Defender 110 "willow Green"

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan nkurtkaya Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 55
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 30,884

Malesef 200Tdi’ımla vedalaşmam gerekti ve sattım. Onun yerini doldurmam iki yılımı aldı. 2012 yılında yine beyaz bir 110 buldum, Telekom’dan çıkmış 1998 model 300Tdi. Arka diferansiyel kilidi takıldı, 2” yükseltme ile birlikte HD rot kollları takıldı ve burç takımı değişti ve 35” extreme lastik taktırdım, Warn M8000 vinç vardı, şnorkel takıldı. Ufak tefek elektrik işeri yapıldı bazı düğmeleri değiştirdim Mud Pod taktırdım, yeni teyp ve hoparlörler taktırdım ama kaporta, boya, döşeme vs işlerine girmedim.

Defender 110 Arka Diferansiyel kilidi

Defender 110 Yükseltme

Defender 110 35x10.5x16 Lastik
 


Sahne-1, Perde-1: Kaporta

Kaporta ve boya işini bu konuda gerçekten en iyisi olduğuna inandığın Hacı usta yaptı. Onsekiz yılın yükünü çekmiş olan 300Tdi’da yılların izi vardı. Dört kapı ve bagaj kapısı yeni basıldı, sağ ve sol ön çamurluk yenisi takıldı. Bütün kaporta söküldü, parça parça düzeltilip toparlandı, boyaya hazır hale geldi. Boya kaporta işleri şase-kupa ayrılmadan, motor indirilmeden yapıldı. Arka Çorum kaloriferi iptal edildi.



















 
Son düzenleme:




Sahne-1, Perde-2: Renk

Renk değiştirip değiştirmemeyi çok düşündüm. Defender’da beyaz rengi gerçekten çok seviyorum ve siyah aksesuarlar ile çok yakıştırıyorum. Farklı renk olursa gri veya yeşil tercih edebilirdim, eşimin de teşvik etmesiyle rengini değiştirmeye karar verdim ve yine eşimin tercihi olan yeşil renk üzerinde araştırmaya başladım. Yeşil Defender’a gerçekten yakışan ve bir çok tonu olan bir renk. O kadar çok yeşil arasında gezinmeye başlayınca iş gerçekten zorlaştı. Sonunda istediğim tonu buldum, LR970 kodlu Willow Green tam istediğim tonda bir yeşil idi. LR bu rengi Defender’da sadece 1998 modelde kullanmış onun dışında 1996-98 Range Rover ve Discovery’de kullanılmış. Türkiye’de bu renk Defender hiç görmedim ve Türkiye’nin ilk Willow Green Defender’ını boyatmaya karar verdik.
Willow green ışık sıcaklığına göre fanklı tonlarda görünen bir renk. Soğuk tonlarda (Bulutlu hava, floresan, flaş) koyu yeşil ve gri/fume tonlarına, sıcak tonlarda ise toprak rengi gibi haki tonunda bir yeşile dönüyor.
Renk konusunda ikinci zor karar ise tavan rengi idi. Gövde rengi mi yoksa beyaz tavan mı? Bu da çok kararsız kaldığım bir konuydu, orada da Bayram ustaya güvenerek beyaz tavan tercih ettim.
Son olarak dodiklerin rengini ben siyah demiştim ama Bayram usta kendisi insiyatif alarak gövde rengi yapmış, iyi de yapmış metalik boyaya mat siyah dodikler çok iyi durmayacaktı.



 
Son düzenleme:

Sahne-1, Perde-3: Boya

Boya işimiz şase kupa ayrılmadan ve motor inmeden yapıldığı için aracın tüm altı siyaha boyandı. Genel olarak tüm aksesuarlar da (jant, snorkel, çeta, tampon) siyah seçildi.
Boyadan çıktığında doğru rengi seçtiğimizden emin oldum.








 
Son düzenleme:

Sahne-2, Perde-1: İzolasyon

İzolasyon, yapmalı mı yapmamalı mı yaparsak nereye ne kadar yapmalı gibi derin ve bol alternatifli bir konuyu çok kısa ve net bir şekilde karara bağladım. Kaput içi izolasyonu yapılmadı. Motor içi izolasyon yapılmadı. Ayak altlarına izolasyon yapılmadı, bagaja izolasyon yapılmadı. Sadece tavana izolasyon yapıldı. Çünkü 35” extreme lastikli bir Defender ile pikniğe bile gitseniz mutlaka çamur sizi çekecektir, önceki Defender’ımda ve restorasyondan önceki süreçte toplam sekiz yıllık Defender tecrübem bunu gösterdi. Dolayısı ile ben içi çamurlandığında ve özellikle ıslandığında nasıl temizleyeceğimi bilmediğim, zaman içerisinde rutubet vs sorunu çıkartacak izolasyon malzemesi ve halı kaplamalar ile uğraşmak istemedim, aksine böyle durumlarda paspasları alıp, içini hortumla su tutarak yıkayabileceğim şekilde olmasını tercih ettim. Ön paspaslarım Britpart’ın orijinal Defender paspasları idi aynılarını korudum, arka paspas ve bagaj içine de Otokar’ın orijinal siyah lastik paspaslarını aldım.





 
Son düzenleme:

Sahne-2, Perde-2: Döşeme

Aracın içersindeki sekiz parça cam çerçeve plastikleri, kapı içi panzidotları, ön göğüs orta konsol ve tavan kaplandı, tüm koltuk döşemeleri yenilendi. Tavan kaplanamayacak kadar kötü durumdaydı ve fiberden yeniden yapılıp kaplandı. Arka kapı panzidotu yeniden kesilip kaplandı. (Buraya siyah çetadan uygulama da yaptırabilirmişim, belki sonra değiştiririm.)
Döşeme rengi seçmek işin en zor kısmıymış. Kapı içleri, ön göğüs, tavan, cam çerçeve plastikleri, koltuklar, ayak altı yan kaplamaları için renk ve malzeme seçmek, bunların araçta uygulanmış hallerini zihinde canlandırarak renk uyumunu yakalamaya çalışmak insanı en çok yoran ve iş ortaya çıktıktan sonra beğenmeme riskinin yüksek olduğu bir aşama. Ben bu restorasyonda mümkün mertebe Defender’ın orijinaline sadık kalmaya özen gösterdim. Özellikle kararsızlık yaşadığın konularda, “orijinale Otokar 71D00-07021-AA sadık kal” prensibiyle ilerledim.
Daha önce ön koltukları orijinal XS koltukları ile değiştirmiştim, orta konsolu da Britpart Cubby box ile değiştirmiştim. Renk seçerken önce koltukları seçtim, dış aksesuarlar gibi koltukları da siyah tercih ettim. Kapı içi panzidotlar ve ön göğüs de koltuklara uygun siyah yapıldı.
Arka kapı direkleri, bagaj camları ve arka camlar ile tavan camının plastik çerçeveleri orijinal rengine en yakın tonda gri kaplandı.
Tavan rengi için siyah, gri, bej birçok alternatife baktım ve önce açık gri seçtim fakat sonra bunun bile koyu kalacağını düşünerek alternatif ararken Cengiz usta çok güzel bir açık gri malzeme gösterdi ve o an karar verdim.


Soldan sağa: Koltuklar, Kapı içi panzidotlar, Cam çerçeveleri, Tavan (küçük parça eski tavan)







 
Son düzenleme:





Sahne-2, Perde-3: Camlar ve Mekanik

Camlar; arka yan, arka kapı, bagaj ve 2 arka kapı Masai, ön 2 kapı ve 2 tavan Otokar orta tonlu, ön Otokar yeşil lamine takıldı.
Mekanik olarak eksik bir şey yoktu, sadece son kampta batan bir Transit minibüsü çekerken kırdığım 2 arka aks yerine Discovery aksları takıldı, genel bakımı yapıldı, diferansiyel yağları değişti, yaz aylarında güneş altında beklemekten kuruyan ve mazot kaçıran mazot dönüş hortumları değiştirildi.
 
Son düzenleme:

Sahne-3, Perde-1: Elektrik

Ön kapı camlarını elektrikliye çevirttim. Bunun dışında restorasyon öncesi yaptırdığım Mud Pod ve Carling switch’leri, teyp ve kolonları aynen korudum. Telsiz yeri olarak önceden de olduğu gibi, yolcu tarafı ayak kısmında ön göğüs altına montaj yapıldı, telsiz harici hoparlörü ise şöför tarafı ön göğüs altına sigorta kutusunun hemen soluna monte edildi. Devir göstergesi takıldı. Direksiyon simidi değiştirildi. Vites topuzu yenilendi. Ön göğüs iç kısmını da siyaha boyandı. Arka çalışma lambasını (LED) kırmıştım, Konya’dan çok uygun fiyata yenisini buldum ve değiştirildi.





 
Son düzenleme:

Sahne-3, Perde-2: Vinç ve Tampon

Hali hazırda üstünde olan ve çalışan eski Warm M8000 vincime bakım yaptırıp kullanmayı planlıyordum ama vinç açılıp bakıldığında kullanılamaz halde olduğunu gördü Soner usta ve hesapta olmayan yeni bir vinç alımı ihtiyacı hasıl oldu. Tercihimi önceki Defender’ımda da kullandığım Warn M8000’den yana yaptım.
Vinç tampon olarak aklımda hep tubular tampon vardı fakat fiyatının yüksek olması ve klimalı tip almaz isem ön panelin kesilmesi zorunluluğu sebebiyle eski Defender’imde de kullandığım modeli ama bu sefer orijinal Britpart olarak aldım. Karter korumayı 8mm olanı (Bearmach BA083) tercih ettim.

 
Son düzenleme:

Sahne-3, Perde-3: Lastik

Lastiklerim 35x10.5x16 Fedima Sirocco idi. Fedimalar kaplama oldukları için her ne kadar 35” ölçüsü olsa da gerçek ölçüsü 36”e tekabül ediyordu. Dodikleri alttan keserek kullanıyordum ve sol lastik çamurluğun arka tarafını bir cm kadar ezmişti. Bir de çamurlukların dodik içersinde kalan kısımlarında arazide artikülasyondan dolayı ezikler oluşmuştu, arkalarda sorun yoktu. Bu restorasyona başlarken bu sorunu açılı kol ile çözebileceğimizi düşünerek kaporta işleri sırasında “orijinale sadık kal” prensibinden hareketle herhangi bir kesme yapmadık. Lakin işin sonuna geldiğimizde açılı kol ile de bu durumu kurtaramayacağımızı anlayınca lastikleri küçültmekten başka çarem kalmadı. Ben de Silverstone MT-117 Extreme 35x10.5x16 ile değiştirdim lastiklerimi. Evet Fedima’lar ile aynı ölçüde olmasına rağmen MT-117 Extreme’ler daha küçük oldukları için hiçbir sürtme sorunu olmadan kullanıyorum.



 
Son düzenleme:



Final







Ekli dosyayı görüntüle 59531



Kaporta, boya döşeme ve elektrik işleri yaklaşık sekiz ay sürdü (Haziran 2016-Şubat 2017).
Bu süreçte başta Hüseyin usta olmak üzere, Ali ustaya, Zafer ustaya, Yiğit’e ve tüm Oto Mekanik ekibine,
Kaporta ve boya işlerindeki ustalıkları ve emekleri ve harika iletişimleri için Hacı (Erdal) Usta ve Bayram usta olmak üzere Özenç Kardeşler Land Rover Servisine,
Döşeme işlerini titizlikle yapan FolyoCars Cengiz ustaya ve ekibi Mümtaz ve Zeyni ustalara,
Elektrik işlerini ve tüm detayları dört dörtlük bitiren Soner usta başta tüm Cesur Oto Elektrik ekibine,
Sonsuz teşekkürlerimi sunarım.

Mutlu bir Defender sahibi
Mart 2017, İstanbul