2 bin fotoğraf makinesi topladı
Giriş tarihi : 13.09.2010, Pazartesi 16:41 Güncelleme : 16:43
Aydınlı Patalog Prof. Dr. Ali Küpelioğlu, yurt içi ve yurt dışından 2 senede 2 binden fazla fotoğraf makinesi toplayarak inanılması zor olan hayalini gerçekleştirdi.
BULUT BAGATIR
[attachment=1]
1968 yılında dedesinin fotoğraf makinesi hediye etmesiyle ilk makinesine sahip olan Prof. Dr. Ali Küpelioğlu 2008 yılından itibaren topladığı fotoğraf makinesi ve ekipmanlarıyla önümüzdeki ekim ayında Kıbrıs Şehitleri Caddesi Bornova Sokağı'nda 'Fotoğraf Makinesi ve Ekipmanları Evi'ni açacak. Mesleği gereği mikroskoplarla fotoğraflar çeken ve gittiği her ülke ve şehirden bir makineyle dönen koleksiyoner, topladığı makineleri ve ekipmanları yaşam felsefesi gereği insanlarla paylaşmak istediğini söyledi. Asıl amacının fotoğraf müzesi açmak olduğunu ifade eden Küpelioğlu, özel müze yönetmeliğindeki maddeler sebebiyle müze açmaktan vazgeçip koleksiyon evi açmaya karar verdiğini söyledi.
İLK MAKİNE 1968'DE
Patalog Prof. Dr. Küpelioğlu'nun fotoğraf makinesiyle ilk tanışması lise yıllarında gerçekleşti. Dedesinin hediye ettiği makineden yaklaşık 7 sene sonra arkadaşının Fransa'dan getirdiği pille çalışan makineye sahip olan Küpelioğlu ilerleyen senelerde giderek daha iyi makineler elde etmeye başladı. Belli bir süreden sonra profesyonel olarak fotoğraf çekmeye başladığını anlatan Küpelioğlu," Patalog olmamdan dolayı mikroskopik fotoğraflar çekebilmek için özel bir makine almam gerekiyordu. O makineyi de elde edebildim ancak bir süre sonra bozulunca anladım ki yedekte bir makine daha bulundurmam gerekiyor. Tam o dönemde digital makineler yaygınlaşmaya başladı ve bir tane satın aldım. 2 sene önce düşündüm ki elimde 1968'den yana 8 adet kullanılabilir durumda makine var. Aklıma neden fotoğraf makinesi koleksiyonu yapmıyorum sorusu geldi. 2 sene boyunca topladım. Şu an elimde 500'ün üstünde poloraid ve refkleks makine, bin 500'in üstünde de amatör ve telemetreli yarı amatör makineler var. Bu işe başlayınca gördüm ki yanlızca fotoğraf makinesi yeterli değil. Elime fotoğraf ekipmanları ve aksesuarları geçmeye başladığı gibi fotoğraftan tümüyle ayrı olan sinema makineleri, slayt makineleri de geçmeye başladı" dedi.
KENDİLERİ GETİRİYOR
İnsanların bazen bu tarz aletleri kendilerinin getirdiğini söyleyen Ali Küpelioğlu "3 tane makina getiriyorlar. İçinden de slayt makinasi, makine ayağı, film, film kutusu, objektif çıkıyor. Böyle olunca onları da toplamaya başladık. Toplanınca da değerlendirmek gerekir. Yaşam felesefem elimdeki olanakların sunulması ve ortaya çıkarılması üstüne kurulu" dedi. Fotoğraf toplama işini tek başına yapmadığını söyleyen Küpelioğlu en büyük yardımı alanda uzman isimlerden Metin Akçalı'dan destek aldığını da söyledi. Küpelioğlu, fokoğraf makineleriyle ilgili yurtdışı fuarları da takip ettiğini belirterek, "Oralardan çok temiz çok ender bulunabilecek makineleri elde ediyorum" diye konuştu. Kolleksiyonerliğin bir hastalık olduğunu anlatan Küpelioğlu, "Plak koleksiyonum da var. Elimden geldiğince ilginç şeyleri toplamaya çaışıyorum" diye konuştu.
TUTKUNUN ÖRNEĞİ
Kolleksiyon tutkusunu bir başından geçen bir olayla anlatan Ali Küpelioğlu, Suriye'ye turistik bir gezi için gittiğinde bir antikacıda objektifi tansiyon aletlerinin pompasıyla çalışan bir stüdyo makinesi gördüğünü belirterek, "Sıkı pazarlık sonucunda satıcıyla anlaştık. Ancak otobüsün kalkmasına yarım saat kalmıştı ve o büyük makinenin paketlenmesi çok daha uzun bir süre alacaktı. Şansıma tezgahtar bayan Türkiye doğumlu bir Ermeniydi. 200 dolar kapora verdim ve '2 ay sonra tekrar geleceğim ve makineyi alacağım, sakın satmayın' dedim, onlarda tamam dediler. Öylece geri döndüm. 2.5 ay sonra yanlızca bu makineyi almak için tekrar gittim. Koleksiyonculuk böyle bir tutku işte" dedi.
Zahmet açısından en değerli makinenin Suriye'den aldığı makine olduğunu anlatan Küpelioğlu, makineyi parçalara bölüp ayaklarıyla beraber ancak minübüse sığdırabildiklerini söyledi. Macaristan'dan aldığı Leica model 14 micron altın kaplama olan makinenin ise değer verdiği bir başka cihaz olduğunu söyleyen kolesiyoner "Diğeri de uzaya ilk çıkan Sovyet Kozmonot Yuri Gagarin'in kullandığı makinanın modeli. Çok güzel bir Haselbah makine. Bu ikisi çok değerlidir. Ayrıca elimde birde tamamiyle el yapımı İngiliz yapımı bir makine var" dedi. Türkiye'deki makine kullanımından da dert yakınan Küpelioğlu " Makineleri hoyratça kullanıyoruz. Bu tümüyle kolleksiyon kültüründen kaynaklanıyor. Daha dikkatli olmamız gerekiyor" dedi.
FOTOĞRAF MAKİNESİ EVİ
Alsancak Bornova Sokak'ta ekim ayında "Fotoğraf Makinesi ve Ekipmanlar Evi" açmayı planladıklarını anlatan Küpelioğlu, "Sergilenmeye değer ve mekanın el verdiği ölçüde makineleri burada sergilemeyi düşünüyoruz. Evde siyah beyaz bir baskı labarotuvarı da bulunacak. Sadece fotoğraf sanatçılarının değil plastik sanatlar ve resim sanatçılarının da kullanabileceği bir alan yer alacak. Eski makinelerle, ziyaretçilerin fotoğraflarını çekip evlerine postalayacağız. Mekanımız İzmir'de müzayede salonu eksikliğini de giderecek" diye konuştu.
*********************************************************************************************
Yeni Asır'dan alıntıdır.
http://www.yeniasir.com.tr/Sarmasik/2010/09/14/2_bin_fotograf_makinesi_topladi
Cavid Sezen
Giriş tarihi : 13.09.2010, Pazartesi 16:41 Güncelleme : 16:43
Aydınlı Patalog Prof. Dr. Ali Küpelioğlu, yurt içi ve yurt dışından 2 senede 2 binden fazla fotoğraf makinesi toplayarak inanılması zor olan hayalini gerçekleştirdi.
BULUT BAGATIR
[attachment=1]
1968 yılında dedesinin fotoğraf makinesi hediye etmesiyle ilk makinesine sahip olan Prof. Dr. Ali Küpelioğlu 2008 yılından itibaren topladığı fotoğraf makinesi ve ekipmanlarıyla önümüzdeki ekim ayında Kıbrıs Şehitleri Caddesi Bornova Sokağı'nda 'Fotoğraf Makinesi ve Ekipmanları Evi'ni açacak. Mesleği gereği mikroskoplarla fotoğraflar çeken ve gittiği her ülke ve şehirden bir makineyle dönen koleksiyoner, topladığı makineleri ve ekipmanları yaşam felsefesi gereği insanlarla paylaşmak istediğini söyledi. Asıl amacının fotoğraf müzesi açmak olduğunu ifade eden Küpelioğlu, özel müze yönetmeliğindeki maddeler sebebiyle müze açmaktan vazgeçip koleksiyon evi açmaya karar verdiğini söyledi.
İLK MAKİNE 1968'DE
Patalog Prof. Dr. Küpelioğlu'nun fotoğraf makinesiyle ilk tanışması lise yıllarında gerçekleşti. Dedesinin hediye ettiği makineden yaklaşık 7 sene sonra arkadaşının Fransa'dan getirdiği pille çalışan makineye sahip olan Küpelioğlu ilerleyen senelerde giderek daha iyi makineler elde etmeye başladı. Belli bir süreden sonra profesyonel olarak fotoğraf çekmeye başladığını anlatan Küpelioğlu," Patalog olmamdan dolayı mikroskopik fotoğraflar çekebilmek için özel bir makine almam gerekiyordu. O makineyi de elde edebildim ancak bir süre sonra bozulunca anladım ki yedekte bir makine daha bulundurmam gerekiyor. Tam o dönemde digital makineler yaygınlaşmaya başladı ve bir tane satın aldım. 2 sene önce düşündüm ki elimde 1968'den yana 8 adet kullanılabilir durumda makine var. Aklıma neden fotoğraf makinesi koleksiyonu yapmıyorum sorusu geldi. 2 sene boyunca topladım. Şu an elimde 500'ün üstünde poloraid ve refkleks makine, bin 500'in üstünde de amatör ve telemetreli yarı amatör makineler var. Bu işe başlayınca gördüm ki yanlızca fotoğraf makinesi yeterli değil. Elime fotoğraf ekipmanları ve aksesuarları geçmeye başladığı gibi fotoğraftan tümüyle ayrı olan sinema makineleri, slayt makineleri de geçmeye başladı" dedi.
KENDİLERİ GETİRİYOR
İnsanların bazen bu tarz aletleri kendilerinin getirdiğini söyleyen Ali Küpelioğlu "3 tane makina getiriyorlar. İçinden de slayt makinasi, makine ayağı, film, film kutusu, objektif çıkıyor. Böyle olunca onları da toplamaya başladık. Toplanınca da değerlendirmek gerekir. Yaşam felesefem elimdeki olanakların sunulması ve ortaya çıkarılması üstüne kurulu" dedi. Fotoğraf toplama işini tek başına yapmadığını söyleyen Küpelioğlu en büyük yardımı alanda uzman isimlerden Metin Akçalı'dan destek aldığını da söyledi. Küpelioğlu, fokoğraf makineleriyle ilgili yurtdışı fuarları da takip ettiğini belirterek, "Oralardan çok temiz çok ender bulunabilecek makineleri elde ediyorum" diye konuştu. Kolleksiyonerliğin bir hastalık olduğunu anlatan Küpelioğlu, "Plak koleksiyonum da var. Elimden geldiğince ilginç şeyleri toplamaya çaışıyorum" diye konuştu.
TUTKUNUN ÖRNEĞİ
Kolleksiyon tutkusunu bir başından geçen bir olayla anlatan Ali Küpelioğlu, Suriye'ye turistik bir gezi için gittiğinde bir antikacıda objektifi tansiyon aletlerinin pompasıyla çalışan bir stüdyo makinesi gördüğünü belirterek, "Sıkı pazarlık sonucunda satıcıyla anlaştık. Ancak otobüsün kalkmasına yarım saat kalmıştı ve o büyük makinenin paketlenmesi çok daha uzun bir süre alacaktı. Şansıma tezgahtar bayan Türkiye doğumlu bir Ermeniydi. 200 dolar kapora verdim ve '2 ay sonra tekrar geleceğim ve makineyi alacağım, sakın satmayın' dedim, onlarda tamam dediler. Öylece geri döndüm. 2.5 ay sonra yanlızca bu makineyi almak için tekrar gittim. Koleksiyonculuk böyle bir tutku işte" dedi.
Zahmet açısından en değerli makinenin Suriye'den aldığı makine olduğunu anlatan Küpelioğlu, makineyi parçalara bölüp ayaklarıyla beraber ancak minübüse sığdırabildiklerini söyledi. Macaristan'dan aldığı Leica model 14 micron altın kaplama olan makinenin ise değer verdiği bir başka cihaz olduğunu söyleyen kolesiyoner "Diğeri de uzaya ilk çıkan Sovyet Kozmonot Yuri Gagarin'in kullandığı makinanın modeli. Çok güzel bir Haselbah makine. Bu ikisi çok değerlidir. Ayrıca elimde birde tamamiyle el yapımı İngiliz yapımı bir makine var" dedi. Türkiye'deki makine kullanımından da dert yakınan Küpelioğlu " Makineleri hoyratça kullanıyoruz. Bu tümüyle kolleksiyon kültüründen kaynaklanıyor. Daha dikkatli olmamız gerekiyor" dedi.
FOTOĞRAF MAKİNESİ EVİ
Alsancak Bornova Sokak'ta ekim ayında "Fotoğraf Makinesi ve Ekipmanlar Evi" açmayı planladıklarını anlatan Küpelioğlu, "Sergilenmeye değer ve mekanın el verdiği ölçüde makineleri burada sergilemeyi düşünüyoruz. Evde siyah beyaz bir baskı labarotuvarı da bulunacak. Sadece fotoğraf sanatçılarının değil plastik sanatlar ve resim sanatçılarının da kullanabileceği bir alan yer alacak. Eski makinelerle, ziyaretçilerin fotoğraflarını çekip evlerine postalayacağız. Mekanımız İzmir'de müzayede salonu eksikliğini de giderecek" diye konuştu.
*********************************************************************************************
Yeni Asır'dan alıntıdır.
http://www.yeniasir.com.tr/Sarmasik/2010/09/14/2_bin_fotograf_makinesi_topladi
Cavid Sezen
Eve dönüştürmek akıllıca olmuş.Ve sayısı gün geçtikçe artacak daha da.Bu kadar makina nerede saklanabilir ki?Böylece insanlara bir fayda da sağlanmış olur.Çocukluğumda benim de kolleksiyonlarım vardı ama daha sonra bıraktım.Davetiye,pul,para,peçete kolleksiyonları yapıyordum 
