Ynt: Avcılık Spor mudur?
Avcılık -kendim avlanmıyorum- spor olarak kabul edilebilir. Burada sanırım her iki tarafın karşılıklı önyargıları iletişimi engelleyici bir rol oynuyor.
Bir kere iyi bir avcının,
- Doğayı seven, doğal ortamda bulunmak için fırsat kollayan,
- Kaçak avcılığı engelleyen, takip eden, gerektiğinde ormanda gördüğü uygunsuzlukları rapor eden,
- Avının onu avlayabileceği gerçeğini bilen veya avına şans veren, aşırı güç kullanmayan, avcılığı layık olduğu saygıyı gösteren,
- Doğal yaşamın dengesi ve yaban hayatı üzerine bilgi sahibi olan bir kişi olarak kabul etmeliyiz.
Bu durumda birilerinin yaban hayatından faydalanması doğanın korunması için önemli bir kamu oyu oluşturur. Doğayı korumak için tek güç, kamuoyudur. Doğal yaşamın farkında bile olmayan, hiç gitmemişi görmemiş bir kişi ne kadar korumak için çaba harcasa da bir devlet arazisinin peşkeş çekilmesini yeterince şiddetle protesto edemez.
Orada ne sebeple olursa olsun bulunan bir kişi ise en şiddetli kamuoyunu oluşturur.
Doğa ile ilgili mücadele sadece geniş kitleleri nimetlerinden faydalandırarak oluşturulacak kamuoyunun desteği ile mümkün olur.
Ülkemizde yerleşmiş spor seviyesinde avcılık bulunmuyor bu ayrı bir konu, yani otomatik silahların avcılık başlığı altında satıldığı bir ülkeydik 2-3 yıl öncesine kadar. Katliam ve tahrip avcılık başlığı altında yapıldığında uygun olmuyor veya bir önyargı oluşuyor.
Yurtdışından gelip avını 2-3 gün izleyerek sadece ok ve yay ile avlanan insanlar olduğunu unutmamak gerekir.