Dublin-irlanda Gezi Notları;23-27.eylül.2015

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan vata Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 78
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 13,480

vata

Zirve
Mesajlar
1,376
Tepkime Puanı
360
Yer
İZMİR
Mayıs ayında internette ucuz bilet araştırmaları yaparken karşımıza gidiş-dönüş fiyatı 400 TL. olan İrlanda biletleri çıktı.Yeşil pasaportumuz mevcuttu,uçak bileti yanında otel ve araç kiralama fiyatları da cazip olunca arkadaşımla beraber tereddütsüz satın aldık.O zamanlar Aksaray’da esnafı perişan eden turist ülkemizin gündeminde yoktu. qaz5 Tam da Avrupa’nın en yaşanası kentlerinden birine hesaplı bir yolculuk yapacağımız için sevinirken hesaba katmadığımız bir gerçek ortaya çıkıverdi. :( VİZE… İrlanda,bir Avrupa Birliği üyesi olmakla beraber bu ülkeye giriş için Schengen vizesi ya da yeşil,kırmızı vs. pasaport yeterli olmayıp mutlaka sadece İrlanda için geçerli olan vizeyi almak gerekmekte imiş.Bu konuda sonradan öğrendiğim bir ayrıntı ise eğer İngiltere için vizeniz mevcut ise bu ülkeye olan ziyaretiniz sırasında İrlanda’yı da yeni bir vize almadan gezebilirsiniz.Tam tersinin olanaksız olduğunu ise yolculuğumuzun hemen başında havaalanı çıkışında geri çevrilen bir yolcu nedeniyle öğrendik.Vize için internet sayfasında zahmetli ve pek çok evrak gerektiren bir prosedür bulunmakta idi.Neyse ki İzmir’de bulunan yetkili vize aracılık şirketinin yardımıyla İstanbul’a gitmeden,yirmi gün içinde ve kişi başına 201 TL ücret ödeyerek ve sadece üç ay geçerli vizeyi alarak beklemeye başladık.
İrlanda Cumhuriyeti,Atlas Okyanusunda,Büyük Britanya Adasının batısında bulunan yaklaşık 85.000 km2 yüzölçümüne ve beş milyon nüfusa sahip ve 1973 yılından bu yana Avrupa Birliği üyesi bir ülkedir. Uzun yıllar süren mücadeleler sonucunda 6.Aralık.1921 tarihinde İngiltere ile yapılan anlaşma sonucu İrlanda Adası’nın güneyinde kalan katolik İrlanda Devleti bağımsızlığını kazanırken kuzeyde yer alan protestan Kuzey İrlanda ise Birleşik Krallığa bağlı kalmıştır. Para birimi olarak Euro kullanılan bu ülkede,İngilizce ve İrlandaca resmi dillerdir.

Flag of Ireland zpswd2vla4b

İrlanda Bayrağı
Bayrağın yeşil kısmının katolikleri,turuncu kısmının protestanları ve ortadaki beyaz kısmın ise aralarındaki barışı simgelediği kabul edilir.
 

Etiketler
IMG 1795 zpsmzm5irn6

Her yer alabildiğine yeşil

Nerede ise tamamı düz ve alabildiğine yeşil kırlardan oluşan ülkede yoğunluk Dublin, Cork ve Limerick şehirlerindedir. Kuzey yarımkürenin kuzeyinde yer almasına karşın Gulf Stream akıntısının etkisiyle ülkede ılıman deniz iklimi hakimdir.Yağmur ve sis de oldukça etkili olup sıcaklık ortalamaları yaz aylarında 16-20;kış aylarında ise 4-8 derece civarındadır.

IMG 1972 zpsigled948

İrlanda’da iklim

İrlanda’nın havasını merak edenlere cevap Grafton Sokağı’ndaki tabelada yazılıdır;” ilkbaharda yağmurlu,sonbaharda yağmurlu,kışın yağmurlu, yazın yağmurlu”.:smiley:
İrlandalılar,ülkelerindeki iklim hakkında sızlanan yabancılara ise şu sözü söylerler;”burasının havasını beğenmiyorsan on dakika daha bekle ve gör”.Gerçekten de ani başlayan yağmurun on dakika içinde durması ya da güneşli bir havanın on dakika içinde yağmura dönmesinin İrlanda’da sık rastlanan bir durum olduğunu biz de yaşayarak test ettik.

IMG 1770 zpstnlkfrld

IMG 1820 zps0iebvbli

IMG 1951 zpsebzceiry

Bu ülkede dikkat çekici bir başka özellik de kızıl saçlıların sayısının bir hayli fazla oluşudur.Zaten İskoçya ve İrlanda kızıl saçlıların en yoğun yaşadığı ülkeler imiş.Orta çağda kızıl saçlı insanların vampir olduğu kanaati hakim olduğundan çok eziyet çekmişler.Oysa çekinik bir genin hem anne hem de babada bulunması sonucunda anne-baba kızıl saçlı olmasalar bile çocuk kızıl saçlı olabiliyor.Kızıl saçlılar genelde solak oluyorlar ve yaşlandıklarında saçları beyaz değil sarı-gümüş bir renk alıyormuş.
 

23.Eylül.Çarşamba günü saat 13.10’da Atatürk Havalimanı’ndan kalkan THY uçağı bizi Dublin’e saat 15.20’da indirdi. Kısacası yolculuk dört saat sürmekte olup İrlanda bizden iki saat geridedir.Havaalanında gümrük memurunun birkaç sorusu sonrasında ülkeye giriş yaptık.Adamların en çok korktuğu şey ülkeye iltica etmek isteyenler olduğundan işi baştan sıkı tutuyorlar hatta vizenizde “bu vize ile ülkeye girişiniz gümrük görevlisinin de uygun bulması durumunda geçerlidir”şeklinde bir ibare de bulunuyor.
İrlanda Cumhuriyeti’nin başkentinin ismi İrlanda’ca Dubh Linn(=siyah havuz) kelimesinden gelmektedir.Nüfusu yaklaşık bir milyon elli bin olan Dublin,Liffey ırmağı tarafından kuzey ve güney olarak ikiye bölünmüş olup sokaklarında zaman zaman vikinglerin izlerini görebileceğiniz genç nüfuslu,hareketli bir şehirdir.Kişi başına düşen yıllık 39.000$ milli gelir ile dünyada 13.sırada yer alan ülkede -Türkiye 13.500$ ile dünyada 64.sıradadır - asgari ücretin 1.500€ civarında olduğunu öğrendim.Avrupa Birliği’ne giriş sonrası hızla gelişen ülkede bu durum,bizim gibi parasının değeri düşük kalan ülkelerden gelen turistleri zorluyor.Özellikle bir ay önce yaptığımız Rusya seyahati ile karşılaştırınca buradaki mal ve hizmetlerin fiyatları bize bir hayli pahalı geldi.Buna rağmen Dublin,yılda dört milyonun üzerinde ziyaretçi ile Paris ve Londra’dan sonra Avrupa’da en çok ziyaret edilen üçüncü başkent imiş.Tabii ziyaretçilerin ¾’ünün ABD,İngiltere ve Avrupa Birliği üyesi ülke vatandaşlarından oluştuğunu hemen belirteyim.


IMG 1863 zpsmr3frwgp

Şehir merkezindeki kapalı otoparkın fiyat listesi dudak uçuklatan cinsten.

20150926 152503 zpsfyb1wmsf

Arabanızı parkomatlara para ödemeden park ederseniz cezası 100 € :(
 

İrlanda’da toplu ulaşım araçları makul fiyatlı gibi gözükse de ailecek gidenler için havaalanında araç kiralamak hem rahatlık hem de zaman kazandırıyor.Havaalanında,gümrük geçişi sonrası dört gün için sıfır risk kaskolu olarak 161 € karşılığında kiraladığımız Hyundai İX 35 dizel aracı teslim alarak yola çıktık.İngilizleri çok sevmeseler de onların etkisine bağlı olarak ülkede trafik sağdan akıyor.Şehirler arası yollar son derece bakımlı ancak en fazla iki şeritli.Herhalde ülkenin engebesiz bir araziye sahip olması ve nüfus yoğunluğunun fazla olmayışı nedeniyle ihtiyaç duyulmuyor diye düşündük. Buna rağmen bu yollarda 120 km/saat sürat yapmanıza izin var.Tabii sağdan direksiyonlu araç bir de manuel ve altı vitesli olunca uyum sağlamak ve seri şekilde yol almak biraz zamanımızı aldı.Yavaş araçların sol,hızlı araçların sağ şeritte seyretmeleri;araç geçerken sağ sinyal vermek gerekiyor.Hele bir de aracın soluna oturunca nasıl bineceğiniz bile sorun oluyor.İrlanda'da akaryakıt fiyatları ise bize yakındı.Kurşunsuz benzinin litresi 1.32 € (~4.5TL) ,mazot ise 1.20 € (~4.1TL) , idi.

20150924 203618 zpshsxr4vvy

Kiraladığımız araç

İrlanda’da bisiklet yolları çok iyi düzenlenmiş olması insanların bisikleti yaygın bir biçimde kullanmalarını bu da trafiğin şehir içinde genelde akıcı seyretmesini sağlamaktadır.

IMG 1794 zpsrnvdsmfh

Şehrin merkezindeki Stephen’s Green Park önünde bisiklete ayrılan yol araçlara ayrılan ile aynı genişlikte idi.
 

Havalimanı ile otelimizin arası 11 kilometre idi ve sadece 15 dakikada otelimizin önünde idik.Dublin’de,Parnell square 5/6 adresindeki Charles Stewart Oteli’nde üç kişi,dört gece O.K. şekliyle 400 € karşılığında konakladık. İrlanda’da vergilerin ve fiyatların doğal yüksekliğine euronun da son zamanlarda fazla yükselmesi eklenince rakamlar biraz can sıkıcı oluyor. Kişi başına öğlenleri 10,akşamları ise 20 €’dan aşağıya yemek şansınız yok gibi.Ayrıca müze ve önemli yerlerin giriş ücretleri de oldukça tuzlu.


IMG 1791 zpsqlwku9l7

Otelin dış cephesi

Otelimiz iki yıldızlı,fazla konfor sunmayan basit bir oteldi ancak merkezi konumuna,yataklarının rahatlığına ve temizliğine diyecek yoktu.İyi ki parasını döviz kuru düşük iken ödemişiz diye avunduk.

IMG 1978 zpsfxxc4tml

İrlanda’da yol dışında önemli bir ayrıntı da prizlerin farklı olmasıdır.Bu nedenle resimdeki adaptörden yanınızda bulunması gerekiyor. Bulamazsanız da dert etmeyin.Süpermarketlerde,havaalanı ve otellerdeki otomat makinelerinde 5 € karşılığında bulabiliyorsunuz.
 



Odaya yerleşme işlemini tamamlar tamamlamaz sokağa çıktık.Otel şehrin merkezi bir yerinde idi.Hemen kapının önünde şehir içi otobüs ve gezinti otobüsleri kalkıyordu.Otelin tam karşısında Rotunda Hastanesi ve hemen 150 metre yukarımızda ise Dublin Yazarlar Müzesi(=Dublin Writers Museum)bulunmakta idi.İrlanda,W illiam Butler Yeats(Kelt Şafağı),Samuel Beckett(Godoyu Beklerken),George Bernard Shaw(Jan Dark) ve Seamus Heaney gibi Nobel edebiyat ödülü kazanmış dört ünlü yazar yetiştirmiş olmanın haklı gururunu taşımaktadır.

20150924 111735 zpso2ohdahv

Dublin Yazarlar Müzesi ve yanında yer alan Abbey Presbiteryen Kilisesi

Dublin Yazarlar Müzesi Dublin’in edebi öyküsünü yansıtmak amacıyla 1991 yılında açılmıştır.18. yüzyıldan kalma bir konakta yer alan bu müze son üç yüz yıl boyunca Dublin’de yaşamış edebiyat ünlülerini,onların hayat hikayelerini ve eserlerini içermektedir.Burada sergilenenler arasında Jonathan Swift,Thomas Sheridan, George Bernard Shaw,Oscar Wilde,William Butler Yeats, James Joyce ve Samuel Beckett’e ait kitap, mektup,portre ve kişisel eşyalar bulunmaktadır.

Otelden 150 metre kadar aşağıya doğru inince üzerinde önemli alışveriş merkezleri bulunan O’Connell Caddesi ve 121 metrelik yüksekliği ile dünyanın en yüksek çelik heykeli sayılan Spiral(=Spire) ya da Işığın Anıtı (=Monument of Light) olarak adlandırılan eser karşımıza çıkar. Yapımı 2002 yılında tamamlanan bu anıtın yüksekliği 121 metre olup üç metre olarak başlayan kaidesi son noktada 15 cm. çapa ulaşmaktadır.

Aac2656f 7832 4080 adfc 3518e1711adf zpshucjxack

Spire heykeli ünlü politikacı Jim Larkin’in Anıtı'nın hemen yanındadır.Resmin sağ tarafındaki bina ise Dublin Tiyatrosu'dur.
 

İlk gece için planımızda barlar sokağı olarak bilinen Temple Bar bölgesine gitmek vardı.Fakat O’Connell Caddesi üzerinde gezerken Almanya’nın Münih kentinde her yıl kutlanan Ekim Festivali(=Oktoberfest)’nin Dublin’i ziyaret etmekte olduğunu öğrendik.Bunun üzerine aracımızla İrlanda Finans Merkezi’nin bulunduğu bölgede kurulu festival alanına hareket ettik.


20150923 200529 zps9xraxwen


20150923 200632 zps0tnfm6qm


20150923 200741 zpsyiblt3bo


Bira Festivali alanından görüntüler


Bölge oldukça hareketli idi.Her yerde bolca bira tezgahı ile domuzdan yapılma sosis ve bacon denilen pastırma tarzı etlerin pişirildiği kocaman ızgaralar dikkat çekiyordu.Sığır etinden yapılmış birer hamburger bulmak için epeyce dolaşmak zorunda kaldım.Sonunda her şeyi tamamlayıp beyaz alman birası ve alman müziği eşliğinde açılışı yaptık.


20150925 213159 zpskdvggqqx


Bu da almanların ünlü Erdinger birası.Beyaz bira(=Weißbier) da denilen bu biranın özelliği arpa yerine buğdaydan yapılıyor olması imiş.
 

Şehirde dolaşırken hemen dikkatinizi çeken bir ayrıntı da kapıların farklı ve canlı renklerde boyalı olması.Victorian Door da denilen ve hediyelik eşya satanlarda bile bulunan bu kapılar şehrin simgesi haline gelmişlerdir.

20150924 175143 zpsh6ai3n2a


20150924 111618 zps7lzhay2w


20150924 111536 zpsme77lcra

IMG 1755 zpsbovbwnl9


Dublin'in Kapıları


Bu kapılar ile ilgili iki rivayetten birincisine göre İrlanda İngiltere hakimiyeti altındayken bir kral/kraliçenin ölümü nedeniyle kapıların yas göstergesi olarak siyaha boyanmasının emredilmesine karşın insanların da buna tepki göstermek için kapılarını canlı renklere boyadığı;diğer rivayette ise sarhoş İrlandalılarının evlerinin kapılarını kolay bulabilmesi için kapıların eşleri tarafından canlı renklerde boyandığı yönündedir. Doğrusu İrlandalıların özgürlüğe ve içkiye düşkünlükleri göz önüne alınınca her ikisi de olası gibi duruyor.
 

İrlanda’daki ikinci günümüz perşembenin planında Dublin’in çevresindeki tarih ve tabiat güzelliklerini gezmek ve mimari açıdan her birinin harika olarak tanımlandığı tarihi evleri turlamak vardı.Oteldeki kahvaltımız sonrası saat 09’da yola çıkıp önce E1 sonra N4 ve en sonunda M4 yoluna girerek tamamladığımız 21 kilometrelik yolu geçerek Kildare İlçesi’ne bağlı Celbridge Kasabası’ndaki Castletown Malikanesi’ne ulaştık. Malikane, ilk ve en büyük palladian tarzı ev olarak İrlanda'nın mimarlık mirasının önemli bir parçasıdır.1722-1729 arasında inşa edilen Castletown evinde Rönesans döneminden ilham alan merkezi blok iyon tarzı kolonlar ile bağlanmış iki tane kanat içermektedir.Adını 16. yüzyılın ünlü mimarı Andrea Palladio(1508-1580)’dan alan ve Britanya’da 18. Yüzyılda görülen bu mimari tarzında kanatların bir tarafında mutfak diğerinde ise ahırlar bulunmaktadır.


IMG 1705 zpszqo7l0cn


IMG 1703 zpshxwbrfmd


Castletown Malikanesi


Malikanenin baştan itibaren sahibi olan Conolly ailesi bu durumu 1960’ lara kadar sürdürdüğü de ağır masraflara daha fazla dayanamayarak elden çıkartmışlardır.Bundan sonra pek çok el değiştiren ve bir türlü eski durumuna gelemeyen ev 1994 yılında İrlanda Bayındırlık Bakanlığı tarafından satın alınmış olup restorasyonu halen devam etmektedir.Giriş ücreti kişi başına 4.5€ olan ve 10-17 saatleri arasında açık kalan malikaneyi gezmek için yarım saat yeterlidir.
 

Bundan sonra 43 kilometrelik mesafeyi yaklaşık bir saatte aşarak Wicklow İlçesi’nin üç kilometre güneyindeki Blessington gölü kenarında kurulu olan Russborough Malikanesi’ne geldik.


IMG 1738 zpstdzdzu1u


20150924 144939 zpsozrqjirn


20150924 144922 zpsm3njf2qi


Russborough Malikanesi'nin ön cepheden görünümü


IMG 1738 zpstdzdzu1u


Malikanenin arka cepheden görünümü
 





Bundan sonra M9 yolunu izleyerek 112 km. ötedeki orta çağ şehri Kilkenny(=Kilkeni)’ye vardık.Bu şehir,(İrlandaca:Cill Chainnigh) görkemli şatosu ve tipik İrlanda caddeleri nedeniyle İrlanda’da hafta sonu için en gözde merkezlerden biridir.


20150924 172123 zpskn0fwmlk



20150924 172145 zpsqaed0ms3




IMG 1766 zps43cahzin


Kilkenny sokaklarından görüntüler



İrlanda’nın nüfusu sadece 25.000 olan bu en küçük şehri,içindeki tarihi binalar kadar çevresindeki ocaklardan elde edilen siyah cilalı mermeri ve festivalleri ile de ünlüdür.Nore nehri,şehri ortadan ikiye bölmekte olup St. John’s Köprüsünden geçer geçmez şehir merkezine girilmektedir.Şehirde sadece bir ana cadde bulunduğundan şehrin tamamını yürüyerek gezmek mümkündür
 

IMG 1746 zps13kbo6hj


IMG 1745 zpssqgspnnb


Kalenin iç avlusundan görüntüler


IMG 1751 zpstbaigozq


IMG 1753 zpsqsfxajnr



IMG 1754 zpsmxsacfv0


Kalenin giriş kapısı


IMG 1748 zpslxabsxd8


Şövalyelerin oturduğu bankoda ben de bir soluklandım.


Şehirde,M.S. altıncı yüzyılda önce bir manastır kurulmuş olup kale ise 1195 yılında ünlü Norman komutan Strongbow zamanında yapılmıştır. Şehirde,1641 yılında kurulan parlamentonun ülkedeki katoliklerin ingiliz zulmüne karşı birleşmesi için gösterdiği çabalar nedeniyle kalenin en parlak dönemi 17. yüzyılda olmuştur.Kalenin içinde rehber eşliğinde yapılan gezide Kilkenny Tasarım Merkezi ve Butler ev bahçeleri görülmeye değerdir.Kalenin gezi ücreti 10 €’dur.
 

Kale çıkışında karnımızı doyurmak için basit bir sandviç ve gazlı içecekten oluşan Sbarro menüsüne adam başı 6 € ödedikten sonra Kilkenny sokaklarını dolaşmaya başladık.Karşımıza İrlanda’da 1710 yılından bu yana üretilen ünlü Smithwick’s birasına ait tadım mekanı çıktı.


20150924 173033 zpsmhcufsv9


20150924 174808 zpsh7iuijmw


Smithwick’s tadım mekanından görüntüler


20150924 173908 zpsmiq6hifl


Bunlar da ürün çeşitleri.Renklerine göre blonde(=sarışın),ruby red (=yakut kırmızısı) ve pale(=soluk) ale(=bira) olarak adlandırılmışlar.Ben ruby red ale olanını çok beğendim.
 



Hıristiyan dinine mensup ülkeleri gezerken sıkça karşımıza çıkan dini bina kavramları kafa karıştırmaktadır.Bu nedenle kısaca bu kelimeleri ve anlamlarını gözden geçirmenin faydalı olacağını düşündüm.

Şapel:Kısaca küçük kilisedir.Ancak bir kilise ya da katedralin bünyesindeki her biri belirli bir Hıristiyan azizine adanmış ufak çaplı ibadet yerlerine de şapel denilmektedir.

Kilise: Hıristiyan mabetleri için kullanılan en genel sözcüktür.Kiliseler bazı istisnalar dışında genelde haç planlıdır. Haç planınında uzun kısımda oturma sıraları,tepede ise altar ve rahibin dini töreni yönettiği mihrap bölümü vardır.Sağ ve solda ise genellikle birer şapel bulunur.

Bazilika:Aslında bu da bir kilisedir.Ancak,haç şeklinde olmaması, ortada uzun ve yüksek ve iki yanda ise daha alçak toplamda üç koridorunun bulunması ve çatısının genelde kubbesiz,yumurta biçimli olması yani mimari özellikleri nedeniyle farklı bir adla tanımlanmaktadır.

Katedral: Genellikle şehrin en büyük ve görkemli kilisesine katedral denirse de bu kavram büyüklükten ziyade o kilisenin bir piskopos(=baş rahip) tarafından yönetildiğini belirtmek için kullanılır.

Manastır: Din adamlarının bir grup olarak inzivaya çekildikleri yaşam için gerekli gereksinimlerini kendilerinin tarım,hayvancılık ya da el sanatları yaparak karşıladığı ve genellikle yerleşim yerlerinin dışında bulunan külliyelerdir.
 

Gezenbilir bilgi kaynağını daha iyi bir dizin haline getirebilmek için birkaç rica;
- Arandığında bilgiye kolay ulaşabilmek için farklı bir çok konuyu tek bir başlık altında tartışmak yerine veya konu başlığıyla alakalı olmayan sorularınızla ilgili yeni konu başlıkları açınız.
- Yeni bir konu açarken başlığın konu içeriğiyle ilgili açık ve net bilgi vermesine dikkat ediniz. "Acil Yardım", "Lütfen Bakar mısınız" gibi konu içeriğiyle ilgili bilgi vermeyen başlıklar geç cevap almanıza neden olacağı gibi bilgiye ulaşmayı da zorlaştıracaktır.
- Sorularınızı ve cevaplarınızı, kısaca bildiklerinizi özel mesajla değil tüm forumla paylaşınız. Bildiklerinizi özel mesajla paylaşmak forum genelinde paylaşımda bulunan diğer üyelere haksızlık olduğu gibi forum kültürünün kolektif yapısına da aykırıdır.
- Sadece video veya blog bağlantısı verilerek açılan konuların can sıkıcı olduğunu ve üyeler tarafından hoş karşılanmadığını belirtelim. Lütfen paylaştığınız video veya blogun bağlantısının altına kısa da olsa konu başlığıyla alakalı bilgiler veriniz.

Hep birlikte keyifli forumlar dileriz.


GEZENBİLİR TV

GEZENBİLİR'İ TAKİP EDİN

Forum istatistikleri

Konular
103,464
Mesajlar
1,518,265
Kayıtlı Üye Sayımız
172,117
Kaydolan Son Üyemiz
fmt35

Çevrimiçi üyeler

Şu anda çevrimiçi üye yok.

SON MESAJLAR

SON KONULAR



Geri
Üst