sisdagili61
Zirve
Ynt: Lamas Kanyonu Ölüyor!
Arkadaşlar bizlerin çocukluğunda (yaş 50 daha işin başı bence nasıl fikir) eski gazetelerden yapılmış kese kağıdı kullanırdı manav ve pazarcı esnafı.Zaten her evde mutlaka file olurdu birkaç tane şimdikiler gibi değil beyaz vede ülkemizin ürünü ANADOLU PAMUĞUNDAN yapılmış iplerle örülmüş ne güzel diler.Sıvı ürünler teneke kutu veya cam şişelerede satılırdı, makarna,pirinç, un gibi şeyler ise kişilerin evlerinden getirmiş oldukları beyaz bez torbalara konurdu.Hamsi ise 3-5 kiloluk zeytinyağı tenekelerinin ağzı komple açılır demir teliyle sap yapılır onunla taşınırdı.Bu tenekeler genelde Sabuncugil, Kristal, Tariş gibi markaların ürünü olurdu. Benim doğup ömrümün büyük kısmını yaşadığım köyüm deniz kenarı ve ilçe merkezine çok yakın perşembe günleri kurulan pazara kadınlar ürettikleri meşhur tereyağını satmak ve haftalık ihtiyaçlarını almak için pazara giderken sırtlarına sepet alırlardı ve satın aldıklarını içine koyup tekrar saatlerce yürüyüp evlerine dönerdi.
Kullanılan mutfak gereçleri genelde bakır olurdu pırıl pırıl kalaylı, birçok yerde çam tahtasından yapılmış yöremizde külek, kufa gibi isimleri olan şeyler olurdu yoğurt onlarda yapılırdı.
Kısaca kullanılan malzeme atılmazdı uzun ömürlü olurdu.Bazı Almancı lar gelirken naylon tabak getirilerdi yer atardılar, ya şimdi olay ne durumda.
Ben satın aldığım ÇİN İŞİ naylon fileleri İstanbul Maltepe pazartesi ve çarşamba günleri pazar girişinde bedava dağıttımda (200 tane satın almıştım) kimse almadı desem yalan değil.Birisi 20 tane istedi komşulara vereceğim diye ben verdim baktım biraz ilerde satıyor tanesini 2 liraya utanmaz.
O nedenle alış verişlerimizde file kullanalım marketlerden ekstra poşet almayalım, mümkün olduğunca pet şişe kullanmayalım bu dünya bizim değil bunu anlatalım.En azından doğaya zarar vermeyelim.Bizim bıraktığımız pislik yıllarca kalacak.Gerçi naylon sanayiicileri bize darılır ya olsun onlar darılsın.
Kalın sağlıcakla.
Arkadaşlar bizlerin çocukluğunda (yaş 50 daha işin başı bence nasıl fikir) eski gazetelerden yapılmış kese kağıdı kullanırdı manav ve pazarcı esnafı.Zaten her evde mutlaka file olurdu birkaç tane şimdikiler gibi değil beyaz vede ülkemizin ürünü ANADOLU PAMUĞUNDAN yapılmış iplerle örülmüş ne güzel diler.Sıvı ürünler teneke kutu veya cam şişelerede satılırdı, makarna,pirinç, un gibi şeyler ise kişilerin evlerinden getirmiş oldukları beyaz bez torbalara konurdu.Hamsi ise 3-5 kiloluk zeytinyağı tenekelerinin ağzı komple açılır demir teliyle sap yapılır onunla taşınırdı.Bu tenekeler genelde Sabuncugil, Kristal, Tariş gibi markaların ürünü olurdu. Benim doğup ömrümün büyük kısmını yaşadığım köyüm deniz kenarı ve ilçe merkezine çok yakın perşembe günleri kurulan pazara kadınlar ürettikleri meşhur tereyağını satmak ve haftalık ihtiyaçlarını almak için pazara giderken sırtlarına sepet alırlardı ve satın aldıklarını içine koyup tekrar saatlerce yürüyüp evlerine dönerdi.
Kullanılan mutfak gereçleri genelde bakır olurdu pırıl pırıl kalaylı, birçok yerde çam tahtasından yapılmış yöremizde külek, kufa gibi isimleri olan şeyler olurdu yoğurt onlarda yapılırdı.
Kısaca kullanılan malzeme atılmazdı uzun ömürlü olurdu.Bazı Almancı lar gelirken naylon tabak getirilerdi yer atardılar, ya şimdi olay ne durumda.
Ben satın aldığım ÇİN İŞİ naylon fileleri İstanbul Maltepe pazartesi ve çarşamba günleri pazar girişinde bedava dağıttımda (200 tane satın almıştım) kimse almadı desem yalan değil.Birisi 20 tane istedi komşulara vereceğim diye ben verdim baktım biraz ilerde satıyor tanesini 2 liraya utanmaz.
O nedenle alış verişlerimizde file kullanalım marketlerden ekstra poşet almayalım, mümkün olduğunca pet şişe kullanmayalım bu dünya bizim değil bunu anlatalım.En azından doğaya zarar vermeyelim.Bizim bıraktığımız pislik yıllarca kalacak.Gerçi naylon sanayiicileri bize darılır ya olsun onlar darılsın.
Kalın sağlıcakla.
