.
@pasolvon der, bakmayın bizi konudan ayırana
Gelin bre karavancılar, dönelim fabrika ayarına
.................................................
Aşık Karavani
Herneyse, isteğe saygıyla konuya dönersek..
Karavan olarak tecrübe:
Türkiye’de değişken yapımıyla butik üretim bir karavanın ulaştığı kalite ancak o atölyeyi ve onların yaptıkları diğer karavanları tecrübe edenlerden öğrenilebilmekte.
Gerçek fabrikasyon yapımı standart ve dolayısıyla kalite devamlılığı beklenebilen ürün sayısı ise sanırım fazla değil.
Zaten üretimine uygun kapsamlı katalog veya ciddi web tanıtımları bile eksik olan bir üreticinin sadece sözüne bilmem ne kadar güvenilebilir ki ?
Düşünün, fuarda bile tamamlanmamış ürün sergileyen bir anlayıştan bahsediyoruz.
Karavancılık olarak tecrübe:
Dışarıdan bakıldığında başlıkla ilgisi belki kısıtlı görülebilecek bu geniş kapsamlı birikim gereksinimini, ergenlik çağını atlatan her kişiye sanırım ancak “deneyen arife tekrar tarif gerekmez” düsturu ile anlatabiliriz. ( Hatta küçük çocuklar bile “yavrum dokunma sıcak” sözünün değerini, yaptıkları tecrübe sonucu hemen kavramaktalar)
Bence karavancılık tecrübesi olmadan karavan üzerinde konuşmak hatta seçimini düşünmek kişiyi bazen, biz affetsek bile yaşamın affetmeyeceği yanlışlara düşürebiliyor.
Deneyimle örtüşemeyen öngörülerin de fantezi, daha kötüsü eğlence olma potansiyeli var.
Tabi sezgisi kuvvetli olanların öngörülerini veya şanslı öngörülerin varlığını da inkar etmemek lazım ama yine de sorun, hangisinin doğru olacağını baştan bilmeye kaldığından, prensipte pek değişen bir şey olmuyor.
Konuya yeni başlayanlar için aslında gocunacak bir durum yok.
Kimse müneccim de değil. Sadece eşyanın tabiatı böyle.
