Enstrümantel Müzik mi Yoksa Sözlü Müzik mi?

[seyyahasan]

Ynt: Enstrümantel Müzik mi Yoksa Sözlü Müzik mi?

Ayduran valla tam vaktinde ekledin bu klipleri.
Hani gecenin bu vakitlerinde moğolların telinden enstrümantel müzik harika oldu doğrusu.
Müzik olayında kendimi sınırlamam ama enstrümantel kesinlikle birinci sıramda yer alır.
Çünkü enstrümantel bana şu güzelliği sunuyor ;
Hayal gücüm kanatlanıveriyor ve sınırsız bir düş deryasına dalıyorum.
Hayal kurma gücü insana bahşedilmiş en mükemmel eylemlerden biridir.
İşte enstrümantel müzik benim hayal dünyama güzel bir zemin hazırlıyor.

 

[AYDURAN]

Ynt: Enstrümantel Müzik mi Yoksa Sözlü Müzik mi?

Hocam Enstrümental sevmiyecek yoktur sanırım...Müziği seven herkes bence bizimle aynı fikirdedir...Sadece tür ve dil farkı vardır bence...

 

[MK51]

Ynt: Enstrümantel Müzik mi Yoksa Sözlü Müzik mi?

Sözleri genellikle algılayamıyorum (istisnalar var tabii.. Zeki Müren, Fikret Kızılok gibi..) ve insan sesini de enstrüman gibi dinliyorum.

 

[duman-]

Ynt: Enstrümantel Müzik mi Yoksa Sözlü Müzik mi?

Bence o anki ruh haline bağlı.
Bazen sırf sözlü dinlemek isterken bazen de müzik yetiyor sadece.

 

[Defender]

Ynt: Enstrümantel Müzik mi Yoksa Sözlü Müzik mi?

Enstrumental derim.

Kitaro

Vangelis,

Jean Michelle jarre,

Hans zimmer,

Klaus Badelt,

Yanni, gibi ustadlar varken bir de bunlara eklenmis bayan sopranolar olunca makarna ustu sos oluyor haliyle

 

[behicefe]

Ynt: Enstrümantel Müzik mi Yoksa Sözlü Müzik mi?

Bence de ensturmental ama eğer hikayesini de bilirseniz daha bir şevkle dinleyebiliyorsunuz kanımca.
Örneklemem gerekirse Bethoven Ay Işığı Sonatını buluşamadığı sevgilisine itafen duyduğu büyk aşkı anlatmak için yazmış. Sevgilisiyle buluşmaya giderken talihsizce arabasının tekerinin kırılması ve tamiratının uzun sürmesi bunu bilmeyen sevgilinin buluşma yerinden ayrıldıktan sonra tüm ısrarlara rağmen tekrar bir araya gelememelerinin de meydana gelen meyvası gibidir bu sonat.

 

[behicefe]

Ynt: Enstrümantel Müzik mi Yoksa Sözlü Müzik mi?

Bir de güfte ile bestenin örtüşmesi vardır adeta tamamlarcasına. Bunuda örneklemem gerekirse; Yahya Kemal Beyatlı'nın Aziz İstanbul'unu sanırım bilmeyenimiz yoktur. Sana Dün Bir Tepeden Baktım Aziz İstanbul diye başlar. Bunu bestelemesi için Minür Nurettin Selçuk'a verir. Üstat bu güfteyi eline aldıktan daha sonra elinde güfte ile tepeleri dolaşır o ruhu içinde hissedbilmesi için. Nitekim besteyi de Pier Loti tepesinde yapar daha sonra karşılaşmalarında sorar nerede yazmıştın diye ve tahmin ettiğiniz gibi Pier Loti cevabını alır.

 

[Defender]

Ynt: Enstrümantel Müzik mi Yoksa Sözlü Müzik mi?

Behiç bey çok ilginç ve güzel bir örnekleme olmuş. Ben duymamıştım bunları. Hiçbirşey nedensiz olmayacağı gibi, hiçbir müzikte nedensiz yazılmamıştır diyebiliyorum anlattıklarınızdan sonra. Hepsinde bir çağrışım, hepsinde ayrı bir renk var sanırım.

 

[behicefe]

Ynt: Enstrümantel Müzik mi Yoksa Sözlü Müzik mi?

Doğrudur duymamış olabilirsiniz. birde aynı beste için oluşturulan hikayeler vardır. Hangisine inanmak doğrudur karar verilemeyen. Galiba siz İzmir'den aramıza katıldınız? O zaman İzmir'den bir hikaye tadında beste hikayesi de size armağan olsun.
İizmir'de Göztepe semti var biliyor musunuz bilmiyorum. Hatay'ı geçince orada Amerikan Kız Koleji var şimdilerde galiba karma lise oldu. Eskiden yaz imtihanlarında bile üniforma ile imtihana girmek mecburi imiş ve ağustosta olan bu imtihanlar sıcaklar dolayısıyla öğledn sonra yapılırmış. İşte Selahattin Pınar'da ilerlemiş yaşında iken parkta otururken akşamüstü üniformalı bir genç kız görüyor bir süre bakmaktan kendini alamıyor. Daha sonra bu anısını güfteye döküyor. Bizde severek dinliyoruz.
"Bir bahar akşamı rastladım size, keyifli bir telaş içindeydiniz.
Derinden bakınca gözlerinize, neden başınızı öne eğdiniz
İçimde uyanan eski bir arzu, dedi ki yıllardır aradığın bu
Şimdi büküyorum boynumu, daha önceleri neredeydiniz" bu güfte için değişik varyosyanlarda da anlatımlar mevcuttur.

 

[SADIK]

Ynt: Enstrümantel Müzik mi Yoksa Sözlü Müzik mi?

Sözlü müziğin dinleyicinin o anki ruh haline yüzdeyüz hitap ettiğini sanmıyorum. Müzikteki sözleri belki yüzde doksanı ona hitap ediyor olabilir. Ama, enstrümantel müzikte sizin, yüzdeyüz sizin istediğiniz ve düşündüğünüz gibi cereyan ediyor. Başkalarına aykırı olabilecek ve sözle ifade edilemeyecek olan duygular enstrümantel müzikte, size tamamen söz yazarı sizin olabileceğiniz..! bir ortam sunabiliyor.
Bence enstrümantel müzik..!

 

[Defender]

Ynt: Enstrümantel Müzik mi Yoksa Sözlü Müzik mi?

Teşekkür ederim, bu şarkıyı Barış Manço'nun eski yalıları gösterdiği bir istanbul manzarası klibinde duyduğum için izmir ile alakalı olabileceğini hiç düşünmemiştim. Hatta "eski bir osmanlı sefasından gelmedir" diye düşünürken şimdinin bozma arabeskçilerinin "liselim" fenomenini bu kadar "beyefendi"ce açmış olduğuna da şaşırmamış değilim

 

[gatesalan]

Ynt: Enstrümantel Müzik mi Yoksa Sözlü Müzik mi?

Bir muzigi sozlerle baglamak bana biraz anlasilmaz geliyor.Bana gore, herkesin yazabilecegi bir soz vardir o melodi icin.Birakalim herkes kendi sozlerini yazsin. Bircok parcayi sozlerini bilmeden severiz.Sebebi de aslinda sozlerinde anlattigi degil,o tinilarin bizde yarattigi duygudur. Sozleri ile bestesi tami tamina uyan sarkilar da yok degildir ama enstrumantel muzigin verdigi ozgurluk maalesef onlarda yoktur.

 

[MK51]

Ynt: Enstrümantel Müzik mi Yoksa Sözlü Müzik mi?

... ve doğal olarak klasik müziğin (batı) verdiği özgürlük...

 

[gatesalan]

Ynt: Enstrümantel Müzik mi Yoksa Sözlü Müzik mi?

Tam olarak bir cografya vermem mumkun degil acikcasi. Dogu'dan gelen cok sihirli tinilar var.Etnik kokenli enstrumanlarin kattiklari zenginlik yadsanamaycak kadar fazla.Ama zaman olarak soylemem gerekirse, ozellikle 70 li yillarin sonlarindan gunumuze yapilan sozlu eserler, bana enstrumental muzigin verdigi keyfi vermiyor. Klasik muzigin orkestrasyonu zaten basli basina bir cesitlilik. O kadar cesitli sesin ozgur kilmamasi dusunulemez.