Nasıl Bir Ülkede Yaşıyoruz..

Arkadaşlar hepimiz az çok www.ebay.com daki JEEP ilanlarını incelemişizdir.Ama ben her seferinde kriz geçiriyor ve 1-2 dk.içinde sayfa ve ilanları kapıyor incelemekten vazgeçiyorum. 1999 model G.CHEROKEE 2000 DOLAR.Ben 1994 model ZJ Şanzımanını 3500 tl ye yaptırdım.Aracımıda 17000 tl ye almıştım.Yani Türkiyede şanzıman parasına Dışarıda JEEP alıyorum. Bu nasıl bir dengesizlik nasıl bir zihniyet nasıl bir yaşam standardı. En pahalı benzin en pahalı içki -sigara-paralı yollar köprüler .Benim vergimle yol yapıyor devlet sonra o caddenin kenarına park edince belediye görevlisi gelip benden park parası istiyor.Hep söylerim yarın kalktığımızda ekmek 5 tl-benzin litresi 20 tl olsa hiçbirimiz itiraz etmez paşa paşa devam ederiz yolumuza.Sonrada burada 5,2 araçlarımıza daha az nasıl yaktırıırız diye yaptığımız sihirbazlıkları anlatırız birbirimize...

Ynt: Nasıl Bir Ülkede Yaşıyoruz..

Satın aldığımız her araba ile devlete de bir araba hediye ediyoruz, satın aldığımız her litre yakıtın iki katını devlete hediye ediyoruz , neden diye sorduğumuzda borcumuz var deniyor, ama devleti yönetenler yeni uçaklara , korumaları en pahalı arazi araçlarına binmekten vazgeçmiyor.

.....işte , böyle bir ülkede yaşıyoruz....

Ynt: Nasıl Bir Ülkede Yaşıyoruz..

"Uzun sürdü bu saflığın; altta üstte yer kalmadı, hiçbir millet bizim gibi uykulara dalmadı."

Ynt: Nasıl Bir Ülkede Yaşıyoruz..

bu tarz konulardaki tek cevabım :

''inşallah benzinin litresi 10TL olur'' !!!

Ynt: Nasıl Bir Ülkede Yaşıyoruz..

bunlar daha iyi günlerimiz )

Ynt: Nasıl Bir Ülkede Yaşıyoruz..

Para etmeyen şeyler üretmeye devam ettiğimiz sürece farklı birşey olacağını zannetmem. İstanbul ve Ankara'dan çıkıp şöyle etrafı bir gezin. Nasıl bir Türkiye olduğunu anlamanız tahmininizden bile kısa sürecek. O zaman anlayacaksınız neden böyle olduğunu. Para eden şeyleri bırakın çoğu yerde hiçbirşey üretilmiyor.

Ynt: Nasıl Bir Ülkede Yaşıyoruz..

Turkiye'nin bence en onemli sorunu vergiler pahalilik falan degildir. Bence en onemli sorun sosyal devletin olmayisidir. Devletin yapmak zorunda oldugu seyleri bizde bir kac yardim kurulusu ustlenmeye calisiyor oda ellerinden ne kadar gelirse. Sokakta soguktan onlarca insanimiz oluyor. Bunlari korumak devletin gorevidir. Son iki yildir burslu ogrenci olarak Ingiltere'de yasiyorum. Son derece kapitalist bir ulke hersey para. Ama gercekten sosyal devlet var. Issiz insanina haftalik 200 pound yani aylik 800 pound veriyor ki bu ortalama bir standattan bence iyi bir para harcamayi bilene. Soyle anlatayim; ortalama bir ev kirasi benim yasadigim yerde ve cok lux olmayan bir semtte 350-400 pound, yeme icme aylik maksimum 200 pound tutar ve kassaniz indirimleri takip etseniz 100 pounda en kral sofralari kurarsiniz. Bu demek oluyor ki aylik 200 - 300 pound arasi cep harcligi kaliyor. Ne icin? Devlet bilmiyor mu bu paraniz fazla oldugunu? Biliyor ve bilerek veriyor, niye mi halk evlere kapanmasin sosyal olsun diye. Olay sadece issizlik maasi degil. Evsiz ve kimsesizseniz size ev veriliyor cok cuzi bir kira aliyorlar ve 5 senede fazla o evde oturursaniz o evi cok cuzi bir ucretle size satiyorlar. Inanin cok cuzi. Bittimi daha bitmedi. Diyelim cocugunuz var ve babasi yok (hergangi bir sekilde, evlilik disi, bosanmis, babasi vefat etmis) devlet hemen size ev veriyor, cocuga maas bagliyor, issizseniz issizlik maasi bagliyor yok eger calisiyorsaniz o zaman cocuga calistiginiz saatlerde bedava bakici gonderiyor.

Bu ulkedede issizlik hat safhada nasil oluyorda butun bu insanlara bunlari sagliyorlar? Aaaa ne mi yapiyorlar cok basit. Halktan adam gibi vergi topluyorlar ve devlet buyukleri hepsini cebe indirmiyorlar. Gecen aylarda bir devlet buyugu gezide kendi cebinden yapabilecegi harcamalarin parasini devletten istedi diye butun gazete ve televizyonlarda olay oldu. Ve bu miktar bizim sayin devlet buyuklerimizin yedikleri gibi trilyonlar degil ciddi anlamsa bir gazoz yada bira parasi gibi birseydi olaydaki para.

Bakin birde isin su yonu var. Ben buraya geldigimden beri kac defa bir cok vergiyi dusurduler. Niye mi? Cok basit halkin alim gucu duserse ve siz vergileri arttirirsaniz halk alamaz halk alamadikca ekonominin dongusu bozulur. 2009 daki ekonomik krizin cikis noktasi Ingiltere idi. O kadar guzel onlemler aldilarki, bu kriz ortaminda baska ulke olsa bitmisti. Tamamen toparlamadilar ama ayaktalar. Zaten dunya ekonomik sisteminin kuruculari bu ulkeden cikmis insanlar.

Gelelim araba mevzuna. Burada da araba fiyatlari ikinci elde oldukca dusuk. Ama su var Ebay sitesinde gordugunuz her arabanin fiyatina aldanmayin. Cunku bu ulkelerde insanlarda kullan at durumu var. Sebebi ise iscilik pahali. Iscilik pahali oldugu icin kendi bakimini yapabilecegi seyleri yapiyor ve gerisine karismiyor kimse sadece arabayi suruyor. Bu yuzden belli bir yasin uzerindeki arabalar ucuz cunku bakimsizlar. Sizde bu araclari alirken bilerek alirsiniz. Burada parasi olan kimse dogru duzgun 5 yasin ustunde arac kullanmaz. Cunku masraf acars iscilik cok pahali. Bu sebepten ikinci elde 10 yasindaki 2000 model araclar ucuz. Bizim ulkede 2000 model yuksek sayilsada burada pek oyle degil anliyacaginiz.

Ynt: Nasıl Bir Ülkede Yaşıyoruz..

Unutmayalımki, ödediğimiz vergiler, yol, su, elektrik olarak bize geri dönüyor arkadaşlar. Garip olan bize geri dönen yol su ve elektrik için tekrar kullanım bedelı ödüyoruz. Onlara ödediğimiz kullanım bedellerinin içindede yine vergiler var.

Nihat SIRDAR dan alıntı.

Bir dinleyicim oturmuş yazmış...
Demiş ki acaba ben devlete ne vergileri ödüyorum bir ücretli olarak diye.
Hani Maliye Bakanı 'Krizi emekli ve ücretliye yansıtmadık' demiş ya...
Mesela elektrik faturasında;
Enerji fonu, TRT payı, KDV ödüyoruz devlete.
Su faturasında;
Bakım bedeli, Çevre Tüketim Vergisi, KDV...
Ev telefonu faturasında;
Kullanım ücreti, ayrıntı ücreti, Özel iletişim Vergisi, KDV.
Üstelik herkes dinlendiği için özel konuşma imkanımız olmamasına rağmen ödüyoruz 'Özel İletişim Vergisi'ni...
Diyelim ki araba alacaksınız.
Teslim alırken ödediğiniz para 30.500 TL.
Peki bu arabanın gerçek fiyatı ne?
18.406 TL...
Gerisi?
ÖTV 6810 TL...
KDV 4539 TL...
MTV 324 TL...
Plaka 420 TL...
Oldu mu sana 30.500 TL.
Benzin alacaksın mecburen arabana.
Litresi kaç TL?
3.65...
Ne kadarı vergi peki?
2.44...
Çok canın sıkıldı, efkarlandın...
Rakı içeceksin mesela.
Kaç para 70'lik rakı?
29.90...
Kaçı vergi peki?
17.33...
Yani ayrıca su katmamak lazım artık rakıya.
Bu kadar vergiye daha saygılı olup sek içmeli.
Neyse ki aybaşı geldi...
Maaş alacaksın rahatlayacaksın.
Diyelim ki 1000 TL yazıyor bordroda.
Ama öyle hemen 1000 TL almak olmaz.
SSK primi 140 TL...
Aylık gelir vergisi 127.50 TL. Ama üzülmeyin, yıl sonu bu 170 olacak.
Asgari geçim indirimi 54.68 TL...
Damga vergisi 6.60TL...
Kaldı mı sana 770.58...
Bu kadar mı peki vergiler? Bitmez...
Ben yazarım ama sütun yetmez. Demem o ki...Vergi kutsalsa eğer... Hepimiz cennetliğiz birader. Öbür dünya için endişelenmeye gerek yok.

Ynt: Nasıl Bir Ülkede Yaşıyoruz..

Komıkmı komık.

Vaktiyle bir memlekette halkından fena halde vergi alan bir padişah varmış.
Gel zaman git zaman bu vergiler o kadar artmış ki artık padişah bile durumdan rahatsız olmuş...
Ama rahatsızlığı vergilerin çokluğundan değilmiş...
Halkının bu eşek yüküyle alınan vergilere ses çıkarmamasına kafası takılmış...
Saraya en yakın şehrin ulaşımını sağlayan bir köprü varmış.
Demiş ki padişah;
'Tez bu köprünün girişine bir memur koyula. Gelenden geçenden 1 akçe alına.'
'Başüstüne devletlum' deyip hemen memuru dikmiş vezirler...
1 hafta sonra sormuş padişah dalkavuklarına;
'Var mı halkımdan bir isyan, bir nümayiş?'
'Yok padişahım demiş' yağdanlıklar...
'O zaman köprünün öbür tarafına da bir memur koyula. Köprüden çıkandan da bir akçe alına.'
İkinci memur da yerleştirilmiş köprüye...
Padişah bir hafta sonra sormuş yine var mı bir ses soluk diye...
Çıt yok...
Çok kızmış bu sefer...
Bağırmış çağırmış...
Demiş ki 'Bu nasıl halktır böyle. Böyle pısırık, sesi soluğu çıkmayan bir teba yarın öbür gün cenkte ne yapar?'
Buyurmuş vezirlerine;
'Tez köprünün ortasına bir yiğit koyun. Köprüden geçen herkesi bir güzel ....'
'Siz nasıl münasip görürseniz devletlum' demiş yalakalar...
Padişah bu kez emin...
Kesin isyan çıkacak...
Ama yok...
Tek bir şikayet yok...
Atlamış atına gitmiş şehre toplamış herkesi meydana...
Meydan hınca hınç...
'Padişahım çok yaşa... Varol, nurol' diye yıkılıyor ortalık...
'Bre mendeburlar' diye kükremiş padişah...
-Söyleyin bakalım bana var mı benim devletimden bir şikayetiniz?
.........
-Hepiniz mi memnunsunuz? Hiç mi bir sıkıntınız isteğiniz yok...
-Padişahım çok yaşa...
-Eğer tek bir şikayet bile yoksa burada, hepinizin kellesini vurdururum şuracıkta...
Meydan bir anda buz kesmiş...
Herkes birbirine bakarken arkalardan bir el kalkmış titreyerek...
-Padişahım.... deyivermiş.
'Buyur' demiş padişah
-Çok şükür biri dile geldi. Söyle bakalım nedir devletimden şikayetin?
-Padişahım hani şu bizim köprü var ya...
-Hah tamam işte... Çok vergi alıyoruz di mi o köprüden?
-Yok padişahım estağfurullah. Bizim derdimiz o değildir...
Şaşırmış tabii devletlu...
-E nedir peki o zaman derdiniz?
-Şu köprünün ortasındaki adam var ya...
-Derdiniz bu değil mi? Devlet böyle şey yapar mı? Kızdınız değil mi buna?
-Yok padişahım ne haddimize?
-E peki ne o zaman?
-Tek adam olunca sabahları akşamları çok kuyruk oluyor. Dememiz o ki birkaç yiğit daha koysa devletimiz oraya ne güzel olur padişahım...

Ynt: Nasıl Bir Ülkede Yaşıyoruz..

aslında cok yazılacak şey var ama yazmanın boş olduğunu bildiğimden ne yazıp kendimi yoracağım nede okyacak olan insanların boşuna gözünü yoracağım
öncelikle ingilterede yaşayan kardeşimize şunu diyeyimde öyle sosyal devletle falan alakası yok kendilerine sömürge devletleri kurdukları için ekonomileri iyi ))
ve malesef kendi aracımızı ve aracın kendi parcalarını üretemediğimiz için araçlarımız bu kadar pahalı vergilerde dengesiz alındığından en kolay nakit alınabilecek ürünlere en fazla zam yapılıyo ana hatları ile kısa özü bu diğerlerini zaten yazamıyorum )

Ynt: Nasıl Bir Ülkede Yaşıyoruz..

unal' Alıntı:

aslında cok yazılacak şey var ama yazmanın boş olduğunu bildiğimden ne yazıp kendimi yoracağım nede okyacak olan insanların boşuna gözünü yoracağım
öncelikle ingilterede yaşayan kardeşimize şunu diyeyimde öyle sosyal devletle falan alakası yok kendilerine sömürge devletleri kurdukları için ekonomileri iyi ))
ve malesef kendi aracımızı ve aracın kendi parcalarını üretemediğimiz için araçlarımız bu kadar pahalı vergilerde dengesiz alındığından en kolay nakit alınabilecek ürünlere en fazla zam yapılıyo ana hatları ile kısa özü bu diğerlerini zaten yazamıyorum )

Genişletmek için tıkla ...

Sayin unal bey;

Benim yukarda bahsetmek istedigim sey tamamen farkli idi yanlis anlasildim sanirim. Ben tamamen kapitalizm karsiti bir insanim. Ama eger kapitalizmde yasayacaksak bu tarz en azindan insanlarin paralari cebe indirmedigi bir kapitalizmde yasamak isterdim demek istemistim. Ekonomi konusuna gelince tabiiki bir cok somurgesi oldugu icin ekonomileri guclu idi. Ama inanin artik guclu muclu degil. Issizlik orani %100 den fazla artti. Son 2 yilda neredeyse 10 banka batti. Esim ekonomist ve Ingiltere'nin durumunu degerlendirdiginde su siralar Turkiye'ye ekonomisinden bile kotu fakat bizim elimizi kolumuzu baglayan IMF ve DUNYA BANKASI gibi kurumlar ve dis borclarimiz var. Kisacasi ABD bizi eline gecirmis dis borc batagina sokmus ve istedigini yaptiriyor. Tehdir belli ya dedigimi yap yada borcunu ode. Turkiye kendi toplam butcesinden neredeyse fazla olan dis borcunu odeyebilir mi? Odeyemez o zaman ikinci secenek.

Unlu bir dusunur sunu demis (Su an ismini bulamadim)

Bir ulkeyi fethetmenin iki yolu vardir;

Biri kilicla, digeri ise para ile ekonomik olarak ki bu ikincisi daha sinsi ve etkilidir.

Bu ikincisi biz ve bizim gibi 3. dunya ulkelerinin durumuna birebir uymaktadir.

Ynt: Nasıl Bir Ülkede Yaşıyoruz..

Ben de devlet tekeli karsiti bir insanim butun sorunlarin tekel kim olursa olsun ozunde tekelcilikten kaynaklandigina cozumunun de serbest piyasa ve rekabet olduguna inaniyorum. Ne olacak simdi? Inanclari mi tartisacagiz yoksa somut gercekleri mi? Bahsettiginiz somurgeci ulkelerin ekonomileri simdi neden kotu? Cunku asya ulkelerinin yarattigi rekabet ortamina ayak uydurmak zorunda kaldilar eskisi gibi parayi cebe atmakta zorlaniyorlar. Yani neymis megerse emperyalizmin en buyuk dusmani serbest piyasa ve rekabet, diger adiyla kapitalizmis. Kelimelerin yuzeysel anlamlarini gecip ozune bakacak olursaniz ilginc seyler ortaya cikiyor...

Ynt: Nasıl Bir Ülkede Yaşıyoruz..

olasiliksiz' Alıntı:

Ben de devlet tekeli karsiti bir insanim butun sorunlarin tekel kim olursa olsun ozunde tekelcilikten kaynaklandigina cozumunun de serbest piyasa ve rekabet olduguna inaniyorum. Ne olacak simdi? Inanclari mi tartisacagiz yoksa somut gercekleri mi? Bahsettiginiz somurgeci ulkelerin ekonomileri simdi neden kotu? Cunku asya ulkelerinin yarattigi rekabet ortamina ayak uydurmak zorunda kaldilar eskisi gibi parayi cebe atmakta zorlaniyorlar. Yani neymis megerse emperyalizmin en buyuk dusmani serbest piyasa ve rekabet, diger adiyla kapitalizmis. Kelimelerin yuzeysel anlamlarini gecip ozune bakacak olursaniz ilginc seyler ortaya cikiyor...

Genişletmek için tıkla ...

Kusura bakmayin herkesin neye inandigi kendini ilgilendirir. Ben anlatacagimi anlattigimi dusunuyorum. Anlayan zaten anladi. Anlamayanlar ile de tartismak zorunde degilim.

Ynt: Nasıl Bir Ülkede Yaşıyoruz..

Burada devlet birey için değil, birey devlet için var...

Hepimiz aslında birer köleyiz. Kabaca hesaptan gidersek 1000 TL bürüt maasşın yaklaşık 300 TL'si ıvır zıvır şeyler, SSK ve vergiler adı altında kesiliyor. Eee kaldı mı elde 700? Kalan 700 TL nin de kabaca ortalama yine % 20'si alış veriş sırasında, paramızın hayrını görmeye çalışırken KDV ve ÖTV olarak kesiliyor. 140 da öyle düş.... Geriye net ne kaldı? 560 mı? EVET

Kabaca bize verilen maaşın %50 si devlet tarafından elimizden alınıyor. Yani her ayın 15 günü devlet için aç susuz olarak çalışıyoruz, diğer 15 günüde kendimiz için.

Daha söyleyecek çok şey var amma....

Ynt: Nasıl Bir Ülkede Yaşıyoruz..

El Pistolero' Alıntı:

Burada devlet birey için değil, birey devlet için var...

Hepimiz aslında birer köleyiz. Kabaca hesaptan gidersek 1000 TL bürüt maasşın yaklaşık 300 TL'si ıvır zıvır şeyler, SSK ve vergiler adı altında kesiliyor. Eee kaldı mı elde 700? Kalan 700 TL nin de kabaca ortalama yine % 20'si alış veriş sırasında, paramızın hayrını görmeye çalışırken KDV ve ÖTV olarak kesiliyor. 140 da öyle düş.... Geriye net ne kaldı? 560 mı? EVET

Kabaca bize verilen maaşın %50 si devlet tarafından elimizden alınıyor. Yani her ayın 15 günü devlet için aç susuz olarak çalışıyoruz, diğer 15 günüde kendimiz için.

Daha söyleyecek çok şey var amma....

Genişletmek için tıkla ...

Unuttugumuz birsey var. Elde kalan 560 TL yi de kucuk bir ilde yada Ankara falan gibi nispeten ucuz bir ilde yasiyorsak ev kirasi olarak veriyoruz. Yani eslerden biri aslinda 1 ay bosuna calismis oluyor. Eger Istanbul`daysaniz zaten 560 TL ye kiralik ev bulamayaginiz icin bir cift iki masinda artanlari birlestirince anca ev kirasina yetiyor ve bir dahaki aya bir gram para arttiramadan para elden gitmis oluyor.

Ynt: Nasıl Bir Ülkede Yaşıyoruz..

KARAVAN alıp orada mı devam etsek acaba hayatımıza.