Öncelikle rahatsızlığı sebebiyle Poyrazlar buluşmasına katılamayan sevgili Mürşide ablaya geçmiş olsun dileklerimizi iletip bu günden bir kaç görüntü paylaşmak istiyorum.
Geçmiş olsun dileklerini yazan,Ebru hanım,levent,Gökhan ve Arkın kardeşlerime
Teşekkür ederiz.
Bu mevsimde böylesine güzel bir havada,dostlarla birlikte olamamanın üzüntüsünü
Yaşıyoruz.İnşallah birdahaki buluşmalarda hep birlikte sağlıklı,ve mutlu kamplar yaparız.
Mehmet abi tekrar geçmiş olsun evet çok güzel bir kamptı havası zaten anlatılır gibi değil son anlarda ince swetleri giymeye başlamıştık.
Etraf kırılmış ağaç dalları ile doluydu ama yaştı bunu bilen işletme sahibi bize bir pikap dolusu kesilmiş aynı boyda meşe gönderdi Mehmet abi olmadığı için ateş işleri Atilla ile bana kaldı çoğunlukla,bu yüzden görevine karşı daha özenli olman lazım Mehmet hocam,Mürşide abla da güveç işini savsakladı pazar günü öğlen yemeği kuru kuru Levent lerden kaçırarak sucuk yemek zorunda kaldım.Velhasıl gözlerimiz arkadaşlarımızı müdavim arkadaşlarımızı aradı.
Artık grubumuzdan olduğuna inandığımız Fethi bey Başar bey ve aileleri de geldiler güzel sohbetler edildi.Başar bey ve eşi Gezenbilir kampına gelip kendi kurallarına göre scrabel oynamaya kalktılar, tabi hemen müdahele ettim o öyle olmaz,o taş o puanı almaz baktım inat ediyorlar hemen 7 kişiyi 3 çocuk gönderdim de oyunlarını hizaya getirdik en son bıraktığım da Zeynep yeniyim filan demeden birilerine scrabel taşlarını atacaktı.Ayrıca kimin kazandığını da çok merak ediyorum ama korkudan soramadım.
Benim için bu kampın en güzel yanlarından biri ,tam emin değilim ama hayatımın en güzel gün doğumlarından birini yaşadım abartısız ilk 3 te kesin var ama şu an hissettiğim en iyisi olduğu.Gerçi önemli olan birisinin böyle bir cümleyi kullanabilmesidir değerliliğini önemli kılan.Sabah 6 40 gibi kapıyı açtığımda gökyüzünü gördüm altımda ne var ayağımda ne var demeden apar topar fotoğraf makinasını kaptığım gibi dşarı fırladım hemen çekmeye başladım 1-2 dk sonra arkam da kapı açıldı aynı şekilde Ferhat ta fırladı deli gibi çekmeye başladık ben hızımı alamadım ya kötü çıkarsa ya gördüğümü yansıtamazsam korkusuyla kısa bir video da çektim,aslında başka bir kamera da bizi çekse yada ağaçta ki bir kuş görse ve bu konuşan bir karga olsa ''olum siz nereye koşturuyorsunuz'' derdi kesin,bir sağa bir sola deli gibi.Video da göreceğiniz gibi fotoğraf karelerine sığmayan bir görüntü büyüklüğü vardı hatta 2 li 3 lü çektim Ferhat birleştirip bana gönderecek.
Artık son kareler bu son kareler bir yaşam dersi ile ilgili.İlk kareler baktığınızda Bilal İbişi (bilmeyenlere söyleyim Bilal kamplarda çok güzel ibiş koltuğuna yatar) hazretlerinin ne kadar üzgün olduğunu göreceksiniz.Bu üzgün duruşu bizi de üzdü ve sorduk...