Kalpaklı Adam
Gezen kurt aç kalmaz.
NİĞDE ALADAĞLAR
"KIZILKAYA 3767 ,KARASAY 3558" Zirve çıkışları
04-05 Eylül 2010
Niğde bölgesinden Horoz köylü Fatih Sinan Çimen rehberliğinde Yusuf Kenan Türker,Muharrem Koç, Metin Helimoğlu, Metin Esmer, Veysel Canpolat, Deniz Demirtaş, Uğur Kızılköy...Herkes bölgelerinden gelerek Niğde de buluştuk,Gümüşler Manastırına ziyaret için yola koyulduk. Çok güzel ve enteresandı herkese tavsiye edilir.Meryem Ananın gülümseyerek resmedilmiş ilk ve tek eserini gördük.Gümüşler kasabasından,Çamardın a hareket ettik.Dağ alışverişimizi bu kasaba da yaptık,Pınarbaşı Köyü ne balık yemek için yola koyulduk.Mümtaz Çankaya dağ evinin önünden Sokullupınarı kamp yerine ulaştık.Arabalarımız yolda biraz zorlanmış olsada bir problem yaşamadık.Arabalarımızı orada bırakarak yola koyulmaya karar verdik.Bazı arkadaşlarımız sırt çantalarını katırlara taşıtmaya karar verdiler.
Karayalak Vadisinden Çelikbuyduran yolunu tuttuk,saat 15 00.Kamp yerine ulaştığımızda hava kararmıştı,tırmanış 5 saat sürdü.
"Kıyıyı gözden kaybetmeyi göze almayanlar,yeni zirveler keşfedemezler..."
Alın lambalarımızın yardımı ile çadırlarımızı kurup yemek işlemlerimiz başladı.Hava soğumuştu çadırlarımızda uyku tulumlarımızın içinde yerlerimizi aldık.Güzel bir uykudan sonra 06 00 da kalktık.
"Rüyaları gerçekleştirmenin tek yolu uyanmaktır..."
Tüm hazırlıklarımızı tamamlayıp kahvaltı sonrası 07 00 da yola koyulduk.Karasay geçidinden geçerek KIZILKAYA klasik rotadan tırmanışa başladık "güneybatı rotası"
"Sevgi cesur yüreklerde,umut ince tellerde,zafer susmayan yüreklerde,zirve azmin zaferinde saklıdır..."
Zaman zaman teknik tırmanışlar yaparak"kilit etapta ip açtık,emniyet alarak zirveye ulaştık saat 11 00.
Anı defteri yazılıp fotoğraflar çekildi, arkadaşlar birbirlerine yiyecek bir şeyler ikram etti.
Erciyes, Hasandağ,Demirkazık zirveleri görünüyordu.Sıradışı bir güzellik Göller bölgesinin güzelliği,suları çekilmiş olsada.
Tek renkte bütün farkları yaşatmaktadır bize grinin tonları.Soğuk bir renktir gri,soğukta alabildiğine güzelleşmiş bulduk onu,tek rengin ağırlığında bizlerin beyninde,dimağlarımızda,gözlerimizde şok rengi yaşadık.Aşkı yaşarcasına bunun adı dağ aşkı olsa gerek.
11 30 da dönüşe geçtik,çıkarken emniyet aldığımız yerlerde yine emniyete almak zorunda kaldık.Karasay Geçidine vardığımızda 13 30 olmuştu.Sırt çantalarımızı burada bırakarak Karasay zirvesine hareket ettik,14 30 da zirveye vardık 3558.Anı defterini imzalayıp fotoğraflar çektirdik.Aynı günde iki zirve muhteşem bir şey.
"Tadını aldıkça büyülendiğiniz,büyüdükçe büyüyen dünya,zirve tutkusu.Ne hissetmek istiyorsanız onu yaşatmaktadır."
İnişe geçtik Karasay Geçine bıraktığımız eşyalarımızı alarak yolumuza devam ettik,kamp alanına ulaştığımızda saat 15 15 di.Biraz yorulmuştuk,eşyalarımızı taşıyacak katırları bizi bekler bulduk,çadırlarımızı toplayıp hafiften bir şeyler yedik.Eşyalarını kendileri taşımak isteyenler rehberden izin isteyerek hemen yola koyuldular.Kamp alanındaki suyun soğukluğuna rağmen içmeye doyamadık,pet şişelerimizi de doldurarak Çelikbuyduran a veda ettik.İnerken karşılaştığımız çıkmakta olan yabancı uyruklu dağcılarla sohbet edip onlara moral verdik.
Dağcılık Federasyonunun etkinlikleri,ülkenin dağcılık politikası,dağların güzellikleri sohbet konumuzdu inerken.Sokullupınarı na vardığımızda saat 19 00 dı,çay ikram edildi bir nebze yorgunluğumuz giderildi.Arkadaşlarla vedalaşarak yola koyulduk..
[attachment=1][attachment=2][attachment=3][attachment=4]ADDK Muharrem Koç
"KIZILKAYA 3767 ,KARASAY 3558" Zirve çıkışları
04-05 Eylül 2010
Niğde bölgesinden Horoz köylü Fatih Sinan Çimen rehberliğinde Yusuf Kenan Türker,Muharrem Koç, Metin Helimoğlu, Metin Esmer, Veysel Canpolat, Deniz Demirtaş, Uğur Kızılköy...Herkes bölgelerinden gelerek Niğde de buluştuk,Gümüşler Manastırına ziyaret için yola koyulduk. Çok güzel ve enteresandı herkese tavsiye edilir.Meryem Ananın gülümseyerek resmedilmiş ilk ve tek eserini gördük.Gümüşler kasabasından,Çamardın a hareket ettik.Dağ alışverişimizi bu kasaba da yaptık,Pınarbaşı Köyü ne balık yemek için yola koyulduk.Mümtaz Çankaya dağ evinin önünden Sokullupınarı kamp yerine ulaştık.Arabalarımız yolda biraz zorlanmış olsada bir problem yaşamadık.Arabalarımızı orada bırakarak yola koyulmaya karar verdik.Bazı arkadaşlarımız sırt çantalarını katırlara taşıtmaya karar verdiler.
Karayalak Vadisinden Çelikbuyduran yolunu tuttuk,saat 15 00.Kamp yerine ulaştığımızda hava kararmıştı,tırmanış 5 saat sürdü.
"Kıyıyı gözden kaybetmeyi göze almayanlar,yeni zirveler keşfedemezler..."
Alın lambalarımızın yardımı ile çadırlarımızı kurup yemek işlemlerimiz başladı.Hava soğumuştu çadırlarımızda uyku tulumlarımızın içinde yerlerimizi aldık.Güzel bir uykudan sonra 06 00 da kalktık.
"Rüyaları gerçekleştirmenin tek yolu uyanmaktır..."
Tüm hazırlıklarımızı tamamlayıp kahvaltı sonrası 07 00 da yola koyulduk.Karasay geçidinden geçerek KIZILKAYA klasik rotadan tırmanışa başladık "güneybatı rotası"
"Sevgi cesur yüreklerde,umut ince tellerde,zafer susmayan yüreklerde,zirve azmin zaferinde saklıdır..."
Zaman zaman teknik tırmanışlar yaparak"kilit etapta ip açtık,emniyet alarak zirveye ulaştık saat 11 00.
Anı defteri yazılıp fotoğraflar çekildi, arkadaşlar birbirlerine yiyecek bir şeyler ikram etti.
Erciyes, Hasandağ,Demirkazık zirveleri görünüyordu.Sıradışı bir güzellik Göller bölgesinin güzelliği,suları çekilmiş olsada.
Tek renkte bütün farkları yaşatmaktadır bize grinin tonları.Soğuk bir renktir gri,soğukta alabildiğine güzelleşmiş bulduk onu,tek rengin ağırlığında bizlerin beyninde,dimağlarımızda,gözlerimizde şok rengi yaşadık.Aşkı yaşarcasına bunun adı dağ aşkı olsa gerek.
11 30 da dönüşe geçtik,çıkarken emniyet aldığımız yerlerde yine emniyete almak zorunda kaldık.Karasay Geçidine vardığımızda 13 30 olmuştu.Sırt çantalarımızı burada bırakarak Karasay zirvesine hareket ettik,14 30 da zirveye vardık 3558.Anı defterini imzalayıp fotoğraflar çektirdik.Aynı günde iki zirve muhteşem bir şey.
"Tadını aldıkça büyülendiğiniz,büyüdükçe büyüyen dünya,zirve tutkusu.Ne hissetmek istiyorsanız onu yaşatmaktadır."
İnişe geçtik Karasay Geçine bıraktığımız eşyalarımızı alarak yolumuza devam ettik,kamp alanına ulaştığımızda saat 15 15 di.Biraz yorulmuştuk,eşyalarımızı taşıyacak katırları bizi bekler bulduk,çadırlarımızı toplayıp hafiften bir şeyler yedik.Eşyalarını kendileri taşımak isteyenler rehberden izin isteyerek hemen yola koyuldular.Kamp alanındaki suyun soğukluğuna rağmen içmeye doyamadık,pet şişelerimizi de doldurarak Çelikbuyduran a veda ettik.İnerken karşılaştığımız çıkmakta olan yabancı uyruklu dağcılarla sohbet edip onlara moral verdik.
Dağcılık Federasyonunun etkinlikleri,ülkenin dağcılık politikası,dağların güzellikleri sohbet konumuzdu inerken.Sokullupınarı na vardığımızda saat 19 00 dı,çay ikram edildi bir nebze yorgunluğumuz giderildi.Arkadaşlarla vedalaşarak yola koyulduk..
[attachment=1][attachment=2][attachment=3][attachment=4]ADDK Muharrem Koç