ısınmak için ocak yanıyor, salonun ortasında ise tek bir sehba, sehbanın üzerinde bir gaz lambası ve ben ilk okul 1 veya 2 'deyim.
kenarda dolabın üzerinde kömürlü bir radyo, radyoda tek bir kanal- radyo 1. "aman eşref, canım eşref" türküsü, radyo tiyatrosu, türk hafif müziği, türk pop müziği vb.
ben sehbanın köşesinde ders çalışmaya çalışırken halamgiller çeyiz yapmaya çalışıyorlar o loş ışıkta.
hey gidi hey.
elektrik kesilince (malum eskiden çok kesilirdi) rahmetli babannemin dizinin dibide oturur masal anlatmasını isterdik yalvararak.Bide yanan gaz lambası yada lüks lambasının ışığında gölge oyunu numaraları yapardık.(bu arada lüks lambasından acayip tırsardım patlıycak diye) Şimdi bunlar 8 yaşındaki oğluma hiçbirşey ifade etmiyor,ama bana çok şey...
Sadece trt nin yayın yaptığı yıllarda (70 lerde). pazar sabahları almanyada kasabalar arası yarışmaların yapıldığı bir program vardı . yarışmalarda yerel giysileriyle çeşitli etaplarda en çok bonus toplayan takım kazanıyordu . Yarışma programının hemen ardındanda western filimleri olurdu.her pazar sabahı hasır şapkamı , oyuncak tabancamı alıp geçerdim televizyonun karşısına .