TSK'dan emekliyim. Defender 110'a en çok binenlerden olduğumu düşünüyorum. Bu araçlardan TSK ve kullanıcı personel çok da memnun kalmadı ve sonradan hepsini elden çıkardılar. Neydi beğenilmeyen yönleri; motor çok gürültülü, direksiyon sol kapı ve cama fazla yakın, dönme çapı çok geniş, araç gereğinden fazla ağır, motor bittiği zaman sadece blok kalıyor, diğer her şeyi çöpe atılıp yenisinin takılması gerekiyor. Kaporta birçoğunda aliminyum, bükülünce çekiçlenip düzeltilmiyor, yenisi takılacak deniyor, arka taraf biraz ağır olsa asfalt yolda ön taraf kafa sallıyor, sağ-sol yapmaya başlıyor. Ben bu şekilde bir kazadan kıl payı kurtuldum. Yokuşta ve çamur arazide performansı düşük, çift kabin toyotanın soluksuz çıktığı çamurlu dik yokuşu defender'in çıkacağını düşünmek, denemek bile yanlış. Gelelim sizin sorduğunuza; motorla şanzımanı sorunsuz birleştirebileceğiniz, motor devri, ağırlığı, kw değeri defender'e yakın, mümkünse ülkemizde üretilmekte olan motorları tercih edin derim ben. Tercih sonuçlanınca Ankara OSTİM'de bulamayacağınız motor yok. Eskisi, yenisi, ölüsü, dirisi hepsi var. TÜV işlerini en baştan öğrenmelisiniz. Bugün piyasada willis, jeep gibi birçok araçta ford, peugeot, toyota gibi motorlar takılmış ve kullanılmaktadır. Kolaylıklar dilerim.