St. Hilarion Kalesi

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan AYDURAN Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 10
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 21,499

AYDURAN

Zirve
Mesajlar
5,669
Tepkime Puanı
27
Yaş
49
Yer
İstanbul / Maltepe
Kale bugünkü ismini Kudüs'ün Araplar tarafından zaptından sonra Kıbrıs'a göç eden ve ömrünün son yıllarını burada ibadetle geçiren bir azizden almıştır. Daha sonradan, 10. yüzyılda buraya bir kilise ve manastırın yapıldığı gözlenmektedir.

IMG 0015


Deniz seviyesinden 700 metre yükseklikte olan St. Hilarion Kalesi, ikiz bir burun üzerine inşa edilmiştir. Kalenin kesin yapım tarihi bilinmemekle birlikte M.S. 10. yüzyılda kuzeyden gelen Arap akınlarına karşı adanın savunması ve kontrol edilmesi için kullanılmak üzere inşa edildiği sanılmaktadır. Bununla birlikte aynı gaye ile inşa edilen Bufavento, Kantara ve Girne Kaleleri ile çağdaş (aynı zamanda) olduğu tahmin edilmektedir. Kalenin Bizans yapısı olduğu ve İngiliz Kralı Arslan Yürekli Richard'ın 1191 yılında adayı işgal ettiğinde var olduğuna dair bilgiler günümüze kadar gelmiştir. Buna rağmen tarihi kaynaklar kaleden ilk olarak 1128 yılında İmparator II. Frederik'in Kıbrıs'a hükmetmek istemesi üzerine bahsetmektedir.

Pict16030ak


Kalenin etrafını çeviren daire şeklinde 500 metre uzunluğunda duvarlar ve 9 burç inşa etmişlerdi. Kale, her birinin kendi sarnıcı (su deposu) ve erzak depoları olan üç ana bölümden oluşmaktadır. Bunlardan birincisi en alçakta kurulmuş olan Aşağı Kale, atlarla askerler için yapılmıştır. Ana girişi koruyan duvarlarla çevrili bir savunma yeri ile başlamaktaydı. Orta Kale'de manastır alanı ve Aziz'in yeri bulunmaktadır. Yukarı Kale'de ise saray odaları, kral sarayı ve mutfak bulunmaktadır. 1489'da adayı ele geçiren Venedikliler, kaleyi savunacak bir güce sahip olmadıklarından kalenin Osmanlı'ların eline geçmesini engellemek için kaleyi tahrip etmişlerdi. Bu olaydan sonra kale 1964 yılına kadar askeri amaçlar için kullanılmamıştı. 1964'teki Rum saldırıları üzerine, kalenin stratejik konumunu değerlendiren Türk Mücahitleri kaleye yerleşerek tekrar savunmaya geçtiler. 1964 nisanında kaleye taarruz eden Rumlar bir avuç Mücahit tarafından geri püskürtülmüştür.

Kyrsthilarion049cq


Kyrsthilarion055rb


Sthilarion2


Hz. Ömer Türbesi, 1963 Rum saldırılarından sonra işgal edilerek talan edilmişti. Daha sonra askeri bölge ilan edilerek Türk'lerin türbeyi ziyaretleri yasaklanmıştı. Rumlar tarafından birkaç kez tahrip edilen ve 1974 yılında yıldırım isabetiyle zarar gören yapı, 1978 yılında bilinçsizce onarım sonucu özelliğini kısmen de olsa yitirmiştir.
 

Etiketler
Ynt: St. Hilarion Kalesi

St. HİLARİON KALESİ’NDE 8 ASIRLIK EL İZİ

Kalede 1800’lü yıllardan kalma ziyaretçi yazıları var.

KKTC´nin dünyaca ünlü tarihi mirası olan St. Hilarion Kalesi´nde, orijinal duvar sıvası üzerinde, Lüzinyan döneminin (1191-1489) ilk yıllarından kaldığı sanılan el izi bulunuyor.

Dengesini sağlamak veya birşey almak için uzanırken, sol eliyle hafifçe, yeni sıvadığı duvara değdiği sanılan usta, yaklaşık 8 asır sonra haber konusu olacak el izini bıraktı.

Bin yıllık tarihi olan St. Hilarion Kalesi´ndeki el izi, 2004 yılında fark edildi.

Eski Eserler ve Müzeler Dairesi´nden verilen bilgiye göre, duvar sıvasındaki el izi, büyük olasılıkla, Lüzinyan döneminin ilk yıllarında kalede yapılan çalışmalardan kaldı.

Kalenin ikinci bölümünde, mutfak ile köşkün birleştiği duvarda bulunan el izi, kimlik tespiti bile yapılabilecek kadar net ve ayrıntılı. Derideki bütün çizgiler, hayret edilecek şekilde belirgin. Duvardaki iz, ustanın sol el küçük parmağı ve avuç içi başlangıcı ile yüzük parmağının yarısı ve orta parmağın ucundan oluşuyor. Küçük parmakta, dışa taşan nasırlar son derece net olarak seçilebiliyor. Duvarcı ustasının ekmeğini nasırlı elleriyle, alın teriyle kazandığı, çok etkileyici şekilde görülebiliyor. Duvardaki iz, uzun parmaklı ve güçlü bir ele ait izlenimi uyandırıyor. Ustanın henüz yeni olan sıvaya teması oldukça ölçülü ve adeta korumaya çalışmış gibi; bütün elinin izi yok. Küçük parmak, yüzük parmağı ve orta parmağın ucu...

WALT DİSNEY'İ ETKİLEDİ

Tarihi 10. yüzyıla dayanan St. Hilarion Kalesi, dünya çapındaki ABD´li çizgi film yapımcısı Walt Disney´i bile etkileyebilecek kadar görkemli ve ünlü bir yapı. 1920´li yıllarda Kıbrıs´a geldiği ve kaleyi ziyaret ettiği söylenen Walt Disney, çizgi filmlerinin jeneriğinde St. Hilarion kalesini çizdi. Elinde sihirli değneğiyle uçup gelen peri kızının arkasındaki kale St. Hilarion´un ta kendisi. Peri kızının arkasında Prens John Kulesi ve ikinci bölüm görülüyor. Walt Disney´in ayrıca, "Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler (Snow White and Seven Dwarf) çizgi filmine mekan olarak da St. Hilarion´u çizdiği söyleniyor.

Aslında kalenin tarihi çok daha eskilere dayanıyor. Hristiyanlığın yayılma döneminde Arap işgali nedeniyle Kudüs´ten kaçarak Kıbrıs´a gelen ve kaledeki kilisenin bulunduğu yerde mağaraya yerleşen Aziz Hilarion´la, M.S. 371´de başlıyor. Daha sonra 10 yüzyılda Bizanslılar döneminde mağaranın bulunduğu yere kilise yapılıyor. Ünlü İngiliz Kralı Aslan Yürekli Richard´ın 2. Haçlı Seferleri sırasında Kıbrıs´ı Hospitalier Şövalyeleri´ne satması, onların da parayı ödeyemeyip adayı Kudüs Kralı Guy de Lusignan´a satmasıyla, Kıbrıs adasının ve St. Hilarion Kalesi´nin altın dönemi başlıyor. Kale, Lüzinyan döneminin ilk yıllarında, 1228´de önemli oranda geliştiriliyor.

DUVARLARDAKİ YAZILAR

Bugün KKTC´nin en önemli tarihi ve turistik değerlerinden olan St. Hilarion Kalesi´nin asırlar öncesinden de ziyaretçileri vardı. Kalede, özellikle kiliseye ait odaların duvarlarında, 1800´lü yıllardan kalma ziyaretçi yazıları var. Yazılardan bazıları, adeta bir sanatçının elinden çıkmış kadar güzel. 1852 tarihinde kaleyi ziyaret eden ve kiremitle duvara yazı yazan ziyaretçinin yazı karakteri, oldukça etkileyici.

DOĞAYLA BİRLİKTE YAPILAŞMA

Günümüzde en önemli çevre sorunu olan yoğun ve gelişigüzel yapılaşma, Girne´nin dış bölgelerinden başlayarak kalenin altına kadar gelip dayandı. Evler, villalar, siteler yapmak için tepeler düzeltildi, ağaçlar-makilikler söküldü, dereler dolduruldu… St. Hilarion Kalesi´nden yapılaşmanın korkunç boyutları görülüyor ve özellikle yabancı turistler bu durumu hiç beğenmiyor.

Kalenin ilk taşlarının dizilmesinden bin yıl sonra, yapılaşmadaki bilinç ve anlayış böyleyken, kaldeki doğayla birlikte yapılaşma, görenleri hayrete düşürüyor. Bin yıl öncesinin mimarları ve mühendisleri, kaleyi yaparken doğaya hiç zarar vermedi. Oldukça meyilli kayalıkları ve uçurumları, binalarının temeli gibi kullandı. Hiçbir şekilde kayaları kırmadılar. Kalenin birçok odasında, tünel ve koridorunda doğal kayalar oldukları şekilde duruyor. Bin yıl öncesinin mimarları, mühendileri ve ustaları, yürürken insanın ayağına takılabilelen 2-3 parmaklık küçük kaya çıkıntılarını bile olduğu gibi bırakmış, kırmamış...

St. Hilarion Kalesi´ni ziyaret eden turistler, olağanüstü bir mimarlık harikası olan kaleye hayran kalıyorlar. Hayranlık uyandıran sadece mimarisi değil; kalenin insana huzur veren, harika manzarası var. Ucsuz bucaksız Akdeniz ve dağlar... Bu güzelliği sadece yoğun yapılaşma gölgeliyor...

BOTANİK BAHÇESİ GİBİ

St. Hilarion Kalesi, çok değerli endemik bitki ve çiçek türleriyle de turistlerin ilgisini çekiyor. Kale, tarihi değerinin yanında, adeta bir botanik bahçesini andırıyor.

Kalenin en ünlü endemik bitkisi "St. Hilarion Lahanası…" Sadece kale ve civarında yetişen bu bitkinin bir tek yaprakları lahanaya benziyor. Bugünlerde açan bembeyaz çiçekleri ise yasemini andırıyor.

St. Hilarion Kalesi, her yerinde yaşama tutunan, ziyaretçilere bir güzel renk, bir taze nefes sunan renk renk çiçekleriyle, baharın artık sayılı kalan bu son günlerinde, yılın en güzel dönemini yaşıyor...

DAİRENİN GÖZ BEBEĞİ

Çevre ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı´na bağlı Eski Eserler ve Müzeler Dairesi´nin "göz bebeği" olan kalede, daire tarafından yapılan canlandırma ve bilgilendirme çalışmaları da ziyaretçilerin yoğun ilgisini çekiyor ve beğeniliyor... Eski Eserler Dairesi kalede kapalı devre kamera sistemi kurdu. Ayrıca, aydınlatma sistemi de var.
 

Ynt: St. Hilarion Kalesi

ST. Hilarion kalesi, kalenın adı kudüsün Araplar tarafından alınmasından sonra adaya kacarak dagın tepesındeki bır magarada yaşayan ve burada ölen bır azizden kaynaklandıgı sanılmaktadır...

CIMG0115


Kale 1


CIMG0117
 







Ynt: St. Hilarion Kalesi

teşekkürler murat bey ben bu formu farketmemiştim cok ıyı olmuş burada olması ayrıca yapılan etkınlıklerde gercekten cok olmak ısterdım özellıkle canakkale gezısını cok ısterdım maalesef adada olmanın kötü yanlarından bırısıde bu oluyor ve yogun okul günlüğü umarım yaz etkınlıklerıne katılır ve sızlerı daha yakından tanıma fırsatı bulurum..
 

Ynt: St. Hilarion Kalesi

Sitemiz ve etkinliklerimiz hakkında söyledikleriniz için teşekkür ederim. Artık sizde bu ailenin bir parçasısınız. Umarım en kısa zamanda aramıza katılırsınız. Görüşmek ümidiyle...
 

Ynt: St. Hilarion Kalesi

emegınıze saglık murat bey gercekten bu tür faydalı etkınlıklerı bır arada görmek zor oluyor. bende umuyorum bır an önce katılmayı 8). bundan eksık kalamam :D
 



Ynt: St. Hilarion Kalesi

murat hocam bilgilendirdiğin için sağol. ayrıca fotoğrafların için sana da teşekkür ederim ebru. fakat bu el izni merak ettim. eğer bu fotıoğrafıda çekse idin teşekkürün yıldızlı olacaktı ebru.
 

Gezenbilir bilgi kaynağını daha iyi bir dizin haline getirebilmek için birkaç rica;
- Arandığında bilgiye kolay ulaşabilmek için farklı bir çok konuyu tek bir başlık altında tartışmak yerine veya konu başlığıyla alakalı olmayan sorularınızla ilgili yeni konu başlıkları açınız.
- Yeni bir konu açarken başlığın konu içeriğiyle ilgili açık ve net bilgi vermesine dikkat ediniz. "Acil Yardım", "Lütfen Bakar mısınız" gibi konu içeriğiyle ilgili bilgi vermeyen başlıklar geç cevap almanıza neden olacağı gibi bilgiye ulaşmayı da zorlaştıracaktır.
- Sorularınızı ve cevaplarınızı, kısaca bildiklerinizi özel mesajla değil tüm forumla paylaşınız. Bildiklerinizi özel mesajla paylaşmak forum genelinde paylaşımda bulunan diğer üyelere haksızlık olduğu gibi forum kültürünün kolektif yapısına da aykırıdır.
- Sadece video veya blog bağlantısı verilerek açılan konuların can sıkıcı olduğunu ve üyeler tarafından hoş karşılanmadığını belirtelim. Lütfen paylaştığınız video veya blogun bağlantısının altına kısa da olsa konu başlığıyla alakalı bilgiler veriniz.

Hep birlikte keyifli forumlar dileriz.


GEZENBİLİR TV

GEZENBİLİR'İ TAKİP EDİN

Forum istatistikleri

Konular
103,489
Mesajlar
1,518,721
Kayıtlı Üye Sayımız
172,145
Kaydolan Son Üyemiz
compozer

Çevrimiçi üyeler

SON KONULAR



Geri
Üst