’ya ulaştık. Kocayayla, Çobankaya gibi Uludağ’da yoğun ziyaretçi akınına uğrayan bir mesire yeri. Hava koşullarının kötü oluşu bizi piknikçi istilasından korudu diyebilirim. Rüzgâr sert eserken ve yağmur yağdı yağacak derken çadırlarımızı kurduk, yemeğimizi pişirdik. Sıcaklık öğlenden sonra 10 derecenin altına iniverdi, sert rüzgâr bulutları dağıttı ve bir anda Uludağ bize soğuk ama güneşli bir merhaba dedi. Biz de fırsat bu fırsat diyerek keşfe çıkmaya karar verdik.
Yayla çevresinde gezinirken Uludağ ile ilgili diğer yazılarımda da belirttiğim üzere bu heybetli dağın bu güzelim yerinin de rant kurbanı olduğunu görmek yine canımızı yaktı. Kazıp, delip, üzerine otel dikip milyonlarca yıllık doğa oluşumunu ve ekosistemi bozmaya, kökünü kurutmaya tam gaz devam eden zihniyet, Kocayayla’nın ortasına gölet yapıp, yanına sosyal tesisler dikip rant gelirlerini artırma hevesine girmiş. Hakkında yürütmeyi durdurma kararı verilmiş olmasına rağmen iş makinaları büyük bir hevesle çalışmalarını sürdürüyorlardı. Memlekette bireyler yasal haklarını tam olarak arayamazken tabiat ne yapsın? Yürütme durdurulur ama dozerler yürümeye devam eder.
Kocayayla’da kamp ile ilgili gözlemlerimiz;
20 MAYIS CUMARTESİ
Güneşli bir sabaha uyandık ve şenlik alanının kalabalıklaştığını görmek bizi sevindirdi. Bisiklet, kamp, tırmanış, rafting takım taklavatını alan her yaştan doğaseverin katılımıyla çadır sayısı yüze yaklaştı. Çeşitli doğa sporu kulüp ve derneklerinin düzenlediği kaya tırmanışı, rafting, doğa yürüyüşü, bisiklet ve mağaracılık aktiviteleri içerisinde hangisine katılsam diye düşünürken aklım Mağara Araştırma Derneği’nin Gelemiç Gavurini Mağarası faaliyetine kayıverdi. Ya arkadaş, hava güneşli, el âlem rafting yapıp, kaya tırmanışı ile kaslarını çalıştırıp, bisiklet parkurunda pedal çevirirken tertemiz havayı solurken, Gelemiç köyüne doğa yürüyüşü yaparken şahane manzara fotoğrafları çekerken, sen yerin bilmem kaç metre derinliğinde karanlıkta ne yapacaksın be adam diyebilirsiniz. Fakat böyle bir deneyimi yaşama fırsatını elde ederseniz neden katıldığım konusunda bana hak vereceksiniz.
Devamı ve fotoğraflar şurada: kampkeyfi.com/uludag-kocayayla-kampi-ve-gelemic-koyu-senligi/
Bizim kamp keyfi ekibi durmadı geziyor, etkinliklere katılıyoruz. En son da Uludağ Kocayayla'da bir kamp yapıp, peşinden Gelemiç Köyü Şenliğine katıldık.
Görüp yaşadıklarımızı blogumuzda yazdık. Tamamını buraya yazıp ilgilenmeyenleri sıkmayacağım ama dilerseniz devamını şuradan okuyabilirsiniz: kampkeyfi.com/uludag-kocayayla-kampi-ve-gelemic-koyu-senligi/
Sıcak başlayan Mayıs ayının getirdiği canlılıkla sırt çantalarımızı yere koymadan hemen bir kamp daha yapalım dedik ve bu sefer ekipten Hakan’la birlikte kamp planlamasına giriştik. İşte tam o sırada karşımıza 19-20-21 Mayıs (2017) Gelemiç Gençlik ve Doğa Şenliği ile Kocayayla Kampı çıkıverdi. 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramında artık yaş itibariyle biz ruhu genç kalanların; genç, dinamik, doğa sever arkadaşlarla bir araya gelmesi motivasyonumuzu epeyce yükseltti diyebilirim.
Mayıs sıcak başlamıştı dedim ya nazar değdirdim. 15-19 Mayıs arasında hava Uludağ’da kışı aratmamış; kar, yağmur, çamur, sel vb. her türlü zorlu tabiat olayını bir haftada şenlik öncesi hazırlık yapan kulüplere yaşatmıştı. 19 Mayıs sabahı kamp alanına gitmek üzere buluştuğumuz Merinos Parkında Bursa Kent Konsey’inden bizleri karşılayan deneyimli doğa sever Özkan beyin keyifsiz olmasına hak vermemek elde değildi. Bir gece önce aşırı yağış sebebiyle şenlik aktivitelerinin iptal olma ihtimalinden bahsediyordu ki Uludağ’ın üzerinde kümelenen kara bulut kütleleri ve soğuk hava bu ihtimali kuvvetlendiriyordu. Fakat yılmak yok dedik ve yola koyuluverdik.
19 MAYIS CUMA – KOCAYAYLA
Merinos parkında toplandıktan sonra yola çıktık. Doğancı baraj gölünü geçtikten sonra Bursa’nın yüksek rakımlı ilçesi Keles’e vardık. Çay molası sırasında kampımızda midelerimizi şımartacak her türlü yiyecek malzemesini köy pazarından edindik. Keles’i geçtikten sonra Gelemiç köyü ve ardından kamp alanımız olan Kocayayla’ya ulaştık. Kocayayla, Çobankaya gibi Uludağ’da yoğun ziyaretçi akınına uğrayan bir mesire yeri. Hava koşullarının kötü oluşu bizi piknikçi istilasından korudu diyebilirim. Rüzgâr sert eserken ve yağmur yağdı yağacak derken çadırlarımızı kurduk, yemeğimizi pişirdik. Sıcaklık öğlenden sonra 10 derecenin altına iniverdi, sert rüzgâr bulutları dağıttı ve bir anda Uludağ bize soğuk ama güneşli bir merhaba dedi. Biz de fırsat bu fırsat diyerek keşfe çıkmaya karar verdik.
Yayla çevresinde gezinirken Uludağ ile ilgili diğer yazılarımda da belirttiğim üzere bu heybetli dağın bu güzelim yerinin de rant kurbanı olduğunu görmek yine canımızı yaktı. Kazıp, delip, üzerine otel dikip milyonlarca yıllık doğa oluşumunu ve ekosistemi bozmaya, kökünü kurutmaya tam gaz devam eden zihniyet, Kocayayla’nın ortasına gölet yapıp, yanına sosyal tesisler dikip rant gelirlerini artırma hevesine girmiş. Hakkında yürütmeyi durdurma kararı verilmiş olmasına rağmen iş makinaları büyük bir hevesle çalışmalarını sürdürüyorlardı. Memlekette bireyler yasal haklarını tam olarak arayamazken tabiat ne yapsın? Yürütme durdurulur ama dozerler yürümeye devam eder.
Kocayayla’da kamp ile ilgili gözlemlerimiz;
- Bursa Nilüfer’den Keles yolu üzerinden yaklaşık bir saatte varılabiliyor. Yolun hemen hemen tamamı asfalt.
Kocayayla Bursa’nın önde gelen piknik alanlarından biri. Özellikle yaz aylarında ve hafta sonları çok kalabalık oluyor hatta çadır kuracak yer bile bulamayabilirsiniz. Bu tür durumlarda genelde mesire alanının ilerisine gidip ormanlık alanın içlerinde kamp kurabileceğimiz önerisini aldık. Sonbahar ve kış ayları (eğer yol açıksa) kamp için daha idealmiş. - Piknik alanı düzenli olarak temizleniyor. Çeşmeler ve tuvalet mevcut. Yani hem kamp yapayım ama hijyenimden de ödün vermeyeyim diyenlerdenseniz (bunu böyle yazmak biraz tuhaf oluyor ama çevremde bunu soranlar çok olduğu için yazmadan edemedim) böyle imkânlara sahip. Çeşmelerde her mevsim su akıyor ve içilebilir. Yani kamp çantanızda fazladan su taşımanız gerekmiyor.
- Kampınızı kurmadan önce Keles’e uğramanızı öneririm. Ufak tefek lokantalarındaki yemekler lezzetli. Cuma gününe denk getirirseniz kurulan pazarından kamp için her türlü gıda ihtiyacınızı da temin edebilirsiniz.
- Ağaçların çevrelediği, adı gibi çok geniş bir düzlükte yer alan Kocayayla’da piknikçiler için mangal yapabilecekleri ayrı yerler bulunmakta olup bunun dışındaki yerlerde ateş yakmak yasak. Fakat şenlik sırasında hem yangın çıkma riskinin artması hem de kamp ateşi olmadan şenliğin keyfi az olabilir düşüncesiyle kamp organizasyonu güzel bir plan yapmıştı. Kamp alanına ortadan ikiye bölünmüş, altı kısmında hava dolaşımını sağlayacak delikler olan ve yine altına kaynaklanmış üçayaklı variller getirmişlerdi. Etrafta çalı çırpı boldu ve bu varillerin içerisinde güvenle kamp ateşimizi yaktık.
20 MAYIS CUMARTESİ
Güneşli bir sabaha uyandık ve şenlik alanının kalabalıklaştığını görmek bizi sevindirdi. Bisiklet, kamp, tırmanış, rafting takım taklavatını alan her yaştan doğaseverin katılımıyla çadır sayısı yüze yaklaştı. Çeşitli doğa sporu kulüp ve derneklerinin düzenlediği kaya tırmanışı, rafting, doğa yürüyüşü, bisiklet ve mağaracılık aktiviteleri içerisinde hangisine katılsam diye düşünürken aklım Mağara Araştırma Derneği’nin Gelemiç Gavurini Mağarası faaliyetine kayıverdi. Ya arkadaş, hava güneşli, el âlem rafting yapıp, kaya tırmanışı ile kaslarını çalıştırıp, bisiklet parkurunda pedal çevirirken tertemiz havayı solurken, Gelemiç köyüne doğa yürüyüşü yaparken şahane manzara fotoğrafları çekerken, sen yerin bilmem kaç metre derinliğinde karanlıkta ne yapacaksın be adam diyebilirsiniz. Fakat böyle bir deneyimi yaşama fırsatını elde ederseniz neden katıldığım konusunda bana hak vereceksiniz.
Devamı ve fotoğraflar şurada: kampkeyfi.com/uludag-kocayayla-kampi-ve-gelemic-koyu-senligi/