Ynt: Altmışlık Delikanlıların Likya Yolu Macerası
Daha Turunçova’ya gelir gelmez arabanın içini portakal çiçeği kokusu kapladı. Ciğerlerimizi bu havayla doldurduk. Portakal çiçeği kokusu için bile, bu mevsimde bunca yol kat etmeye değer. Akşam üstü Finike’yi dolaştıktan sonra,Yaşar’ın yazlığında geceledik.
8 Nisan Sabahı, aynı sitede bulunan Yücel Özin kardeşimiz bizi araçla Karaöz’e bıraktı.23 km. lik Karaöz-Gelidonya Feneri-Adrasan; 509 km.lik Likya yolunun en güzel manzaraya sahip aynı zamanda en zor parkurlarından biri olduğu kanaatindeyim. Parkur levhalarının önünde fotoğraf çekerken kuvvetli bir rüzgar,başımdaki şapkayı uçuruyordu,ani bir refleksle şapkayı yakaladım.Ancak fotoğraf makinası düşüp arızalandı.Dakka bir, gol bir.60 Km. makinayı boşu boşuna taşıyacağım.
Karaöz’den 8 km. kadar yürüdükten sonra Gelidonya feneri’ne vardık. Orada dağılmış bir muhabire rastladık. Çocuklarımızdan yaklaşık 10 yaş daha genç, motosikletln gittiği yere kadar motosikletle gelip 2 Km.kadar yürüyerek fenere gelmiş. Dün bir Alman çift parkurda yürürken bayanın ayağı sakatlanmış onu haber yapacakmış. Ayağı sakatlanan bayan sıcağı sıcağına yürümeye çalışmış iyice kötüleşince orada kalmışlar. Bölgede telefon çekmiyor. Yine bir yabancı geçerken onları görüp, Adrasan’a gidince Jandarmaya haber vermiş, Arama kurtarma ekibi akşam battaniye ve yiyecek içecek götürerek sabah almak üzere çifti bırakmışlar. Bizde fenerde kısa bir moladan sonra yürüyüşe devam ettik. Yolda kısa süreli yoğun yağışa yakalandık. Pançolar işe yaradı. Bir süre sonra sakatlanan bayanı taşıyan jandarmalarla karşılaştık. Bayanla selamlaştık iyi ve moralini yüksek bulduk. Jandarmaların komutanı yerler kayıyor dikkat edin dedi. Bizde korkmayın size iş çıkarmayız diyerek güldük. Doyumsuz manzaraların olduğu koyları seyrede seyrede bir kaç kez tepelere yükselip, vadilere indik. Adrasan koyunun gözüktüğü son sırta geldiğimizde dördümüzün birden dizinde hafif ağrılar oluşmaya başladı. Demek ki,60 yaşından sonra sağlıklı bir kişi 23 km. inişi çıkışı olan, kayalık bir arazide dizleri ağrımaya başlıyormuş sonucuna varıp,dizliklerimizi taktık.
Adrasan’da bir pansiyona geldik. Bu sezonda daha ucuz olması gerekirken iki kişi bir odada, sabah kahvaltısı+akşam yemeği için kişi başı 60 tl. ödedik. Burada denize girmeye niyetlenmiştik ancak yerlerimizi ayarlayıncaya kadar hava karardı,rüzgar kuvvetli esiyordu denize giremedik