Trenle Türkiye Turu

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan penna Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 48
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 21,558

penna

Ana Kamp
Mesajlar
33
Tepkime Puanı
0
Yer
İstanbul
Biraz gecikmeli de olsa nihayet gezim sırasında aldığım notları ve resimleri sizlerle paylaşabilicem :smiley: .Uzun sayılabilecek zevkli bir yolculuğun ardından İstanbuldayım,evimde...Normalde 1 ay olarak planladığımız gezimizi bazı teknik ve ekonomik :smiley: nedenlerden dolayı erken sonlandırmak zorunda kaldık.Zamanımız ve bütçemiz kısıtlı olduğu için her yeri ne yazık ki hakkını vererek gezemedik,biraz öğrenci işi oldu ama bu da bize yetti.En azından daha sonraki gezi planlarım için keşif turu oldu :smiley: .
4 temmuz salı günü Eskişehire olan ilk trenle yola çıkıyoruz.Eskişehir ekspresi çok rahat.Yol boyunca geniş camlardan etrafı izleyerek gitmek insana ayrı bir zevk veriyor.İzmit'e kadar etrafta pek görülcek bir şey yok.İzmit'ten sonra ise ağaçlar ve ormanlar bizi selamlamaya başlıyor.Kavak ağaçlarının içinden geçerek sapanacaya doğru ilerliyoruz.Sapanca gölünü de geçtikten sonra yol burda ikiye ayrılıyor.Bir tarafta Adapazarına giden her iki tarafı ağaçlı uzun bir yol,diğer tarafta da Eskişehir yolu.Tren makas değiştirdikten sonra yola devam ediyoruz.Burdan sonra tren yolu daha yeşilleniyor,daracık tren yolunun her iki tarafı da uzun kavak ağaçları ve eski çınar ağaçlarıyla çevrili.Ağaçlı yolları,sivrilmiş tepe gruplarını ve önlerinden akarsu geçen küçük evleri geçiyoruz.Tren yolu bundan sonra geniş mısır tarlalarının ve sarı saman balyalarının arasından geçerek devam ediyor.İnsan buralrı pencereden izlerken,pastel bir tabloya bakıyormuş izlenimine kapılıyor.Bu güzel yerleri izlerken uyuya kalmışım.Trenin böyle de bi özelliği var,tıngır mıngır giderken uyutuveriyo :smiley: .
Eskişehirde gardan indikten sonra bir sonraki yolculuk için biletlerimizi önceden alıyoruz.Tren tur kartınız olsa da bilet almak zorundasınız,tabi ki ücretsiz..Ayrıca yolculuğunuz bitmeden bir sonraki yolculuğun biletini de alamıyorsunuz.O yüzden devamlı trenden in önce bilet al durumu söz konusu.Ankara yolunda çalışma olduğu için burda 1 gün kalmak zorundayız.Porsuk çayını takip ederek Adalar denen bölgeden geçiyoruz burası Eskişehirin cafe merkezi,yol üstünde ve ara sokaklarda da barlar var.Porsuk çayının her iki tarafında da cafeler sıralanmış durumda.Belediye köprülerdeki mimariyle ve çaydaki gondollarla burda Venedik havası yakalamaya çalışmış :smiley: .Şehrin çeşitli yerlerindeki heykeller ve figürlerde de Venedik ve Floransa tarzı.Ucuz bir otel bulup eşyalarımız bıraktıktan sonra şehri daha rahat geziyoruz.Tranvay yolunu takip ederek Odunpazarı evlerine kadar gidiyoruz.Burası şehrin içinde bir köy gibi adeta.Burayı ve hemen yakınlarındaki lületaşı müzesini görmelisiniz.
[attachment=1]
[attachment=2]

[attachment=3]
Lületaşından yapılmış bir nargile. Buraları iyice gezdikten sonra yavaş yavaş acıkmaya başlıyoruz.Çiğ börek yemek için 2 Eylül caddesindeki Temel Çiğ Börek Salonuna doğru yürüyoruz.1974 ten beri faaliyette olan bu yerin çiğ börekleri gerçekten güzel.Biraz daha dolaştıktan sonra botlara binmek için tekrar porsuk çayına gidiyoruz.Saat birden sonra bu botlara binip çayda 15 dk ka kadar gezinmek mümkün. Porsuk çayı civarında biaraz daha vakit geçirdikten sonara otelimize dönüyoruz.Ertesi sabah trenimizin saatine kadar olan süre içersinde açık hava müzesini geziyoruz.Buraya tramvayla(estram) gelebilirsiniz.Uçaklarla ve havacılıkla ilgilenenler için gerçekten güzel bi yer ve ücretsiz.
Şimdilik bu kadar yazabiliyorum.Yazılarım biraz uzun olduğu için parça parça yazıcam.Bir sonraki durak Ankara..

S7301453


S7301439


S7301445
 

Etiketler
Ynt: Trenle Türkiye Turu

13;15 Doğu ekspresiyle Eskişehirden ayrılıp Ankara yönüne doğru ilerliyoruz.Birazcık gecikmeyle 17:20de Ankaradayız.Ertesi sabah Sivasta olmak istediğimiz için Ankarada inerinmez 19:10daki 4 Eylül ekspresine biletimizi alıyoruz.Ankarayı gezmek için 2 saatten az bir süre olduğu için burda yanlızca ihtiyaç molası vermiş gibi olduk..O yüzden Ankarayı dönüşe saklıyoruz. Ankrada tren garına yakın olarak Tandoğan tarafında çeşitli restoranlar ve büfeler mevcut.Biz de buralarda yemeğimizi yedikten sonra tren garına geri dönüyoruz.Sivas yolculuğumuz yaklaşık 11 saat kadar sürecek,böylelikle konaklama masrafından da tasarruf sağlamış olduk :smiley: .Bu arada küçük bir not, biletlerinizi alırken vagonların orta kısımlarından yer almaya çalışın yoksa sürekli açılıp kapanan otomatik kapılar epey bi rahatsız edebilir.Gece yolculuğu yaptığımız için yol boyunca uyuduk,uyandığımızda sabah 6:30 da Sivastaydık.Sivas sabahları soğuk oluyomuş bunu da öğrendikten sonra Amasya'ya gidicek olan 8 trenini beklemeye başlıyruz.Sivastan trenle Amasya ya ve Samsuna gitmek mümkün,ama malesef günde yanlızca iki sefer yapılıyor.Ve burdan Amasya ya gitmek te bi 6 saat kadar sürüyo.Sivastan Samsuna her gün 8:50 de ve 17:50 de sefer yapılıyor.Amasyadan Samsuna da raybüslerle 3 saat gibi bi süreyle gitmek mümkün ama raybüslerin saatleri de olukça ters.Samsundan Sivasa ise sabah 8.50 de olmak üzere günde 1 sefer yapılıyor.Açıkçası yolculuğumuzun bu kısmını detaylı olarak araştırmamıştık ve bu tren seferleri planımızda değişiklik yapmamıza neden oldu. Samsun ile Amasya araında bi seçim yapmak zorunda kaldık ve biz de Amasya yı seçtik.Kahvaltımızı yaptıktan sonra yolculuğumuz tekrar başlıyor.Tren Amasya ya kadar bir çok durakta duruyor.Özellikle Tokatın girşi ve biraz sonrasındaki yerler çok güzel.Buraların bu kadar yeşil olduğunu bilmiyordum doğrusu.Aslında buraları da ayriyetten gezmek lazım ama tren seferi kısıtlı olduğu için bu biraz zor.Biz de pencereden etrafı izlemekle yetiniyoruz.Yolculuğun bu kısmında bir çok küçük tünel var,bunların her birine girip çıktıkça başka köyler,ormanlar,tarlalar karşılıyor bizi.Buraları izlerken bi yandan iyi bi fotoğrafçının yol boyunca bir birinden güzel kareler yakalayabileceğini düşünüyorum.Bir taraftan buzaları bir taraftan ayçiçek tarlalarını izlerken yine uyuya kalmışım.
[attachment=1]
Amasya ya giderken yol üstündeki küçük bir göl

Uzun ama keyifli bir yolculuktan sonra Amasyadayız,aynı gün içinde dönme şansımız olmadığı için burda inince önceliği bir otel aramaya veriyoruz.Otellerin yoğun olduğu bölge iç şehir denen yer.Burdakiler turistik amaçlı olduğu için biraz daha tuzlu diyer yerlere göre,biz de bunu burda diğer yerlere göre ucuz olan bi otele yerleştikten sonra öğrendik :smiley: .Daha ucuz oteller şehrin çeşitli yerlerine dağılmış vaziyette.Amasya küçük ve sevimli bir yer,şehirden çok şehircik gibi sanki.. İç şehirde Hazeranlar konağı ve Kral kaya mezarlarını görebilirsiniz.Ayrıca ana müzede görülmeli,burdaki mumyalar baya ilginç..Amasyanın asıl turistik olan kısmı iç şehir olduğundan zaten burdaki her evin ayrı bi güzelliği var.Amasya küçük bi yer olduğundan 1 günde her yerini gezdik.

[attachment=2]

[attachment=3]
Hazeranlar konağından,misafir odası

[attachment=4]
Kral kaya mezarları ve klasik amasya evlerinden biri

[attachment=5]
Kaldığımız otelin balkonundan,tarihi hamam ve genel manzara

Ertesi sabah Amasyadan 11.30da ayrılıp tekrar sivasa dönüyoruz.Tren 17.30 gibi Sivasa varıyor.Erzurum a gidicek tren ise 23.59 da herket edicek,Sivası gezmek için yeterince vaktimiz var yani. Gardan çıkıp sağa tarafa ilerlediğimizde karşımıza istasyon caddesi çıkıyor.Bu yolu takip ederseniz merkeze ve çarşıya çıkarsınız.Çifte minareli medrese ile Sivas kongre binası da hemen istasyon caddesinin sonunda.Buralarda yeterince oyalanıp,yemeğimizi yedikten sonra tekrar gara dönüyoruz.Garın yanındaki vagon restoranda çaylarımızı içip burda tanıştığımız Hasan dedenin,anıları ve hikayeleri eşliğinde trenimizi bekliyoruz.Trenimiz rötar yaptığı için 2.30 da geliyor,uzun ve soğuk bi bekleyişden sonra Sivası da arkamızda bırakarak Erzurum'a doğru yol alıyoruz.

S7301478


S7301482


S7301484


S7301505


S7301504
 

Ynt: Trenle Türkiye Turu

Yaklaşık 10 saat süren bi yolculuktan sonra Erzuruma ulaştık.Erzurum Sivasa göre turistlere daha alışık,sırt çantalı gezginlere karşı daha iyi bi tutumları var.Erzurumdan Karsa gidecek olan tren de rötar yaptığı için burayı gezmek için 4-5 saatimiz var.Öncelikle çifte minareli medresenin yoluna koyulduk.Yol üstünde Lala Paşa Camini görüyoruz.Caminin olduğu parkın içinde güzel çay bahçeleri var,bunlardan havuz başında olan ve içinde ördeklerin gezdiği bir tanesini dönüşte uğramak için gözümüze kestiriyoruz.Bu parkın yakınlarında da taşhan denilen bir han var.Oltu taşı almak isterseniz buraya uğrayabilirsiniz,oltu taşı tesbih fiyatları 50 tl civarından başlıyor burda.Buraları da şöyle bi gezdikten sonra çifte minareli medreseye varıyoruz.Çifte minareli medrese zamanına göre büyüleyici bir mimariye ve işçiliğie sahip.

[attachment=1]
[attachment=2]
[attachment=3]

Burayı da epey bi gezip resim çektikten sonra gar tarafına doğru yürüyüp güzel bir restoranda cağ kebabı yiyoruz,buraya gelip de cağ kebabını tatmamak olmaz tabi.Gerçekten de cağ kebabı çok leziz,ilk defa bu kebabı deneme fırsatı buldum ve ilk seferim de tam yerinde oldu :smiley: .Artık karnımızı da doyurduğumuza göre artık tepedeki Erzurum Kalesine çıkmaya hazırız.Kaledeki saat kulesine çıkarsanız bütün şehri 360 derece görebilir,burdan panaromik fotoğraflar çekebilirsiniz.Burda da yeterince vakit geçirdikten sonra Lala Paşa camine doğru geri dönüyoruz.Burda havuz başındaki masalardan birine oturup,etrafımızda dolaşan ördeklerin arasında Erzurumunu tadını çıkarıyoruz.

[attachment=4]

Buraların çayları gerçekten çok güzel,doğuya yaklaştıkça çayların tadları daha da bi güzelleşiyor,bu yerlerin suyundan olsa gerek :smiley: .19.00 daki trene binmeden önce bir de gar da çay içiyoruz.Buraya gelirseniz garın yanındaki,ufak bir park gibi olan yerin çayını denemenizi tavsiye ederim.Getirdikleri karanfilli çay gerçekten çok güzel.Güzel bir 5 saatin ardından bir sonraki yolculuk için hazırız.Trende tanıştığımız Yıldırım abinin sohbetiyle yolu nerdeyse yarılıyoruz,kendisi bizi misafir etmek istese de tren saatleri yüzünden yola devam etmek zorundayız.
Saat 1.30 gibi Karsa varıyoruz.Trenden iner inmez şiddetli bir yağmur bize süpriz yapıyor.Doğru gara,bekleme odasına koşuyoruz.Burası dedikleri kadar varmış,ağustos ayında olmamıza rağmen o kadar soğuk ki konuşurken ağzımızdan buhar çıkıyor.Yanımıza aldığımız kıyafetler biraz yetersiz kaldığı için,t-shirtlerimizi kat kat giyip garda bekliyoruz.Garda sabahlamak gerçekten çok zordu.Yağmur,soğuk,korku filmlerinden fırlamış gibi etrafta dolaşan yağmurluklu amca,kapı gıcırtıları...Sabah 6.30 da gardan ayrılıp Karsı dolaşmaya başlıyoruz.Karsın sokakları,caddeleri söylendiği kadar var,kaldırımlar da epey bi geniş.

[attachment=5]

Binaları da ayrı bir güzel,rus mimarisinin bir çok özelliğini görmek mümkün burdaki yapılarda.Ayrı bir havası var bu şehrin,sabah saatlerinde sokaklarda kimse yokken,ortalığı hafiften kaplıyan sabah sisiyle kendimizi eski bir rus filminin içinde gibi hissediyoruz.Ruslardan kalan binaların bir kısmı ufak restorasyonlarla elden geçirildikten sonra kamu kuruluşu,dernek ve vakıflara tahsis edilmiş.Dikkatimizi çeken başka bir şey de burda bi çok binanın köşesi olmaması,burdaki bazı okullar da bu şekilde inşa edilmiş.Burda bizi en çok üzen şey Ani harebelerine gidememiş olmamız.Hem pazar hem de çok erken bi saat olduğu için aniye gitme şansımız yokmuş.Yağmurun da etkisiyle,zor bir karar verip Aniyi pas geçioruz.Planımızdaki bu değişiklikten sonra Iğdıra gitmek için eski otogar civarına gidiyoruz..

S7301517


S7301518


S7301525


S7301558


S7301570
 

Ynt: Trenle Türkiye Turu

barışçığım resimleri bekliyorduk ve izledik sayenizde çok güzel manzaralar emeklerine sağlık. sanıyorum bazıları 2 yıl öncesine ait gibi senin çektiklerin ise önemi yok hepsi çok güzel kareler tşklr barış.
 

Ynt: Trenle Türkiye Turu

Yok hayır,bütün resimler bu gezimden,bizzat ben çektim :smiley:.Makinam her çektiğim her resme tarih koyuyormuş,makinanın saat tarih ayarları da güncel olmayınca böyle oldu..Bu durumu gezim sırasında çok sonraları fark edebildim ben de.
 



Ynt: Trenle Türkiye Turu

hocam mükemmelsin yazılarının devamını sabırsızlıkla bekliyorum...
umarım gelecek sene bende çıkabilirim tura...
 


Ynt: Trenle Türkiye Turu

penna' Alıntı:
Yok hayır,bütün resimler bu gezimden,bizzat ben çektim :smiley:.Makinam her çektiğim her resme tarih koyuyormuş,makinanın saat tarih ayarları da güncel olmayınca böyle oldu..Bu durumu gezim sırasında çok sonraları fark edebildim ben de.
;) :D :D
barışçığım konuya değinme amacım başkalırının da dikkatini çekeceğinden di şimdi mesele aydınlanmış oldu emeklerine tşkler ve tüm gezilerinde başarılar dilerim.
saygılarımla.
 


Ynt: Trenle Türkiye Turu

Kaldığımız yerden devam..Karstan hareket edip Iğdıra doğru hareket ediyoruz.Amacımız İshak Paşa Sarayını da
görmek,bu yüzden Iğdır üzerinden Doğu Beyzıta geçmemiz lazım..Iğdıra 2,5 saat kadar sonra vardıktan sonra Doğu
Beyazıta gidecek olan minibüslere doğru yürüyoruz..Minibüslere doğru yürürken elimde olmadan burayı İstanbulun
gece kondu mahallelerine benzetiyorum.Tabi bu durum biraz can sıkıcı,yollar,insanların durumu..insan üzülüyor
doğrusu.
Minibüse bindikten sonra bi 40 dkkada bu yol sürüyor.Minibüsten iner inmez 10-11 yaşlarındaki Erhan ve
Barış kardeşler bize yardımcı oluyorlar..İshak Paşa sarayı Doğu Beyazıta yaklaşık bi 5-6 km uzaklıkta,buraya ulaşım
için minibüsleri veya taksileri kullanabilirsiniz.Erhan ve Barış kardeşlerin eşliğinde minibüs duraklarına doğru
yürüyoruz.Karstan beri aralıklı yağan yağmur da artamaya başlıyor bi yandan.Sonraki planımız burdan Vana geçmek,
son otobüs seferi de saat 2 de olduğundan bize İshak Paşa sarayını gezmek için 1 saatten biraz fazla bir süre
kalıyor.Minibüs durağına çabucak varmamız lazım ama buraya yaklaştıkça simsar taksiciler etrafımızı sarmaya
başlıyor,hellolar,hi ler havada uçuyor. Yabancı turist olmadığımızı söyleye söyleye,minibüs durağına varıyoruz,yağmur
da bi yandan hızlanmya devam ediyor..Aksilik bu ya minibüste de kimseler yok, minibüs dolunca kalkıyomuş.
Minibüsün yakınlarında beklerken taksiciler de ısrarlarına devam ediyor.Bu sırada tesadüfen İshak Paşa Sarayının
restore edildiğini duyuyoruz ,Erhan ve Barış kardeşler de restorasyon olmasa bile bu kadar yağmur yağarken İshak
Paşayı gezmenin kolay olmayacağını söylüyorlar.Karstan sonra ikinci zor kararı da burda verip İshak Paşa Sarayını da
pas geçmek zorunda kalıyoruz.Doğru gerisin geriye otobüslere..Erhan ve Barış kardeşlerle vedalaşıp hemen
biletlerimizi alıyoruz.
Otobüs 16:30-17:00 civarlarında Van'a varıyor.Yağmur devam ettiğinden hemen bi otel bulmamız lazım otobüs te şansa otellerin yoğun olduğu beş yol denen yakın bi yerde duruyormuşta çok ıslanmadan
ucuz ve güzel bi otel bulabildik.Otel odasında yağmurun dinmesini bekleyerek biraz vakit geçiriyoruz,tabi bu arada
şarjı biten fotoğraf makinasının pillerini de doldurmayı unutmuyoruz..Şimdilik bu kadar yazabiliyorum,daha sonra yağmurdan sonra Van'la kaldığımız yerden devam...
 



Ynt: Trenle Türkiye Turu

Karstan, evler,sokakllar,kaldırımlar..

[attachment=1]

[attachment=2]

[attachment=3]

[attachment=4]

S7301569


S7301570


S7301571


S7301572


SDC10232
 

Ynt: Trenle Türkiye Turu

Yağmur azaldıktan sonra bi şeyler yemek ve çarşıyı biraz gezmek için dışarı çıkıyoruz. Vanın çarşısı oldukça büyük,her türlü dükkan var burda.Lokantaların, restoranların yoğunlaştığı bölgeye doğru giderken bi yandan da gözlerimiz kahvaltı salonlarını arıyor ertesi sabah için,buraya gelip de o meşhur kahvaltıdan yapmadan olmaz tabi. Oturduğumuz herhangi bi kebabçıda bi şeyler yiyoruz.Yemekten sonra tatlı yemek için de simit sarayı civarlarındaki Adana tatlıları yapan dükkana gidiyoruz.Eğer buralara gelirseniz buranın tatlılarını denemeden dönmeyin derim. Yeme faslı bittikten sonra otele dönüyoruz,yağmur da tekrar hızlandı zaten.Otele dönüş yolunda biraz ıslanıyoruz.
Duşlarımızı alıp,kıyafetleri kurutup ertesi gün için planımızı yapıyoruz.Yolculuk sırasında pek kendimizi yorgun hissetmesek te otellerde konakladığımızda yorulmuş olduğumuzu anlıyoruz.Bunun ve erken kararan havanın etkisiyle mayışıp erkenden yatıyoruz.
Ertesi sabah erkenden kalkıp dışarı çıkıyoruz.Bugünkü plan Vanı akşam geç saatlere kadar gezip,ardından Hasankeyfe bi gece yolculuğu yapmak.Bunun için merkezden uzaklaşmadan önce otobüs seferlerini öğrenmemiz lazım.Yanlız otobüs seferlerini sorup soruşturduğumuzda Hasankeyfe olan seferlerin sabahları 7:30 olmak üzere günde tek sefer olduğunu öğreniyoruz.Bu seferler de şimdilik yanlız metro tur tarafından yapılıyor.Hal böyle olunca bir gece daha Van da konaklamamız icap ediyor,ama bu durumdan şikayetçi de değiliz.
Gezmeye başlamadan önce kahvaltımızı yapmamız lazım,kahvaltı salonlarının olduğu yere doğru gidiyoruz.Görelim bakalım şu meşhur kahvaltıyı..Daha önce söylediğim simit sarayının civarında bu kahvaltı salonları,ama bunlardan başka şehirin çeitli yerlerinde de var(biz daha sonra gördük bunları ). Kahvaltı salonlarından adı Sütçü Kenan olana oturuyoruz,hemen siparişleri veriyoruz,5 dkka sonra ne söylediysek masada.Burası epey bi kalabalık olduğu halde müşterilerle yeterince ilgilenebiliyorlar,çalışanlar karınca gibi :smiley: .Otlu peynir,murtağa,zeytin,ballı tahin,ballı kaymak,domates,salatalık..vs hepsi birbirinden leziz..

[attachment=1]

Belki Vanda daha iyi kahvaltı salonları vardır ama burası da bizi oldukça memnun etti .Kahvaltımızı ederken dükkanın sahibi masaya gelip epeydir ortalıkta gözükmediğimi söylüyor,özletmişim kendimi,öyle diyor :smiley: ben de bozuntuya vermiyorum durumu sohbete ayak uyduruyorum..Bi kaç ikramın ardından dükkan sahibi de bi yanlışlık yaptığını anlasa da bozuntuya vermeyip olayı devam ettirdi :smiley: . Kahvaltıyı bitirdik ama kahvaltı da ne kahvaltıydı akşama kadar bir şey yemeyiz heralde.
Sağlam bi kavaltıdan sonra müzye doğru ilerliyoruz. Müzede epey ilginç parçalar var..Bizimle birlikte bi İtalyan çiftte burayı geziyor.Burdan sonra sırada Akdamar adası ve Van kalesi var.Akdamar adasına direk şehir merkezinden minibüs yok,bunun için başka bi minibüse binip Gevaşa gidiyoruz. Vandn buraya ulaşım 6-7 tl ye mal oluyor,adaya tekneyle geçmek te gidiş dönüş 5 tl..Şimdiye kadar doğu kısmında gezdiğimiz yerler arasında ulaşımı en rahat olan yer Van,çok abartmadıktan sonra burda pek bi süre sorunu olmuyor..
Van gölü gerçekten çok güzel ve çok büyük Vanlıların neden buraya Van denizi dediği belli oluyor. Bir ara Van gölü kenarındaki Edremitten geçerken buranın marmara bölgesindeki Edremiti andırışı dikkatemizi çekiyor.Yol boyunca çeşitli apartlar,oteller,deniz yatağı,palet,yüzme malzemeleri satan dükkanlar sıralanmış..Gevaş'a vardıktan sonra da başka bi minibüsle Akdamar iskelesine geçiyoruz. Masmavi göldeki güneş yansımaları hoş bir hava yaratıyor,göl gayet durgun.Adaya yaklaştıkça kilise netleşmeye başlıyor.Tekneden inince şöyle bi etrafımıza bakıyoruz,göl gerçekten büyük. İskelede bi kaç resimden sonra kiliseye giriyoruz,kilise çok iyi durumda sormadım ama tahminimce restorasyondan geçirmişler..Burayı dolaşırken yine turist zannediliyoruz :smiley: ,bu sefer bize yardımcı olmaya çalışan görevliler el kol hareketleriyle bi şeyler anlatmaya çalışıyor.İlk başta fark edemedik bu durumu ve biraz komik oldu doğrusu..Kiliseyi gezdikten sonra adanın sonunda,biraz daha yüksekce bi yerde yer alan bayrağın oraya gidiyoruz..Burdan gölü 360 derece izleyebilir,resim çekebilirsiniz.

[attachment=2]

[attachment=3]

[attachment=4]

[attachment=5]

Van gölü çok temiz,bunda suyun sodalı olmasının da etkisi olabilir.Buraya geldiğinizde adanın arka tarafında yüzenleri görebilirsiniz.Adada bi de bizden başka,martılar var,ilk defa bi gölde martı görüyorum.Her ne kadar biz de yüzmek için niyetlenmiş olsak da sodalı suyun yapışkan oluşu bizi yüzme girişimimizden caydırdı.Adayı iyice dolaştıktan sonra iskeleye geri dönüyoruz.
Geldiğimiz yoldan geri dönüp,polis karakolunun yanında iniyoruz.Kale yolu tempolu bir yürüyüşle yaklaşık 20-30 dakika kadar sürüyor.Kaleye varınca girişi bulmakta biraz zorlandık,kalenin olduğu alanı olduğu gibi telle örtmüşler buraya girmek için burdaki caminin arkasından dolanıp patikadan geçmeniz gerekiyor.Böyle tarihi bi yerin düzgün bi girişi olmaması ihmalkarlık sanırım.Burayı gezmeyi düşünüyosanız epey bi zorlanıcaksınız ona göre giyinip,yüksüz gelmeniz lazım,biz çantalarla dolaşırken biraz zorlandık doğrusu.Eğer kaleyi gezerken rehberlik hizmeti isterseniz de burdaki küçük çocuklar bahşiş karşılığı hizmet veriyorlar,ingilizce bilmedikleri halde bazı turistlerde bu çocukların yardımını alıyor.Biz de daha kaleye yeni girmiştik ki böyle bi sahneyle karşılaştık.Küçük rehber bir şeyler anlatıyor karşısındaki turistler de anlamıyor diye düşünürken,yanılmışız meğersem 3 kişilik amerikalı grubun ikisi türkçe biliyormuş ama buna rağmen küçük rehber mehmetin aksanlı konuşmasını tam anlayamadıkları için yardımımızı istiyorlar..Kaleyi hep beraber rehberimiz mehmetin eşliğinde ,biraz türkçe biraz ingilizce anlaşarak dolaşıyoruz.Kaleyi dolaşmak epey bi sürüyor,aslında kale ufak ama sürekli bi yerlere tırmanmak zorunda olduğunuz için biraz uzun sürüyor.Uzun ve yorucu bi kale maratonundan sonra amerikalı arkadaşlardan ayrılıp bir gün önceki otelimize geri dönüyoruz..Ertesi sabah aceleyle yapılan bi kahvaltıdan sonra hemen otobüse biniyoruz,bir başka şehiri de arkamızda bırakarak yola çıkıyoruz..devamı sonra.

S7301575


SDC10260


SDC10268


SDC10269


SDC10271
 

Ynt: Trenle Türkiye Turu

[attachment=1]

Van gölünden bir martı..

[attachment=2]

[attachment=3]

Van kalesinden,Van manzarası..

[attachment=4]

Yine Van kalesinden,eski yerleşim yerleri.Rehberimiz Mehmet in dediğine göre sağdaki eski cami Mimar Sinanınmış.

S7301602


S7301601


S7301610


S7301611
 

Ynt: Trenle Türkiye Turu

barış kardeşim ellerine sağlık bunları eklemek yazmak insanın biraz zamanını alıyor biliyorum ama geziyi bitirip bu konuyu keyifle seyredip tşk edenler senin yorgunluğunu alıyordur umarım bizde eşimle tren yolculuğunu seviyoruz ama araç rahatlığı bize bu keyfi engelliyor açıkçası ama bir gün gözümüzü karartıp bunu gerçekletireceğiz inş..
ishakpaşa sarayını kaçırdığınıza üzüldüm benim burcum buna müsit değil ben ne yapar yapar o kadar yol katetmişken görmeden tabii şartlarıda haddinden fazla zorlamak ta doğru olmaz bir şey nasip olmayacak ise üzerine gitmekte başka durumlara sebeb olacağını bilirim.
biraz resimler sınırlı galiba belkide sonrası var tv reklamları gibi az sonramı diyorsun :D
benim uzun yol anlayışım şöyledir misal: diyelim 300 km yol gittim aracımla tabiki ben o kadar yol gittikten bir kaç saat sonra tekrar geri dönmek istemem acil ve önemli işler hariç en azından ertesi gün dönerim . diyelim 750 km yol gittim en az orada 3 gün kalırım veya kalmak için sebeb ararım.
çat git pat dön bana göre değil gittiğim yolun içtiğim çayın yediğim yemeğim hakkını vermeliyim diye düşünürüm her zaman size ve diğer okurlara faydalı olmak için karalıyorum bunları iznin ile peki hadi dinlendikten sonra devamını bekliyoruz çünkü the end yazısını henüz görmedik :D
kolay gelsin barış bey kardeşim.
kemal


mini bir not: okurların dikkatine mimar sinana ait camii ilerideki sağ ve soldaki camiler değil sanıyorum ekrana en yakın olan tahrip olmuş minaresi bile zor belli olan yıkık eser sinan a ait olsa gerek.
 

Ynt: Trenle Türkiye Turu

merhaba herkesin isteyeceği bir macera olmuş.tebrikler
ben birşey duymuştum eğer yurtkur'da kalıyorsanız türkiyenin heryerindeki yurtkurlar ve tren ücretsiz diye duymuştum?
doğruluk oranı nedir?
 



Ynt: Trenle Türkiye Turu


Gezi notlarını ve fotoğraflarını bekliyordum farketmemişim çok olmuş paylaşalı. Büyük keyifle okudum Barış güzel bir iş başarmışssın tebrik ederim.
Öğrencilikte para sıkıntısı çekmeyen pek olmaz ama yine de yaptığın her şeyden çok büyük keyif alırsın parasızlık pek dokunmaz bilirim;) Yolculuğunu bizimle paylaştığın, verdiğin bilgiler ve fotoğraflar için teşekkürler :smiley:
 

Gezenbilir bilgi kaynağını daha iyi bir dizin haline getirebilmek için birkaç rica;
- Arandığında bilgiye kolay ulaşabilmek için farklı bir çok konuyu tek bir başlık altında tartışmak yerine veya konu başlığıyla alakalı olmayan sorularınızla ilgili yeni konu başlıkları açınız.
- Yeni bir konu açarken başlığın konu içeriğiyle ilgili açık ve net bilgi vermesine dikkat ediniz. "Acil Yardım", "Lütfen Bakar mısınız" gibi konu içeriğiyle ilgili bilgi vermeyen başlıklar geç cevap almanıza neden olacağı gibi bilgiye ulaşmayı da zorlaştıracaktır.
- Sorularınızı ve cevaplarınızı, kısaca bildiklerinizi özel mesajla değil tüm forumla paylaşınız. Bildiklerinizi özel mesajla paylaşmak forum genelinde paylaşımda bulunan diğer üyelere haksızlık olduğu gibi forum kültürünün kolektif yapısına da aykırıdır.
- Sadece video veya blog bağlantısı verilerek açılan konuların can sıkıcı olduğunu ve üyeler tarafından hoş karşılanmadığını belirtelim. Lütfen paylaştığınız video veya blogun bağlantısının altına kısa da olsa konu başlığıyla alakalı bilgiler veriniz.

Hep birlikte keyifli forumlar dileriz.


GEZENBİLİR TV

GEZENBİLİR'İ TAKİP EDİN

Forum istatistikleri

Konular
103,435
Mesajlar
1,517,934
Kayıtlı Üye Sayımız
172,086
Kaydolan Son Üyemiz
Ertuğrul Ocaktan

SON KONULAR



Geri
Üst