Tatlıdaki Tatsız Tehlike!

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan gezmen Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 13
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 5,114

gezmen

Karavan Yönetim
Mesajlar
4,757
Tepkime Puanı
78
Yer
Akhisar
Tatlıdaki tatsız tehlike!


Nişasta bazlı şeker alarmı!..

30 Ocak 2011 Pazar, 16:40:00

Şükran ÖZÇAKMAK / HT GAZETE
sozcakmak@htgazete.com.tr

[attachment=1]

Üç tehlikeli beyaz olarak bilinen ‘un, şeker ve tuz’un insan sağlığına etkisi tartışılırken, daha az maliyetle elde edilen ve gazozdan çikolataya pek çok üründe kullanılan nişasta bazlı şeker (NBŞ), bazı AB ülkelerinde yasaklandı. Türkiye, dünyanın en büyük 4. şeker pancarı üreticisiyken, ton başına 250-300 dolar daha ucuz olan “mısır şurubu” üretmek için sadece 2010’da 500 bin ton mısır ithal etti. Ancak içeriğinde fruktoz olan mısır şurubu ile yapılan gıdalar, doktorlara göre kronik hastalıkları salgına dönüştürüyor. Fransa, Hollanda ve İngiltere, bu nedenlerle Nişasta Bazlı Şeker (NBŞ) olarak da adlandırılan mısır şurubu üretimini yasakladı. En büyük üretici ABD, üretim kotasını düşürdü. Türkiye’de ise Danıştay’ın kesinleşmiş kararına rağmen Bakanlar Kurulu kotayı düşürmemekte ısrar ediyor. NBŞ artık kotalı, kotasız ve merdiven altı olarak; alkollü, gazlı, kolalı içeceklerde, baklava, bisküvi ve her türlü unlu mamul sanayiinde kullanılıyor. Üstelik yalnızca tat verici olarak değil fermantasyon, raf ömrünü uzatma, nem dengesini koruma amacıyla da... İnsan sağlığına etkisi nedeniyle tartışılan mısır şurubunu, sağlık ve ticari yönüyle inceledik.

Nişasta bazlı şeker alarmı!
TOKLUK hissi vermeyen ve kanserden kalp hastalıklarına ve karaciğer yetmezliğine kadar birçok kronik hastalığa yol açtığı ileri sürülen nişasta bazlı şeker (NBŞ), Fransa, Hollanda ve İngiltere’de yasaklandı. Bağımsız bilim adamlarının, “Mısırdan elde edilen NBŞ’de yüksek oranda fruktoz (meyve şekeri) var. Fruktoz, tokluk hissi uyandırmaz aksine yedikçe yedirir. Kronik hastalıklar salgına dönüşmeden önlem alınmalı” dediği NBŞ için Türkiye bir cennet durumunda. Türkiye’demahkemeler, şirketlere ‘kotayı düşür’ dese de Bakanlar Kurulu yetkisini, kotayı artırma yönünde kullanıyor. NBŞ artık kotalı, kotasız vemerdiven altı olarak tümgıdamaddelerinde kullanılıyor. En büyük üretici konumundaki ABD’nin Gıda ve İlaç İdaresi FDA, Nisan 2008’de “içeriğinde yüksek fruktoz olan NBŞ suni tatlandırıcıdır” açıklaması yaptı. ABD’de bilim adamları, obezite ve obeziteye bağlı hastalıkların artışını NBŞ’ye bağlayınca, yüzde 10 olan ABD üretim kotası, yüzde 2’lere düşürüldü. Bu gelişmeler yaşanırken Türkiye, yüzde 10 olan NBŞ üretimkotasını yüzde 15’e çıkardı. Bunun tek nedeni ise nişasta bazlı şekerin, pancardan elde edilen şekere oranla ton başına 250-300 dolar daha ucuz olmasıydı. Şeker pancarında dünyanın 4’üncü büyük üreticisi olan Türkiye, yeterli orandamısır üretiliyor olmasına rağmen dışarıdan ithal ettiğimısırla NBŞ üretiyor. Türkiye’de gıdamaddelerinde kullanımoranı ise bazı verilere göre yüzde 30 ancak yüzde 50- 80’lere vardığı iddia ediliyor.

[attachment=2]

MISIR GDO’LU
Avrupa’da kişi başına NBŞ tüketiminin 1-1.5 kilo, Türkiye’de ise 6 kilo civarında olduğunu söyleyen Şeker-İş Sendikası Genel Başkanı İsa Gök, NBŞ üretimiyle ticari açıdan Türkiye’nin kâr etmediğini, buna rağmen halk sağlığının bozulmasına göz yumulduğunu şu verilerle açıklıyor: “Fransa, İngiltere, Hollanda, Almanya gibi ülkelerde de pancardan şeker elde ediliyor. Ama bu ülkelerden Fransa, Hollanda ve İngiltere NBŞ bazlı şeker üretimini yasakladı. 25 Avrupa ülkesi 1milyon 200 bin ton NBŞ üretirken Türkiye tek başına 500 bin ton üretiyor. Türkiye 2008 yılında 1milyon 151 bin 490 tonmısır ithal etmiş, 2009 yılında 485 bin 130, 2010 Eylül ayı itibarıyla 425 bin 646 ton mısır ithalatı yapmışız. Bir tarafta GDO’lumısır tüketip halkın sağlığını bozuyoruz diğer taraftan Türkiye’deki çiftçiyi değil başka ülkeleri desteklemiş oluyoruz.

PROF. YALÇIN: DEVLET TAKİP ETMELİ
Tıbbi Onkoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Şuayip Yalçın: “Bu konu üzerinden direkt yapılmış bir çalışma yok ancak ilişki şişmanlık üzerinden kuruluyor. Bu iddiaların klinik temelini çoğu zaman göremiyoruz ancak kullanımı sınırlandırılmış bir ürün olması nedeniyle Devletin kurumları bunu takip etmeli.”

OBAMA’NIN EŞİ HALKINI UYARMIŞTI
ABD Başkanı Barack Obama’nın eşi Michelle Obama’nın, ‘İçerisinde mısır şurubu ihtiva eden ürünleri tüketmeyeceği ve çocuklarına vermeyeceği’ yönündeki açıklamasını hatırlatan Gök, “Türkiye’de NBŞ lobisi çok iyi çalışıyor. ABD’nin NBŞ fiyatları bizden yüzde 40 daha ucuz. Neden AB’ye satmıyorlar veya niye bizden almıyorlar? Fruktoz, şeker muadili olduğu için ve de insan sağlığı üzerindeki etkisi nedeniyle karşı çıkıyorum. Sendika olarak kotanın düşürülmesi için her yıl dava açıyoruz, mahkeme bizi haklı buluyor ama Bakanlar Kurulu kararı uygulamıyor” dedi. “Avrupa ve ABD, NBŞ bazlı şeker tüketilmemesi için halkı bilinçlendiriyor” diyen Gök, Türkiye’de NBŞ ile üretilen gıda maddeleri üzerindeki etiketlerde uyarı bulunmuyor. Hangi gıdada ne kadar NBŞ kullanıldığı belirtilmiyor. ‘Sigara sağlığa zararlıdır’ gibi etiket bulunmalı. Etiket üzerinde bir insanın günde en fazla tüketeceği miktarın belirtilip uyarının da bulunması gerekiyor. Tedbir alınmayınca ‘Çocuklarınızı NBŞ’den uzak tutun’ kampanyası başlattık” diye konuştu.

En büyük üretici Cargill-Ülker
Türkiye’de NBŞ üreten sadece 5 şirket var!

TÜRKİYE’de NBŞ üreten 5 tesis var. Bunlardan Cargill’ın kapasitesi 400 bin ton, Adana’da bulunan Amylum’un kapasitesi 250 bin ton, Ülker- Cargill ortaklığındaki Pendik Nişasta’nın kapasitesi 110 bin ton, Tat firmasının kapasitesi 70 bin ton ve Sunar’ın kapasitesi 55 bin ton mısır. Bu 5 tesisten biri olan Pendik Nişasta Sanayi, Ülker Grubu’na ait. Ülker Grubu, Pendik Nişasta Sanayi tesisinde Cargill ile ortak olarak mısır şurubu üretiyor. DAHA UCUZ KOLA, DAHA ÇOK NBŞ Üç büyük kola üreticisi (Coca-Cola, Pepsi-Cola ve Cola Turka), içeceklerini tatlandırmak için pancar şekeri yerine, ton başına 250-300 dolar daha ucuz olan “mısır şurubu” kullanmayı tercih ediyor. NBŞ üreten 5 firma arasında yer alan Ülker, piyasanın en büyük şirketi olan Cargill’a ortak ve neredeyse tekel konumunda. Ülker aynı zamanda NBŞ’yi en çok kullanan gıda üreticisi olduğu için de bu üretimden en çok kâr eden firma konumunda. Üstelik Ülker daha önce Bakanlar Kurulu’nun üretim kotasını aşmayı da başarmıştı.

PROF. DEMİRKOL: KALP HASTASI YAPIYOR
Fruktozun şişmanlığa, şişmanlığın da başta kalp damar hastalığından kaynaklı inmeye ve birçok kronik hastalığa yol açtığını söyleyen Genel Cerrahi uzmanı Prof. Dr. Kenan Demirkol, “AB ülkelerinde bu ürünlerin tüketimi ve gıda ürünlerinde kullanımı azaltılırken Türkiye’de durum vahim. Denetim yok. Piyasada kayıt dışı fruktoz var. Türkiye’deki 5 ayrı üretici firma, piyasadaki kayıt dışı fruktoz olduğunu kabul ediyor ancak bu veriyi de kotayı yükseltmek amacıyla kullanmak istiyorlar. Etiketlerin üzerinde ne kadar fruktoz kullanıldığı belirtilmiyor.

ÜRETİP GIDAYA DÖNÜŞTÜREN TEK ŞİRKET
CARGİLL şirketi, mısırı işleyip elde ettiği nişasta sütünü 2004 yılının temmuz ayından itibaren Ülker ile birlikte ortak olduğu PNS’ye (Pendik Nişasta Sanayi) satıyordu. Ülker, PNS’den aldığı bu ara maddeyi Akyazı’daki Cola Turka tesisinde kurduğu ilave tesiste, nişasta bazlı şekere dönüştürüyor ve üretimde kullanıyordu. Ülker böylece Bakanlar Kurulu’nun NBŞ için belirlediği kotayı aşan tek firma olmuştu. Coca-Cola ve Pepsi-Cola, Ülker’i emsal gösterip aynı tesisi kurmak istedi ancak Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, talebi yerinde bulmadı. 4 Nisan 2001 tarihinde yürürlüğe giren Şeker Kanunu, ürettiği mısır şurubunu aynı tesiste kullanan şirketleri kota dışında tutuyordu; ancak Sanayi Bakanlığı, bundan haberdar değildi. Şikâyet üzerine Şeker Kurulu, üretim yapan Cargill ve Amylum şirketine bir yazı gönderdi ve Şubat 2005’ten itibaren aylık üretim ve satış bilgilerini istedi. Kurul, Cola Turka üretiminde kullandığı nişasta bazlı şekerin `kendi üretimi olmasa da` kota fazlası ürün olduğu gerekçesiyle Ülker’e 32 milyon TL ceza kesti. Bu tarihten sonra Cargill, Ülker’e PNS üzerinden nişasta sütü satışını durdurdu. 2005 yılında Ülker, nişasta NBŞ üretiminin durduğunu, cezaya itiraz etmek için mahkemeye başvurduklarını açıkladı. Ülker grubu, mahkeme sonucu konusundaki sorularımızı yanıtsız bıraktı.

*********************************************************************************************
Alıntı: http://www.haberturk.com/saglik/haber/596475-tatlidaki-tatsiz-tehlike

Cavid Sezen

596475_detay.jpg


596475_8d70c5f35d89179228d134083f7b2481.jpg
 

Etiketler
Ynt: Tatlıdaki Tatsız Tehlike!

Böyle yararlı bir bilgiyi bizlerle paylaştığınız için teşekkürler, Cavid Bey..

Sağlıklı günlere...

Ülker&Yavuz
 


Ynt: Tatlıdaki Tatsız Tehlike!

Konu ile ilgili yeni bir haber daha:
http://www.haberturk.com/saglik/haber/596648-dunya-sinirliyor-turkiyede-yayiliyor

Cavid Sezen
*******************************************************************************************************

Dünya sınırlıyor, Türkiye'de yayılıyor!

İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi uzmanı Prof. Dr. Kenan Demirkol, HABERTÜRK TV'de Duygu Candaş'ın sorularını yanıtladı.

31 Ocak 2011 Pazartesi, 10:19:47

[attachment=1]

HABERTURK.COM SAĞLIK HABERLERİ SERVİSİ

Üç tehlikeli beyaz olarak bilinen ‘un, şeker ve tuz’un insan sağlığına etkisi tartışılırken, daha az maliyetle elde edilen ve gazozdan çikolataya pek çok üründe kullanılan nişasta bazlı şeker (NBŞ), bazı AB ülkelerinde yasaklandı. Sebebi nişasta bazlı şekerin pek çok hastalığa neden olması.

İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi uzmanı Prof. Dr. Kenan Demirkol, HABERTÜRK TV'de Duygu Candaş'ın sorularını yanıtladı.

Prof. Dr. Demirkol, nişasta bazlı şekerin karın tipi şişmanlığa neden olduğunu ifade ederken, bu şişmanlığın kansere kadar pek çok rahatsızlığa sebebiyet verdiğini söyledi.

VİDEO 1 İÇİN TIKLAYIN

Gofretten, dondurmaya, bisküviden, meşrubatlara kadar hemen hemen her üründe nişasta bazlı şekerin kullanıldığına değinen Prof. Dr. Kenan Demirkol, "Kemik erimesinden, kansızlığa, gut hastalığı, karın tipi şişmanlık, karaciğer yağlanması, kanserlere neden oluyor. Kanserlerde yüzde 40 artışa neden olabiliyor. Şişmanlık üzerinden bu hastalıklara yol açıyor. Dondurmalar, tatlı şerbetleri bile bu maddeden yapılıyor. Çikolataya kadar her alanda bu var. Meşrubat en tehlikelisi. Çok çabuk vücudu terk edebildiği için etkisi daha hızlı yayılıyor" dedi.

VİDEO 2 İÇİN TIKLAYIN

"ETİKET ZORUNLULUĞU YOK"
"Tüketiciye iş düşmeden önce hangi tip şekerin kullanıldığı ürünlerin etiketlerinde yazması gerekir" diyen Prof. Dr. Demirkol şunları söyledi: "Yüzde 90 mısır fruktozu içeren bir madde bir üründe kullanılırsa vay çocuklarımızın haline. Etiket zorunluluğu yok. Hangi tip bir mısır şurubunun kullanıldığı belirtilmiyor. Siz alırken neye istinaden alacaksınız?
GDO'lu mısırın bu sanayide kullanılıp kullanılmadığını bilmiyoruz. Mısır nişasta içerir. Nişasta glukoze dönüşür. Kimyasal olarak fruktoza çevirilir. Biz GDO'lu ürün de almış oluyoruz. Bu sayede GDO'lu ürünlerin zararlarını da almış oluyoruz."

596648_detay.jpg
 

Ynt: Tatlıdaki Tatsız Tehlike!

Bu konuyu gündeme getirmeniz çok yerinde olmuş. Teşekkür ederim. Bu link i bende diğer sayfalara taşıyacağım. Sağlıcakla kalın
 



Ynt: Tatlıdaki Tatsız Tehlike!

Merhaba,

yazınız daha önce okuduğum Prof. Dr. Ahmet Aydın'ın "Taş devri diyeti" kitabını aklıma getirdi. Ahmet Aydın'ın editörü olduğu internet sitesi www.beslenmebulteni.com da da epeyi yazı var bu konuyla ilgili. Girip okumanızı tavsiye ederim.

Ayrıca herkese tavsiyem bahsettiğim kitabı bulup okumaları. Gıda endüstrisinde ne dolaplar döndüğünü, nasıl kandırılıp kansere itildiğimizi görmeleri.
 

Ynt: Tatlıdaki Tatsız Tehlike!

çocukluğumuzda kolanın tadı farklıydı hatırlarsanız, bu tadın değişme sebebi mısır şurubudur. abd'de iki belgeselci bir araştırma yapmışlardı insanlar en çok neyi vücutlarında tutuyorlar neyle besleniyorlar diye, hiç mısır yemeyen bu iki adamın en çok mısır tükettikleri çıktı tahliller sonucu, et yediklerinden hayvanlara gdo'lu mısır verdiklerinden alıyorlar, şekerli olan her şeyin içinde mısır şurubu var, yağ zaten mısır yağı, velhasıl bu mısır şurubu denen halt da ciddi kansorojen. yani unutun büskiviyi kolayı v.b hele çocuklarınızdan kesinlikle uzak tutun.
 

Ynt: Tatlıdaki Tatsız Tehlike!


Ülkemizin konusunda uzman kişilerinden olan Sayın Kenan Demirkol'un beslenme konusundaki önerileri hiç de yabana atılacak gibi
değil. Nerede bir yazısı ya da programı olsa mutlaka toplum yararına değerler sözkonusudur.
Başkent Üniversitesi yayını olan ''Bütün Dünya''adlı aylık dergide de yazıları çıkıyor.Faydalanılmasını öneririm.
 

Ynt: Tatlıdaki Tatsız Tehlike!

Çok faydalı bu konuyu hatırlattığınız için teşekkürler.

Hazır ürünlerin birçoğunu eve sokmadığım gibi kola meyva suyu gibi içecekleride uzak tutuyorum
fakat konu şu ki;
Hadi biz bilmeden bu güne kadar alacağımızı aldık, (Allah sonumuzu hayır etsin)
Çocukları nasıl uzak tutacağız ??
Her ne kadar konu hakkında bilgi versekte, anlayacağı gibi anlatsakda,
çocuk işte canı çekecek, sokakta, okulda yine bu ürünlerden tüketecek, gerçekten çok üzülüyorum..

Saygılar
 




Ynt: Tatlıdaki Tatsız Tehlike!

Gözleri kazanç hırsından başka birşey görmeyen yerli-yabancı üreticiler, biz örgütsüz tüketicileri nasıl görüyorlar acaba diye hep merak etmişimdir; sanırım küçük birer sinek gibi!... ???:mad:

Cavid Sezen
 

Ynt: Tatlıdaki Tatsız Tehlike!

bunu bir yerde daha okudum bencede dikkat edin özellikle abur cubur tarzı şeylerde dahada çok olduğunu biliyorum ...
Bilgilendirme için tşkler
 

Ynt: Tatlıdaki Tatsız Tehlike!


Yasa gereği paketli gıdaların içinde neler olduğu da yazılmalı,ama bu kuralı yerine getirmek adına gözle dahi zor görülecek denli
küçük yazılıyor. Ben çözümü çantamda küçük bir büyüteç taşımakta buldum. Bunu konuyla ilgili tüm dostlara da öneririm.
 

Ynt: Tatlıdaki Tatsız Tehlike!

derindeniz1' Alıntı:
Ben çözümü çantamda küçük bir büyüteç taşımakta buldum. Bunu konuyla ilgili tüm dostlara da öneririm.

Bu büyüteç çözümünü ben de önerir, salık veririm. Benim de zaman zaman kullandığım bir yöntem; yalnız sürekli çantada taşımak daha mantıklı, sağolun Sami Bey. :smiley:

Cavid Sezen
 

Gezenbilir bilgi kaynağını daha iyi bir dizin haline getirebilmek için birkaç rica;
- Arandığında bilgiye kolay ulaşabilmek için farklı bir çok konuyu tek bir başlık altında tartışmak yerine veya konu başlığıyla alakalı olmayan sorularınızla ilgili yeni konu başlıkları açınız.
- Yeni bir konu açarken başlığın konu içeriğiyle ilgili açık ve net bilgi vermesine dikkat ediniz. "Acil Yardım", "Lütfen Bakar mısınız" gibi konu içeriğiyle ilgili bilgi vermeyen başlıklar geç cevap almanıza neden olacağı gibi bilgiye ulaşmayı da zorlaştıracaktır.
- Sorularınızı ve cevaplarınızı, kısaca bildiklerinizi özel mesajla değil tüm forumla paylaşınız. Bildiklerinizi özel mesajla paylaşmak forum genelinde paylaşımda bulunan diğer üyelere haksızlık olduğu gibi forum kültürünün kolektif yapısına da aykırıdır.
- Sadece video veya blog bağlantısı verilerek açılan konuların can sıkıcı olduğunu ve üyeler tarafından hoş karşılanmadığını belirtelim. Lütfen paylaştığınız video veya blogun bağlantısının altına kısa da olsa konu başlığıyla alakalı bilgiler veriniz.

Hep birlikte keyifli forumlar dileriz.


GEZENBİLİR TV

GEZENBİLİR'İ TAKİP EDİN

Forum istatistikleri

Konular
103,645
Mesajlar
1,521,541
Kayıtlı Üye Sayımız
170,377
Kaydolan Son Üyemiz
x_ml

Çevrimiçi üyeler

SON KONULAR



Geri
Üst