Pajero Wagon 3.2 Di-d Ile Ukrayna Keşif

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan kraina Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 37
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 13,250
hem kahvaltı hem de biraz dinlenmek için yol ayrımına yakın bir yerde mola verdik.. ya geziye, yani batıya, gördüğümüz, görmediğimiz güzellikleriyle Zakarpatya bölgesine devam.. ya da dönüş..


fakat aldığımız bir haber etkili oluyor.. önümüzdeki 2 gün boyunca fırtına, yağış.. hadi giyindin, soğuktan korundun.. ama tekerleklerin kışlık değil ki.. geziye 23 derecede çıkarken ve önümüzdeki günlerde gideceğimiz yerlerin hava tahminlerinde yoktu bunlar.. öyleyse veda etme zamanı bu güzelliklere


düştük yine yola


yoldan bır kare.. küçük bir çapel ve yanında yine Sovyet döneminden kalma küçük bir anıt.. 1945 yani 2.dünya (buraların deyimiyle 'büyük anavatan') savaşının bitiş yılı.. 1975 de anıtın yapılış yılı olsa gerek..


hava kapalı ama henüz yağış yok iken Verhovina kasabasına uğruyoruz.. çünkü buradan sonra Karpatlar bitecek.. sonraki durak Çernovtsi şehrinde öğlen-akşam öğünü yemek için bir kafeye uğruyoruz.. çünkü sürekli yoldayız, ateş yakma durumumuz yok.. şehir gezme amacımız yok ancak çıkışında süpermarketten kumanya alışverişi.. yola devam...

yol üstündeki Boyani kasabasında ilgimizi çekti..


ve yağış, fırtına başlıyor.. kurtulmak için Moldova'nın kuzeyi boyunca doğuya, sonra güneye iniyoruz.. ancak kaçamıyoruz yağıştan.. hava çoktan karardı.. buralardan ilk defa geçiyoruz.. kamp yeri için iki kez yan yollara giriyoruz, ancak duracağımız yerin yanındaki ağacın kökünü dalını görmeden riske etmemek gerek... zaman kaybedip kamp yeri seçemeyince huzursuzluk oluyor.. üstelik ateş de yakamayacağız.. kampı boşverip Moldova sınırındaki Mogilev Podolskiy şehrinde bir otoparka giriyoruz.. ne yapalım bu gece doğada değiliz.. üstelik gece boyunca öyle etkili yağış ve fırtına geçiyor ki, doğru tercih yaptığımızı anlıyoruz..
 
Son düzenleme:

madem kamp yok, ateş yok.. o halde gün doğmadan yola çıkmalı..

önce güneye, ilk kasaba Yampol'dan sola, tam doğu ve güneşin doğuşunu yolda selamlıyoruz


yol boyunca sulak araziler ve bu kare için Obodovka köyünde kısa bir molaya değer


kurak yaz mevsiminin sularını eksilttiği Berdalinka gölü


sıradaki görsel şölen Balanovka köyünden


yola devam ama bu kare için de durmaya değmez mi ? meşhur Sovyet tankı T34 ile biz PajerAşk ateşiyle yananların ortak paydası, bu çetin coğrafyalarda tank lakabını hakeden Pajero Wagon aynı karede..


çok şükür bugün güneş yüzünü gösterdi ama son günlerdeki yağışları hatırlatan bu durağı da anılarımıza katmak istedik
 
Son düzenleme:

vardık anayola.. ama Odesa'ya değil, Nikolaev istikametine kırdık direksiyonu..

ve işte Yujniy (güney) Bug nehri yine.. bugün artık ateşimizi yakalım.. çıkıp yine asfalttan, kampımızı bu bereketli nehirin yanında atmak için yer aramaya başlayalım..


nehir boyunca patikalara dala çıka giderken, burası çeliyor gönlümüzü..


çok geçmeden geliyor kayığın sahibi.. yakınlardaki Troyskoye köyünden Mişa dayı.. sazlıkların dibine bıraktığı sepetine düşen nasibini, bize karşılıksız vermek istiyor, sanki asırlık dostuymuşuz gibi.. oysa daha 1 saat olmadı tanışalı.. doğa işte böyle iki sohbet ile hatırlı tanış kılar insana, insanı..


iznimizi alıp yerleşiyoruz.. bu gece Misha dayının yerinde misafiriz..


ve çok şükür nihayet yakıyoruz kamp ateşimizi, kaynatıyoruz Misha dayının kerevitleri..


8.gecemizde bağrındayız doğanın yine.. ve bir akşam daha usul usul iniyor, kurşuni rengiyle nehire..
 

güzel bir sabaha daha uyanıp kahvaltımızı temizliğimizi yaptık, çıktık yola.. hava 15 derece.. tam kamp havası.. ama önümüzde 400 km den fazla yol olmasına karşın, dönüş psikolojisi ile bugün evde olacağız.. zaten benzeri coğrafyalarda günlük veya hafta sonu kampları atmıştık.. amaç Karpatlar'da olabildiğince gezmekti.. birşeyi yaptıktan sonra, neden yaptım der ya insan bazen ! hazır Karpatlar'da iken, fırtına ve yağış geçene kadar otelde falan mı konaklasaydık ?! fakat bunlar artık gereksiz muhasebe..

işte bize dönme kararı aldıran lastiklerimiz.. lastiğin ne kabahati var, tedbirli olup da yenisiyle çıkaydık yola.. önümüz kış ve kışlıklar yeni ama 23 derecede takılmaz, yazlık yenileri de kış bitince (BFG KO2 düşünüyoruz) alırız hesaplarına girince, böyle oldu.. neyse.. olan oldu !


Nikolaev'in etrafından dolanıyoruz ancak Kerson'a girelim istedik..parklar içinde, Dinyeper kıyısında, sevdiğim bir şehirdir..

Ukrayna şehirlerinde, su kenarında kurulu bile olsa, pek yalı kavramı yoktur.. kıyı yerleşimi yerine işte böyle meydanlara rastlarsınız genelde..


ve meydanlarla bütünleşen anıtlara.. çoğu, hatta hemen hemen tamamı 2.dünya savaşını sembolize eder


Dinyeper nehrinde sabah balıkçıları.. yanımıza mayo almış olsak yüzmek ne iyi gelirdi..


ama yol uzun daha.. hiç sevmesek de şu dönüşleri, çıkarı yok.. yolda böyle upuzun tarla boyunca soğan hasadına denk gelince, foto için duruyoruz..


ve bu son molamız oluyor !
sonra.. sonrası eve ve sormluluklarla, mecburiyetlerle yaşadığımız rutin şehir hayatına dönüş işte.. hepimiz gibi..
bir abim şöyle demişti 'Görüntüye bakmak, yaşamaya cesaret edememek veya enerjisi olmamak demektir'
bizim şimdi yaptığımız ise;
bir sonraki kaçışın hayalini kurmak..
işte böyle paylaşımlarla, görüntüyle idare etmeye çalışmak..
belki yeniden enerji toplamaya yardım eder

okuyan herkese teşekkürler..
 
Son düzenleme:

Paylaşım için çok teşekkürler,Ukranya’ya karavanla gelmek istemiş ancak yolların bozuk olmasından dolayı vazgeçmiştim
 



Paylaşım için çok teşekkürler,Ukranya’ya karavanla gelmek istemiş ancak yolların bozuk olmasından dolayı vazgeçmiştim

ilgi ve yorumunuza da ben teşekkür ederim. Türkiye'den sonra Ukrayna epey 'aykırı' gelecektir.. Romanya'dan girerseniz yollar fena sayılmaz ama genelinde Türkiye'ye kıyasla 'felaket' .. bir de yoldan çıkayım derseniz; araç/lastik/pilotaj ve yağış/mevsim durumu önemli.. Türkiye'deki gibi yaygın kamp alanı da yok.. fakaat; gerek doğası, gerek insanıyla sıradışı tecrübeler yaşamak için, gezilerinizde Ukrayna tercih edilebilir..