İğneadaya kampa diye çıktık, resmen 2 defa kaza atlattık.
Yola çıkmadan Avcılarda lastikleri kontrol edeyim dedim. Sibop elimde kaldı. Yol kenarındaki lastikçilere gidecek kadar idare eder düşüncesiyle geri taktım, etrafını bantladım falan ama yola çıkar çıkmaz fırladı arkadaş. Tıss sesisini duyunca zaten yan yolda olmam sayesinde hemen sağa çektim. Lastikçi aramaya gittim Denizköşkler tarafına. O esnada bir yol yardım aracı gelmiş, gerideki arkadaşlar stepneyle değiştirmişler sağolsunlar.
Stepneyi daha önce kontrol etmemiştim. Büyük hata yapmışız. Lastikleri kontrol ederken stepneye de önem vermek lazımmış. Stepnenin jantına ek yapmışlar. Bijonlar küçük geliyor. Karaktersiz de demiyor ki bu stepneyle yola çıkmayın diye. Bu sizi idare eder, en yakın lastikçide yaptırın demiş gitmiş.
Neyse çıktık yeniden yola. Kenardan kenardan gidiyorum, sabahın erken saati olduğu için açık lastikçi kolluyoruz bir yandan. 4-5 km gittik, tak tak tak bir ses. Hemen bir refleks sağa çektim. Yol yardımın yarım yamalak taktığı bijonlar fırlamış, lastik yerinden çıkmış. Araba sol öne doğru oturduğu anda ben sağa yanaşabildim. Lastik yerle araç arasına sıkıştı.
Neyse güç bela aracı kaldırmaya çalıştık baktık olacak gibi değil. Sağolsun arkadaş çevreden bir lastikçi buldu getirdi. Emaneten takılan stepneyi çıkardı, bijonu çıkan lastiği alıp tamir edip getirdi. Tabii bu sefer de bijon problemimiz ortaya çıktı. Her birinden birer tane söküp taktık, yılmak yok yola devam.
Gezdik tozduk eğlendik derken dönüş yolunda bu sefer Silivriyi geçtik araç başladı ötmeye. Bir yandan da ön tarafta titreme başladı. Sanırsınız ki helikopter inip kalkıyor, biz de paletli tank kullanıyoruz. Çektik sağa yine bijonları kontrol ettik falan ama pek bir gevşeme yok. Diferansiyelden olabileceği şüphesiyle ufak ufak 30-40 km hızla dönüyoruz artık. Arada durup yine bijonları kontrol ediyorum ama hafif sıkılabiliyor zaten, sarsıntı ve ses azalacağına iyice artıyor. İstanbula girdik neyse, ses ve titreşim sabitledi artık. O şekilde biz de sağ salim geldik neyse ki.
Ertesi gün ustaya götürdüm. Somun sıkma makinesiyle hemen kontrol etti. O da ne. Test sürüşünde ne titreşim ne de ses kaldı. Başka hiç bir problem yokmuş, meğer somonları biz sıktık sanıyoruz ama onlar içeriden gevşemişler bir şekilde. Lastiği tam tutamayınca sesi de, titreşimi de çekmeyi de o yapıyormuş.
Somun yerlerinden birinin sıkıntılı olması bize neler yaşatmış oldu. Hemen sol ön jantı, stepne lastik ve jantını değiştirdim. Kriko da hayati öneme sahipmiş. Ufak krikolarla bu araçlarda işlem yapmak oldukça zorluyor. Ağır donanımlı off road araçlarındaki gibi büyük bir kriko da bulundurmak lazım.
Son söz, jeepimi seviyorum.