serkanotsar
Ana Kamp
Yalova da aldığımız mağara duyumlarını değerlendirmeye devam ediyoruz.11 Mart günü yine Kurtköy yakınlarında 3 adet yeni dikey mağara gördüğünü söyleyen köylü arkadaşların tarifleri üzerine bölgeye gittik.
Tariflere göre iki tane küçük ağızlı bir tane de büyük ağızlı mağara bulmamız gerekiyodu. Ancak biz iki tane bulduk ve ikiside hemen hemen aynı büyüklükte girişlere sahipti. Biri 7-8 metre sonra bitiyordu fakat içine yukarıdan akan su bir şekilde gidiyordu. Oluşumu devam ediyordu fakat sadece suyun girebildiği küçük çatlaklarla. Diğeri 20-22 metre civarında idi. Fakat bu da gitmiyordu. Büyük ihtimalle ikisininde ilk girişleri yapılmıştı. (yinede deli cesareti olan definecileri ihtimal dahilinde tutmal gerek) Asıl anlatılan ve bizde artık efsane havası yaratan büyük mağarayı yine bulamamıştık. Gün boyu devam eden ve bir türlü çözülmeyen sis te bize sanki efsaneyi buldurmam der gibiydi. Bize söylendiğine göre içine kamyon düşebilecek kadar bir ağzı vardı. Artık bir şekilde bulacağız onu (tabi varsa gerçekten).
Mağaraların adlarını da birinin adını Sis mağarası (çok sisli bir gündü) diğerinide Sulu mağara (içine girerken sırılsıklam olduk) olarak koyduk...
Tariflere göre iki tane küçük ağızlı bir tane de büyük ağızlı mağara bulmamız gerekiyodu. Ancak biz iki tane bulduk ve ikiside hemen hemen aynı büyüklükte girişlere sahipti. Biri 7-8 metre sonra bitiyordu fakat içine yukarıdan akan su bir şekilde gidiyordu. Oluşumu devam ediyordu fakat sadece suyun girebildiği küçük çatlaklarla. Diğeri 20-22 metre civarında idi. Fakat bu da gitmiyordu. Büyük ihtimalle ikisininde ilk girişleri yapılmıştı. (yinede deli cesareti olan definecileri ihtimal dahilinde tutmal gerek) Asıl anlatılan ve bizde artık efsane havası yaratan büyük mağarayı yine bulamamıştık. Gün boyu devam eden ve bir türlü çözülmeyen sis te bize sanki efsaneyi buldurmam der gibiydi. Bize söylendiğine göre içine kamyon düşebilecek kadar bir ağzı vardı. Artık bir şekilde bulacağız onu (tabi varsa gerçekten).
Mağaraların adlarını da birinin adını Sis mağarası (çok sisli bir gündü) diğerinide Sulu mağara (içine girerken sırılsıklam olduk) olarak koyduk...